Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
yakınlarda bir yerde olduğunu da sezdirir.
Şadan Karadeniz / Kırmızı Kedi Yayınevi) Mansfield, ge-
rilim ve kaçış atmosferi üzerinden çocukluk ve olgunluk
‘ÇOCUKSU BİR ŞEY’
arasında kalan Matilda adlı kızın ergenlik kaosunu yaşatır.
Çok genç yaşta ölen Mansfield, ne var ki Çocuksu Bir
Matilda, Mansfield’ın iç sesi olan, otoriteye ve aile yaşamı-
Şey (Çeviren: Oya Dalgıç / Türkiye İş Bankası Kültür Ya-
nın sınırlarına karşı çıkan bir gençtir. Çocuksu Bir Şey’deki
yınları) adlı öyküsünde kahramanı Edna gibi kendini hiç
Edna gibi aile bağları güçlü değildir. Annesinin koyduğu sı-
de genç hissetmez. Edna da henüz 16 yaşında olması-
nırları zorlar. Evdeki karmaşadan kaçmak için soluğu mü-
na karşın duygusal çalkantıları nedeniyle kendini 20’le-
zik derslerinde alır. Bir gün limandan ayrılmak üzere olan
rinde hisseden bir kızdır. Anlatı, adını şair Samuel Tay-
gemiye atlar ve Yeni Zelanda’yı sonsuza dek terk eder. Ar-
lor Coleridge’e ait bir şiirden alır. Henry bir tren yolculu-
tık özgürdür. Bu gemi sadece memleketinden değil, çocuk-
ğu öncesi kitapçıda rasgele bu şiiri okur. Sonra trende Ed-
luğundan da alıp götürür.
na ile karşılaşır ve âşık olur. Onun için aşkın gözü kördür,
rayları önceden döşenmiş tren yoluna benzetir duygularını; ‘BİR HÜZÜN GÜNCESİ’
Edna ile birlikte yaşama hayalleri kurar. Genellikle düşünceli ve dağınık bilinçli bir halde yazan
Edna ise aşkını platonik tutmak ve bağlanmamak ister. Katherine Mansfield’ı Bir Hüzün Güncesi’nde (Çeviren: Şa-
Çocuksu masumiyetini ve özgürlüğünü kaybetmekten kor- dan Karadeniz / Can Yayınları) belirttiği üzere, çocukluğu-
kar. Ayrıca gerçekçidir. Şu an bir işleri ve paraları olmadı- nun geçtiği Yeni Zelanda yılları psikolojik olarak çok yorar.
ğını, çok genç olduklarını, ailesine bağlı olduğunu söyler Hiç sevemediği annesine duyduğu öfke ve hastalığının verdi-
ve Henry ile yaşamayı reddeder. ği acılar öykülerini besleyen ana damarlar olur. Kabul edil-
Mansfield, Çocuksu Bir Şey’de bir gençlik ve terk edil- miş gerçekliği sorgulayan ve tabulara meydan okuyan kadın
me öyküsü anlatmasına karşın yer yer büyük bir olgunlukla kahramanlar yaratır, psikolojik derinliklerine iner.
ayakları yere basmaz gençlik tavırlarıyla adeta dalga geçer. İçe işleyen yapıtlarıyla ölümünün üzerinden 100 yıl geç-
Yine genç bir kızın olgunlaşma sürecindeki duygusal mesine karşın 25 dilde geniş bir okuyucu kitlesine ulaşma-
çalkantılarını merceğe aldığı Ah Bu Rüzgâr’da (Çeviren: yı başarır.
n
REBEKKA ENDLER’DAN ‘EŞYALARIN PATRİYARKASI: DÜNYA KADINLARA NEDEN UYMAZ?’
“Tasarım, bizim fikirlerimize verdiğimiz biçimdir. İnsan yapımı olan her yor?”, “Elektrikli aletleri neden erkekler daha rahat kullanıyor?”, “Bilgi-
şey tasarlanmıştır. Hem maddi dünyanın eşyalarını -arabalar, seks oyun- sayar oyunlarının büyük çoğunluğu neden erkeklerin ilgilerine, heveslerine
cakları, matkaplar, bisikletler, kıyafetler gibi- hem de sosyal tasarım gi- hitap ediyor?”, “Maddi dünyamızı, bütün eşyamızı şekillendiren tasarım-
bi -kamusal alan, şehir planlaması, ayrıca dil, yasalar ve politika- maddi cı, patriyarkanın ta kendisi olabilir mi?” gibi sorulardan yola çıkarak sa-
olmayan şeyleri içerir. [...] Bu kitap, dünyanın neden şu anda olduğu gibi dece ofis mobilyaları ya da kot pantolon gibi günlük eşyaların değil, kamu-
olduğu ve neden pek çok insana uymadığı hakkında. sal alanı oluşturan mimari, altyapı ve ulaşım düzenlemelerinin de erkeklere
Ve onu değiştirmek için ne yapabileceğimiz hakkında. Bu, çiçekli elbise- göre belirlendiğini gösteriyor.
nin öyküsüdür, tıpkı futbol ayakkabılarınınki gibi video oyunlarının, seksin Endler, verili kabul edilen yapılı çevreye feminist bir gözle bakıyor ve
ve dinin öyküsü.” Kitaptan... okuyucuyu eşyaya sinen erkek egemenliğine ilişkin yeni bir farkındalığa
davet ediyor.
n
ebekka Endler, Eşyaların Patriyarkası: Dünya Kadınlara Neden Uymaz?’da
R (Çeviren: Çiğdem Canan Dikmen /İletişim Yayınları) içinde yaşadığımız Eşyaların Patriyarkası: Dünya Kadınlara Neden Uymaz? / Rebek-
maddi dünyaya hükmeden erkek egemen tasarımın izini sürüyor. ka Endler / Çeviren: Çiğdem Canan Dikmen / İletişim Yayınları / 312
“Kadınlar neden tuvalet sırasında daha uzun beklemek zorunda kalı- s. / 2022.
DR. TÜLAY AKKOYUN’DAN
‘Karşılaştırmalı Feminist Ütopya / Distopya’
Dr. Tülay Akkoyun, Karşılaştırmalı Feminist Ütopya / Distopya (Günce Yayınları) adlı incelemesine, “Bu kitabı ülkemde
ve dünyada şiddet, taciz, tecavüze maruz kalmış ve acımasızca katledilmiş kadınlara ithaf ediyorum” diyerek başlıyor. Dört
bölümden oluşan kitapta toplumsal cinsiyet sorunları feminizm, totalitarizm, ütopya-distopya ve
bu bağlamda dokuz yapıt karşılaştırmalı ele alınıyor.
cins ve cinsiyet kavramları üzerinden derin- eleştirel okumalarla okura anlamlı ipuçları veriyor.
KEMAL GÜNDÜZALP
leştiriyor. Böylece 1880’lerde kullanılmaya Burada Margaret Atwood’un Damızlık Kızın Öyküsü ve
başlayan feminizm kavramını tarihsel süreci Ahitler’i dışında beş yapıtı daha değerlendiriyor. Bu ya-
r. Tülay Akkoyun, Hacettepe Üniversi-
içinde bugüne kadar getiriyor. pıtlar da sırasıyla Güç (Naomi Alderman), Ses (Christina
tesi Fransız Dili ve Edebiyatı lisans ve
Bu süreçte diğer kuramsal çalışmaların dı- Dalcher), Xx (Angela Chadwick) Leila (Prayaag Akbar) ve
D doktora çıkışlı bir akademisyen. Muğla
şında özellikle Virginia Woolf’tan (Kendine Ait O Uyumadan Önce (Bina Shah) adlı kitaplardan oluşuyor.
Üniversitesi’nde öğretim üyesidir. İlk eleştiri ve
Bir Oda ve Orlando), Simone de Beauvoir’e Sonuçta Türkiye’de son yıllarda gittikçe artan er-
yazılarını çeşitli dergilerde yazan Akkoyun’un
(Kadın İkinci Cins-Genç Kızlık Çağı) kadar ya- kek şiddeti sonucu yaşamını yitiren kadınların yanı sıra
yanı sıra hakemli dergilerde birçok bilimsel
zınsal alanda yoğunlaşıyor. Kuşkusuz bilimsel İran’da katledilen Mahsa Amini’ye kadar güncel anlamda
makalesi de yayımlanmıştır.
anlamda Clara Zetkin’den Kate Millett’e kadar konu hakkında görüşlerini ortaya koyuyor.
Dr. Akkoyun akademisyen olmanın ötesinde
konu üzerinde çalışmış onlarca yazarın bakış Elbette yazarın da imlediği gibi kadın olmak bir yaz-
yazına uzak durmayan bir kişi. İki öykü kita-
açılarını da bu çerçevede irdeliyor. gı değildir. O nedenle cinsiyet ayrımcılığına karşı kadının
bı (Daphne / 2010 ve Leylak Yangını / 2014)
İkinci konu başlığı olan totalitarizm üze- mücadelesini savunan feminizm daha da önem ve anlam
dışında bir de inceleme kitabı (Ütopya / Dis-
rinde de duran yazar, bu çerçevede 1920’ler- kazanıyor. Bu kitabın da böyle bir ereği var.
topya / 2016) bulunan yazarın kısa süre ön-
den günümüze dek birçok ülkede bu despo- Yazıyı kitabın son cümleleri olan Dr. Tülay
ce de Karşılaştırmalı Feminist Ütopya / Dis-
tik yönetim biçiminin uygulamalarına değiniyor. Üçüncü Akkoyun’un şu sözleriyle bitirmek istiyorum:
topya (Günce Yayınları) adlı inceleme kitabı yayımlandı.
bölüm ütopya-distopya başlığıyla ele alınıyor. Bu iki kav- “Bir edebiyatçı olarak bizlerin de bu sorunun çözümün-
Akkoyun, “Bu kitabı ülkemde ve dünyada şiddet, taciz,
ramı karşılaştıran yazar oradan yazınsal anlamda kitabın de bir katkımız olacağına dair inancımızla yola çıktığımız
tecavüze maruz kalmış ve acımasızca katledilmiş kadınla-
ra ithaf ediyorum” diyerek başlıyor söze. Karşılaştırmalı en önemli ve ilgi çekici bölümü olan ilgili yapıtların ince- bu çalışmada yer alan konuların, insanları bir nebze ol-
Feminist Ütopya / Distopya, Giriş ve Sonuç dışında dört lemesine girişiyor. sun sarsmasını, vicdanlarını rahatsız etmesini ve bu ko-
Charlotte P. Gilman’ın Kadınlar Ülkesi ve Bizim Ülke- nuda düşünmeye sevk etmesini ve en önemlisi çözüme dair
bölümden oluşuyor. Kitapta toplumsal cinsiyet sorunla-
rı feminizm, totalitarizm, ütopya-distopya ve bu bağlamda miz yapıtlarıyla başlayan bölümde, feminist ütopya ve fe- acil adımlar atılmasını umut ediyor ve bekliyoruz.” (s. 145)
dokuz yapıt karşılaştırmalı ele alınıyor. minist distopya kapsamında 9 yazınsal yapıtı inceliyor. Toplam 54 yapıttan oluşan zengin kaynakçasını da be-
Çalışmasına Feminizm ile başlayan Akkoyun, konuyu Ayrıca ele alınan yapıtlar hakkında çözümlemeye varan lirtmeden geçemeyeceğim.
n
6 5 Ocak 2023