23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Çehov’u yeniden okumak Tolstoy’un seçtiği Çehov öykülerini okurken bu usta anlatıcının öykü dünyasının zenginliğini bir kez daha derinden hissettim. Öykü türünün insanı anlatmada başat bir anlatım biçimi olmasının bütün özelliklerini bize gösteren Çehov, bu türün kuruluşunda öncü bir yazardır. D öneminin aynası olabilen bir yazarın dünyasına baktığımızda, insanın ruhunun derinliklerini dile getirdiği öyküleriyle etkileyici bir anlatı dünyası kurmuş olduğunu gözleriz. Çehov gerçekliği diyebileceğimiz ‘karaacı’/ ‘ironik söylem’ özelliklerini anlatısına sindirmesiyle bir çığır açtığını söylemeliyiz. Yaşanan anla yiten zamanın aralığındaki insanın gerçekliğini anlatmada, yaşadığı dönemin tanıklığında durağan gibi görünen hayatların ardındaki toplumsal sanrıyı o incelikli ironisiyle sergiler. DERİN BİR KEDER DALGASI Çehov’un öyküleri kadar oyunlarına da yüzünüzü döndüğünüzde size ilkten derin bir keder dalgası taşır. Üç Kızkardeş’i okurken, eğer kaleminiz elinizdeyse, şu satırların altını çizmeden geçemez, hatta defterinize not etmekten de alamazsınız kendinizi: “Acısına dayanamayacağım sanmıştım. …oranın her şeyini hatırlıyorum.. Doğduğum yer burnumda tütmeye başladı… Moskova’ya gitmek. …kim olursa olsun insan, yorularak, alın teri dökerek çalışmak zorundadır. Mutluluğu, sevinci, hayatının anlamı, amacı yalnızca bunda gizlidir. İşe özlem duymak! Müthiş, güçlü bir fırtına kopmak üzeredir.” Bir süre daha bu notlarınıza devam ederseniz, kaleminizin ucu şunları da kaydedecektir: Çehov deyince aklımıza ilk gelen: Acı. Özlemek. Unutulmak. Avuntu. Umut/iyimserlik. Yakınma. Beklemek… >> 20 21 Ocak 2021
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle