19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler B u sayfalarda her hafta kitapçı vitrinlerinden en yeni kitaplar yer alır. Ancak bu hafta böyle olmayacak çünkü tarihin özel anlarından birinin yıldönümü bugün; Gezi Direnişi başlangıcının yıldönümü. Tarihte, toplumları etkileyen hiçbir olay yok ki kitaplarda, edebiyatta kendine yer bulmasın. Gezi de bu olaylardan biri. Acı ve yaraları bu kadar taze olmasına rağmen, “biz yaşadığımız için” belki de en güzeli. Buna bağlı olarak Gezi Direnişi’yle birlikte ortaya çıkan kolektif güç, orantısız zekâ ve itirazların daha yüksek perdeden söylenmeye başlanması, beraberinde kısa süre içinde yayımlanan birçok kitabı da getirdi. Geçen bir yılda, direnişle ilgili onlarca kitap basıldı. Bir yılımız, Gezi Direnişi kitaplarına el sürmekle de geçti diyebiliriz diğer anlamıyla. Yayımlanan kitapların hepsine burada yer vermek elbet mümkün değil ancak direnişin çerçevesini genel hatlarıyla çizecek bir seçkiyi sizlerle paylaşıyoruz. Hem kaybettiklerimiz hem de kazandıklarımız için... doğuşla anadili olarak kullanmaya yönelmesi. Çapulcu musun Vay Vay? / Muzaffer İzgü / Bilgi Yayınevi / 160 s. Toplumları etkileyen her olay edebiyatta kendine yer bulmaya mahkum. Gezi Direnişi için de bu durum değişmeyecek. Yıllar sonra, olayı çok daha kapsamlı anlatan edebiyat yapıtları yayımlanacak ama ilk anda yayımlanan kitaplar da önemli elbette. Işte bunlardan biri de Muzaffer İzgü’nün kitabıydı. Muzaffer İzgü’nün titiz gözlem gücünün, hoşgörüyü elden bırakmayan bir eleştiriyle bütünleştiği; sağlıklı gülmecenin, somut gerçeği aşan sıcak, iyimser ve parıltılı bir sentez biçiminde göz doldurduğu yapıtların yazarı Muzaffer İzgü’nün öykü kitabı Çapulcu musun Vay Vay? Toplumsal kara mizahın keskin gözlü, sivri kalemli ustasından tansiyonunuzu ölçen bir kitaptı. Gezi Fenomeni / Erol Özkoray, Nurten Özkoray / İdea Politik Yayınları / 258 s. Gezi kitapları arasında dava açılan tek kitap Gezi Fenomeni. Duvar yazılarının sosyolojik bir bulgu niteliğiyle olduğu gibi aktarılan kitap, Başbakan tarafından bizzat mahkemeye verildi. “90 kuşağının baş aktör olduğu Gezi Parkı Olaylarını tanımlamak için ayaklanma, direniş, isyan, başkaldırı, kalkışma, devrim kelimelerini kullanabiliriz. Toplumsal hareket meşrudur ve bu tanımlamaların hepsi de doğrudur. Çünkü söz konusu olan, dipten,gelen, otantik kendiliğinden gelişen,gençlik ile halkın birlikte olduğu,anayasal hakların kullanıldığı,büyük bir sosyal ve siyasi patlamadır.Antiotoriter,demokratik,bireyselleşmenin ana ekseni oluşturduğu bir sivil itaatsizlik hareketidir.” Gezi Parkı Direnişi Küçük Bahçede Büyük Kıyamet / Mustafa Kemal Erdemol / Yazılama Yayınları / 96 s. Kazanmak için önce geriletmek gerekir. Gezi Parkı Direnişi, söz konusu geriletmenin başlangıcıdır. Gazeteci yazar Mustafa Kemal Erdemol kitabında, bu noktada yapılması gereken en önemli işin, Gezi Parkı Direnişine sınıfsal bir içerik kazandırmak, sosyalist mücadele deneyiminin kazanımlarını bu tür toplumsal itiraz hareketlerine eklemlemek olduğunu anlatı yor. Etkili olan ama uzun sürmeyen bu tür hareketlerin sistemi ciddi anlamda geriletebilmesi için bunun gerekli olduğunu vurguluyor. Muktedirin diline doladığı Çapulcunun da, tenceretava eylemlerinin de üç yüz yıllık bir geçmişi olduğunu belirten Erdemol, Fransız yoksulunun ayaklanmaya giderken kilise çanıyla haberleştiğine; oturma eyleminin, aslında direniş içerikli olan halk şenliklerinde ortaya çıktığına; bugün internete yüklenen demokrasi yayıcı işlev, icat edildikleri dönemlerde telgrafa, telefona, trene, sinemaya yüklendiğine de dikkat çekiyor. Direniş Günleri / Nihat Genç / Kırmızı Kedi Yayınları / 216 s. “Gezi Parkı’nda ağaçlar kesilmesin, AVM yapılmasın diyen bir avuç genç yola çıktı, bugun Gezi Parkı bütün AVM’lere karşı bir hal aldı. Gezi Parkı hızla, hesabı sorulmayan Roboski oldu, Gezi Parkı Reyhanlı oldu, Gezi Parkı bütün yasakçılara, yasaklara karşı oldu. Gezi Parkı dünyanın bütün yok olan ağaçları oldu. Gezi Parkı başka bir şey oluyor.” diyerek anlatmıştı direniş günlerini Nihat Genç. Gezi’nin bir ağaç kesimine itirazdan başlayarak, genel bir itirazın sesi haline gelişini okuyoruz Genç’in bu kitabında. Biber Gazı Öyküleri / Hazırlayan: Nalan Barbarosoğlu / Yitik Ülke Yayınları / 96 s. Gezi Direnişi sırasında herkes biber gazına doydu. 