Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bu, birinci şansımdı, ikincisi ise yaşadığım yöre dil cen- zü vardır. Zaten sanatın da genel olarak misyonu budur.
n Bir yazar ne kadar öykü yazsa da, öykü ödülleri alsa da
netidir. Bu yörede tiyatrocu, ressam gibi sanatçılar azdır; Yeryüzündeki yamuklukları, çarpıklıkları düzeltmek, eksik
romana başladıktan sonra romancı olarak tanınıyor ve öy-
ama akıl almaz derecede dilci yetişmiştir.
olanları tamamlamak, fazlalıkları yontmak…
kücülüğü unutuluyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bu
Bu dil beni hep büyülemiştir. Eğretilmeleri, mecazla-
Öykü benim içimde yaşıyormuş. Çok dolaştım. “Gezgin
kadar çok öykü yazdıktan sonra romana geçişiniz nasıl oldu?
rı olan çok hoş bir dildir ve benim kimliğimi oluşturmuş-
kadınlığım” derim ben… Çok insan tanıdım. İnsanları dinle-
Öykü ile roman arasında bir de radyofonik oyunlar yazdı-
tur. Bu dili evet, yaşlı kadınları dinleyerek edindim. Dili iyi
meyi severim. Merak ederim. Her insanın yüz bin öykü taşı- ğım dönem var. Radyo tiyatroları novellaya karşı gelir. “Ar-
kullanmamın nedeni bir geleneği sahiplenmemdendir.
dığına inanırım. Bazen konuşturmak için kart atarım, anlatır. kası Yarın”lar romandır. Söze dökülmüş, diyaloglara dökül-
Öte yandan en iyi yazarlar dil öğretmenlerinden çıkar di-
Çok öykü biriktirdiğimi fark ettim; sonra bunların yazıl- müş romandır. Romanda çevre vardır, mekân vardır, duygu-
ye bir şey yok. Dili sevmek, hayatı sevmek, bütün bunların
ması gerektiğini düşündüm ve yazdım. İyi de ettim. Ancak lar vardır. Böylece romana geçmek için uygun zemini bul-
bir araya gelmesi sonucu bu dil oluşuyor.
bunları bana anlattıkları şekilde değil de kendimce kotara- dum. Radyoya yazdığım “Arkası Yarınlar”dan ikisi daha son-
Çocukluğunuzun dili, masal ve destanların dili birleşerek
rak, kurgulayarak yazdım. ra roman oldu. Öyle bir noktaya geldim ki artık roman yaz-
sizin dilinizi oluşturuyor. İyi yazarı anlatan bir ölçüt vardır.
Aynı fotoğraf gerçekliği ile resim arasındaki fark gibi… O mak kaçınılmaz oldu. Tıpkı öykü yazmak gibi… Yoksa “Ben
Eğer bir yazının altında imzayı görmeseniz bile bu falanca-
ham malzemeyi bana özgü dille işledim. Şiir sevgim ve bil- oturayım da roman yazayım” demekle olmuyor. Şiir de öy-
nın diyorsanız o yazar kendine özgü dili edinmiştir. Elbette
gim de yazımı etkiledi. Bunda iyi okur olmamın rolü büyük. le… Kendiliğinden geliyor, birikim istiyor.
bu hem üslupla hem de dille olan bir şey. Evet ben de dille
İyi ki de yazmışım. Hep bir soyut kasenin varlığını düşledim. Belki çocukluğumdan kalan roman yazma isteği, bel-
oynamayı; ama bozmadan oynamayı seviyorum.
“Son damla ile dolduğunda benim de yazarlığım başlayacak” ki “Arkası Yarın”ların ilham vermesi… Öte yandan roman
n Şiirden öyküye geçtiniz. Neden öykü?
diye düşündüm. Öyle de oldu. İlk öykü kitabım 1985’te çı- yazmayı da sevdim ama öykü yazmayı da bırakmadım. Öy-
Mutlu insanın öyküsü yoktur. Bir insan bir şey yazmak
istiyorsa bir eksikliği vardır. Bununla ilgili söyleyecek sö- kan İkili Yalnızlık’tır. 36 yaşımda çıkan bir kitap. kü benim ilk büyük aşkımdır.
n
AHMET ÜRESİN’DEN ‘KONYA BİR DÜNYA’
Konya güzellemeleri
Konya Bozkır Dere köyü doğumlu Ahmet Üresin’in kısa aralıklarla yayımlanan son beş
kitabı doğduğu ve yaşadığı yerlere olan vefasının bir ifadesi. Üresin’in Bozkır’da Bir Dere
Var, Konya Bozkır Dereli Şair ve Yazarlar, Bozkır Bozkır Derler ve Akşehir’den Geçtim
kitaplarının ardından kısa süre önce yayımlanan, yaşamını sürdürdüğü Konya ile ilgili
kaleme aldığı yeni kitabı Konya Bir Dünya (Çimke Yayınları) adını taşıyor.
Konya Bozkır Dere köyü doğumlu emek- 142 sayfadan oluşan yeni kitabı Konya Bir
ZEKİ OĞUZ
li öğretmen ve şair Ahmet Üresin’in yayımla-
Dünya’da, Konya ve ilçelerine güzelleme-
nan son beş kitabı doğduğu ve yaşadığı yerle-
lerden oluşan 81 şiiri yer alan Ahmet Üre-
“Bozkır Bozkır derler de bu nasıl Bozkır?/
re olan vefasının bir ifadesi niteliğinde.
Toprakları orman kaplı, bulunmaz kır/ sin, kitapta yer alan ilk şiiri “Konya’ya Hoş
Tebeşir Yayınları’nca doğduğu Konya Boz-
Çeşit çeşit çiçek var kokla ve haykır/
Geldiniz”de şehrin görmeye değer güzellikle-
kır Dere köyü ile ilgili Bozkır’da Bir Dere
Bozkır’da çiçek açar Bozkır Çiçeği”
rini sunuyor.
Var, Bozkır Dereli Şair ve Yazarlar ile Boz-
“Bozkır Çiçeği” adlı şiirinden...
Her şiirinde mutluluğu, yaşama sevincini,
kır Bozkır Derler adlı kitapları yayımlanan
güzelliği, insan sıcaklığını çoğaltan şairin bu
Üresin’in, Çimke Yayınları’nca yayımlanan,
İlk şiir kitabı Bir Şiir Gibi’yi 2010’da
nedenledir ki şiirlerinde “ÜRESİN” mahlasını
öğretmen okulunu okuduğu Akşehir ile
yayımlanan emekli öğretmen ve şair
kullandığını da anımsatalım:
ilgili Akşehir’den Geçtim adlı kitabının yanı
Ahmet Üresin üretken bir şairimiz. İyi bir eği-
“Sana baktım güzel Konya’m/ Akyokuş’tan
timci olmanın verdiği duyarlılıkla 13 kitaba sıra yaşamını sürdürdüğü Konya ile ilgili
Konya Bir Dünya adlı yeni kitabı da okuyucu- kuşbakışı/ “Konya’m der, alırım esin/ Hep se-
imza atan Üresin, Konya Bir Dünya adlı 14.
kitabıyla okuyucularla buluştu. larla buluştu. ni yazar ÜRESİN”. n
‘OSMAN ZEKİ ÖZTURANLI - BÜTÜN HİKÂYELERİ’
sman Zeki Özturanlı yaşadığı dönemin ruhunu yansıtan, toplum- popüler kültür ve medya-sosyal medya etkisiyle bozulmuş bir yazınsal
sal dönüşümünün sarsıcı hikâyelerini küçük insan öyküleriyle an- boşlukta, temiz ve arı bir Türkçeyi, yaşamın akışını insancıl gerçeklikten
O latan bir yazarlar kuşağının usta öykücülerinden… kopmadan anlatan, sağlam kurgularıyla edebiyatı özlemiş okuyucular için
Özturanlı’nın Bütün Hikâyeleri (Ötüken Neşriyat) adlı kitabı, kimi yetkin bir deneyim vaat ediyor.
Hikâyelerdeki diyalekt ve lehçe kullanımlarının dilini koşulsuz seven ve
edebiyat çevrelerince uzun yıllar “sadece köy edebiyatı, yerel edebiyat”
özen gösteren usta bir yazarın üslubunda abartısız ama sahici dokunuşlarla
diye küçümsenen, fakat aslında Ege kasabalarında bir tarım toplumundan
şiirselleştiği de ayrı bir araştırma konusu olmaya aday.
bir tüketim toplumuna geçişi, beldelerin sayfiyeler halinde betonlaşarak
Yapıtta yazarın Mühür, Tabanca, Başakçılar, Kör Karga adlı
şehirleşmesini, bu karmaşada yitip giden insan ilişkilerinin, trajik ama
hikâyelerinin yanı sıra önceden bir kitaba girmeyen Türk Dili dergisinde
“ironik”, gerçekçi ama romantik anlatılarının duru ve ustalıklı bir anlatımla
kalmış hikâyeleri de yer alıyor.
n
kaleme aldığı hikâyelerden oluşuyor.
Osman Zeki Özturanlı’nın neredeyse kırk yıl sonra yeniden gün ışığına Osman Zeki Özturanlı - Bütün Hikâyeleri / Osman Zeki Özturanlı
çıkan ve zamana direnen hikâyelerinden oluşan Bütün Hikâyeleri, bugün / Ötüken Neşriyat / 375 s. / 2022.
ARTHUR CONAN DOYLE’DAN ‘GİZEMLİ ÖYKÜLER-2’
rthur Conan Doyle’un Gizemli Öyküler - 2 (Çevi- İki sıkı arkadaşın sadece en üst düzey Hıristiyanların
renler: Saadet Akıncı, F. Dilek Ünver) adlı kitap- gömülmesi için yapılmış yeraltı gömütünün gizemli sırrını
Ata toplanan “Deri Huni”, “Yeni Yeraltı Gömütü”, arayışını da okuyacaksınız, yoksul bir adamın zengin kuzenine
“Yükseklerdeki Dehşet”, “Laddy Sonnox”, “Kutsal Göğüs sıkıntılarından kurtulma ümidiyle gidip, evdeki Brezilya
Zırhlısı” ve “Brezilya Kedisi” adlı öyküleri Cumhuriyet Ki- kedisi ve diğer yabani hayvanlarla olan macerasını da...
tapları tarafından yayımlandı. Kitaptaki öykülerin ortak teması ise insanlığın “adalet”
Gizemli Öyküler - 2’de; eşini anestezi yapılmadan arayışına yazgılı olduğu gerçeği.
n
ameliyat ettirmek isteyen bir Türk ve eşinin başına
gelenler de karşımıza çıkıyor, ortaçağda sıkça kullanılan Gizemli Öyküler / Arthur Conan Doyle / Çevirenler:
bir yöntem olan “su işkencesi”nde kullanılan bir deri Saadet Akıncı, F. Dilek Ünver / Cumhuriyet Kitapları /
huninin başından geçenler de... 144 s. / 2022.
15 Aralık 2022 11