Katalog

Vitrindekiler Sakın Şaşırma: Orhan Veli 100 Yaşında / Editör: Murat Yalçın / Yapı Kredi Yayınları / 176 s. Orhan Veli, 4 Nisan 3 Mayıs tarihleri arasında doğumunun 100. yılında büyük bir arşiv sergisiyle anıldı. Serginin elimizdeki kataloğu ise Orhan Veli hayranları ve şiirseverler için bulunmaz bilgi ve belgelerle dolu. Sakın Şaşırma: Orhan Veli 100 Yaşında sergisi, Orhan Veli arşivindeki ve koleksiyonerlerdeki fotoğraflar, mektuplar, şiirler, kitaplar, gazete ve dergiler, resimler, heykeller ve çizimlerden oluşuyor. Sergide 36 yaşında yitirdiğimiz şairin kısacık yaşamı kronolojik bölümler halinde bütün yönleriyle ortaya konuyor. 1949 yılında Orhan Veli’nin önderliğinde sadece 28 sayı yayımlanabilen sanat gazetesi Yaprak’ın abone defteri ve klasörünün, Orhan Veli’nin cep defteri ve kalemlerinin, dördüncü şiir kitabı Yenisi’nin matbaa manüskrisinin ve daha pek çok ilginç mektup ve imzalı kitapların görülebileceği serginin kataloğu ise özel bir Orhan Veli kitabı gibi hazırlanmış. İlk kez ortaya çıkan bilgi, belge ve fotoğraflarla dolu. Söz Çizginin / Yayına Hazırlayan: Candan Yaygın / Adana Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları / 148 s. Aslı Selçuk ve Mehmet Emin Aracı’nın seçkisiyle Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yayımlanan kitapta Turhan Selçuk’un klasikleşmiş karikatürleri ve çizerin çeşitli zamanlarda çekilmiş fotoğrafları yer alıyor. Bunların yanı sıra derlemede Füruzan, Yaşar Kemal, İlhan Selçuk, S. Haluk Uygur ve Aslı Selçuk’un çizere dair yazıları bulunuyor. Cemal Süreya’da Dağlarca / Leylâ Şahin / Kaynak Yayınları / 154 s. Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Cemal Süreya, Cumhuriyet sonrası Türk edebiyatının iki zirvesi. Türk şiirnin bu iki önmeli şairi, bütün yaşamları boyunca birbirleriyle ilgilenmişler. Ayrı şiir dünyalarına sahipler. Hayatı yaşayış biçimleri de farklı ancak birbirlerinden kopmamışlar. Leylâ Şahin de bu bağlamda kitabında, Cemal Süreya’daki Dağlarca’nın peşine düşüyor. Papirüs’ten, röportajlardan, araya sıkışmış anılardan farklı bir şair evreni yaratıyor. Kitap, şiir meraklıları kadar araştırmacıların da ilgisini çekecek. Aşk ve Arkadaşlık / Jane Austen / Çeviren: Ayşem Dur / Alakarga Yayınları / 198 s. Roman sanatının eşsiz ustası Jane Austen, gençlik yıllarında bir dizi öykü kaleme alır. Ancak Aşk ve Gurur, Mansfield Parkı gibi ölümsüz romanlara hazırlık niteliğindeki bu öyküler büyük oranda gölgede kalır. Austen, kahramanlarının iç dünyalarını çalışırken bu öykülerde denediği ve keşfettiği iç konuşmaları, mektup biçimini adeta bir kuyumcu titizliği ile S A Y F A 2 0 n 8 M A Y I S 2 0 1 4 Tanrı Olmak Güzel / Tibor Fischer / Çeviren: Avi Pardo / APRIL Yayıncılık / 276 s. Tibor Fischer, Avi Pardo çevirisiyle Türkçede:Tanrı Olmak Güzel. “Başlı başına bir başarısızlık öyküsüydüm.Ta ki Onunla tanışana dek. Nihayet şans da yüzüme güldüğüne göre biraz para kazanmayı deneyebilirim. Ama diğerlerinden farklı bir şey yapmalıyım.Kimsenin yapmaya cesaret edemeyeceği bir şey! Ve işleri sürekli büyütmeliyim. Sahi, neden Onunla ortak olmuyorum ki?” Aşkın Gölgesi / Gülşah Elikbank / Yabancı Yayınları / 338 s. Geçmişin peşini bırakmadığı bir kadın ve zamana direnen bir aşkın hikâyesi Gülşah Elikbank’ın bu romanı. Romanın kahramanı edebiyat profesörü ve yazar olan Esma, kocası öldükten sonra kızı Ece ile birlikte Berlin’de yaşamaya başlar. Sürekli annesiyle sorunlar yaşayan on yedi yaşındaki kızı Ece, bir gün bodrumda bir kitap bulur ve o kitapla birlikte annesini hiç tanımadığını fark eder. Bu kitabı bulmasının ardından Ece ve annesi Esma’nın hayatı hiç beklemedikleri şekilde değişecektir. Elikbank’ın dokuz ülkede yayımlanan bu romanı aile, arkadaşlık ve aşk üzerine yazılmış, insanın içini ısıtan sıcacık ve etkileyici bir roman. Birlikte Yaşamayı Öğrenmek / Ayşegül Komsuoğlu / H2O Kitap 156 s. “Eğitimi bir araç olarak gören toplumsal mühendislik projeleri sadece otoriter ve totaliter ideolojilerin değil her türden politik tasavvurun iktidar olur olmaz sıkı sıkıya sarıldıkları birer araç olurken, politikada hamaset ve rekabet hatta çoğu kere düşmanlık bu projeleri keskinleştirmiştir. Birlikte yaşamayı öğrenmek, politik dostluğu inşa edebilecek yegane proje olarak sahiplenilmelidir. Bu öğrenme sürecinde, ideal bir yurttaş ve bununla bağlantılı toplumsal mühendislik projelerinin yetersizliğinin, çaresizliğinin ve gereksizliğinin sergilenmesi ve kabulü politik dostluk için samimi ve sahici bir başlangıç noktası olacaktır. Eğitimin temel hedefi her türden ayrımcılığı dışlayan yeni bir toplumsal bağ için demokratik bir çoğulluk içinde bir arada yaşamayı öğretmek olmalıdır.” Ayşegül Komsuoğlu, birlikte yaşama eğitiminden geçiriyor okurlarını... Merak: Bilim Nasıl Her Şeyle İlgilenir Oldu? / Philip Ball / Çeviren: Berna Günen / Kolektif Kitap / 572 s. Bugünden baktığımızda oldukça şaşırtıcı görünse de, merak her zaman olumlu çağrışımlar uyandırmıyordu. Bir zamanlar hor görülen ve düşünme eyleminde yeri olmadığı düşünülen bu özellik, birtakım meraklı insanların çabaları sayesinde, yavaş yavaş ve sezdirmeden bilim tarihine damgasını vurdu. Rönesans’ın rüzgârı beraberinde bilme isteğini, araştırma, inceleme ve öğrenme isteğini de getirmişti. Philip Ball kitabında, bir yandan merakın geçmişini incelerken, diğer yandan geleceğe bakmayı da unutmuyor. Günümüz bilim araştırmalarında kârlılığın, verimliliğin ve işe yararlığın ön plana çıkmaya başladığını, bu durumun bilimin seyrini değiştirebileceğini vurguluyor. Merak: Bilim Nasıl Her Şeyle İlgilenir Oldu? bilim tarihini merak kavramı üzerinden inceleyerek okuyucuyu bilimin işlevi hakkında düşünmeye sevk ediyor. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1264 parlatmış ve bunun yanına ulaşılmaz yazarlık zekâsını da eklemiştir. Aşk ve Arkadaşlık’taki öyküler İngiliz aristokrasisine mensup genç kızların duygu dünyalarını, kıskançlıklarını, gençlik hatalarıyla dolu gündelik yaşamlarını yalın bir dille anlatıyor. Austen’ın politik ironi ve sözünü sakınmayan zarafetiyle birlikte tabii... Denizadamı / CarlJohan Vallgren / Çeviren: Ali Arda / Metis Yayınları / 226 s. Günümüz İsveç edebiyatının önde gelen isimlerinden CarlJohan Vallgren’in daha önce August Strindberg ödüllü Bir Garip Aşk Öyküsü adlı romanı okuyucu karşısına çıkmıştı. İsveç’in batı kıyısında küçük bir kasabada geçen Denizadamı, anne babalarının ihmal ettiği, yaşıtlarının hırpaladığı, toplumun görmezden geldiği Nella ve kardeşi Robert’in çıkış arayışını anlatıyor. Kardeş sevgisini ve ihaneti, elle tutulur olanın ötesindeki duyguları ele alan bu sert ama güzel romanda Vallgren yine günlük olan ile olağanüstüyü büyülü bir dille buluşturuyor. Gülmekten Ölen Adam Vakası / Tarquin Hall / Çeviren: Zeliha Babayiğit / Büyülü Fener Yayınları / 342 s. Tarquin Hall’ın yarattığı ve Hindistan’ın en özel dedektifi Vish Puri’nin maceralarının anlatıldığı Kayıp Hizmetçi Vakası’nın ardından okuru yeni bir macera bekliyor. Dört kitaptan oluşan serinin ikinci kitabı Gülmekten Ölen Adam Vakası okuyucu karşısında. Hindistan’ın önde gelen bilimcilerinden, hayatını sahte guruların foyasını ortaya çıkarmaya adamış Dr. Suresh Jha, nâmı diğer Guru Avcısı, tam da kahkahalarla güldüğü sırada hayatını kaybeder. Katıldığı Gülme Kulübü’nün açık havadaki seansında bir anda dumanlar arasından yükselen tanrıça Kali kılıcını Dr. Jha’nın göğsüne saplar. Sonra Kali de kılıç da kül olup uçar. Peki Dr. Jha’yı gerçekten de güpegündüz zuhur eden Kali öldürmüş olabilir mi? Pencaplı dedektif Puri, Gülmekten Ölen Adam Vakası’nda bilim ve sihrin derin sularında cinayetin sırrını çözmeye çalışıyor... Bakunin Kitabı: Seçme Yazılar 18691871 / Yayına Hazırlayan: Robert M. Cutler / Çeviren: Devrim Evci / Dipnot Yayınları / 366 s. Robert M. Cutler’ın yayına hazırladığı derleme, anarşizmin kurucularından Bakunin’in üç yıllık bir zaman dilimi içerisinde ürettiği, birbiriyle tutarlı ve bütünlüklü yazılardan oluşuyor. Bakunin’in Avrupa’daki etkisinin tepe noktasında olduğu döneme ait olan ve Türkçede ilk kez yayımlanan bu metinler onun anarşist felsefesinin anlaşılması açısından öneme sahip. Düşünürün, Alman idealist felsefesiyle başlayıp anarşizme evrilen düşünce serüvenini belgeleyen kitap, onun devrimci hareketin gelişmesinde Enternasyonal’in rolüne, devrimci bir örgütün teorik ve pratik yönelimlerine dair düşüncelerini serimlerken kutsal addedilen kimi kavram ve kurumların iç yüzünü, neye ve kime hizmet ettiğini de o sarsıcı üslubuyla okura aktarıyor.