22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

HATİCE AKSÜT’TEN ‘LILI MAY - KARAKATMAN’ Fantastik gerçekçi bir üçleme! Yazar ve çizer Hatice Aksüt’ün Sıfırdan Yayınları’nca yayımlanan fantastik resimli roman Lili May üçlemesi, Lili May - Ada Krallığı (2018), Lili May - Saf Topraklar’ın (2019) ardından Lili May - Karakatman (Sıfırdan Yayınları) ile tamamlandı. Üçlemesinde Aksüt, Lili May adlı genç bir kızın, küçücük bir kasabada başlayan sakin yaşamının, kasabaya gelen yabancıların başlattığı olaylar zinciriyle nasıl da değiştiğini; çekingen bir genç kızın nasıl da kendinden emin bir kahramana dönüştüğünü anlatıyor. ait olduğu için insana bu kadar yakın. Kitaplar dört yüzer sayfa civarında ve GÜLŞAH ÖZDEMİR her birinde yirmiden fazla kara kalem KORYÜREK ‘ZORLUKLARLA YOĞRULMUŞ dijital resim var. İlk önce yazıyorum ve KARAKTERLER YAZDIM’ editör çalışması sırasında çizimlere ge- n Diğer karakterlerden de biraz bah- çiyorum. ‘HER KİTABIN AYRI seder misiniz? Çizeceğim kısımları seçerken karak- BİR AMACI VAR’ Kapaklarda da yer alıyorlar. terlerin önemine, sahnenin gerekli olup n Lili May’i nasıl bir fantastik evre- Evet, sadece Lili’nin değil, kapakta olmadığına bakıyorum. Yazarken sah- ne yerleştirdiniz? şehir Barselona, yayınevleri konusunda gördüğünüz tüm karakterlerin geçmişine neler zihnimde parça parça canlanıyor. Üçlemeyi gerçekçi bir bakış açışıyla önde gelen şehirlerden. iniyor ve eğrisiyle doğrusuyla tanıyoruz. Bu kitapları yaratırken amacım hem kaleme aldım, bununla birlikte üç farklı Türkiye’den ve hatta çoğu ülkeden Örneğin, birinci kitabın kapağındaki kalbe hem de göze hitap etmekti. evren yarattım. Örneğin, birinci kitapta, farklı olarak, kalın kapak ve büyük font Cadı Senaluf, kudreti ve yapabilecekle- Aldığım güzel yorumlar, bunu başar- karanlıkla çevrelenmiş Ada Krallığı’nın tercih ediyorlar. İllüstrasyonlu kitaplar riyle şaşırtıyor, ama onun bu güçlü hal- dığımı hissettiriyor. gizemine dalıyoruz. Sihirli bir tarla ve da çok çeşitli. lerine aldanmamak lazım, o da herkes bu tarlanın sihirli ürünleriyle tanışıyoruz. Türe gelince, bence bu türü seven se- gibi emir kulu. ‘FANTASTİK KURGUYLA Lili May serisini oluştururken, ilk ön- viyor, küçük-büyük fark etmiyor. Ülke- Sonra okuyucunun en çok güldüğü ka- TANIŞMAMIŞ KİTAP KURTLARI, ce hikâyeyi özel kılmak istedim. Her ki- mizde de bu durum gittikçe değişecek rakter, kapaklardaki çocuk, Falkon. Onun BU TÜRE BİR ŞANS VERİN! tabın ayrı bir amacı var. diye umuyorum. hazır cevap halleri, cadıyla didişmeleri, sa- n Ülkemizde fantastik kurgu türü ge- Okuyucu “Lili bunu başaracak mı?” Lili May’i yazarken, ülkemde basılacağı yısız marifeti hikâyeye ayrı bir tat katıyor. nellikle daha genç bir kitle tarafından diye endişelenecek. Yeri geldiğinde acı- hem de Türkçe ve illüstrasyonlu bir roman Zorluklarla yoğurulmuş karakterler yaz- sahipleniliyor, siz bu konuda ne düşü- yacak, yeri geldiğinde kızacak ama onu serisi olacağı için çok heyecanlanmıştım. dım. Onların korkularına karşın iyilik adı- nüyorsunuz? anlayacak. Yazarken, benim için en Kitaplarımı gençler okuyor, onların na savaştıklarını hep birlikte göreceğiz. Özellikle de yaşadığınız diğer ülke- önemli iki şey, olay örgüsü ve bağ kura- anneleri de okuyor. Böyle böyle çoğala- bileceğimiz karakterler… n Kitaplarda bazı sayfalarda karak- lerde bu tür nasıl değerlendiriliyor? terleri, bazı sayfalarda ise yaşanan Ülkeler açısından düşünecek olursak cak. Henüz fantastik kurguyla tanışma- Lili May fantastik kurgu dalında bir roman serisi olarak sihirli ögeler ve yer- sahneleri çizmişsiniz. Amerika ve İngiltere’de bu türün örnek- mış kitap kurtlarına, bu türe bir şans ve- ler içeriyor fakat işlenen konular insana Kararı nasıl veriyorsunuz? lerine daha çok rastlıyoruz. Yaşadığım rin derim. n ‘Kahraman Ferdinand’ Bir kurban bayramı günü... Trabzon’da 2018’de yaşanan gerçek bir olay… Kesimden kaçan boğa yakalanamayıp sırra kadem basıyor! Dört gün sonra Sürmene’de denizden kurtarılıyor. Kahraman Ferdinand (Dionizos Yayınevi) bu firari boğadan esinle İnci Gürbüzatik ve Dursaliye Şahan’ın çocuk, kadın, insan, canlı, cansız, ağaç, doğaya karşı yapılan tüm hak ihlallerine karşı bir itiraz yükselten 22 yazarın öykülerini derledikleri bir kitap. İnci Gürbüzatik ile Kahraman Ferdinand’ı konuştuk. dele etmiş sağ kalmıştı. Öykü kahramanıy- önemlisi ibretlikti. SİBEL ÜNÜR dı artık gözümde. Yazılmalıydı. İşte tam da öyküsü yazılacak bir konu deyip, sosyal medyadan öykücülere “Ey ‘YAZILMALIYDI’ ‘ÖYKÜ YAZARLARINI öykü yazarları neredesiniz? Hadi işte si- n Ferdinand Kitabı’nın fikir aşaması- SUSKUN BULUYORUM’ ze yazılması gereken bir öykü konusu” nı anlatır mısınız? de çok çabaladık. 21 yazar 21 öyküsüy- n Kahraman Ferdinand’ın yaşadıkla- diye seslendim. Beni etkileyen, aşılan engelin Kara- le katıldı. Bu öykülerin farklı görüş, bakış rını bireysel olarak da ele n Kitaptaki öyküleri sizin- deniz, kahramanının hayvan oluşu ve açılarıyla kolektif yazılmış olması kitabı alabilirdiniz. Neden ortak le birlikte derleyen Dursali- dramatik sonucuydu. Olay görülmemiş zenginleştirdi. bir kitap ve niçin öyküler? ye Şahan ile yollarınız nasıl şeydi. Eğer “o” isimsiz boğa yakalan- n Kahraman Ferdinand’da yer alan öy- Öykü yazarlarını sus- kesişti? saydı bu kurban bayramlarında yaşa- küler yeryüzündeki her canlının haklarına kun buluyorum. Yazıla- Sosyal medyadaki çağrı- nan sıradan bir olay olurdu oysa sır ol- ve özgürlüğüne saygı duyulması konusun- cak, onca yara, kangren ol- ma ilk yanıt Londra’da yaşa- muştu. da bir haykırıştır diyebilir miyiz? n Kitabın önsözünde “İşte tam yazılıp muş meselemiz, derdimiz yan Dursaliye Şahan’dan gel- Tam da öyle. İnsan, kadın, çocuk, hay- varken suya sabuna dokun- di. Kendisini romanlarından ders çıkartılacak bir hikâye” diyorsunuz. van hak ihlallerine, doğa, ağaç katliamla- Firarda bir itiraz, isyan, özgürlük özlemi, madan yazmalarını düşün- tanıyordum. O Londra’da, ben rına dikkat çeken bir itiraz, çığlıktır. Bir cüret, sonucu göze almak vardır. Eylemi sı- dürücü buluyorum. Ölü- Bodrum’daydık. Katılım arttı. hayvan bize yol gösterdi, ışık yaktı. Ben ra dışı yapan belirsiz ama umut yüklü so- me itiraz edip canını dişi- İşbölümü yaptık. Öykülerin bir çağırımda “Şu boğa kadar olamadık” de- nuca karşın kaçıştır. Hayvan boğulmuş da ne takan bir boğanın firarı bütünlük oluşturması, amacı- miştim. Hayvanlar da insanlara örnek olabilirdi. Ama o yüzmüş, dört gün müca- sıra dışı, ilginç, özgün, en mıza uygun yazılması yönün- oluyor işte bazen böyle. n 22 KITAP 10 Mart 2022
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle