18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

D. H. Lawrence’ın kaleme aldığı “Çizgiyi Aşmak”, bir başyapıt değil ama o ağır eleştirileri hak etmeyen, Türkçeye çevirmek için 104 yıl bekletilmeyecek bir eser. Büyük bir yazarın kaleminden son zamanlarda ihmal ettiğimiz bir konuyu, kısacık bir aşk ilişkisini ve sonrasında yaşanan trajediyi, yoğun edebi tatla ve şiirsel bir dille anlatan iyi bir roman. ‘Gün saydam ve solmak üzere’ D . H. Lawrence, “Çizgiyi Aşmak”ta klasik bir aşk üçgenini anlatıyor. Evli ve çocuklu bir müzisyen, kendinden yaşça küçük öğrencisine âşık olur. Genç kız da öğretmeninin aşkına karşılık verir. Bir haftalık kısa bir tatile çıkarlar. Isle of Wright’taki tatilde iki sevgilinin birlikte yaşadığı ve Londra’ya dönüşlerinden sonra başlarına gelenler romanın konusunu oluşturur. ARADA KALMIŞ ROMAN “Çizgiyi Aşmak” (Ocak 2016, Çev. Aslı Biçen, Metis Yay.) D. H. Lawrence’ın ikinci romanı. Lawrence kitabı 26 yaşındayken 1911’de yazmış. Yazarlık kariyerinin iyi bir noktasında. İlk romanı “Tavuskuşu” yayımlanmış. İyi eleştiriler almış. Öyküleri, şiirleri ve denemeleri dergilerde yayımlanıyor. Ama özel hayatında önemli sorunlar var. Çok sevdiği, çok yakın olduğu annesini kanserden kaybetmiş. Bu ölümle yaşadığı üzüntü, yazmakta olduğu “Oğullar ve Sevgililer” adlı romanının içeriğini de etkilemiş. Bu sırada ikinci kez zatürre olunca öğretmenlik görevini bırakıp yaşamını yazarlık yaparak sürdürmeye karar vermiş. Arkadaşı Helen Corke’un, yaşadığı mutsuz aşkı anlattığı gizli günlükleri okumasına izni vermesi “Çizgiyi Aşmak”ın esin kaynağı olmuş. Helen Corke da bir yazar ve Lawrence gibi öğretmenlik yapıyor. Lawrence’ın sevgilisi Jessie Chambers’ın da yakın arkadaşı. Jessie ile ilgili anılarını da “D. H. Lawrence’s Princess” adıyla yazıp yayımlatmış. Helen’in günlüğünden haberdar etmesi ile Lawrence, “Oğullar ve Sevgililer”i bir kenara bırakıp bu aşk üçgenine yoğunlaşıyor ve hızlı bir şekilde romanı kaleme alıyor. “Çizgiyi Aşmak” yayımlanmış ikinci romanı oluyor. Bu kararda yazarak geçimini sağlamak arzusunun etkili olduğu söyleniyor. “Çizgiyi Aşmak” bir aşk üçgenini anlatıyor ve daha çok okuru çekebilir, çok okunabilir. Ne kadar okundu bilemiyoruz ama çok ağır eleştiriler almış. Lawrence’ın ilk romanı “Tavuskuşu” ve üçüncü romanı “Oğullar ve Sevgililer” arasında kalmış, ihmal edilmiş bir roman olarak değerlendiriliyor “Çizgiyi Aşmak. Bu görüş doğru olabilir çünkü romanlar arasında sadece birer yıl var. Bazı eleştirmenler ise açık sözlülükle romanın kötü olduğunu yazmış; “ikinci el ve ikinci sınıf malzeme ile yazılmış” demiş, okunmasının çok güç olduğunu belirtmiş. Bazı eleştirmenlere göre, Helen Corke’un yaşadığı mutsuz aşkı anlattığı gizli günlükleri esin kaynağı olsa bile roman, Lawrence’ın yaşamından bir çok izler taşıyacak kadar otobiyografik. Günlüğün romana esin kaynağı olan bölümü sadece beş günden oluşuyormuş. Helen Corke bu günlükleri Lawrence’ın ölümünden üç yıl sonra, 1933’te “Neutral Ground” adıyla yayımlamış. Romanla günlüklerin ilgili bölümü karşılaştırıldığında iki metin arasında pek benzerlik bulmak mümkün değilmiş. Mina Urgan “D.H. Lawrence”da (Yapı Kredi Yay.) “Çoğu eleştirmen, D. H. Lawrence’ı incelerken çok haklı olarak The Trespasser’ın (Çizgiyi Aşmak) adını bile anmazlar” diye söze başlayıp bazı eleştirmenlerin bu kitabın tamamını D. H. Lawrence’ın yazdığını bile kabul etmediğini belirtip “çünkü ortada hayli karışık bir durum var” diye yazmaya devam ediyor. Urgan’a göre Lawrence, Croydon’daki okulda çalışırken Helen Corke adlı bir öğretmenle “Çizgiyi Aşmak”ta anlatılan mutsuz aşk ilişkisini yaşamış. Bir söylentiye göre kitabın ilk taslağı Helen’in yazdığı bir romandan kaynaklanıyormuş. Ama ikinci versiyonu Lawrence kendisi yazmış. Mina Urgan, Corke’un kitabını roman olarak değerlendirip Lawrence’ın ölümünden üç yıl sonra Helen Corke da “Neutral Ground” adıyla kendi versiyonunu yayımlamış diyor. Mina Urgan, Helen Corke’un Lawrence’ın ilk sevgilisi Jessie Chambers’la da arkadaş olduğunu belirtip Jessie’yi Lawrence’dan daha çekici bulduğunu söylemişti diyor. İki kadının da Lawrence’a sözde âşık olduğunu, onunla cinsel ilişkiye girmeye yanaşmadığını belirtiyor. Yine Mina Urgan’a göre Lawrence, Jessie ile yaşadıklarını “Oğullar ve Sevgililer”de “yazın ürününe dönüştürerek” anlatmıştı. Helen Corke ile aralarında olup bitenleri ise “bunu yapamadan” yani yazınsal ürüne dönüştüremeden “Çizgiyi Aşmak”da yazdı diyor. Mina Urgan’ın “Çizgiyi Aşmak”ı edebi bulmamasını tartışmalı bulduğumu belirtmeliyim. RUH ÇÖZÜMLEMELERİ Yine Mina Urgan aktarıyor; Lawrence, bir mektubunda bu kitabında çok kişisel bir sorununu açığa vurduğu için aptalların diline düşmekten korktuğunu, bu nedenle de ikinci romanından nefret ettiğini yazmış. Böyle dese de Helen Corke’a aşkının bu romanla sınırlı kalmadığını, gençlik dönemi şiirlerinde de Helen’den söz ettiğini belirtiyor Urgan. Mina Urgan’ın yazdıklarını okuyunca bu “ikinci el malzeme” nitelemesinin çok haksız olduğu, aksine “Çizgiyi Aşmak”ın otobiyografik nitelikler taşıdığı anlaşılıyor. Herhalde iki başyapıtın arasında kalmasının ve bu kötü eleştirilerin de etkisiyle 1912’de yayımlanan “Çizgiyi Aşmak”ı 104 yıl sonra Türkçede okuyoruz. Bu kadar eleştiriden söz ettikten sonra sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. “Çizgiyi Aşmak” kötü bir eser değil. Edebi bulunmamasını ise anlamak imkânsız. Lawrence, sıradan görünen bir konuyu, ruh çözümlemeleri ve betimlemelerle büyük bir ustalıkla anlatıyor. Anlatımına hayran kalmamak elde değil. Romanı Türkçeye ustalıkla çeviren Aslı Biçen’i de kutlamak gerek. “Çizgiyi Aşmak”, bu aşkın nasıl mutsuz bir sona vardığını anlatarak başlıyor. Helena, yakın zamanda intihar eden sevgilisi Siegmund’un yasını tutuyor. Ama yanında yeni sevgilisi var. Böylelikle yaşarken aşkına yeterince karşılık vermediği sevgilisine ne derece bağlı olduğunu bilerek geçmişe, beş günlük yakın ilişkiye dönüyoruz. Lawrence, Siegmund’la öğrencisi Helena’nın aşk ilişkisinin nasıl geliştiğini, bu durumun Siegmund’un ailesini, özellikle karısı Beatrice’i nasıl etkilediğini anlatmıyor. İki sevgilinin Isle of Wright’taki beş gününe yoğunlaşıyor. Bu kısa tatili Helena teklif etmiştir ama tereddütleri vardır. Bir gece birlikte yattıktan sonra ayrı odalarda kalır, en fazla uzun öpüşmelerle noktalanan birliktelikler yaşarlar. İkisi de beraber olmaktan mutludur ama aradıklarının bu olmadığını düşünür, bu aşka kendilerini tam olarak veremez. Bu aşkın, düş gibi geçen günlerin geçici olacağını, Londra’da dönmelerini gerektiren bir gerçek olduğunun bilincindedirler. Birlikte bir yaşam kurmaları mümkün değildir. Lawrence, sevgililerin bu ruh hallerini her iki açıdan da ele alıp ustalıkla yazıya dökmüş. Tatil bitip Siegmund eve dönünce kendi gerçekliği ile yüzleşir. Genç yaşta evlendiği karısı ve dört çocuğu onu bir yabancı gibi karşılarlar. Çok sevdiği beş yaşındaki küçük kızı bile artık ona çok uzaktır. Ömür boyu bu tavrın süreceğini, onlarla ilişkisini düzeltemeyeceğini düşünür, bu ruh halini gittikçe derinleştirir ve tek çarenin ölmek olduğuna karar verir. “Çizgiyi Aşmak”, bir başyapıt değil ama o ağır eleştirileri hak etmeyen, Türkçeye çevirmek için 104 yıl bekletilmeyecek bir eser. Büyük bir yazarın kaleminden son zamanlarda ihmal ettiğimiz bir konuyu, kısacık bir aşk ilişkisini ve sonrasında yaşanan trajediyi yoğun edebi tatla ve şiirsel bir dille anlatan iyi bir roman. n 10 3 Mart 2016 KITAP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle