Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
‘Ey iyiliksever gökyüzü’ 1942’de Berlin’de doğdu. Aynı kentte gelişimini tamamlayarak; yayıncılık, Almanca ve politika okudu. Frankfurt’ta yayın müdürü, 1971’den 1973’e kadar da Berlin Sanat Akademisi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1978’de Texas Üniversitesi’nde konuk araştırmacı olarak bulundu. 19801984 arası Özgür Berlin Radyosu’nun yöneticiliğini yaptı. Birkaç kez ayrılıp geri döndüğü Berlin Üniversitesi, onun en çok çalıştığı kurum oldu. Lirik söylemiyle tanınan Karin Kiwus, düşselden gerçeğe yolculuklarında özgün bir dil kurdu. Zamanlar arasında insanı dolaştırırken doğa görüntülerinden yararlandı. “Geleceğin İki Yakasından” adlı ilk şiir kitabıyla 1977’de Bremen Edebiyat Ödülü’nü alan Karin Kiwus’un; Yaşamdan Sonra, Hiçbir Şey Öğrenilmedi, Geç Gelen, Çin Sınavı, Geleceğin İki Yakası, Kuşkulu Sabah önemli kitapları. Şair halen Berlin’de yaşıyor. KARIN KIWUS/ ŞİİRLER/ ALMANCADAN ÇEVİREN: ARifE KALENDER DİRENÇ Demirden yapılmış istasyon saatinin altında ha bire zamanı uğurluyorum beni oradan oraya sürükleyen düşlerin örtüsünü kaldırıyorum Kurşunlanmış trenlerin içinde KIRILGAN Eğer şimdi seni seviyorum dersem bil ki birlikte kutlayamadığımız günler için özenli bir armağandır Ve eğer sen doğum günlerindeki gibi paketi sabırsızca parçalayarak açarsan içindeki kırılabilir GÜN AĞARTISI İlerleme kendini kandırmaya benzer yalnızca yaşam mevsimi gelince bir avcı ya da bir barbar gibi uzaklara bakarak olduğu yerde giysi değiştirir Soluk almadan yavaşça yanın sıra köpeklerle gözlerine katarakt inmiş şahin sırtında paslı tüfekler ve ayarsız dürbünle peşinde avcı köpekler havlarken yakalanmayacağını sanırsın Sanki oradan kaçmak bayrağı göğüsletecek kimliğin paramparça ciğerinden kıpkırmızı vurulmuşsun suçsuzluğunun saflığıyla bir şatoya sığınırken daima rüya gören sen nişan alınmayacağını umarsın yaşamak için zaman kalmıyor seni saklayacak bir mağara yok kalk bir kuşsavar gibi özgür tarlanın ortasında dimdik ayakta dur! AĞUSTOSTA Bu sağanaktan sonra benim çöle dönmüş darmaduman ruhumda derinlerde servi bağımlısı ruhumda tek bir mezarcı bile görünmüyor Tepelerden koşarak ıslak barakalara gönderilenler masaların üstünde asılı sert içkileri ve kekleri yağmalayarak son sayfayı da kopardılar Oysa şimdi yeryüzü kürek ve tırmıklarla temizlenmiş tarla olsa da çoktan su altında anıtlar heykeller batmış toprağın bağrındaki solgun çiçekler meleklerin gölgesidir mermerde selin hızla sürüklediği hiçbir şey ama hiçbir şey, gömülmez yalnızca testiler kalmış dışarıda yağmur suyuyla dol büyük testiler yeniden ışık fanuslarına dönüşen her şey açık gözlerimizin körlüğüne güneş ışınları sızdırmakta gel gelsene, biz her şeyi uzun bir söndürme vagonu gibi sonbaharda toplayıp birbirine bağlayalım ey iyiliksever gökyüzü asla, hiç bu kadar ağlayamazdım n KItap 199 Şubat 2017