Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MUSTAFA ÇEVİKDOĞAN’DAN “TEMİZ KÂĞIDI” Yıkımın buluşturduğu dünyalar Mustafa Çevikdoğan, ilk öykü kitabı “Temiz Kâğıdı” ile okurların karşısına çıktı. Çevikdoğan’n öyküleri daha ilk elden hacmiyle dikkat çekiyor. Tahkiyeye yatkın, anlatmayı seven bir üslubu var yazarın. Öykünün karakteristik özelliklerinden ‘sezdirme’, Çevikdoğan’ın kaleminde farklı bir kimliğe bürünüyor. İroni ise bu öykülerin gerçek kahramanı olarak sahnede. ERAY AK erayak@cumhuriyet.com.tr Ö ykü kitapları üst üste baskılar görmese de özellikle nitelikli edebiyat okurlarının gündeminde kendine önemli yer buluyor. Buna paralel olarak öykü verimlerinin niteliği de çıtanın üzerinde yer alıyor. Özellikle son on yılda öykü kitaplarının sayısındaki artış da öyküye yönelişin, farklı bir değer biçildiğinin göstergeleri arasında. Yöneliş arttıkça nitelik düşüşe geçer genelde ama en azından şimdilik öykü özelinde bu nitelik korunuyor, hatta yükseliyor. Nitelik yükseldikçe de zaten güçlü bir nehir yatağında akmaya devam eden öykü damarımız, yeni soluklara bu yatağında yer açarak kendini tazeliyor. Yayın dünyasının lokomotifi uzun süredir roman, evet ama öykü bir okul gibi çalışmakta hâlâ. Bu okulun yeni öğrencilerine kulak kabartma zamanı ise geldi, geçiyor... Mustafa Çevikdoğan ismini yayına hazırladığı kitaplardan hatırlayan mutlaka olacaktır. Editörlüğünün yanında ise Natama, İzafi, Çün’, Nepal Fanzin gibi edebiyat dergilerinde yayımladığı öyküleri var Çevikdoğan’ın. Şimdi ise bir öykü kitabıyla çıktı okurların karşısına: Temiz Kâğıdı. Kitap, Çevikdoğan’ın ilk öykü toplamı. Okulun yeni öğrencisi Çevikdoğan ancak edebiyatın geçmişini ve bugününü biliyor. Öykülerinde de bunu güçlü bir biçimde hissettiriyor. Göndermelerle yüklü dili, ne yaptığını bilen kalemi ve hangi merhalelerden geçerek edebiyatta bugüne gelindiğinin farkında biri olarak öykü dünyasına ilk adımını atıyor yazar. ÖYKÜLERDEKİ İRONİ Mustafa Çevikdoğan’ın öyküleri daha ilk elden hacmiyle dikkat çekiyor. Tahkiyeye yatkın, anlatmayı seven bir üslubu var. Öykünün karakteristik özelliklerinden “sezdirme”, Çevikdoğan’ın kaleminde farklı bir kimliğe bürünüyor. Evet; akışta yer yer bıraktığı boşluklar ve okura tanıdığı ifade olanaklarıyla kimi öykülerinde kendini iyiden iyiye hissettiren bu durum, kimi öykülerde ise metnin kendini tümden bir anlatıcıya bırakmasıyla tersine dönüyor. Çevikdoğan’ın betimlemeleri, anlatımdaki detaycılığı ve kahramanlarının derinliğiyle kimi kez öyküler, roman diline yakın bir hâl alıyor ancak yazar hiçbir zaman bir öykünün sayfaları arasında dolaştığını ve okurlarına bir öykü okutacağını unutmadan yapıyor bunu. Birer roman kahramanı olabilecek kertede güçlü öykü kişileri var Mustafa Çevikdoğan’ın az önce de değinildi. Özellikle ‘Başlangıcın Sonu’ ve ‘Köşesiz Adam’ adını taşıyan öyküleri, gerek kişileri gerek ele aldığı konular bakımından üzerinde çalışılsa roman formunda da yazılabilecek bir derinliğe sahip. Bu iki öyküden yola çıkarak Çevikdoğan’ın, Temiz Kâğıdı’nda toplanan öykülerde gözlemci yönünün ağır bastığını söylemek mümkün. Çevremizde dönüp duran dünyanın, göze sokulsa da anlam atfedilemeyen durumlarına ironik bakışı şekillendiriyor bu öyküleri. İroni, sadece bu iki öykü özelinde baskın değil üstelik; Mustafa Çevikdoğan ve kitabı Temiz Kâğıdı’nın gerçek sesini bulmasında önemli bir görev üstleniyor. İroni bu öykülerin önemli bir diğer kahramanı olarak sahnede Temiz Kâğıdı’nda. BÜTÜNLÜKLÜ BİR DÜNYA Kitabın arka kapağında “karamizah” olarak açıklanmış Çevikdoğan’ın öykülerindeki ironik bakışı. Karamizah nitelemesi yeterli olur mu bu öyküleri anlatmaya emin değilim çünkü Çevikdoğan, etraflarında örülen yeni devrana bir şekilde direnmeye çalışan ya da direndiğini sanan insanların öyküsünü yazıyor; özünde trajik bir durum ancak Çevikdoğan’ın, bu akışın öyküleştirilmesinde kullandığı anlatım olanakları Mustafa Çevikdoğan ismini yayına hazırladığı kitaplardan hatırlayan mutlaka olacaktır. Editörlüğünün yanında ise Natama, İzafi, Çün’, Nepal Fanzin gibi edebiyat dergilerinde yayımladığı öyküleri var Çevikdoğan’ın. FAZILET ONAT öylesine kapsayıcı ki bunu salt “karamizah” olarak alımlamak pek de yeterli değil. Karamizah, Temiz Kâğıdı’nda bir araya gelmiş öykülerin bir yönü, güçlü de bir yönü ne ki Çevikdoğan öyküleri karamizah temelinde yükselmiyor. Öz; birkaç cümle önce de bahsedilmeye çalışıldığı gibi bir yıkımın üzerine kuruluyor. Bu bazen ‘Başlangıcın Sonu’ öyküsündeki gibi bir evin ortasına evin kiracısından habersiz açılmış bir kafeyle oluyor, bazen ‘Sıkça Sorulan Sorular’ öyküsündeki gibi gerçek bir yıkımla göçük altında kalan bir öykü kişisi aracılığıyla, bazen ‘Ustalara Saygı’ öyküsündeki gibi yaşadığı dünyanın geride kalmasıyla gerçekliği yıkılan bir diğeriyle bazen de ‘Beynamaz’ öyküsündeki gibi yaşantısını kendi elleriyle farklı yöne taşıyarak geçmişini yıkmaya çabalayan öykü kahramanıyla... Fark etmez, Temiz Kâğıdı’nı bir arada tutan, öykülerin bir araya gelmesini sağlayan başat unsur; yıkım! Bu bağlamda bir bütünlükten de söz etmek mümkün Temiz Kâğıdı özelinde. Öykülerin birbirini tamamladığı ya da devamı olduğu gibi bir anlam çıkmasın buradan. Aksine; her öykü başlığı altında okuruna, farklı bir dünyanın kapısını aralatmayı hedeflemiş Çevikdoğan. Bir duygu bütünlüğünden söz ediliyor burada, meşrepleri farklı olsa da bir dünya dertleri kardeşliğinden. Bu duygu bütünlüğünün yanında ise anlatım olanaklarının kullanılışı ve kahramanların âdeta birbirine komşu mahallelerden ses vermesi itiyor Temiz Kâğıdı için “bütünlüklü” nitelemsini kullanmaya ki öykünün yazılışı kadar öykü kitabının küratörlüğünün de ne kadar önemli olduğunu tekrar hatırlatıyor bu durum. Murathan Mungan bu konuda ustadır. Hazırladığı öykü derlemelerinde yazar seçiminden öykülerin dizilişine kadar ince ince örülmüş bir dünyanın içinde buluruz kendimzi. Temiz Kâğıdı da bu bağlamda üzerine çalışılmış bir kitap. İlk sayfadan son sayfaya kadar okuru, bir dünyanın içine almayı başarabiliyor Çevikdoğan bu yönüyle. Devamında yazarından ne geleceğini merak ettiren bir ilk kitapla okur karşısına çıkmış Mustafa Çevikdoğan. Bir olayı, olguyu, nesneyi ya da durumu neyin edebiyata dönüştürebileceğinin verimlerini sunmuş. Bu yönleriyle önemli bir ilk kitap Temiz Kâğıdı, güzel bir ilk adım. Çevikdoğan’ın edebiyat yolculuğundaki bundan sonraki durağının ne olacağını takip etmek keyif verecek. n Temiz Kâğıdı / Mustafa Çevikdoğan / Can Yayınları / 174 s. 8 21 Aralık 2017 KITAP