05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Çehov’un taşraya bakışı ilginçtir. Anlatısında araya giren bir tip / kahraman öyle sözler eder ki; orada durur, söylenenleri yorumlar, üzerinde düşünürsünüz. Üç Kızkardeş’teki hayata iyimser bakan Verşinin’in söyledikleri de önemlidir: “Şimdilik henüz böyle bir şey yoksa bile, böyle bir yaşayış isteği insanın yüreğinde doğmalı, insan onu beklemeli, onu hayalinde canlandırmalı, ona hazırlanmalıdır.” Onca can sıkıntısı içinde yaşarken hayata yeniden başlamak düşüncesinden söz edebilmek… “Hayat amma da değişiyor, insan ne kadar da aldanıyor.” Taşrada içte ve dışta yaşamak... İnsanın kendine, insana yabancılaşması… Yakınmak, bıkkınlık ve gitmek isteği… Bunların her biri Çehov anlatılarında insani duygunun birer yansıması olarak karşımıza çıkar. Bugünün, kahramanlarının yaşadığı günün seyrinde olup bitenleri verirken; onların düşüncelerinden geçenleri de yansıtır. Öyle ki; gelecek üzerine bir düşünce uçlanımında dile getirilenler insani gerçekliğin dili olarak da karşımıza çıkar: “Pekâlâ. Bizden sonra, balonlarda uçacaklar, ceketlerin modası değişecek. Belki de altıncı duyguyu bulup bunu geliştirecekler. Ama hayat, o eziyetli; o esrar dolu, mutlu hayat, yine eskisi gibi kalacak. İnsan bin yıl sonra da yine hep öyle içini çekerek: ‘Ah yaşamak ne zor!’ deyip duracak, bununla birlikte yine, tıpkı şimdiki gibi ölümden korkacak, onu istemeyecek!” DÖNEM RUSYASI’NA AYNA TUTAR Değişimden söz eder, üstelik bunu gösterir taşrada o sıkışıp kalmış hayatlarda. Verşinin, bunu dile getirir. Oyunun düşünen karakteridir. Değişimle kurulacak yeni hayattan söz eder. Okuyan biridir, bunun yansıması sözlerine siner: “Yaşlandıkça daha çok öğrenmek istiyorum.” Çehov, her bir anlatısında karşınıza çıkardığı doğrusallıklarla sizi sarsar. Özellikle oyunlarının düşünce yoğunluğu, insana/hayata dair yansıttığı gerçekliklerin yol / yön göstericiliği daha bir önde. Bir de uzun öykülerinde bunu yanını gözleriz: Altıncı Koğuş, Bozkır, Köylüler, Bir Taşralının Öyküsü, Düello, Tatsız Bir Olay, Öylesine Bir Öykü, Bir Yaş Günü; Küçük Köpekli Kadın, Öylesine Bir Hikâye, Karım, Gelgeç Gönüllü… 18901900 yılları arasında yazdığı öyküler onun yazarlığının dokusunu anlatır her yönüyle. Özellikle Altıncı Koğuş (1892), Küçük Köpekli Kadın (1899), Çukurda (1900) onun düşünce dünyasının kırılma noktasını yansıtan öyküleridir. “Tolstoyculuk”tan ayrılmıştır. Tolstoy’un kötülükler karşısında “mutluluğu kendi içinde ara” düşüncesinden uzaklaşır, kötülüklerle savaşmak gerektiğini benimser. Bu üç yapıtında da bu düşüncesinin izlerini buluruz. Çehov, dönem Rusyası’na ayna tutar. Bir bakıma zamanın ruhunu yansıtır. Öyle ki, onun kürek mahkumlarının yaşadığı Sahalin Adası’na yolculuğu, dönemin cehennemini gösteren bir tanıklığı getirir. 21 Nisan 1890’da bu yolculuğa çıkan Çehov adada üç ay kalacaktır. 13 Ekim’de de Sahalin notlarıyla döner. Sibirya’da Sürgünde öyküsü de o izlenimlerle yazılmıştır. Bu yolculuğunun kendindeki yansımalarını bir dostuna anlatırken şunları söyleyecektir: “Artık diyebilirim: Yaşadım. Benden bu kadar. Sahalin gibi cehennemi de gördüm, Seylan Adası gibi cenneti de… Hem kelebekler, böcekler hem sivrisinekler hem hamam böcekleri!” Niçin Sahalin? Dostu ve yayıncısı Aleksey Suvorin’e açıklarken, bu sorunun yanıtı onda şöyledir: “Çünkü bugüne dek, şehirlerimizin binlerce verst uzağında bulunan ve birçok insanın kokuşmuş bir yaşam sürdüğü, acı çektiği, öldüğü bu hüzünlü toprak parçasını kimse ziyaret etmedi… Sahalin’deki kürek mahkumları hakkında ne biliyoruz ki? Hiçbir şey… Tek nedeni de o çöplüğe giden kimsenin geri dönememesi… Bu unutulmayı onarma zamanı gelmedi mi sence Aleksey?” Çehov, bize, bizi insan kılan bir bakış kazandırır. Onun insana / topluma dönük anlatı yolculuğundan yansıyanlarda gördüğümüzdür bu. Yansıttığı her durum bir şeyler gösterir, düşündürür, gülümsetip kederlendirir… OKUMA ÖNERİLERİ Anton Çehov’un öykülerinden seçmeler 6 cilt olarak Mehmet Özgül’ün Rusçadan yaptığı çevirilerle İletişim Yayınları’nca yayımlandı: 1. Albion’un Kızı, 2. Yolunu Şaşıranlar, 3. Kırlarda Bir Gün, 4. Mutlu Son, 5. Kunduracı ile İblis, 6. Düello. Anton Çehov: Sahalin Adası / Çev.: Gulzhanar Sakenova / Kırmızı Yay. / 413 s. / 2013. Üç Kızkardeş, Vişne Bahçesi, Vanya Dayı / Çev.; Ataol Behramoğlu / T. İş Bankası Kültür Yay. Çehov Hatıraları / Peter Sekirin / Çev.: Feyza Akgün / Cümle Yay. / 320 s. / 2017. Çehov’un Sırrı / Wanda Bannour / Çev.: Menekşe Tokyay / Doğan Kitap / 375 s. / 2007 Y. Çağdaşlarının Anılarıyla Anton Pavloviç Çehov / Kolektif / Çev.: Mehmet Özgül / İletişim Yay. / 455 s. / 2020. Çehov / Henri Troyat / Çev.: Vedat Günyol / Alfa Yay. / 445 s. / 2016. n 21 21 Ocak 2021
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle