22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ALBERTO MANGUEL’DEN “MERAK” OKURLARA Alberto Manguel’in ‘merak’lı dünyası “Merak” edebiyat, kültür, din ve siyaset tarihine doğru Dante’nin rehberliğinde, Manguel’in tercümanlığında çıkılan sürükleyici bir yolculuk. Yazar, kitapların içinden geçerek, tarihî pek çok olayı akışa dâhil ederek, şehirlere konuk olarak, kutsal metinlerin içlerindeki arayışını yansıtarak ve daha da önemlisi bu ‘klasik’ akışı güne teyelleyerek ilerliyor bu yolculuğunda. Alberto Manguel eray ak erayak@cumhuriyet.com.tr “Var olmak için hayal ediyoruz ve hayal etme arzumuzu beslemek amacıyla meraklıyız.” (Kitaptan) H emen yukarıda okuduğunuz cümlenin sahibi, okuma üzerine okumalar yapan ve bu okumaları kitapların dünyasından geçirerek bize sunan Alberto Manguel’e ait. Yapılan alıntı ise Türkçede yayımlanan son kitabı Merak’tan. Manguel, Merak’ta, kendi merak ve soruları üzerinden hayal ve yaşam coğrafyasının sınırlarına doğru bir yolculuğa çıkarıyor okuru. Kitabın önsözü, Manguel’in kitap boyunca yapmak istediklerine ve böyle bir kitap fikrinin nasıl doğduğuna dair önemli nüveler veriyor. Önsöz aynı zamanda merak kavramının sadece Manguel özelinde değil, insanlık tarihi boyunca yer ettiği önemden de bahsediyor. “Var olmak için hayal ediyoruz ve hayal etme arzumuzu beslemek amacıyla meraklıyız,” demişti ya Manguel; aynı şekilde yaratıcılık da bu merak duygusundan nasiplenerek gelişiyor ve yeniliklerin önünü açan yine bu duygu olarak karşımıza çıkıyor. Bu anlamda bilim ve sanat, merak kaynaklı çalışmaların başarılı sonuçlarının değil başarısızlıklarının tarihi âdeta. Başarısızlıklar, başarıların yolunu perçinleniyor ve bu başarısızlıkların olduğu gibi başarıların da öncülü merak. Neden? İnsanı, meraka sürükleyen öncül soru. Bu sorunun cevabı ya da cevaplarından çok sorulması gerekliliği üzerinde duruyor Manguel ve Merak da tam olarak bu soru üzerine doğmuş. “Çünkü,” diyor yazar, “soruyu dile getirmiş olmak bile sayısız olasılığın kapısını açar, önyargıları yok edebilir, sonsuz verimli şüpheyi celp eder (...) dolaylı olarak hedefimizi her zaman ufkun ötesine koyar.” REHBER DANTE, TERCÜMAN MANGUEL Bu soruyu bu kez kendine soruyor Alberto Manguel ve kendi bilinci ile nedenleri üzerinden alışageldiğimiz tarzdaki yolculuklardan birine taşıyor okuru. Kitapların içinden geçerek, tarihî pek çok olayı akışa dâhil ederek, şehirlere konuk olarak, kutsal metinlerin kendi içlerindeki arayışını bize yansıtarak ve daha da önemlisi bu “klasik” akışı güne teyelleyerek ilerliyor... Merak’ın en dikkat çeken yanlarından biri Manguel’in denemeleriyle güne attığı bu çengeller. Yazarın okumalar okuması üzerine yazdıklarını, bu okumalar dünyasında tarihin önemli duraklarına kamp kurduğunu bilenler için Merak’taki tavrı hayli ilgi çekici olacak. Manguel, yine bildiğimiz üslubu ve argümanlarıyla sayfalar arasında ilerlerken dümeni güne kırıp ekoloji, adalet ya da ekonomiden söz açabiliyor. Ancak her ne kadar Manguel yazdıklarıyla bu konuların, bugünün içinden geçse de Merak esasında Dante ve İlahi Komedya üzerine bir yeniden okuma, daha doğrusu Dante’nin İlahi Komedya’sını yeniden yaratma denemesi. Dante’nin İlahi Komedya’sı, Manguel’in okumalarıyla, yaşamıyla, bugünü ve dünüyle merak kavramı ışığında yeniden okunup yazılıyor kitapta. Kitabın hemen başında Manguel, Montaigne’in Denemeler’inden bahsediyor. Yazar, yeniyetmelik yıllarında Montaigne’le öyle teşriki mesaide bulunmuştur ki, bu metinleri “otobiyografim” olarak tanımlar. Çünkü kendi deneyimleri ve uğraşlarının Montaigne’in kaleminde nasıl ışıldadığına pek çok kez tanıklık etmiştir. Gelmek istediğim nokta şu: Merak da pek çok insan için Alberto Manguel’de Montaigne’in Denemeler’inin yeri neyse o yeri alacak. Yazar, kitabıyla çıktığı yolculukta kendine rehber ettiği Dante ve İlahi Komedya üzerinden, yaşamının ve meraklarının duraklarına da uğrayarak kışkırtıcı sorular eşliğinde bir denemeler bütünü sunuyor. Bu denemeler bütünü ise içinde pek çok cevabı olduğu kadar yeni merak uçlarını da barındırıyor. “Dil nedir?” diye soruyor Manguel örnekse. Aynı şekilde “Ben kimim?” ya da “Burada ne yapıyoruz?”, “Yerimiz neresi?” diye de soruyor. Dante önderliğinde, ilgisini çekmiş diğer tüm metinlerle birlikte, kendine sorduğu bu soruların cevapları peşine düşüyor yazar ve ardında, en az öne sürdüğü soruların kendisi kadar derin yeni sorular bırakıyor. Merak tüm ele aldıklarıyla edebiyat, kültür, din ve siyaset tarihine, Dante’nin rehberliğinde, Manguel’in tercümanlığında çıkılan sürükleyici bir yolculuk. Bu yolculukta da “neyi” aradığımızdan çok “neden” aradığımız önemli... n Merak / Alberto Manguel / Çeviren: Kutlukhan Kutlu / Yapı Kredi Yayınları / 372 s. KItap İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç l Genel Yayın Yönetmeni: Murat Sabuncu lYayın Yönetmeni: Turhan Günay l Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Faruk Eren l Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam ve Pazarlama Danışmanı: Ayşe Cemal l Reklam Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. l 331 Ağustos 2017 Tanıklıklar zinciri C umhuriyet gazetesinin eskimeyen yazarı Ali Sirmen, “Bir Eski Cumhuriyet İçin” adlı nehir söyleşisiyle okurların karşısına çıktı. Nehir söyleşiyi gerçekleştiren ise ‘eskimeyen Cumhuriyetçi’ Ümit Aslanbay. Kitapta hüznün yanı sıra bol bol neşe de var. Sirmen dâhil, ‘Nadir Nadi’nin Cumhuriyet’inin yazarlarının’ tümünün nasıl da ‘gırgır’ olduğunu görüyorsunuz. Uğur Mumcu ve İlhan Selçuk’un esprileri, Barış Derneği davası, Sirmen’in hapishane anıları, Nadir Nadi’nin yazarlarıyla ilişkileri, Cumhuriyet’teki Hasan Cemal dönemi dâhil pek çok tanıklık, Sirmen’in mizahi diliyle su gibi akıp gidiyor. Sirmen’le hem Cumhuriyet gazetesinin geçmişini hem de nehir söyleşiyi konuştuk. “İntikamlar”, Philippe Djian’ın diğer romanlarına benzer biçimde sarsıcı olaylar silsilesiyle açılıp aynı şekilde “çözüm” ve çözümlemelerle son bulurken sevginin ve ikili ilişkilerin en sert hâlde sorgulandığı bir kitaba evriliyor. Romanın ismi en büyük ipucuyken işlerin sarpa saracağının da habercisi oluyor. Djian, “İntikamlar”da buzun üstünde koşarken düşmemeye çalışan karakterlerle buluşturuyor okuru. Ali Bulunmaz değerlendiriyor Dijan’ın romanını. Fatma Aliye, Suat Derviş ve Cahit Uçuk; ‘Davamız ilmî, siyasi, edebidir,’ diye haykıran kadınlar... Haykırışları bastırılmak ve unutturulmak istenen, istenecek kadınlar onlar. Oylum Yılmaz, romanı “Gerçek Hayat” ile işte bu unutuluşa karşı bir duruş sergiliyor. Büşra Bakan tanıtıyor Oylum Yılmaz’ın kitabını. Bol kitaplı günler... turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr twitter: www.twitter.com/CumKitap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle