Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AKIN ÇOKUĞURLUEL’DEN ‘ŞİMDİ REKLAMLAR’
‘Dil önemini yitirdi!’
Akın Çokuğurluel Notabene Yayınları tarafından yayımlanan dördüncü
romanı Şimdi Reklamlar’da, kimsenin bilmediği bir dilin, anlamadığı
bir cümlenin peşinden koşan İsmet’in, vicdan azabı, suçluluk ve ölüm
üçgeninde dolanan yolculuğunu anlatırken sanal mutluluklarla,
pırıltılı vaatlerle çevrelenmiş yaşantımızda, konuşmanın, anlamanın,
anlaşılmanın yerini sorguluyor.
İnsan elindekine razı olmaz, hep daha lıklarımızdan, neticede bir
MAHMUT YILDIRIM
fazlasını, daha iyisini talep eder. Giderek tür kara mizah çıktı ortaya.
adalet duygusunu yitirir, hak hukuku göre-
mez hale gelir. ‘İSMET, İÇTEN İÇE BİZ!’
‘REKLAMLAR KÖR EDER!’
Sonsuz seçenekler arasında son hız- n Sizce derdimiz kendi-
n Salman Rüşdi, “Reklamcılık
la dönerken nesneler önemini yitirir, silik, mizle mi, yoksa insanlara
büyük çapta dolandırıcılıktı, bir kandır-
bağımlılık yapan bir his oluşur. Asıl kör- ulaşıp onların değişmesi-
macaydı, verdiği sözü tutmanın en
lük işte budur. Asıl yitirdiğimiz bu gerçek- ni mi ümit etmek? Roma-
kötü şöhretli düşmanıydı” der.
lik, adalet ve hak duygusudur. nın kalbindeki karakter İs-
Bir sloganın bir insanın yaşamını nasıl
met gibi mesela?
darmadağın edebileceğini görüyoruz. As-
Dil enteresan bir araç. Kelimeler sihir-
‘ROMANIMIN DERDİ Aslında İsmet inanmak istiyor. Reklam-
lına bakılırsa hiçbir şeyi göremeyecek ka-
li, tek bir vurgu ile bambaşka bir hal alır.
İLETİŞİMSİZLİK!’ lara bağımlılığı, onlara kanma konusunda
dar körleştik. Bu durum, beraberinde ne-
n “Şimdi Reklamlar”ın kurgusal süre- bu kadar zayıf olması bundan ileri geliyor. Bir nefes almak, cümlede bir nefes ver-
leri getirip götürdü?
cinden bahseder misiniz? İçten içe o, biziz! Bizim gibi o da en iyiye
mek, duraksamak, iç geçirmek, dili başka
Reklamların dünyası bildiğimiz dünya-
Çağımızın en büyük problemi iletişim- hakkı olduğuna inanıyor.
bir hale sokuyor.
dan, alıştığımız gerçeklikten çok uzakta
sizlik. Öyle ki dil önemini yitirdi. Birbi- Bu noktada değişmek istediğini
Karşındaki insanı anlamaya çalıştıkça,
başka bir gezegen.
rimize duygularımızı emojilerle anlatıyo- söylemek doğru olmaz. Girdiği marketten
onu varoluşu ile birlikte gördükçe, benliği-
Reklamlara konu olan ürünler dahi ger-
ruz, işaret dili gibi. Tuhaf ünlemler, hitap- kanatlandırdığını vaat eden bir içecek
ni kavradıkça kelimelerden bağımsız, duy-
çekte olduklarından daha bü-
lar kullanmaya başladık. Kı- alıyor, hem de iki tane çünkü o içeceğin
gularla geçen bir kavram oluşuyor, ki bu,
yük, daha canlı, daha parlak,
saltıp duruyoruz, alfabe- bir mi yoksa iki mi kanat vereceğinden
daha cezbedici.
dilin çok ötesinde.
miz değişti, isimlerimizi da- emin olamıyor.
İçeceklerin köpürmesi için
Tam da bu noktada söylemeliyim ki
hi unuttuk. Aklındaki şey, insanların dosdoğru ol-
sıvı sabunlar ekleniyor, ta-
Birbirimizin gözünün içi- ması, yalansız, dümdüz. Konuştukları her empati kurabildiğimiz en güçlü an, acı
vuklara kâğıt peçeteler dol-
ne baka baka konuşsak da bir kelimenin anlamı neyse karşılığında
çekme durumudur. Yurtdışı seyahatimin
duruluyor, süt yerine beyaz
ne anlattığını duymuyoruz, onu bekliyor.
birinde yerel dilde bir şarkı dinledim ve
tutkal kullanılıyor.
anlamaya çalışmıyoruz. Bu çerçevede aslında dilin, lisanın ne ol-
son derece etkilendim. Bir ayrılık, bir is-
Bilmiyor muyuz? Elbette
Herkese eşit, herkese yete- ması gerektiğini pasif bir direnişle bize an-
yan, ciğeri söken bir acı vardı şarkıda.
biliyoruz ama gözümüzü ka-
rince tepki veriyoruz sadece. latmaya çalışıyor. Bu, ümitten fazlası, da-
Yanımdaki yerel arkadaşıma, İngilizce
patıyoruz. Çünkü gerçeğe ait
Roman da bu dertten ha çok inat, bir tavır, bir başkaldırı.
olarak şarkıda geçen konuların bunlar olup
hiçbir şey insanı bu denli, ak-
ortaya çıktı. n Kitabınızdaki “Ortak acılar, ortak bir
olmadığını sordum. Şaşkınlıkla onayladı
lını yitirircesine cezbetmez, Kurgu içerisinde de beslen- dil oluşturulabilir mi” sorusundan yola çı-
beni. Acı böyle bir şeydir. Kelimelere ihti-
mutlaka bir aldatma, bir kan- diğim o kadar fazla konu oldu karak acının evrensel bir dili olduğunu dü-
dırmaca gerekir. ki hepsi bizden, hepsi alışkan- şünüyor musunuz? yacı yoktur. n
ZÜLÂL KALKANDELEN’DEN ‘VEGAN DEVRİMİ VE HAYVAN ÖZGÜRLÜĞÜ’
İnsanlığın önündeki en
büyük devrim!
egan Devrimi ve Hayvan Özgürlüğü ki- vaş, zorbanın zayıfı hemen her alanda ezmesi-
tabının yaşadığı dönemi belgelemek is- ne yol açarken bu mücadele, insan ve insan dı-
V teyen bir fotoğrafçının duyduğu ihtiyaç- şı hayvan ilişkisinde yaşam hakkının yasal ola-
la yazıldığını ifade ediyor Zülâl Kalkandelen. rak yok edilmesi ile sonuçlandığına dikkat çeki-
İçinde yaşadığı topluma ve dünyaya dair anla- yor usta yazar. bu dünyaya gelmekle kazandığı yaşam hakkı do-
maya çalıştığı ama anlamlandıramadığı çok şey Sonuç olarak kendileri güçlüler tarafından ezi- kunulmaz olmalı, herhangi bir gerekçeyle yok
olduğunu söylüyor. len insanların da hayvanları çeşitli gerekçelerle
edilmesi normalleştirilmemeli. Bununla sınırlı
Ve “Kendi türüne, hayvanlara ve doğaya öldürmeyi “normal” gördüğü, bu çarpıklığın in- da kalmamalı, insanın ve insan dışı hayvanların
hâkim olmaya çalışan insanın güç savaşı, ne ak- sanlık tarafından kabul edildiği, hümanist yak- yaşamlarını şiddete ve sömürüye maruz kalma-
lın ne de vicdanın kabul edebileceği türden...” laşımların adaleti insanla sınırladığı bir dünyada dan sürdürme hakkı tanınmalı. 21. yüzyılda in-
sözleriyle, bunların içinde kendisini en çok utan- yaşadığımızı vurguluyor ve yılmaz çağrısını yi- sanlığın önündeki en büyük devrim bu.” n
dıranın, 21. yüzyılda artarak devam eden insan neliyor Zülâl Kalkandelen:
şiddeti olduğunu vurguluyor. “Biz hayvan özgürlükçüleri, yaşam hakkının Vegan Devrimi ve Hayvan Özgürlüğü / Zülal
İnsanlar arasındaki iktidar ve para odaklı sa- savunucusuyuz. İnsanın ve insan dışı hayvanın, Kalkandelen / Yeni İnsan Yayınevi / 368 s. / 2021.
29 Temmuz 2021
13