Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
? tım. Onlar içime girmiş, benim olmuşlardı. Ve istiyordum ki çizeceklerim az önce andığım Abidin’in resimlediği iki kitapla da uyum içinde bütünleşsin, onların devamı olsun ve onlara hatırlatma, gönderme yapabilsin. Bir yandan da onlarla yarışayım. Türkmen’in ve çeşitli etniden gelen Anadolu insanının arkaik dönemlerden beri süren bilgece yapısıyla karşılaşalım ve yüzleşelim. Bu fırsat bir daha ele geçmezdi.(2) O yörede yaptığım inceleme gezilerimde aldığım çizginotlarımdan (köylü portreleri, eşyalar, aletler, evler ve ev içleri, bitki örtüsü, dağları, hayvanlar vb.) yararlanarak gerçekleştirdiğim desenlerimin arasında Abidin’in desenlerini çağrıştıran figürlere yer verdim.(3) Kitabın sonundaki dipnotta "yer yer Abidin’den esinler taşıyan desenler çizdiğimi" de açıkladım. Bir başka çizerin Halet Çambel kitabı Karatepe köylüsüne armağan ediyor: Hem içindeki ‘ithaf’ yazısıyla hem de somut olarak. yapıtlarında kendi doğrularıma uygun ifadeler bulduAkıl neden salaklıkla baş edemiyor? ğum; yaşadığımız dönemin salaklaşma Karatepeli Fıkraları sanatçılara, düşü(ve tabii ondan ayrılmayan kurnazlaşnürlere, herkese yeni esinler verebilir, ma), saçmalama hastalığına daha topsalaklığın sorgulanmasına yol açabilir. lumcu ve çok sesli bir karşı çıkışı gerYa da sanatçının mutfağında olması geçekleştirmek istediğim, ben yerine biz reken folklorik malzemelere katılabilir. demek ihtiyacı duyduğum için Abidin’i Halet Çambel bu kitabı Karatepe sahneye çağırmak gibi bir şey oldu bu. köylüsüne armağan ediyor: Hem içinOluşturduğum "çoğul resimleme" tarzıdeki ‘ithaf’ yazısıyla hem de somut olanı bir kez daha deneyeceğimi sanmıyorak. Böylece bize çok önemli iki ders rum. Bu ele alış biçiminin postmodern veriyor. Bu kitapla Karatepelilerin şahanlayışla karıştırılması yanlış olur. (Postsında, küreselleşmenin açlığa mahkum modernde derinlik yoktur ve yüzeysel ettiği ve yok saydığı, "insan hakları" ögeler yama gibi yan yana getirilir.) söylemlerinde hiç anılmayan köylüyü, Bu kitap neden önemli? Hor görülen tam da salaklığın iyice arttığı ve salakköylünün ortak belleğinden fışkıran lıkla yüzleşmeye ihtiyaç duyulan bir fıkralarda kendi salaklığıyla hesaplaşdönemde, Halet Çambel hatırl(at)ıyor. ması ‘bazı aydınlara’ ve hepimize örnek "Halet Hoca" halktan aldığını halka olabilir. Eğer felsefede bugüne dek sageri veriyor. laklık konusu ayrı bir bölüm halinde işlenmediyse felsefecilerin dikkatini çeTEMEL İZLEK kebilir. ? Salaklığına gülen köylüyü çizmek: 1)Derleyen: PertevNaili Boratav, ZaFıkralardaki temel izlek kendi salaklığıman Zaman İçinde, Remzi Kitabevi, İsna gülen, kendisiyle dalga geçen köylü tanbul, 1958. Derleyen: Abdülbakî Gölolunca, bu fıkraların çizeri olarak kafapınarlı, Nasreddin Hoca, Remzi Kitabemın içinde beliren en baskın imge ‘devi, İstanbul, 1961. rinden acı ve alaycı bir bakışla bakan, hem hınzırca hem de bilgece gülümse2) Burada bu kitabı resimlerken neyen, külyutmaz köylü’ imgesi ve köylü den çok sesli olmayı seçtiğim konusunda duruşu oldu. Daha önce bu imgeyi ve söylediklerimi, Berkiz Berksoy edebiyat duruşu köylümüzün kimliğini bu açıbağlamında, A. H. Tanpınar’ı çözümledan en iyi temsil eden bazı köylülerde diği yazısında Batı edebiyatından örnekgörmüştüm. Benim en önemli sorunsaler vererek geniş bir biçimde açıklamaklım o tavrı, mimiği yakalamak, bize ait tadır: Berkiz Berksoy, Tanpınar’da Eleşsıcak bir tatla birlikte çizgime yansıttirel ve Karşılaştırmacı Düşüncenin Esmaktı. Daha önce çizgiye yansıtılmış tetiği Contrepoint, Hece (aylık edebiyat mıydı? Kim(ler) yansıtmıştı? Türk resdergisi), yıl 6, sayı 61, Ocak 2002 eklersamları ‘pentür’de genellikle köylüyü le 2. baskı Ahmet Hamdi Tanpınar ezilmişliğiyle, zavallılığıyla ya da destan Özel Sayısı, s. 3456. kahramanı biçiminde betimlediler. 3)Kitabı resimlerken bazan da OrtaAma o yorumlar bu fıkralara uymaz. doğu’nun eskiçağdaki adını bilinmeyen Tam düşündüğüm gibi olmasa bile yusanatçılarının yaptığı heykelciklerden, karıda tanımladığım ‘köylümüzün Eski Karatepe kabartmalarındaki kepçe edasına’ Abidin’de ulaşabildim. Abdülkulaklı gençerkek tiplemelerinden (ki bakî Gölpınarlı’nın Nasreddin HoAbidin’in de özgün çizgisini onlardan ca’sında, Pertev Naili Boratav’ın Zaesinler alarak oluşturduğunu düşünüyoman Zaman İçinde’sinde Abidin’in çizrum), kendi köyünde tanıdığım köylüdiği figürler Anadolu köylüsünün (bellerden, ağa tipinde (20 no’lu fıkra) kasaki aynı zamanda Türkmen’in) "ruba eşrafından, kendi çektiğim fotoğrafhu"nu gerçekten hâlâ çok iyi korumaklardan ve çok azında başkalarının çektitadır ve aşılması güçtür.(1) Ama benim ği fotoğraflardan yararlandım. ısrarla aradığım, fıkralarla örtüşeceğini düşündüğüm şu yukarıda tanımladığım Karatepeli Fıkraları/ Derleyen: Halet tavır ve duruştu. O iki kitabı defalarca Çambel/ Arkeoloji veSanat Yayınları/ okumuş defalarca resimlerine bakmış48 s. KİTAP SAYI 887 SAYFA 9 CUMHURİYET