Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
‘ABDÜLKADİR BUDAK ŞİİRİ’
‘Irmağın Bakışları’
Ümit Yıldırım’ın derlediği Irmağın Bakışları (Yazılı Kâğıt Yayınları)
adlı kitapta; taşranın izlerini sırtında taşıyan, bireyin büyük kentteki
yürüyüş macerasını andıran yapıtları; Ziya Osman Saba ile Behçet
Necatigil çizgisini andıran, söyleyişte lirik, düşüncede yoğun, imgede
tutarlı, dilde titiz çalışmalarıyla şair Abdülkadir Budak’ın 50 yılı aşan
şiir serüvenine ilişkin yazılan yazılardan bir toplam sunuluyor.
Enver Ercan’dan Metin Cengiz’e ve Ramis citmeyen eda ile ilerleyen bir şiir olarak, son
HÜSEYİN PEKER
Dara’ya kadar önemli isimlerin yazılarının da 50 yılda hem kendi şiirine hem şiirimize iz
bulunduğu 53 yazı sunuluyor. bırakmış bir yapının eseridir.
ürk dili ve edebiyatı öğretmeni Ümit Yıldırım, şair
Ramis Dara yazısında Budak için: “Halk Tıpkı Ümit Yıldırım’ın giriş yazısında ta-
Abdülkadir Budak’ın 50 yılı aşan şiir serüvenine iliş-
nımladığı bir şiire benzer bir iz bıraktı Ab-
şiiri nitelemesine giderken de belirgin daya-
T kin yazılan yazıları derlediği Irmağın Bakışları’nın
nağımız, öncelikle ‘yaklaşık hece ölçüsü’ ol- dülkadir Budak: Taşranın izlerini sırtında ta-
(Yazılı Kâğıt Yayınları) sunuş yazısında“Halk şiirinden al-
gusu oluyor” diyor. şıyan, bireyin büyük kentteki yürüyüş mace-
dığı tema değerlerini değiştirerek dönüştürmeyi bilmiş, ken-
Haydar Ergülen, yazısının bir yerinde “Ba- rasını andıran yapıtlar... Belki Ziya Osman
dine özgü söyleyişiyle şiirimizde önemli atılımlar yapmış,
zı sözcükler bazı şairlere aittir” diyerek şairin Saba ile Behçet Necatigil çizgisini andıran,
şiirimizde etkin rol almış” kişi olarak niteliyor Budak’ı.
sık andığı “gül, leyla” kelimelerinin Budak’ın söyleyişte lirik, düşüncede yoğun, imgede
Sonraki bölümlerde Adnan Özer de benzer sözlerle bü-
şiirlerinin vazgeçilmezleri olduğunu ve sev- tutarlı, dilde titiz çalışmalar...
tünlüyor bu görüşü: “Şair A. Budak, dünyevi nitelikli
dalısı olduğu “gül” imgesinin anlatıma yar- Irmağın Bakışları da böylesine yoğun bir
Anadolu-Türk şiirinin 20. yüzyılın son çeyreğinde ortaya
dımcı olduğunu söylüyor. Budak, “gülün ça- şairi öne çıkarmasıyla anılmaya değer bir
çıkmış temsilcilerinden biridir. Hem Anadolu aşk ve gü-
lımına bak” derken şiirini yine “gül”le bü- çalışma. Bu tür çalışmaların elbet yarının
zellik düşüncesinin en geniş anlamda poetik ifadesi olan
tünlüyor. edebiyat araştırmacılarına hazır birer kay-
aşkınlık özelliklerini gösterir, hem de halk kültürü ve im-
Yücel Kayıran ise “A. Budak’ın bireyi bize, 40’lı yıllar nak olması da sevindirici.
gelerini dünyevi tarzda yorumlar.”
şiirinde ‘küçük insan’ diye adlandırılan insan tipini çağ- Salih Bolat’ın yazısında şairin şiirsel kimliğini ele ve-
Kitapta, “Budak’ın yıl içinde yayımladığı kitaplarını, say-
rıştırmaktadır. İşini, eşini, eşyasını bulmuş, bu üçlü saca- ren şu satırlarıyla tamamlamak istiyorum yazımı:
gı ile karşıladım. (...) Süzgeçlerden geçmiş, arınmış, özlü-
yağı üzerinde yükselen mutluluğu ile yetinen sıradan in- “A. Budak beş kitaplık şiir serüveninde özellikle son
yoğun şiirlerinizden oluşan ilk kitabınız olan Geçti İlkyaz
san” diye yazıyor. yıllarda moda olan bazı sapmaları umursamadı. Örneğin
Denemesi’ni aldım” demiş Behçet Necatigil’in yanı sıra İl-
han Berk ve Necati Cumalı’nın Budak’a ilişkin irili ufaklı Tüm bu görüşler ışığında görülmektedir ki Abdülkadir erotizm adına ucuz cinsellik, şiirin entellektüel düzeyini
saptamaları da yer alıyor. Budak şiiri halk şiirinden kopup gelen rüzgârla, gelenek- yükseltmek adına sözcük nostaljisi, yoğun imgesel bir dil
Irmağın Bakışları’nda, Melih Cevdet Anday’dan Yu- ten fazla uzaklaşmadan ilerleyen, bir orta halli memurun oluşturmak adına anlamsızlık, Budak’ın titizlikle sakındı-
suf Alper’e, Ataol Behramoğlu’ndan Haydar Ergülen’e, evi ve yaşamı arası kurulan üçgende, kendi halinde ve in- ğı tutumlar oldu. Şiirinde tutarlı bir çizgi izledi.” n
ALİ ARTUN’DAN ‘EROS VE SANAT’
‘Modernizm Çağında Sanat ve Cinsellik’
İletişim Yayınları’nın Sanat Hayat Dizisi Editörü Ali Artun’un kısa süre önce okuyucularla buluşan yeni kitabı Eros ve Sanat:
Modernizm Çağında Sanat ve Cinsellik, erotizm-sanat birliğine yönelik nitelikli bir çalışma.
“Georges Bataille’da Erotizm ile Ölümün Birliği ve Sanat”; “Modernizm, Erotizm, Picasso”; “Aşk, Sanat, Siyaset” başlıklı üç
bölümden oluşan kitap, Antik Yunan’dan Ortaçağ’a, Rönesans’tan modernizme kapsamı ve önemi değişen erotizmi ele alıyor.
modernizmin tanımını Baudelaire’in reh-
BÜŞRA UYAR
berlik ettiği, resimde Manet’yle başlayan
ve kabaca 1850’lerden 1968’lere kadar
letişim Yayınları’nın Sanat Hayat Dizi-
(aşağı yukarı 100 yıl) süren bir estetik ha-
si editörü Ali Artun’un Eros ve Sanat:
reket olarak sınırlandırarak başlıyor işe.
İModernizm Çağında Sanat ve Cinsel-
Modernizm öncesinin incelikle ele alın-
lik adlı yeni kitabının ilk bölümü “Georges
ması önemli, çünkü modernizmin cinsel-
Bataille’da Erotizm ile Ölümün Birliği ve
lik mirası tarih öncesine, daha sonra da bu
Sanat” adını taşıyor.
antikiteyi canlandıran Rönesans düşünce-
Burada Artun, Bataille’ın külliyatından
sine uzanıyor.
izlerle bir “insan” tanımı oluşturuyor:
Eros ile Thanatos, insansı boğalar, yarı
“İnsan sadece aklı sayesinde değil, ona
insan yarı boğa Minotauros, Lillith, “fa-
direnen ve ihlal eden arzuları ve hayalle-
hişe ve şeytan” Maria Magdalena, fahi-
riyle de
şe filozoflar...
insan oluyor.”
Eros ve Sanat, Picasso’yu, kimi mo-
İnsanların, hayvanların, değerli eşyala-
dernist ve sürrealistleri etkileyen temala-
rın kurban edildiği kutsal ayinlerin, ölümü,
rı, mitolojik karakterleri, izbe ve kirli kö-
orjilerin ise cinselliği dışa vurduğu “israf”
ye hâkim olan, Ortaçağ’da geri plana atılmasının ardın-
şelerin hayat kadınlarını ele alırken, ki-
halinde sapıklık ve iğrençlik, kutsallığın, tanrısallığın ve
dan Rönesans’ta Eros’la yeniden doğan, modernizm ve
sanatın hakikatini belirliyor. mi zaman müthiş bir özgürlük alanına sahipken kimi za-
avangartla beraber politikleşen erotizmin izini sürüyor.
“Modernizm, Erotizm, Picasso” ve “Aşk, Sa- man da tek tanrılı dinlerde “esir düşen” erotizme yöne-
nat, Siyaset” bölümleri ise antik dinlere ve mitoloji- Artun ilk olarak, çok farklı anlamlarda kullandığımız lik merak uyandıran bir çalışma.
n
6 14 Temmuz 2022
İSMAİL ORHAN TORAMAN