Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kitaplar konuşunca…
Kitapları, okurları, yaptığı işi çok seven ancak kapısından ayrılmayan kediciklere ad vermekte
beceriksiz Can’ın dükkânında olup bitenleri Mert Tugen’in özgün desenleri eşliğinde Dicle
Keskinoğlu’nun içtenlikli anlatımıyla severek, yer yer şaşırarak okuyacağınızı, yazarın insan-kitap
ilişkisinin yanında kitaplarla ne çok benzeştiğimiz üzerine yaklaşımlarına yönelik her satırda derin
düşüncelere dalacağınızı peşinen söylemeliyim.
Gülümser, Ergun Hiçyılmaz: “Çalsınlar diye
Y. BEKİR YURDAKUL
bekliyorum!”*
İki sevgili dostun bu sohbetini anımsayınca ba-
ayısının, halasının ona yurtdışından ulaş-
kın ki nerelere vardı yolculuğum:
tırdığı dergilerden bir bölümünü, kıyısın-
Yıllar süren / bitmek bilmeyen savaş koşulla-
D dan köşesinden yer yer yıpranmaya yüz
rında kimi kitapları, kocaman bir yığın olarak her
tutmuş orta boy valizine konuk eden Can, kentin
gece dükkân kapısının önünde bırakan Iraklı ki-
araç geçmeyecek denli dar ve sessiz bir soka-
tapçıya da aynı soruyu yöneltir dostları:
ğında açtığı yer sergisinde satmaya durur.
“Çalmazlar mı?”
Şaşırtıcıdır, o tenhalığa karşın kısa sürede tü-
“Hırsızlar okumaz, okuyanlar da çalmaz!”
kenir dergileri. Kimi okurlar istekte bile bulunur.
An gelir dergilerin yanı sıra kitap da sorar okurlar.
EV HAPSİ Mİ, İKİNCİ ŞANS MI?
Sokak sergisinin gördüğü ilgi Can’a, yeni düş-
Bir ara, hatta sıklıkla okumayı aralayıp ken-
ler kurma fırsatı da verecektir. Küçük de olsa
di kitaplığımda ne zamandır hatırlarını sorama-
şöyle kapalı, korunaklı bir mekân… Çok geçme-
dığım, seslenemediğim kitaplara göz gezdirdim;
den o da olur.
kimilerinin tozunu aldım, karıştırdım kimilerini,
Alabildiğine alçakgönüllü ne ki o oranda da şirin
yerlerini değiştirdiklerim de oldu.
bir kitapçı dükkânının kapısını her sabah açar olur
Sonra gözüm gibi koruduğum, yazarından im-
Can. Kitaplara yeni okurlar bulma çabasıdır onunki.
zalı olanlar düştü aklıma; hemen kapağın ardında
Okunmuş, bir yerlerde unutulmuş, sağa sola
sessizce bekleyen, yazarın benim için yazdıkları…
atılmış kitaplar için yeni okurlar bulma uğraşı do-
Onların birçoğunu okudum yeniden. İmzaladığım
layısıyla da bu şirin dükkânın adını “İkinci Şans
kitaplarımdan kimilerini kitapçı rafında görmeleri-
Kitapçısı” koyar.
mi de anımsadım. Tam da o an Hüseyin Rahmi’nin
Dicle Keskinoğlu, kahramanı Can’ın uğraşı-
inceliğini anımsadım. Necati Güngör’ün köşe ya-
nı; onun raflara özenle sıraladığı, sesli okumakla
zılarından birinde okumuştum.
kalmayıp dükkânı her açışında hatırlarını sormayı
Hüseyin Rahmi Gürpınar, zaman zaman arşınla-
ihmal etmediği kitapların ağzından anlatıyor.
dığı kaldırımlardan birinde, kendi kitabının da sa-
Aslında ana karakter Can değil bu yolculukta.
tıldığını fark edince kitaba uzanır. Bir arkadaşına
Desen: MERT TUGEN
Kapıyı Can açıyor, kahramanımız Macera’ya ve
imzaladığı kitabıdır bu! Hemen satın alır. İç say-
onun candan arkadaşlarına ses, ışık oluyor.
fasını yeniden imzalayarak arkadaşına gönderir.
min her an ulaşacağı bir yerde özenle ağırlayışımın
Üstat, ne mi yazmıştır: “Size ikinci kez saygıla-
altında sahafların bana sunduğu / sağladığı, her tür-
OKUMAK, O BÜYÜLÜ YOLCULUK
rımı sunma fırsatı verdiğiniz için teşekkürler…”
lü sıkıntımı giderme, sığınak olma halleri de vardı.
Hep söylerim, bir kitabı okumaya durmak aslın-
Yıl 2012, İzmir’de o yıllarda bir sanat orta-
Dolayısıyla İkinci Şans Kitapçısı’yla yolculu-
da uçsuz bucaksız, hiç bitmeyecekmiş ya da bit-
mı olarak hizmet veren Nâzım Hikmet Kültür
ğum boyunca Ankara’dan İstanbul’a, İzmir’den
mesin istediğimiz büyülü bir yolculuğa çıkmaktır.
Merkezi’nin raflarından birinin “İmzalı Kitaplar”
Antalya’ya kısacası ülkemin dört bir yanında ara
Yolculuğun sonunu yaman bir merakla bekle-
diye adlandırılışı Şaşırtmıştı beni.
ara rafları arasında yitip gittiğim bütün sahafları
sek de yolun tadını çıkarmayı da biliriz. Hele ki
İkinci Şans Kitapçısı’nı okuyunca adımıza im-
yeniden dolaştım.
yol doğallığını, renklerini, kokularını, tatlarını, me-
zalılar da içinde, her kitabın ikinci, üçüncü şansı
lodisini yitirmemişse…
BUNLAR DA KİM, DEMEYİN!
hak ettiğini düşünmekten de alamadım kendimi.
Kitapları, okurları, yaptığı işi çok seven ancak
Bir yanımda Çisilti, Kesik Cümle, Derin Kuyu;
Salâh Birsel’in, “ikinci şans”ını arayan tek ro-
kapısından ayrılmayan kediciklere ad vermek-
bir yanımda Vurkaç, Güldürgeç, Macera… Onlar
manı 1961 doğumlu, bir sanatçı okurun kitaplı-
te beceriksiz Can’ın dükkânında olup bitenleri
da kim, demeyin! Dicle Keskinoğlu’nun arkadaş-
ğından nasıl olmuşsa “kaçmış” Dört Köşeli Üç-
Mert Tugen’in özgün desenleriyle sunduğu ipuç-
ları onlar, sizinle de arkadaş olmaya can atıyor-
gen’iyle yolum yine bir sahafta kesişmiş, kitabı-
ları eşliğinde ilgiyle, yer yer şaşırarak okuyacağı-
lar. İşte, onlarla düşünce yola ilkin Ergun Hiçyıl-
nı Salâh Bey, “Çok çok sevgi…” notuyla imzala-
nızı, yazarın insan-kitap ilişkisinin yanında kitap-
maz belirdi yolun en ışıklı yerinde…
mıştı benim için.
larla ne çok benzeştiğimiz üzerine yaklaşımlarına
Gazeteci, araştırmacı, yazardır ama hepsinden
Okurunu bambaşka zamanlara, mekânlara gö-
yönelik her satırda / bölümde derin düşüncelere
önce sıkı bir okurdur Ergun Hiçyılmaz... Uzun yıllar
türmeyi de başaran İkinci Şans Kitapçısı’nın ya-
dalacağınızı biliyorum. bir sahaf dükkânında ahbaplık etmiştir kitaplarla,
zılmamış öyküsü gibi, siz bir kitapla (ya da bu ki-
Sahi nasıl bilebiliriz içimizdeki cevheri; onu or-
orada ağırlamıştır dostlarını, sohbetler orada ko-
tapla) yolculuğunuzu eklediğinizde tamamlana-
taya çıkarma çabaları olmasa, sınamaya, dene-
yulmuştur. Yeni şanslar vermek istediği kitaplar-
cak bu yazı.
n
meye cesaret etmezsek? dan bir bölümünü, o sımsıcak ama dopdolu sahaf
“Konuş ki seni göreyim!” diyen bilgeyi size de İkinci Şans Kitapçısı / Dicle Keskinoğlu /
dükkânının girişine yerleştirmiştir. Gece de orada
anımsatacak Macera’nın anlattıkları… bırakır onları. “Çalmıyorlar mı?” diye sorar bir gün, Resimleyen: Mert Tugen / Can Çocuk / 112 s.
İkinci Şans Kitapçısı’nı uzun süre masamda, eli- çocuk yazınının uzun yollar emekçisi Yalvaç Ural. / 9+ / 2023.
18
23 Kasım 2023