Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HAVVA EZGİ DOĞRU’DAN ‘TOKİ, DEVLET VE SERMAYE’
TOKİ: Borçlandır, dönüştür!
İnşaat, AKP ve TOKİ... Son 19 yılın çevresel ve görünümsel dönüşümünü belirleyen üç olgu...
Türkiye’yi dev bir şantiyeye çeviren, çılgın projelerden, mahalle arasındaki gecekondunun
“kentsel dönüşümüne” kadar yapı ile ilgili her şeyde karşımıza çıkan TOKİ,
günümüzün en tartışılan kurumlarından biri...
Akademisyen Havva Ezgi Doğru, Çılgın Projelerin Ötesinde: TOKİ, Devlet ve Sermaye’de
(İletişim Yayınları), TOKİ’nin tarihsel konumunu gösterdiği gibi kuramsal panoramasını da çiziyor.
yetkiyle piyasaya hâkim konuma gelirken
OZAN YURTOĞLU
piyasanın diğer oyuncuları tarafından ve
“AKP’nin müteahhitleri” denilen kesim-
lerce de eleştirildi, aynı hakların talebinde
SADECE ÇILGIN PROJELER
örnek gösterilen bir rakip olarak görüldü.
İÇİN Mİ?
AKP’nin Türkiye’yi inşaata yönelik
FITRATA UYGUN EVLER!
“büyüme” rotasına çevirmesinin ardın-
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul
dan TOKİ (Toplu Konut İdaresi Başkanlı-
belediye başkanlığı döneminde denenen
ğı), AKP’nin elinde en büyük operasyonel
ve başarılı olan KİPTAŞ modeli, AKP’nin
araca dönüştü.
2003 sonrası politikalarında TOKİ’nin en
Öyle ki Cumhurbaşkanı Recep Tay-
büyük esin kaynağı oldu.
yip Erdoğan, 7 Temmuz 2021’de, Anka-
AKP’yle operasyonel bir araca dönü-
ra Sincan’da TOKİ’nin ürettiği bir milyo-
şen TOKİ, AKP’nin siyasi manevraları-
nuncu konutun sahiplerine dağıtıldığı tö-
na göre konut politikasını da güncelledi.
rende her zaman olduğu gibi yerini aldı.
Türkiye’nin “fıtratına ve aile yapısına”
TOKİ, özellikle 2003 sonrası yapısal
uygun evler inşa etmek amacıyla 1+1
dönüşümlerle “piyasanın hâkim gücü”
evler yapmaktan vazgeçti.
haline gelirken akademinin ve sosyal
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İstanbul’a
bilimlerin de öznesi oldu.
biz de ihanet ettik” sözünün ardından
Akademisyen Havva Ezgi Doğru’nun
landırarak sistemin içinde tutma amacına de “en büyük patron” konumuna gelme- dikey mimari yerine mahalle konseptli
Çılgın Projelerin Ötesinde: TOKİ,
“geleneği yaşatan modern şehirler kurma
yönelik planlı bir programa dönüştü. sine yol açacaktı.
Devlet ve Sermaye (İletişim Yayınları)
TOKİ’nin kuruluş felsefesini bu şekilde yoluna” yöneldi.
isimli incelemesi, işte bu özneyi tarihsel
tanımlayan yazar Havva Ezgi Doğru, 2003: AKP VE TOKİ’NİN
olarak konumlandırarak teorik ve pratik
TOKİ, SADECE AKP’NİN Mİ?
kitabın ana meselesini tanımlarken, giriş YENİ GÖRÜNÜMLERİ
izleğinde inceliyor.
olarak sade ve basit bir soru soruyor: Bugün gelinen noktada, AKP’nin inşaata
AKP’li yıllar Türkiye’nin yerleşik
TOKİ’nin “neo-liberal devlet projesi”
“1980’ler boyunca neo-liberal paradig- kurumsal yapılarının erozyona uğradığı, dayalı birikim ve büyüme modelinin temel
olarak nasıl bir borçlandırma aracına
ma tarafından günah keçisi ilan edilerek yasaların adeta yük gibi görülerek katalizörü olan TOKİ, sadece Türkiye’de de-
dönüştürüldüğünü, hangi güzergâhları
piyasadan uzaklaştırılan devlet, neden ğil, Suriye gibi çatışmalı bölgelerde de faa-
göz ardı edildiği, kararnamelerle AKP
izlediğini gösteriyor.
aynı paradigma tarafından 1990’ların otoritesine bağlandığı zamanlar olarak liyet yürüttüğünü “müjde”liyor.
sonunda sahneye yeniden çağrıldı, geri tarihe geçti, geçiyor... “AKP’nin müteahhitleri’” “AKP’nin inşa-
TOKİ, DEVLET İÇİN
at baronları”, tüm TOKİ projelerinde paydaş
NEYDİ, NE OLDU? gelen devlet nasıl form aldı?” TOKİ’nin bu zamandaki en büyük
Tarihsel olarak ilerleyen kitap, yapısal dönüşümü şöyle gerçekleşti: olarak en önde her fırsatta karşımıza çıkıyor.
12 Eylül, sadece siyasal alanı yeniden
TOKİ’nin Turgut Özallı yıllarda “Özal’ın Kuruluş amacı toplu konutun finansma- Ancak, yine de yazarın en başından itira-
tasarlamadı. 12 Eylül sonrası neo-liberaliz-
zı, TOKİ’nin sadece AKP projesi olarak al-
me geçiş sürecinde, yazarın sıklıkla atıfta Prensleri” olarak anılan, geleneksel nı olan TOKİ, en büyük toplu konut üreti-
bürokrasiden gelmeyen, yurtdışında cisi konumuna geldi. gılanıp, “devletin kapitalist üretim ilişkileri-
bulunduğu üzere Washington Uzlaşısı ve
ardından gelen Post-Washington Uzlaşısı eğitim görmüş, oradan getirilmiş ve dev- Bunu devlete ait arazileri imara açarak, nin kurumsallaşmasının ve derinleşmesinin
gözden kaçırıldığı” yanlışlığına düşülmesi!..
doktrinine göre, piyasayı da tasarlamadı. letin yeniden yapılandırılmasında hızla yurtiçi ve yurtdışında şirketlerle ortaklaşa-
uyum sağlayabilecek yetkinlikte (!) rak, şirketlerle devletin arazilerinden hası- TOKİ, sonuç olarak borca dayalı bir
12 Eylül rejiminin 1981’de çıkardığı
Toplu Konut Kanunu’yla başlayan yöneticilerle yeni döneme, piyasaya hazır- lat paylaşımları yaparak ve kentsel dönü- sosyal politika oluşturarak, ‘kredi meka-
düşük gelirlileri konut edindirme proje- landığını gösteriyor. Ki bu dönüşüm, 2003 şüm projelerinde “otoriter” bir devlet nizmalarına dahil olamayacakları’ uzun
si, 1984’te TOKİ’nin kuruluşuyla resmi- sonrası zirvesini yöneticileri “prens” kurumu aygıtına dönüştürülerek başardı! vadeli borçlandırmaya, neo-liberal dö-
lik kazandı ve devlet politikası olarak dü- olmadan da sürdürecekti. Bu gücüyle 7 Temmuz 2021’de, bir nüşüme katmaya hizmet ediyor. Kitabın,
şük gelirliler, emekçi kesimler, orta sınıf- TOKİ, 2003 sonrası dönemde özellik- milyonuncu konutunu teslim eden TO- TOKİ tartışmalarına en büyük kuramsal
lar gibi “sıkıntılı” toplumsal yapıyı borç- le aldığı formla devletin konut üretimin- Kİ, yasalardan ve yönetmeliklerden aldığı katkısı asıl olarak buradan başlıyor... n
ALİ MURAT İRAT’TAN ‘AŞKIN TARİHİ - DOĞUMUNDAN ÖLÜMÜNE EROS’
erler ki başlangıçta insanların dört eli, Bu hale “aşk” denilmiş. Zeus’un insanla- ğın işte bu bitmek bilmez arayışının öyküsü.
dört ayağı ve tek bir baş üzerinde zıt rı ayırıp onları aşka düşürmesinin üzerinden Tarih öncesi zamanların büyülü mitoloji-
D yönlere bakan iki yüzü varmış. yüzyıllar geçti. Bu sırada sanatta, felsefede, sinden Ortaçağ şövalyelerinin hikâyelerine,
Bu iki yüz, insanlara eşi benzeri görülmemiş dinde ve bilimde, yerde ve gökte, kısacası “günahkârların azizlerden daha çekici göründü-
bir kibir veriyormuş. Olimpos’un kudretli tan- ğü” Romantik dönemden yirminci yüzyılın psi-
elinin uzandığı her yerde aşkı, köklerini ve
rısı Zeus, insanların bu kibrini dindirmek için mantığını aradı insan. kiyatrik bakış açısı ve kadın hareketinin temelle-
onları tam ortalarından ikiye ayırmış. rine felsefi bir şölen, eksiksiz bir aşk anlatısı. n
İnsanın kibri dinmiş dinmesine ama bu BİTMEYEN ARAYIŞ
sefer de kendisinden koparılıp alınan diğer Ali Rıza İrat’ın Kırmızı Kedi Yayınevi tara- Aşkın Tarihi - Doğumundan Ölümüne
yarısını özlemeye, yaşamı boyunca onu arayıp fından yayımlanan Aşkın Tarihi - Doğumun- Eros / Ali Murat İrat / Kırmızı Kedi
tekrar bir olmak için uğraşmaya başlamış. dan Ölümüne Eros isimli incelemesi, insanlı- Yayınevi / 352 s.
4 5 Ağustos 2021