Katalog

emeğine mi bırakacağız? Kesinlikle İNSANA, KENTE, hayır. Çünkü elimizdeki mektuplar DOĞAYA, KENDİNE uzaktan uzağa yaşanmış “bir başka VAROLUŞSAL BAKIŞLAR! aşk”a tanıklık ediyor / ettiriyor. Aynı şekilde şairin insana, kente, Bu, hemen yukarıda nasıl yaşandı- doğaya, kendine, varoluşsal bunalım- ğını anlatmaya çalıştığımız bir başka larına bakışının gündelik yaşam üze- aşkın dünyası, pekâlâ bir roman rinden yansımalarını da görüyoruz. parçaları olarak da okunabilir. Devrin bir entelektüeli olarak Değil mi ki Edip Cansever’in Cansever’in, Türkiye’nin geçirdiği kaleminden çıktılar, kitabın sayfaları siyasi çalkantılar karşısında takındı- arasında dolaşırken neden tamamlan- ğı tutumun da bu mektuplara yansı- mamış bir şiirinin parçalarını bulmuş dığını bir not olarak düşebiliriz. gibi davranmayalım? Sözün özü, İki Satır, İki Satırdır’ı Üstelik kitabı okuyanlar da göre- bir büyük şairi yaşamından şiiri- cek ki şiirin ta kendisinin arasından ne açılan pencerelerinden seyretmek sıyrılıp gelmiş bu mektuplar. olarak tanımlayabiliriz. n Yoksa, “İki gündür kar yağıyor. Seni düşünmek gibi bir kar bu.” İki Satır, İki Satırdır - cümlelerini okuyabilir miydik? Alev Ebüzziya’ya Mektuplar Ya da “Ağzımla anlasam ağzını. (1962-1976 / Edip Cansever / Gözlerini bir sonraya bıraksam.” Hazırlayan: Habil Sağlam / Yapı diyebilir miydi Cansever? Kredi Yayınları / 304 s. SADIK ARSLAN’DAN ‘Bu Dünyadan Mahzuni Geçti! Cumhuriyet dönemi halk şiirinin önemli temsilcilerinden Âşık Mahzuni Şerif, insanımıza şiirleriyle, sazı ve sözüyle yaşama sevinci aşılayan, haksızlıklara karşı duran, yoksulun hakkını gözeten bir anlayışla oluşturduğu sanatı nedeniyle tutuklanmış, işkence görmüş, yasaklanmış bir ozandı. Tüm bunlara karşın o, türküleriyle halkın nabzını tutmuş, sanatıyla dünyamızı ışıtmayı sürdürmüştür. Mahzuni’yle ilgili yeni bir kitap var elimizde. Hemşehrisi yazar ve edebiyat öğretmeni Sadık Arslan’ın kaleminden okuyoruz Bu Dünyadan Mahzuni Geçti’yi (Ozan Yayıncılık). rık olduğu çoğumuz tarafından bilinir. AHMET ÖZER Mahzuni mahlası, türkü atıştığı Kör Hafız tarafından kendisine verilir. Kitapta özel yaşamıyla ilgili bilgiler- ÇOK BOYUTLU BİR İNCELEME den, üç kez evlendiği ve sekiz çocuğu- Bu Dünyadan Mahzuni Geçti’de, nun olduğunu öğreniriz. Dönemin Âşık Mahzuni Şerif’in yaşamı, savaşımı, koşulları nedeniyle istenilen ölçüde bir türküleri, el verdikleri, el aldıkları, eğitim alamaz. Medrese eğitimi ve ailesi çok yönlü olarak ele alınıyor. ilkokul yıllarının ardından Mersin Doğru bilinen yanlışlara değiniliyor. Üçüncü Astsubay Hazırlama Oku- Politik kimliği irdeleniyor, yazınsal lu ve Ankara Ordu Donatım Teknik emeği çok boyutlu inceleniyor. Okulu’nda sürer eğitimi. Sadık Arslan’ın kaleme aldığı kitapta ölümü sonrasında onun için 20 BİN ŞİİR, 11 KİTAP, söylenenlerden bir demet de yer alıyor. 453 PLAK, 71 ALBÜM Mahzuni’yle yaşamı kesişen dostlarının 1961’de Âşık Veysel’le dostluk kurar. anılarına, onunla yapılan söyleşilere 1964’te ilk plağını çıkaran Mahzuni yer veriliyor. Şerif, bilindiği kadarıyla 63 yıllık ya- Mahzuni’nin yakın dostlarına, çocuk- şamına 20 bin kadar şiir, 11 kitap, 453 larına yazdığı mektuplara eklenen iki plak, 71 albüm sığdırır. mektup da dikkat çekiyor. Biri dönemin “Yiğitler yiğitler bizim yiğitler”, Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’e yazı- “Erim erim eriyesin”, “Mevlam gül lıyor, diğeri Bülent Ecevit’ten geliyor. diyerek iki göz vermiş”, “Parsel parsel Mahzuni’nin oğullarından Emrah ve Ali eylemişler dünyayı”, “Vay göresim gel- Mahzuni’yle torunu Yiğit Mahzuni’ye di Berçenek seni”, “Adam olamadın git- de mikrofon uzatılıyor. 2002’de yaşamını yitirir. Ülkesine ge- cu müzik akımı içinde yer almamın en ti zevzek” dizeleri hangimizin düşlerini, Âşık Mahzuni doğumu konusunda- tirilerek Hacı Bektaş Veli Dergâhı’nın önemli nedenlerinin başında Mahzuni düşüncelerini havalandırmamıştır ki… ki ikircikli durumu yazdığı bir dörtlükte Çilehane bölümünde 19 Mayıs 2002’de Şerif’in türküleri gelir” diye söz şöyle anlatır: Vasiyetini iki kez yazdığı belirtilse de toprağa verilir. eder ondan. “Tevellüdüm merak ise miladi otuz ikinci ve son vasiyeti onu Hacı Bektaş’a Mahzuni’yi, “Çağın Pir Sultan’ı” götürmenin yolunu açmıştır. dokuz/ Kasım’ın on yedisinde Zeynel ÖLÜMSÜZ OZANA SAYGIYLA... olarak değerlendiren Sadık Arslan, babadan geldim/ Döndü anaya rahmol- “Ankara’da yüklesinler dengi- “Kalbimin yarısı Feyzullah Çınar Bu Dünyadan Mahzuni Geçti dese muş, ehlibeyt meftunuyuz/ Ben faninin mi/ Berçenek’te başlatmıştım cengi- yarısı Mahzuni Şerif’tir” diyen Fikret de onun geçerken yurdun dört bir acısına, seyrü sefadan geldim.” mi/ Nevşehir’e taşısınlar rengimi/ Hacı Otyam, onun için şu yorumu yapar: yanında, yurtdışında yaşayan milyonla- Halk ozanlarının bilinen adları- Bektaş eşiğine dalsınlar.” “Aramızda gerçek bir baba-oğul iliş- rın yüreğine bir güzellik, bir duyarlık nın arkasında gerçek adları gizlidir. Mahzuni bir konser için gittiği kisi olsaydı, bu kadar dürüst ve duygulu ve coşku tohumu serptiğini belirtmek Mahzuni’nin Afşin’in Berçenek kö- Almanya’nın Köln kentinde rahatsız- olur muydu?” isterim. Mahzuni, halkının yanında Edip Akbayram da “Benim toplum- yer alan ölümsüz ozanlar arasındadır. n yünde doğduğu, gerçek adının Şerif Cı- lanır. Ameliyat edilir ancak 17 Mayıs 8 KITAP 5 Ağustos 2021