Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BORİS PASTERNAK (10 ŞUBAT 1890 - 30 MAYIS 1960)
Pasternak, Nabokov ve
Rus Hıristiyanlığı
Nabokov, Lolita romanını ilk kez 1955’te Paris’te yayımladı, Pasternak ailesinin yakınlarındandı. Elyazmasını o da birçok
ama asıl istediği, ilk Amerikan baskısını yapabilmek için kişi gibi okumuştu ve yayımlanmasını istiyordu. Pasternak’la
Ağustos 1958’e kadar bekledi. Roman o zamana kadar etkisini Jakobson’u mayıs ayında görüştürdü. Doktor Jivago’nun
yaratmış, ünlenmişti ve eylül başında çoksatar listesinde elyazmasının yurtdışına kaçırılarak yayımlanmasının ve
dördüncü sıradaydı. Eylül sonunda bir numaraya yükseldi,
Nobel almasının hikâyesi böyle, bir dilbilimcinin Moskova’ya
fakat yerini hemen o sırada İngilizce çevirisi yayımlanan
gitmesiyle başladı. Doktor Jivago’nun Yura ile Mişa’sı, Ukrayna
Doktor Jivago’ya bıraktı. O yüzden, Nabokov, dilbilimci
kökenli bir Yahudi aileden gelen Pasternak’ın bölünmüş
Roman Jakobson’un 1956’daki Sovyetler Birliği ziyaretine
kişiliğinin bir simgesidir. Mişa karakteriyle temsil edilen
karşı çıkarken fazlasıyla haklıydı. Jakobson orada sadece
Yahudi kimliğine karşı, Yura Rus Ortodoksluğunun evrensel
edebiyat bilimci ve Slavistlerle görüşmemiş, Boris Pasternak’ın
karakterini simgeler. Pasternak’ın Yahudi kimliğini bir yana
yeni tamamladığı ve sosyalist gerçekçiliğe uymadığı için
bırakması değildir karışıklığı yaratan, böyle yapan birçok yazar
yayımlanamayan romanı için de görüşmeler yapmıştı.
vardı; şaşırtıcı olan şey onun Tolstoy’un izinden giderek Rus
Jakobson’u Moskova’ya davet eden dilbilimci Vyaçeslav İvanov, Hıristiyanlığının evrenselliğini savunmasıdır.
SABRİ GÜRSES
NABOKOV’UN ‘DOKTOR JİVAGO’ YORUMU:
‘SIKICI, BEYLİK, ÇÖP GİBİ, MELODRAMATİK,
SAHTE VE KISIR!’
Boris Pasternak’ın Doktor Jivago romanı Amerika’da
yayımlanmadan önce bir kopyası Vladimir Nabokov’a
gönderilmişti. Nabokov “sıkıcı, beylik bir şey” diye yo-
rumlamıştı romanı. Yayımlandıktan sonra da “Bu çöp gi-
bi, melodramatik, sahte ve kısır kitabı yok etmekten büyük
keyif alırdım” demişti.
Anlaşılan Pasternak da böyle davranacağını sezmiş olma-
lı ki romanı Nabokov’un çevirmesi önerildiği zaman “Ol-
maz” demişti, “o benim bu ülkedeki (Sovyetlerdeki) sefil ha-
limi bu işi doğru dürüst yapamayacak kadar kıskanıyor.”
Gerçekten de Nabokov, eleştirisini daha da ileri götüre-
rek bütün olanları yani Sovyet hükümetinin romanı yasak-
lamasını, sonra da Pasternak’ın Nobel ödülünü reddetme-
sini ince bir Sovyet komplosu olarak yorumladı.
Dilbilimci Roman Jakobson’un Sovyetler Birliği’ne git-
mesini bir diktatörlüğün onaylanması olarak gördüğü gibi,
bu romanı da Stalin sonrasında Lenin döneminin övülme-
sinin bir aracı olarak görüyordu.
Bu, günümüzde hâkim olan bir başka yorumun, romanın
elyazmasının İtalya’ya kaçırılması, Kasım 1957’de İtal-
Cornell Capa-International Center of Photography and Magnum Photos
yanca, ertesi yıl Fransızca ve İngilizce çevirilerinin çık-
ması ve Hollanda’da Rusça basılan romanın hemen Nobel
geliyordu evlerine. Pasternak’ın ilk hatıralarından biri, bir günü çiçekleri gibi çıkmıştı elbiselerinden. Halka halka
ödülünü alması sürecinin bir CIA operasyonu olduğu yoru-
gece piyano sesiyle uyanmasıydı. Annesi odanın bir perdey- dumanın arasında iki üç ihtiyarın ak saçları görünüyordu.
munun tersyüzü gibidir.
le ayrılmış diğer yanında piyano çalıyordu: Daha sonra birini yakından tanıdım ve sıkça gördüm. Res-
Ama her koşulda Nabokov romanı beğenmemişti ve profes-
“Gecenin tam ortasında daha önce hiç yaşamadığım kadar sam N. N. Ge’ydi bu adam.
yonel romancı olarak, ilk romanıyla Nobel alan, kendisinden
tatlı, sızılı bir ağrıyla uyanmıştım. Sıkıntı ve korkudan ba- Öbürünün sureti, birçok suret gibi hayatım boyunca pe-
bir yaş küçük bir şairi şüpheyle karşılaması haklı bulunabilir:
ğırıp ağlamıştım. Ama müzik benim gözyaşlarımı bastırdığı şimi bırakmadı, çünkü babam onun illüstrasyonunu yap-
“Doktor Jivago berbat bir şey, hantal, bayat ve melodra-
için beni ancak üçüncü parçanın sonunda duyabilmişlerdi. mıştı, onu ziyarete gidiyordu, hürmet ediyordu ona ve bü-
matik, basmakalıp durumları, şehvetli avukatları, akıl almaz
Arkasında benim yattığım ve odayı ikiye bölen perde ara- tün evimiz onun ruhuyla dolup taşıyordu. O adam da Lev
kızları, romantik haydutları ve bayat tesadüfleri olan bir ro-
landı. Annem göründü, üzerime eğildi ve telaşla sakinleştir- Nikolayeviç Tolstoy’du.”
mandır. Kısacası, Pasternak’ın düzyazısı şiirinden çok uzak-
meye çalıştı beni. Beni ya misafirlerin yanına götürdüler ya
tır. Nadir başarılı metaforlara veya karşılaştırmalara gelin-
da belki, açık kapının çerçevesinden misafir odasını gördüm. TOLSTOY’UN AFOROZ EDİLMESİNE
ce, bunlar romanı hiçbir şekilde Sovyet edebiyatına özgü bir
NEDEN OLAN ROMANI DİRİLİŞ’İN
taşra bayağılık dokunuşundan kurtarmaz.”
PASTERNAK: ‘EVİMİZ ONUN RUHUYLA İLLÜSTRASYONLARI BABASI LEONİD
DOLUP TAŞIYORDU. O ADAM DA PASTERNAK’A AİTTİ!
PASTERNAK’IN DÜZYAZISI SOVYET
LEV NİKOLAYEVİÇ TOLSTOY’DU!’ 23 Kasım 1894 günü Pasternakların Myanistkaya’da,
EDEBİYATINDAN ÇOK AİLE DOSTLARI
İçerisi sigara dumanıyla kaplanmıştı. Mumlar dumanla Resim, Heykel ve Mimarlık Okulu binasının yanında bu-
TOLSTOY’DAN ESİN ALMIŞTIR!
gözleri yanmış kirpikler gibi kırpışıyordu. Keman ve viyo- lunan evinde yaşanıyordu bu olay. Tolstoyların 1882’de
Fakat Pasternak’ın düzyazısının Sovyet edebiyatından çok,
Tolstoy’dan esin aldığını kabul etmekte yarar var. Tolstoy lonselin kırmızı cilalı tahtasını parlak bir şekilde aydınla- tuttuğu Hamovniki’deki ev yakındı buraya.
Pasternakların aile dostuydu; ressam babası Leonid Paster- tıyorlardı. Piyano kapkaraydı. Erkeklerin ceketleri kapka- Konuklar arasında Tolstoy’un karısı Sofya Aleksandrov-
nak onun eserlerini resimliyordu ve Tolstoy sık sık ziyarete raydı. Kadınların omuzları, çiçek sepetlerinden çıkan isim na da olmalı. Tolstoy’un 1899’da yayımlanan
>>
10 2 Haziran 2022