Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
JEAN GIONO’DAN (30 MART 1895 / 8 EKİM 1970) ‘EĞLENCESİZ BİR KRAL’
Şiddetin dayanılmaz cazibesi!
Eğlencesiz Bir Kral (Çeviren: Burçak Targaç /
Everest Yayınları), Jean Giono’nun yaşamında
karanlık bir döneme denk gelir. Birinci Dünya
Savaşı’nda, henüz 19 yaşındayken katıldığı ve
aylarca süren korkunç Verdun Muharebesi’nde
gözleri zehirli gazlardan yanmış, en yakın
dostunun ve birçok silah arkadaşının acılar içinde
ölümlerine tanık olmuş ve her türlü savaştan
nefret eder hale gelmiştir.
Eğlencesiz Bir Kral’ı 1.5 ay gibi çok kısa bir süre
içinde bitirir: “Kitap daha aklımda hiçbir karakter
oluşmamışken, tamamen rastgele başladı.
Hayalimde beliren ilk imge bir kayın ağacıydı. Aniden, bu ağacın
dallarında bir cesedin keşfedildiğini düsündüm. Önce ağaç, sonra
ceset, ceset katili getirdi aklıma, katil de infazcı fikrini.”
Not defterlerinden birine itiraf niteliğindeki şu cümleyi yazmıştır:
“Yapıtlarımın canavarca bir yanı var ve canavarlık beni cezbediyor.”
porda olayı kaza olarak nitelendirerek görevinden istifa ettikten irdir” diyerek yapıtının klasik anlamda roman tanımına uyma-
FERDA FİDAN
sonra, kimseye hiçbir açıklamada bulunmadan köyü terk eder. dığını açıklamıştır. Zaten modern romanın bir özelliği de ko-
Sivil hayata geri dönen Langlois, bir yıl sonra avcılık yap-
nunun bütün ayrıntılarını vermeyen boşluklar içermesi, oku-
SAVAŞ KARŞITI YAZILARI NEDENİYLE
mak üzere köye geri döner. Bir kurt civarda büyük hasarla- run sorabileceği bütün sorulara yanıt getirmeyi reddetmesidir.
HAPSE ATILIR!
ra yol açtığında, bir sürek avı düzenleyerek kapana kıstırdı-
Eğlencesiz Bir Kral’daki bir cümle Giono’nun tüm este-
Jean Giono (30 Mart 1895 / 8 Ekim 1970), İkinci Dün-
ğı kurdu yine iki kurşunla öldürür. Artık tek eğlence biçimi-
tiğini özetler: “Resmin tamamını asla göremeyiz.” Karak-
ya Savaşı arifesinde savaşa yeğinlikle karşı çıkan yazı-
nin kan dökmek olduğunu anlamış ve kendi kendisiyle kes-
terlerin güdüleri ve hatta eylemleri hakkındaki belirsizlik bu
lar yayımladığı için 1939’da birkaç günlüğüne tutuklandık-
kin bir hesaplaşmaya girişmiştir.
görüşün sonucudur. Giono insan ruhunun muğlaklığının far-
tan sonra serbest bırakılır. Pasifistler için zor günlerdir. Ya-
Romanın başlığının ve son cümlesinin de ima ettiği gibi,
kındadır ve Voltaire’in sözünü kendi kendine motto edinmiş
şından dolayı muaf tutulduğu savaşın sonunda, Ağustos
Giono, Pascal’in şu ünlü sözünden de ilham almıştır:
gibidir: “Sıkıcı olmanın sırrı her şeyi anlatmaktır.”
1944’te tekrar hapse atılır.
