Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VOLTAIRE’İN ‘CANDIDE YA DA İYİMSERLİK’ YAPITI ÜZERİNE...
Karikatürize ve felsefi bir kült!
Server Tanilli’nin de dediği gibi: “Voltaire’i tanıtmaya gerek var mı?”
Aydınlanma çağının yıldızıdır o. Özgürlükten, hukuktan yanadır, zorbalığa karşıdır,
aklın dostudur. Keyfi tutuklamalara son verilmesinden, işkencenin ve ölüm
cezasının kaldırılmasından yanadır. Cezaların suçlarla orantılı olmasının,
vicdan ve düşünce özgürlüğünün yılmaz savaşçısıdır.
Ne kadar güncel değil mi? Voltaire denilince akla Candide ya da İyimserlik gelir.
İyimserliğin ve kötümserliğin iki yüzünü temsil eden, evrensel yazının başyapıtlarından
bu küçük romanı (öykü ya da felsefe masalı) Cumhuriyet Kitapları tarafından
Server Tanilli’nin çevirisi, Turhan Selçuk’un çizimleri ile yayımlandı.
dendi sanıyorum” (Fransızcadaki anlamı
ZEYNEL KIRAN
temiz yürekli, saf).
Oysa Candide hiç de temiz yürekli ve
“Çalışmak bizi üç büyük kötülükten
saf biri değildir. Ya da sakin, korunak-
uzak tutar: can sıkıntısı, kötü alışkanlıklar
lı bir dünyada doğduğu ve olayların ola-
ve yoksulluk.”
ğan akışı içinde yaşadığı için başlangıçta
Voltaire, Candide ya da İyimserlik.
saf ve temizdi.
Dış dünyanın farklı olduğunu ona anla-
n sekizinci yüzyılın tüm filo-
tabilecek olumsuz hiçbir şey yaşamamıştı.
zofları içinde en az filozof ola-
Bu tam bir 18. yüzyıl Truman
nı Voltaire neden bu kadar ün-
Show’udur. Kahraman yaşadığı cennetten
Olü? Büyük bir olasılıkla, karşıt-
kovulup da dünyanın başka boyutlarını
lıkları uyum içinde birleştirdiği için:
keşfedince gördüğü, tanık olduğu iğrenç-
Yaşadığı yüzyılın burjuva ve beyefendi,
likler karşısında o saflığı ve temizliği sili-
evrensel ve uçarı, bilime önem veren ve
nip gider. İnsan doğasına duyduğu güve-
modern, salon yaşamını seven, Avrupa-
nin ne kadar kırılgan olduğunu fark eder
cı ve özellikle Fransız, klasik ama biraz da
ve hızla sinik (alaycı, ahlaksız, içten pa-
romantik düşünce adamıdır.
zarlıklı) bir insan olup çıkar.
Voltaire denilince akla Candide ya da
Masumiyetin basmakalıp simgesi olan
İyimserlik gelir. Evrensel yazının başya-
Candide bu kez umutsuzluğun basmaka-
pıtlarından bu küçük roman (öykü ya da
lıp göstergesine dönüşür. Artık sevgilisine
felsefe masalı) Cumhuriyet Kitapları tara-
hiçbir aşk duygusu hissetmediğini ayrım-
fından Server Tanilli’nin çevirisi, Turhan
sar, canına kıymayı da dener.
Selçuk’un çizimleri ile yayımlandı. Yazar, Candide, dünyanın en güzel gerçekle- lim. Üst tarafı ile ilgilenmeyelim.
bu yapıtını Leibniz’in iyimserliğinin gü- rinden birini, çalışmayı, emeği yücelten, Yaşam ne çok iyi ne çok kötüdür. Yaşamı
TÜRK BAHÇIVAN’IN
üstelik insanlardan can sıkıntısını, böylece kabul etmek ve olanaklarımız ölçü-
lünç olduğunu göstermek için yazmıştır.
ÖĞÜDÜ: ‘BAHÇEMİZ İLE
kötü alışkanlıkları ve yoksulluğu alıp sünde iyileştirmemiz gerekir. Nasıl mı? Ça-
İyimserler, “Dünyaların en iyisi olan bu
UĞRAŞMAMIZ GEREKİR’
dünyada her şey en iyidir” diyorlardı. götüren bir gerçeği, İstanbul’da, yaşlı bir lışarak, ahlaklı, mütevazı ve sabırlı olarak.
Candide iyimserliğin ve kötümserliğin
Türk bahçıvandan öğrenir: “Bahçemiz ile Gerçek bilgelik insanın kendisini (iç
sadece iki yüzünü temsil eder. Bunlar hiç
TEMİZ YÜREKLİ CANDIDE! uğraşmamız gerekir”. bahçesini) tanımaktan ve kendi doğal çev-
kimsenin tam olarak yaşayamayacağı
Bu özlü söz geniş anlamda ele alınır- resini değiştirmeye çalışmaktan başka
“Vestfalya’da Baron Tunder-Ten-Tronk değerlerdir. Voltaire’e göre öykü hem ka-
Hazretlerinin salonunda bir genç yaşıyor- sa Voltaire’in okurlarına verdiği bir ahlak bir şey değildir. Bir aşırılıktan diğerine gi-
rikatürize hem de felsefidir.
du. Doğanın, en güzel huylarla donattığı dersi olarak kabul edilebilir: Bahçemizi den ve bilgeliği sıradan bulan garip bir
Yazar yarattığı kahramanı ile alay ede-
bir çocuktu bu. Yüzüne bakın ruhunu an- rek, dünyamızın aksaklıklarını eleştire- ekelim, temiz kentler inşa edelim, insanlar öğrenme sürecidir bu.
lardınız. Yalın bir zekâsı vardı gerçi; ama rek sonunda Candide’i “mutlu olması için için yararlı ürünler yetiştirelim, kıraç top- Bahçesiyle uğraşan komşularınızı ya-
iyiyi kötüden oldukça iyi ayırt edebiliyor- rakları tarıma açalım, kısacası Voltaire’in kından izleyin. Belki de her biri bir yazın
bahçesiyle uğraşmaya karar veren” ılımlı
du. Candide diye çağrılması da bu yüz- bir insana dönüştürmeyi başarır. Ferney’de yaşadığı gibi bir yaşam süre- kahramanıdır. İyi okumalar.
n
HAZAL YALIN’DAN
‘1945 Türkiye - SSCB ilişkileri’
945 yılı, hem Türkiye-SSCB ilişkileri sunu, Türk, Amerikan ve İngiliz belgeleri dı- menin bir gerekçesi yapmak üzere fazlasıyla
hem de Türkiye-ABD ilişkileri açısından şında, Rusya arşivlerinden çok önemli belge- köpürtmesi, yoğun bir antikomünist kampanya
1çok önemli bir yıldı.
leri de inceleyerek derinlemesine araştırıyor. yürütmesi gibi konuları, doğrudan birincil kay-
Türkiye, 1945’te kapsamlı bir şekilde
nakları esas alarak analiz ediyor.
Batı’ya yönelmeye başladı. Ancak 1945’in BİRİNCİL KAYNAKLARI 1945 Türkiye-SSCB İlişkileri, 1945 yılına odak-
izleri 1939’dan başlayarak İkinci Dünya Sa- ESAS ALAN BİR ANALİZ! lanmakla birlikte hem İkinci Dünya Savaşı’nı
vaşı yılları boyunca görülmektedir. SSCB’nin sonradan hata olarak gördüğü üs hem de Soğuk Savaş’ın ön çarpışmalarını da
Hazal Yalın, 1945 Türkiye-SSCB İlişkile- ve toprak talebinin nedenleri, Ankara’nın İkin- irdeleyen kaynak niteliğinde bir çalışma. n
ri kitabında bu büyük dönüşümün en önem-
ci Dünya Savaşı yıllarında izlediği politikanın
li gerekçesi olarak savunulan SSCB’nin bu talepteki etkisi, ABD ve İngiltere’nin tutu- 1945 Türkiye - SSCB İlişkileri / Hazal
Türkiye’den üs ve toprak talep etmesi konu- mu, bazı Türk yetkililerin talebi Batı’ya yönel- Yalın / Kırmızı Kedi Yayınları / 224 s. / 2021.
4 29 Temmuz 2021