2013 Mayıs’ı sonunda Gezi’yi ve Gezi’ye çıkan yolları dolduran binlerce kişi, belki ilk kez gözleri yaşararak, genzi yanarak bizzat tanıştı biber gazıyla. Kiminin gözü çıktı, kiminin kafatası parçalandı, kimileri de can verdi. İşte bu kitaptaki öyküler, biber gazı kullanımına dur diyenlerin sesini duyurmaya çalışıyor. Nalan Barbarosoğlu’nun yayıma hazırladığı kitap, Türkiye’nin yıllar önce tanıştığı ve birçok insanın sakat kalmasına ve ölümüne neden olan biber gazının aslında ne olduğuyla ilgili farkındalık yaratmak gerektiğini bağırıyor. En Özel Fotoğraflarla Gezi Direnişi / Kolektif / Kaynak Yayınları / 252 s. Gezi Parkı’nı yeşil alan olarak korumak amacıyla sınırlı, masum, siyaset dışı çevreci bir eylem olarak başlayan, ama ErdoğanGül iktidarının saldırgan, düşmanca ve polisin acımasızca tutumuyla birlikte ülke çapında büyük kitlesel eylemlere dönüşen büyük direnişin öyküsünü anlatıyor bu kolektif çalışma. Kitapta, en bilinmeyen fotoğraf kareleri ve gençliğin orantısız zekasını ortaya koyan duvar yazıları, direnişin en şaşırtıcı anlarının kareleriyle sunuluyor. Biz Orada Mutluyduk / Müge İplikçi / Doğan Kitap / 412 s. Müge İplikçi 2013 Mayısı’nın son günlerinde Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve ardından Türkiye’nin birçok bölgesine yayılan direniş çerçevesinde, gençlerle yaptığı söyleşileri bir araya getirdi bu kitabında. Biz Orada Mutluyduk, direniş potansiyelinin yanı sıra, bu gençlerin nasıl bir dünyayı özleyip, nasıl bir kent ya da yeryüzü hayal ettiklerini de gösteren, Gezi’nin ruhu kadar coşkulu bir çalışma. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1267 Türkiye’yi Sarsan Otuz Gün: Gezi Direnişi / Emre Kongar, Aykut Küçükkaya / Cumhuriyet Kitapları / 192 s. Emre Kongar’ın Aykut Küçükkaya’yla Taksim Gezi Parkı Direnişi’nin evrensel ve ulusal boyutlarını toplumbilimsel açıdan irdelediği Türkiye’yi Sarsan Otuz Gün: Gezi Direnişi kitabı, direnişle ilgili yayımlanan ilk kitaplardan. Çok kısa süre içinde birçok baskı yapan kitapta Kongar direnişi büyük resme bakmayı ihmal etmeyerek salt ulusal değil evrensel yönüyle değerlendirirken araştırmacı gazeteciliğin başarılı ismi Küçükkaya, direnişi gün gün belgeliyor. Gezi Direnişi, “Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı” bir Türkiye’yi yaratan olayın, tweet’ler ve fotoğraflarla zenginleştirilmiş başucu belgeseli. Cumhuriyet gazetesi arşivinden çok özel fotoğraflarla... Yaşarken Yazılan Tarih / Hazırlayan: Gürsel Göncü / Metis Yayınları / 100 s. 2013 Haziranı’nın ilk iki haftasında Gezi Direnişi’ne katılanlar, zamanın gündelik akışının kendi eylemleriyle nasıl askıya alınabildiğine tanık oldular. İnsanın ender yaşayacağı, “iyi ki ben de oradaydım,” diyeceği anlardı bunlar. Hazırlanmış olduğu halde yayımlan(a)mayan, sonra da yayın hayatına son verilen eski NTV Tarih dergisinin “Gezi Direnişi” sayısı, hem bu direnişi hem de Türkiyede iktidar ile sermaye medyası arasındaki ilişkileri belgeleyen bir kitap olarak okur karşısına çıkmıştı. Gezi, İsyan, Özgürlük / Derleyen: Kemal İnal / Ayrıntı Yayınları / 400 s. Kemal İnal’ın bu derlemesi Gezi’nin politik, sınıfsal, kültürel, psikolojik, cinsel vb. olmak üzere çok farklı boyutlarına dikkat çekiyor. Türkiye’nin, 1960’ların sonundan bu yana, demokrasi mücadelesi içinde adları ön plana çıkmış yazarlarıyla yeni kuşaktan yazarları bir araya getiren kitap, demokrasi mücadelesinin artık başka türlü bir muhalefet, dil, örgütlenme ve eyleme biçimiyle birlikte ele alınması gerektiğinin altını çiziyor. Bu kitabın en önemli özelliklerinden biri, bu yeni dili kavramaya çalışmakla kalmayıp bu dili bir yeniden S A Y F A 3 6 n 2 9 M A Y I S 2 0 1 4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle