Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MERHABA
oprağımızda yüzyıllardan bu ya-
na süren özgürleşme, Aydın-
T lanma kavgasının bayrağını
Osmanlı’nın yıkılış döneminde devralıp
onurla taşıyan ve kendisinden sonraki
Gamze Pat ve iki ödüllü
Cumhuriyet aydınlarına aktaran bir bü-
yük öncü aydın…
Toplumda egemen olan bağnazlığa,
dedektif romanı:
dogmalara, bilim ve akıldışı düşüncele-
re karşı verilen savaşımın örnek bir ön-
cüsü olmasının yanı sıra Türk şiirinin
‘Nasıl Dedektif Oldum?’
anlatım zenginliğine kavuşmasını sağ-
layan, toplum ve insan anlayışını sokup
Ergen romanlarının en temel özelliklerinden birisi bu türün
geliştirdiği şiirimizi Arap-Fars etkisin-
den kurtarmak için çabalayan, modern-
iki perspektifli oluşudur. Bu nedenle hedef kitlesi olarak salt
leştiren, yenilikçi ve devrimci bir şair…
ergenleri görmek yanlıştır ve bu bakış açısı düzeltilmelidir.
Anadolu insanının umudunu sürdür-
mesine, bağnazlığı aşıp hoşgörüyle,
‘ZİBİDİ’ NE DEMEK? karşısına çıkan her veriyi ayrı ayrı değer-
sevgiyle buluşmasına katkılarıyla varlık-
Türk Dil Kurumu’na göre gülünç olacak
lendirir ve sonunda yaşananlardan yola
larını sunarak ölümsüzleşen büyük in-
derecede kısa ve dar giyinmiş olan veya çıkarak onun farklı bir şeyi denemiş ola-
sanlarımızın ve halkın vicdanı, sesi, çığ-
yersiz ve zamansız davranışları olan, pa- bileceğini düşünür.
lığı, başkaldırısı, mirasçısı…
rasız, işsiz başıboş, kötü giyimli kimseye Onur’un evinin çevresinde yaptıkla-
Düşünceleri, şiirleri, erdemi, gücü,
denir. Ama bizim zibidi bunların hiçbiri de- rı araştırma da Onur’un kaçmadığı ama
cesareti, etkisi, mücadeleci yaşamıy-
saklandığını keşfeden Aslı’dır. Onur ni-
ğil. O tekerlekli sandalyeye verilen isim.
la bu mirası yaşadığı döneme ve sonra-
Böyle düşününce ne hoş bir anlam ka- ye böyle girişimde bulunmuştur? Sorun
sına taşıyan, insan olma, çağdaş olma
yaşayanlar her zaman ergenler değildir.
zanıyor sözcük. Demek ki ilk akla gelen
destanımızın onuru…
Çocuklarını ergen yaşa getiren ebe-
anlam gerçek anlam olmayabiliyor. Aslı-
Atatürk devriminin, o görkemli Aydın-
veynler de zaman içinde kendi arala-
na bakarsanız o tekerlekli sandalye, sahi-
lanma atılımımızın önde gelen esin
rında sorun yaşamaya başlarlar ve bu
biyle birlikte anlam kazanıyor: Aslı’yla…
kaynağı, büyük öncüsü, düşün ve
hayatının en sorunlu geçiş dönemini
On milyonda bir ihtimalle kromozom
mücadele insanı Tevfik Fikret (24 Aralık
yaşayan ergenleri derinden etkiler ve
dizilişindeki hata nedeniyle doğuştan
1867 / 19 Ağustos 1915) kapağımızda.
geleceksizlik duyguları baskın konuma
sakat bir kız çocuğu Aslı. Yedinci sınıf
Öner Yağcı’nın yazısı…
geçer. Bu duygu onların yaşamla baş
öğrencisi, bir başka deyişle o bir ergen.
Üçüncü sayfamızda, “Gamze Pat ve
edebilme cesaretlerini engeller ve ken-
Aslı kendinden ve engelinden söz
iki ödüllü dedektif romanı: ‘Nasıl Dedek-
di içlerine kapanırlar.
ederken hayatının içindeki olağan bir tif Oldum?’” başlıklı yazısıyla Necdet
Onur da yaşadığı aile sorunları nede-
şeyden söz eder gibi anlatıyor. Böyle
Neydim yer alıyor.
niyle böyle bir girişimde bulunmuştur. As-
anlatmasının nedeni kendisiyle barışık Ferda Fidan “Ölümcül tutkular ve kader”
lı onu bulmakla Onur’un kendini bir de-
olması ve önceliğine hayata uyum sağ- başlıklı yazısında, Jean Racine’in (22 Ara-
ğer olarak algılamasını sağlamış ve onu
lamayı almış olması. lık 1639 / 21 Nisan 1699), 1667’de yazıp
yaşama geri döndürmüştür.
Bu nedenle engeli sadece ilk iki say- temsil ettirdiği, bugüne kadar Fransa’da
Evet anne babası çözemedikleri sorunlarını artık farklı ha-
fada anlatılıyor ve sonrasında doğal olarak katıldığı ergen en çok oynanan oyunu ve klasik Fransız
yatlar kurarak en azından Onur’a huzurlu bir yaşam sunma-
yaşamı ve o süreçte karşılarına çıkan sorunlar ve bunlarla trajedisinin mükemmel örneği, ilk başya-
ya karar verirler. Macera Aslı’nın beklediği sonla biter. Onur
pıtı Andromak’ı merceğe alıyor.
başa çıkmak için verdikleri mücadeleler ön plana çıkıyor.
ona “Dedektif” adını koyar. Aslı mutludur.
Aslı, Selin ve Selim... Onlar ayrı yumurta ikizleriydiler bu Feridun Andaç “Montaigne’in çağrı-
sı” başlıklı yazısında, “Bir anlatıcı, bir ki-
üçlü kendi arasında uyumlu ve sevimli bir dostluk sürdü-
ERGEN ROMANLARI TEK PERSPEKTİFLİ DEĞİLDİR
tap kurucudur. 16. yüzyıldan günümü-
rürken, hem bu üçlüyü, yanı sıra sınıfı, dahası öğretmenle-
İki perspektifli bu romanlar salt ergenin sorunlarını değil
ze uzanan çizgide bir başlama nokta-
ri deliye döndüren bir başka üçlü Onur, Murat ve Bekir de
onların içinde yaşadığı aile, sosyal çevrenin onu nasıl etki-
sıdır. Avrupa Aydınlanmasının ışığı ora-
ortamı karıştıran rolleriyle dikkat çekiyorlardı.
lediğini ve onun yaşamını belirleyen etkenlerin her iki sos-
dan yansır bir bakıma” sözleriyle nitele-
Gerçi isim takma ve deli etme rolünü Onur üstlenmişti.
yal çevre tarafından doğru anlaşılmasını gerektiren öğeler-
diği Montaigne’i inceliyor.
Bir süre önce başka bir okuldan geçiş yapan Onur, sade-
le doludur.
Adnan Binyazar “Gizem Dolu İstanbul
ce yaramazlıklarıyla değil aynı zamanda gittikçe aşağı do-
Bu nedenle ergeni anlayan ve onunla birlikte yolculuk
Masalları” başlıklı yazısında, 13 yazarın
ğu giden bir eğitim süreci de yaşıyordu.
yapabilen, onun sorunlarını, kaygı ve umutlarını dilselleş-
İstanbul’un gizemli dünyasını araştırıp
Ama Onur’un, Aslı’yı çok kızdıran yanı onu kendine mu-
tirebilen, onu hayatın içinde tutacak, temel yaşam bilin-
yorumladıkları yazılarından oluşan aynı
hatap almamasıydı. Bu tavır ona başka bir şeyi çağrıştırı-
cini ve umudunu verebilen, kendiyle ve sosyal çevresiyle
adlı kitabı merceğe alıyor.
yor olsa da bunu kabullenmek istemiyordu. Küçümsenme
iletişim kurmasını, kendini ve sosyal çevresini anlamasını,
Ayşe Saral, usta yazar ve akademis-
duygusu kabul edilemezdi.
iç çatışmalarını aşmasını ya da yüzleşmesini sağlayabilen,
yen Zehra İpşiroğlu ile kadın sorunlarını
Bu karşılıklı kimlik çatışmaları örtülü de olsa sürerken
bunu buyurgan bir didaktizmden uzak olarak gerçekleşti-
çocuk tacizi gibi çok çarpıcı bir konuyla
bir süre sonra Onur’un sınıfta olmadığı ve bir süredir oku-
rebilen, yazınsal estetik ölçütlerden vazgeçmeden metin-
farklı bir açıdan gündeme getirdiği yeni
la gelmediği fark edilir. Yakın arkadaşları da onun bu du-
lerini oluşturabilen yazarlara ve nitelikli eserlere gereksin-
romanı Hatırlayamadıklarımız’ı konuşuyor.
rumunu endişeyle karşılamıştır.
mesi var bu alanın.
Y. Bekir Yurdakul “Değişen bir şey
Onur’un okula gelmemesi onun bir süreliğine okuldan
Gamze Pat, Nasıl Dedektif Oldum? adlı bu romanıyla ka-
yok gibi!” başlıklı yazısında, Miyase
kaçmış olabileceğini düşündürse de, aynı zamanda kaçı-
tıldığı Bilgiyolu Kültür Yayınları’nın düzenlediği “Ergenlik
Sertbarut’un Timur’un İkinci Fili ve “Gü-
rılmış olabileceği endişesi baskın gelmeye başlar. Yaşamına Tanık Olmak” başlıklı yarışmada “dedektif roma-
zeldir hatırla(n)mak!” başlıklı yazısında
Bunu haklı kılacak veriler de vardır. Komşusunun Onur’dan
nı” kategorisinde birinci olmuş dahası bu romanı aracılı-
da Ömer Açık’ın Hatırlamak İçin Güzel
nefret etmesi, babasının Onur’la çatışma halinde olması, aynı ğıyla Ferit Eczacıbaşı Vakfı’nın düzenlediği Beyhan Eczacı-
Bir Gün adlı kitaplarını inceliyor.
zamanda babasının şiddet düşkünü bir insan olması, anne-
başı İlkgençlik Edebiyatı Yılın Kadın Yazarı Ödülü’nü de ka-
Kısa tanıtımlar, Emek Yurdakul’un hazır-
sine karşı anlayışsız ve kaba davranışlarının olması bu dü- zanmıştır.
ladığı Güncel ve Mustafa Başaran’ın ha-
şüncelerin baskın hale gelmesine neden olmaktadır. İki ödülü almak sevindiricidir ve aynı zamanda yazara
zırladığı Bulmaca ile düşün trafiği sürüyor!
Aslı, Onur’un kaçtı mı, kaçırıldı mı sorularına yanıt ararken büyük sorumluluklar yüklemektedir.
n
İyi okumalar…
l İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Yayın Yönetmeni: Gamze Akdemir
l Tasarım: Bahadır Aktaş l Sorumlu Müdür: Aslan Yıldız l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı
Basın ve Yayıncılık AŞ l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli-
İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Reklam Genel Müdürü: Esra
Bozok l Reklam Rezervasyon: Tel: 0 (212) 343 72 74 Mail: reklam@cumhuriyet.com.tr l Baskı:
İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. AŞ, Yenibosna Mah. 29 Ekim
KITAP
Cad. No: 11A/41 Bahçelievler - İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin
ücretsiz ekidir.