“Bir kralı duyularını tatmin etmeksizin, zihnini oyalaya-
Roman sona erdikten sonra dahi açıklığa tam olarak ka-
Bu kez suçu Mareşal Pétain yanlısı dergilerde öykü ve
cak bir meşgalesi ve yanında hiçbir dostu olmadan, uzun
vuşmayan sorular kalır okuyucunun zihninde ama sonuçta
yazılar yayınlamış olmasıdır. Ama bu yazılarda Fransa’nın
uzadıya kendini düşünebilmesi için yalnız bırakırsak, eğlen-
yazarın varoluşsal can sıkıntısından yakasını kurtaramayan
işbirliği politikasını över nitelikte hiç bir siyasi içerik olma-
cesiz bir kralın zavallı bir adam olduğunu göreceksiniz.”
insanın, salt oyalanma gayesiyle, şiddetin büyüsüne kapıl-
dığı ortaya çıkınca, Ocak 1945’te serbest bırakılır. Ama üç
Yani kitabın ana teması, Baudelaire’in insanlığı tehdit
masını anlatmak istediği açıktır.
yıl boyunca hiç bir kitap yayımlatamaz.
eden ve “nargilesini tüttürerek idam sehpaları düşleyen”
Romanda katilin adı bu yüzden tam olarak belirtilmez
Morali bozuktur, dramatik projeler tasarlarken, aklına bir-
korkunç bir canavar olarak nitelediği can sıkıntısının kor-
ve M. V. olarak geçer. Ama el yazmasında “Mauvais Voi-
den gelen bir fikir üzerinde gece gündüz çalışarak 1.5 ay gi-
kunç sonuçlarıdır. Aynı doğrultuda Jean Giono da Pascal-
sin” (Kötü Komşu) yazmıştır Giono, yani katil herhangi bir
bi çok kısa bir süre içinde Eğlencesiz Bir Kral’ı (Çeviren:
cı anlamda insanın kendisiyle, çok kısa olan hayatının boş-
insan, her gün karşılaşıp merhabalaştığımız birisi de olabilir.
Burçak Targaç / Everest Yayınları) bitirir:
luğuyla yüz yüze gelmesinden doğan bu boğucu duyguyu
Katilin kim olduğu belli değilken köylülerin bir canavar-
“Kitap daha aklımda hiçbir karakter oluşmamışken, ta-
“evrendeki en büyük lanet” olarak niteler.
dan söz ettiklerini duyan Langlois, “canavar olduğu ne ma-
mamen rastgele başladı. Hayalimde beliren ilk imge bir ka-
lum” diyerek aslında katilin sıradan bir insan olabileceğini,
yın ağacıydı. Aniden, bu ağacın dallarında bir cesedin keş-
POLİSİYE ROMANIN KODLARIYLA ROMAN
fedildiğini düsündüm. Önce ağaç, sonra ceset, ceset katili içimizdeki şeytanın her bireyi her an uçuruma sürükleyebile-
TÜRÜNÜ YENİLEDİĞİ BİR YAPIT!
getirdi aklıma, katil de infazcı fikrini.” ceğini de öngörmüştür.
Sayfalar ilerledikçe okuyucu, bir polisiye roman gibi baş-
1843 yılının kışı. Fransız Alpleri’nde, kar nedeniyle dün- Romandan uyarlanan 1963 yapımı filmde katil rolündeki ak-
layan yapıtın aslında metafizik konuları irdeleyen ve bir mu-
yanın geri kalanıyla bağlantısı kesilmiş küçük bir köyde törü Giono’nun bizzat seslendirmiş olması da bu açıdan dü-
ammayı çözmekten çok insan ruhunun derinliklerine inmeyi
genç bir kadın ortadan kaybolur, ardından bir adam saldırıya
şündürücüdür. Yazar not defterlerinden birine itiraf niteliğin-
amaçlayan felsefi bir boyutu olduğunu ve Jean Giono’nun
uğrar, bir domuz parçalanır. Karlar çözülür çözülmez bölge- deki şu cümleyi yazmıştır: “Yapıtlarımın canavarca bir yanı
polisiye romanın kodlarını kullanarak roman türünü yenile-
de yapılan bütün aramalara karşın, kadının cesedine ulaşıla-
var ve canavarlık beni cezbediyor.”
yen bir yapıt ortaya çıkarmış olduğunu fark eder:
maz. Ertesi yıl, tüm bölge yine karlarla örtüldüğünde, köyün
Kitapta olay örgüsü epey karmaşıktır ve farklı anlatıcıla-
ONULMAZ KÖTÜMSERLİĞİN SERT BİR İFADESİ!
ikinci bir sakini “yeryüzünden silinir”
rın gözünden aktarılmış bölümler farklı zaman dilimlerine
Kitapta kendi duygularından da yararlanmış ve kısa za-
Jandarma Yüzbaşı Langlois, bu kayboluşların gizemini çöz-
aittir. Bir dostu Giono’ya Eğlencesiz Bir Kral’da zamansal-
manda, adeta bir trans halinde yazıp bitirdiği kitabı ilikleri-
mek için altı adamıyla köye gelir. Sisli bir kış günü, kereste
lığı neden bu kadar tuhaf bir şekilde tasarladığını sorduğun-
ne kadar yaşamış olan Giono, “1843’ten neredeyse 1920’ye
fabrikasının sahibi Frédéric ilginç bir olaya tanık olur: Fabri-
da, onu söyle yanıtlamıştır:
kadar (zira öykünün bana 1920’de anlatıldığını hayal etmiş-
kanın kapısının karşısındaki kayın ağacının çatalından bir ya-
“Bunun benim için işimi bir anlamda kolaylaştıran eğ-
tim) karlar altında yaşadığım bu ülke” diye bahsettiği yapı-
bancının indiğini ve karda dağlara doğru yürüdüğünü görür.
lenceli bir teknik olduğunu fark ettim. Şimdiye kadar başı,
tını bitirdikten sonra da uzun süre gerçekliğe dönmekte güç-
Ağaca tırmanan Frédéric, 20 dakika önce canlı olarak
ortası ve sonu olan öyküler yazıyordum ve artık bıkmıştım.
lük çektiğini anlatır.
gördüğü genç kız Dorothée’nin cesedini yüksek bir dalın
Değişik dönemleri karıştırmak bana cazip geldi. Sırf eğlen-
Kişisel sorunu, katilin psikolojisini kendini onun yeri-
kovuğundaki kemik yığınının üzerinde bulur.
mek için işime biraz çeşni katmak istedim.”
ne koyabilecek kadar anlamak olan Yüzbaşı Langlois’nin
Frédéric hemen arkasına bakmadan sessizce karlara bata
Ki salt bu açıklama dahi yazarın bizzat kendisinin de ya-
hikâyesi, başkalarının kimliğinde yok etmeyi amaçladığı kö-
çıka yürüyüp giden yabancının peşine takılarak Chichilian-
rattığı bazı karakterler gibi sıradanlıktan korkan bir mizaca
ne köyüne kadar takip eder ve nerede oturduğunu öğrenir. tülük tohumlarını kendi ruhunda da taşıdığını sezdiğinde acı
sahip olduğunu gösterir.
bir dilemmayla boğuşmak zorunda kalan bir kanun adamı-
Yüzbaşı Langlois olanları öğrenir öğrenmez, birkaç adam
eşliğinde Chichilianne’a gider, tam adını öğrenemeyeceğimiz GIONO: ‘YAPITLARIM ROMAN DEĞİL ŞİİRDİR!’ nın dramı ve iki dünya savaşı yaşadıktan sonra insanlıktan
katil M. V.’yi evinden alır ve ormanlık bir araziye götürerek, Ayrıca bir söyleşide “Benim kitaplarıma editörler hep ro- umudunu kesmiş olan Jean Giono’nun onulmaz kötümserli-
sorgusuz sualsiz iki kurşunla infaz eder. Üstlerine yazdığı ra- man ibaresini eklediler oysa benim yapıtlarım roman değil şi- ğinin sert bir ifadesidir.
n
12 Ekim 2023 5