Katalog

Hepimizin takıntıları var! Hanzade Servi, yine sımsıcak, yer yer gülümseten ince ince düşündüren bir yapıtla çalıyor kapımızı. Bir yandan hayata ayna tutarken bir yandan da yaşamak dediğimiz o armağan yolculuğumuzu daha ışıklı kılmak üzere zarif fenerler sunuyor. Zaten iyi kitaplar, “Yaşamak tüm zamanınızı alsın” dileğini seslendirmek değil midir!.. TEMİZLİK HASTASI YA DA değil oturacak, adım atacak yer kal- şan saat tamircisi Arden abi… Bir baş- BİRİKTİRİCİ mıyor evimizde. ka sabır kalesi Dr. Ertuğrul ve ötekiler... Temiz olmak elbette iyidir ne ki her Y. BEKİR YURDAKUL erzak torbasını, eve sokmadan ön- KUMSAL’I SEVECEKSİNİZ SAĞLAM KARAKTERLER ce çamaşır suyuyla silmek, başkası- Hanzade Servi, Kumsal’ın hayatını Kumsal’ı, okuldaki tek arkada- nın yıkadığını yememek, konuğunu- zorlaştıran, onu yalıtılmış bir çevreye/ şı Esila’nın kendine özgü tutumu ve itabın tasarımı, anlatıyı bes- zun oturduğu sandalyeyi, koltuk örtü- sabrı mı, Müzeyyen Pirüpak’ın son ortama sürükleyen, neredeyse her yere leyen resimler, bizi davet sünü tepeden tırnağa yıkamak OKB derece dağınık ve toz içindeki “çöp” ettiği macera, anlatımda geciktiren takıntılarından ve “lanetbo- tanısı için yeterlidir. zar rutin”inden kurtulma sürecinde bir evi mi (Çivi çiviyi mi söküyor?), mes- duyumsayacağımız lezzet, Az çok ya da şöyle böyle hepimi- leki deneyimi az psikolog Beybora mı, K damağımızda kalacak tat, yandan hayata ayna tutarken bir yan- zin bildiği kimi masum tutumlara yas- yıllar önce yazılmış bir kitap (Bayan aklımıza yazacağımız karakterleri vb. dan da yaşamak dediğimiz o armağan Hepsi nasıl da önemlidir. lanarak ortaya çıkan, zamanla kişiyi Montgomery’nin Çizgili Dünyası) mı yolculuğumuzu daha ışıklı kılmak üzere tutsak eden bir olgu bu OKB. Haya- kurtarıyor onca takıntısından? Yoksa? Ve bütün bu saydıklarımız, daha da zarif fenerler sunuyor hepimize. ta yeni yeni ısındığımız çocuk- Esila’nın ailesinden Müzey- fazlası el ele vermişlerse son sayfaya luk yıllarımızda neredeyse he- değin bırakıp bir yerlere gitmeyiz/ yen Hanım’ın anlatının son bö- pimiz almışızdır, tabağımızda lümünde ortaya çıkan oğluna gidemeyiz. Terk etmeyiz kitabı... Ya kapak? Kumsal’ın Çizgili kalanların arkamızdan ağlaya- okura hoşluklar sunan yanlarıy- cağı uyarısını. la anlatı, kimi ezber edilmiş tu- Dünyası’nın Mavisu Demirağ’ın Akıl defterimize kırmızı tumları parmak sallamadan ir- ince bir emekle resimlediği kapağın- da uzun süre kaldığımı, kapaktaki “8” kalemle yazılan bu uyarı za- deliyor. Olguları değerlendirir- manla, uzun süre kullandığı- ken farklı, başka, yeni seçenek- hınzırca göz kırpınca neredeyse sekiz mız çoğu eşyayı, eskidiği hal- leri anımsatıyor. kez düşündüğümü söylemeliyim. Derken arka kapaktaki, “Kumsal’ın de atamamaya, dolayısıyla Sahi, kocaman bir kentten biriktiriciliğe dönüşebiliyor. (İstanbul’dan) küçük bir kasa- dünyasında zaman çok hızlı geçmi- yor” tümcesi -öyle olmasa da- içine Biriktirmek deyince aklımı- baya (Şırılırmak) taşınmışsanız yuvarlandığımız “hız çağı”na bir karşı za düşen “kırk yama” yorga- orayı da sevebilmenin nın Kumsal’ın Çizgili Dünya- gizi, orada kurulan dostluklar çıkışı düşürdü aklım. sı’ndaki karakterlerden Müzey- ve gülümseyerek yaşanan gün- yen Pirüpak’ın çöp eviyle ilgisi TAKINTILI BİR ÇOCUK lerin çokluğunda değil yok elbette. midir? Kapımızı kimseler Ve kapıyı on üç yaşındaki Kumsal açtı. Takıntılı bir çocuk o. Çizgiye Yalnızca temizlik, biriktir- açmaz olmuşsa çözüm yürü- mek mi? Kötü bir şeyle karşı- düğümüz yolda saklı olmasın? basamıyor, çizgili ya da kareli defter kullanamıyor, her şeyi sekiz kez ya- laşmamak için ulaşabildiğimiz Kumsal’la yolculuğumuzun Sımsıcak dili, yer yer gülümseten, pıyor/yineliyor. Titiz mi titiz. Temizliği bir tahtaya üç kez vuruşumuz, kapıyı başka armağanları da var: ince ince düşündüren anlatımı ve pencereyi kapattığımızdan emin Hayat, neredeyse her yerde bir ara- hiç söylemeyin. örgüsüyle dönüp kendimize sakince Tabelalardaki harfleri sayıyor. olamayıp yeniden yeniden kontrol da dolaşan karşıtlarla anlam kazanı- bakmaya çağırıyor. Uğur saydığı kimi takıntılarını yapa- etme hallerimiz, ocağı yanık, ütüyü yor. Dayanışmanın, el ele vermenin, Yapıt, sağlam çizilmiş karakterlerle fişte mi bıraktık telaşıyla yarı yoldan yan yana gelmenin sorunların çözü- mazsa sevdiklerinin başına kötü şey- ilerliyor. Farklı kişiliği, sabırlı tutumu, ler geleceği kaygısıyla yaşamı kendisi- dönmelerimiz... münü kolaylaştırdığını unutmamalı sahici arkadaşlığıyla Esila, sevgi ne zehrediyor. Bu tutumlarına hastalık Örneklere yenilerini eklemek, takın- ya da anımsamalıyız. dolu dede Bahtiyar Bey… düzeyindeki temizlik ve titizliği de ek- tılı hallerimizi sıralamak hiç de zor de- Sahi, arkadaşlık karşınızdaki insanın Dedenin komşuları, kendine özgü lenince “obsesif kompulsif bozukluk” ğil. Çünkü hepimizin takıntıları, baş- her şeyini bilmek midir?.. kalarına garip gelen tutumları var. tavrıyla aslında hepimizin tanıdığı her Akıcı bir anlatımla ince ince dokun- (OKB) tanısı konmuş Kumsal’a. zaman iyimser Muhteşem teyze ve Bütün hikâyeyi Kumsal’dan dinli- Ve gerçek arkadaşlıklar, dostluklar, muş anlatıya sizi hem de takıntılarınız- sanki komşumuz Harika Hanım… yoruz. Dolayısıyla bir farkındalığa da birbirimizi olduğumuz gibi kabul etti- la birlikte elinizden zarifçe tutup dahil ğimizde, garipliklerimizle sevdiğimiz- Bugün neredeyse “sönmüş ve uzay- eden Kumsal’ın Çizgili Dünyası’nı çağrı aslında Hanzade Servi’nin an- latımdaki seçimi. OKB’li kişileri anla- de ortaya çıkar. da dağılmış”, bir zamanların ünlü film seveceksiniz. n yıldızı Müzeyyen Pirüpak, kısa süren maya, onlara yardımcı olmaya, takın- Hayatımızı etkiler hale gelen/zorlaş- tılarıyla başa çıkma süreçlerinde yan- tıran takıntılarımız karşıt uçlarda orta- mesleki çalışmasının ardından tarımla Kumsal’ın Çizgili Dünyası / larında olmaya hatta kendi takıntıları- ya çıkıyor: Ya aşırı titiz, temizlik has- uğraşmayı seçmiş psikolog Beybora… Hanzade Servi / Tudem Yayınları / mızla yüzleşmeye yönelik bir çağrı. tası oluyoruz ya da “biriktirici”! Öyle ki Çevresine sevgi ve anlayışla yakla- 9+ / 200 s. / 2021. 22 Temmuz 2021 8