Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ezber bozan bir dizi!
Gündelik hayatın akışını şen şakrak bir duruşla ve sık sık ihlal eden; saplanıp
kaldığımız, herkese dayatmaya kalktığımız kimi tutum davranış ve ezberleri bozan bu
“absürt komedi”yle (hâlâ tanışmadıysanız bile geç değil) tanışmakta yarar var.
rımızı bile çekecek, çağıracak bir sıcaklık taşıyor.
Y. BEKİR YURDAKUL
Dizinin 12. yapıta ulaşması dolayısıyla sevil-
mesinde kahramanların kimliğinin oynadığı rol
yle sanıyorum ki Kral Şakir ve ailesinin
denli etkili olan bir olgu da doğada birlikte yaşa-
/ dostlarının her gün yeni bir maceraya
ma anlayışına yaptığı vurgudur bence.
Öuyandıkları mahallelerine epeyce önceden
Gündelik yaşamda karşılaştığımız ne varsa
konuk oldunuz. Benim tanışıklığım da yeni sayıl-
maceranın akışı içinde yer bulurken tek tek ve
maz ne ki onlardan söz etmeye ancak sıra geti-
toplu olarak sergilediğimiz tutum ve davranışla-
rebildim.
rı cesaretle / özgürce sahnelemesi de Kral Şakir
Kahramanımız Kral Şakir bir aslan ailesinin ço-
dizisinin ayırıcı özelliği olarak öne çıkıyor.
cuğu (yavrusu). Babası Remzi de aslan. Anne-
Olup bitenin yalın bir dille, okuru hep içeride
si Kadriye ve kız kardeşi Canan’sa kedi. Bir de
tutan bir akıcılıkla ve yer yer gülümseten, arada
kaplumbağa dedesi var: Peyami. En yakın / ay-
şaşırtan sözcük oyunları ve zıplamalarla aktarıl-
rılmaz arkadaşı Necati’ye gelince, o bir fil. Ve her
ması da dizinin ilgi görmesinde başat rol oyna-
macerada hep yanındadır Şakir’in, dahası onla-
mış görünüyor.
rın evindedir de.
Kısacası gündelik hayatın akışını şen şakrak bir
Çöplüklerde yaşayan, çöp yiyen, bu arada gof-
Çizim: TUNCER ÇELİK
rete bayılan sokak köpeği Tanju da neredeyse her za- duruşla ve sık sık ihlal eden; saplanıp kaldığımız, her-
rol Yaşaroğlu. Haluk Can Dizdaroğlu ve Özgür Öcalan kese dayatmaya kalktığımız kimi tutum davranış ve ez-
man onlarladır. Kirli işler peşinde koşan akbaba Kürşat
macerayı kaleme almışlar. İç görseller ve düzenleme-
ve oğlu Cemşit’i de unutmayalım. Cemşit, Şakir’in sınıf berleri bozan bu “absürt komedi”yle (hâlâ tanışmadıy-
ye Tuncer Çelik ve Arif Âşık emek vermişler. sanız bile geç değil) tanışmakta yarar var.
arkadaşıdır. Bilimle uğraşan Mirket’i de tutun aklınız-
n
da. Her yeni macerada başka karakterle de tanışacak-
ALIŞILMIŞA KARŞI ÇIKIŞ
sınız. Onlar da inanın aynı sıcaklıkla gülümseyecekler. Kral Şakir-Dikkat Kaygan Zemin / Varol Yaşa-
Dikkat Kaygan Zemin, Kral Şakir’in 12. kitabı ola- Dizinin kahramanları, karakterleri, seçilen mekânların roğlu, Haluk Can Dizdaroğlu, Özgür Öcalan /
rak çıkageldi. İlk yapıt Tek Kişilik Dev Orkestra dört bize, yaşadığımız yerlermişçesine yakın oluşu, macera- Resimleyen: Tuncer Çelik, Arif Âşık / Eksik Parça
yıl önce yayımlanmış. Dizinin yaratıcısı ve çizeri Va-
nın düşmeyen temposu kitaplara uzak duran / kalanla- Çocuk / 222 s. / 9+ / 2022.
Yeri geldiğinde...
Hepsini bilseniz de Süleyman Bulut’un işin özünün elini bırakmadan, o ustaca anlatımıyla bu anonim
yapıtlara kattığı tat; yanı başınızda “kısa” söylemenin çekiciliği, çıkacağınız zaman yolculuğu, kıssaya
duyulan merak dolayısıyla kitabı elinizden bırakamayacağınızı biliyorum.
üzerinde durmak değil şimdi meramım çünkü buna DÜŞÜNMEYE ÇAĞRI
Y. BEKİR YURDAKUL
da değinmiş Süleyman Bulut, yapıtın giriş bölümünde.
Adı üstünde “kısa halk
Sözü daha çok yapıtın bana söylediklerine / düşün-
hikâyeleri”; bireysel görünse
azmak kadar tozlu rafları hem de bıkıp usan-
dürdüklerine getirmek isterim.
de aslında toplumsal bir soru-
madan dolaşmayı, aklına koyduğu herhangi bir
Y konuda eline ne geçerse sayfa sayfa “arama- na örneğin haksızlığa, adalet-
BİR SOLUKTA 101 ÖYKÜ
yı” seven dostlardandır Süleyman Bulut. 101 Atasözü sizliğe, bencilliğe, çıkarcılığa,
Kitabı alır almaz kendime sorduğum “Bunların kaçını
101 Öykü, 101 Deyim 101 Öykü, 101 Tekerleme, 101
umarsızlığa, yokluğa ve yoksunluğa karşı çıkışı; em-
biliyorum ya da anlatıp duruyorum?” sorusunun kana-
Yanıltmaca, 101 Ninni...
pati duygusunu öncelemeye çağrıyı, yeniden düşün-
dında sayfalar arasında hızla dolaştığımı belirtmeliyim.
Bunlar hemen aklıma düşenler ki hepsini, işin zevki
meyi barındırır “hisse”lerinde.
Şundan kuşkum yok; hiç değilse bir kısmını kulağı-
bir yana, merakla okumuştum. Bu ince eleyip sık do-
101 Kısa Halk Hikâyesi için özenle seçilen örneklerin
nızda gezdirmişliğiniz ya da anlatma / kullanma ge-
kuduğu işlere şimdi bir yenisini daha ekledi: 101 Kısa
de sıraladığımız sıkıntılar (ve daha fazlası) karşısında
reksinimi duymuşluğunuz vardır. Hepsini bilseniz de
Halk Hikâyesi...
-yer yer gülümsemelerin ötesinde- içimizi rahatlattığı-
Süleyman Bulut’un işin özünün elini bırakmadan o us-
Sözlü edebiyatın ürünü olarak söylene anlatıla yazı
nı, yeri geldiğinde taşı gediğine koymanın hiç de zor
taca anlatımıyla bu anonim yapıtlara kattığı tat dolayı-
çağına erişen (kimisi daha yeni) bu hikâyelerin bugün
olmadığını fısıldadığını belirtelim. Burcu Yılmaz’ın de-
de kıymetini koruyor oluşu, biraz da dilden dile dolaş- sıyla kitabı elinizden bırakamayacağınızı biliyorum.
sen ve vinyetleriyle hikâyelere kattığı hoş renklerin de
Yanı başınızda “kısa” söylemenin çekiciliği, çıkaca-
masıyla ilgili olsa gerektir. İşin asıl giziyse Bulut’un da
altını çizerek koyalım noktayı.
ğınız zaman yolculuğu, kıssaya duyulan merak başta n
vurgusuyla halkın bir darlığa, sıkışmışlığa “yeri geldi-
ğinde” çare, çözüm üretmelerinde saklıdır belki de... olmak üzere, bir solukta “Deniz Bitti” öyküsüne (son
101 Kısa Halk Hikâyesi / Süleyman Bulut /
öyküye) varacağınızı da biliyorum. “Dilediğiniz soru-
Birbiriyle yakın, arkadaş olan türlerden (destandan,
Resimleyen: Burcu Yılmaz / Can Çocuk / 216 s. /
masaldan, efsaneden, uzun halk hikâyelerinden, fık- dan başlayabilirisiniz!” dediği gibi sınav öncesinde öğ-
radan...) ayrıldığı yan da önemlidir elbet ne ki bunun retmenin, “Dilediğiniz öyküden başlayabilirsiniz!” 10+ / 2022.
29 Aralık 2022
18