30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

yordıı lakvimler ve az ötemizden geçen ıaylııı neredeyse erıyccckti. "Gâvurtzmir Cîüzel lzmir"de dogYıı yazmış: "geletı geçen bağırgan ve edepsiz, ban liyö trcnlcri ile Alsancak Aydm otorayına karşı, ıncc yapraklı vc bol sinekli akasyalar altında bizinı içirı kurduğu sotrada lıcp birlikteyiz. Mııhtar Kemal'e, Galip (iöksel'e, bana vc Aydoğan Yavasjı'ya ba kıyor vc cskiylc kıyaslanmayacak kadar a/, yudumlarla rakısını içiyor." Basmane'den yııkan vııruyoruz, sa£a, Dönertaş'a doğrtı, Anafartalar boyu yürü yoruz. Hcr ycr Tarık Dursun K. ve herkes gene o! Kara boncuk gözleri hıçbir ayrıntıyı kaçırmıyor; kolumdan sıkı sıkı tutup yolun kenarına çekiyor beni, " Bak bak bak" diyor, "kaçırma bunları. tşte hikâye burada, bıı yüzlcrdc." ()ylc ya, "hcr yiız bir hikâye" onun için. Sabahlan Çiğli banliyösünden inip Rostanlı'ııın içlerine doğrıı neşelı kahkahalarla sızan temızlikçi, giindelikçi kadııılar, akşam ncdcn aynı nc^c içinde geçip gıtmi yorlar önüıııüzden, Ncrgıs istasyomına doğru? "Bak ıştc, gor bunları!" diyor. Sonra. Hadi l'aruk Ağbi'yi de alıp (o, bir üst katta otııruyor ve o sıralar Marioa'yı sayıklıvor) Karşıyaka'ya do£ru. "Halka inclim ağbilcr!" diyor, 'iniyoru/. Derdımız, rnsamız başka. Hikâye arıyonız biz. Aramıyoruz ashnda; onlar gelip bizi buluyor ve biz seçiyoruz. lkimizi ya da (l'aruk Ağbi'nin de katılıınıyla) üçümuzü bir arada görcn ve o sıra da yanımı/dan yöıcıni/dcn gelip geçen yazar, s^ıiı aıkada^larımız sanırlardı ki, biz, bir arada nldııgıımuz biıtıııı bıı /a manlarda "sanat konu^uyor"uz. Alı ah, biz dc karı^sak aralaıına, hiç olmazsa dinleyici olsak, "ilmınden rcyz" alsak. Bıı, çok ınsanca ve çabıık anlaijilabilir bir arzıı clbei; nc var ki, bunu bir tarihte dcncyen oldıı vc bir daha dcncmedi. Çünkü o yenıekrc saııattan, kulturdcıı, yazm;ıktan, yayımlamaktaıı hiç açılmadı söz, hatta bclki de inadına açılmadı. Kimscnin şjiri küçümsenmedi, kimsenin yayınılanan son kitabı yerden yere vurulmadi; dahası, o saatte orada olmayan kim senin dedikodusu yapılnıadı. Bana sorarsanız veclbet 'I'arık Dursun K'yi benim kadar tanıyorsanız, o kadar yakınındaysanız, sanata ve kültüre ili^kin lıer şey, tah nıinlerin ötesinde raline edilip konuşuldu; soruıı kendısme, o da söyleyeccktir. tin yakasından!" denıesinc aldanmayın; dediği, "Yazuı, kendinizi bir yazar addediyorsanız, yazın. iyi yazın!"dır. Onun da herkesten istediği zaten bu değil mi: "Bırakın yazayim." YENİ YAYINLAR ÖNAY YILMAZ ZAMANIN SONSUZ DENİZİ Kimilcriyle oturııp kalktıktan, ordan buıadan liasbıhal crtiktcn sonra dayak ye miş'e dönduğunuz, oylcsi bir ortaııula bulunduğunuz için pişman oldıığunuz vakıadır. Atalar, " Arif ilc sohber crmck lâli mercan incıdir / C.ahil ile iiltet etmek âkı bet can incitir" demi^ler ve çok doğru demişlcr. I liç soluksuz dörr saat, be^ saat, altı saat edebiyattan, sincmadan, siyasctten ko nuştu^umuz zamanların sonrasında bcn evimin yolunu tııtmuş gidcrkcn zcnginlci}tiğimı hisscdcrım. Evime, masamın başına bir an önce gitmeli ve yeni bir yazıya otur malıyım. Ya da kitaplığımdan bugüne değin okumak için elimin bir tiirlii değmedigi filan kitabı çekip almalı, okumalı, okumalı, çok okunıalıyım. Çünkü eski komşum ycni babam Tarık Dursun K. (yazması bir yana) okumak ve araştırmaktır da. AdJarını yeni yeni duyduğum, kitaplarını edinip okııduktan sonra "Vay canına, nelcri ıskalamışım bcn!" dcdığim yazarlar, kilaplaıı. Yetınez, maccraları. Kinılcrinr1 I^assolinı'nın, Çchov'un, Ma upasant'ın, Sındair'in, (Jorki'nin, O'Henry'nin ve daha nicelerının I Iıkâyclerinde, ronıanlarında adları geçen birçoklarının (Kcrim'in, Ferilıa'nın vd.) kim olduklarını, soıııaki yıllarda hangi macc ralarda yitip gıttıklcrinı bcn bilirim vc bazen bilmek (onun gıbı) bcni dc mutlu ct mez. Ncylersıniz ki, o yazılanlar ya bir bı çimde ya^anmı^tır, ya da yaşanmışın <\,ı ötesinc gcçip /amanın sonsıız dcnizindc dalgalanıp durmaktadır. Ona, hikâyelerijıi yazmak, anlatmak dcğiJ yazmak kalmıştır. Öylcdir o: Si/inle beynının bir tarahyla konu^urken yiizde yüz cmin olun, diğer yanıyla yazmaktadır. Size aşkJardan, ayrı lıklardan, kadınların türlü hallerındcn söz ederkcıı bilin ki o, yazacağı bir hikâycnin ilk cümlesinı, evet cvct ilk cümlesini aramakradır. Zaten mescle dc bııdur; o ilk cümlcyi bulmak. Onu bııldıı mıı, hikâye tamamdır, gcriye bir tck makincnin başına geçip ka^ıda dökmek kalmışür. ()nun o ilk cıimlc sıkıntılarına birçok kez tanık oldum, ordan biliyorum. Bir "Ara Nagme"sindc "Ölü Kardcsten Ne Kaiirr1" diyc sorar ya, şimdi bcn de so rayım: Yazdıklarıyla hiç ölmeyecek bir babadaıı, bir veta anıtından nc kalırr" Benım çocııklarıma, onların da çocuk larına, o çocukların da çocuklanna akta raeakları bitmck bilmeyen dolu dolu bir ömürden anılarla onu bıı kadar yakından tanımış olmanın onuru kalır. Zaten bunlann "1 lepsi Hikâye" değil mi!:» • Nazilerle Beş Yıl Atatürk tarafından maden mühendisliği eğitimi için Almanya'ya gönderilen, beşi de başarılı birer lise öğrencisi... Türkiye'ye döndüklerinde kimisi İTÜ Maden Fakültesi'nin kuruluş kadrosunda yer alacak olan bu gençlerin, II. Dünya Savaşı öncesi Nazi Almanyası'nda yaşadıkları, bir belgesel oluşturacak kadar ilginçtir. Nazilerle Beş Yıl, aşkın, korkunun, azmin, başarının harmanlandığı bir belgesel roman. RADİ DİKİCİ Bu Şehri Stanbul kL. Batı Gözüyle istanbul'un Osmanlı Macerası... Çeşitli olay ve tanıkları, yabancı gezginlerin özgün bakışıyla ilginç bir maceraya sahiptir Osmanlı İstanbul'u... Bu Şehri Stanbul ki..., saray entrikaları, sefaretlerin yönetimi etkileme girişimleri, savaş ve yenilgilere sahne olan imparatorluğun ayakta durma çabalarıyla 1453'ten 1900'lere uzanan bu macerayı zengin bir anlatımla sunuyor. ORDAN BAKINCA..! Bilebiliyorunı, tahnıin edebilıyorum: üııa, I'arık Dursun K.'ya şu ya da bu nıesafedeki (bu yazıyı okııyan) herkes, onun "aslında asık suratlı biri" olduğunu hatırlayacaktır. Zor, yaklaşılması güç ınsan olarak diişüncccktır. "C)rdan bakınca öyle görünüyor" değıl mi I'arık Baba.' Sen öylc dersin, bılirım. Oysa insan ilişkıleri kıırmada ondan daha ııstası yokrıır; bcn buna yüzlcrcc kez tanığım. O, ncrede bir siire olurup eğleşmisjsc, oıada alışkanlıklannı emanct cdıp gitmiştiı vc zatcn gıtmclcri çok scvcr. Ardında rıryakılcrıni bırakarak. Yakmlıgımı zı bilenler, "Yalıu nc liJm adam!" derler, "ne çılgın hcıil o ' " Aıkasından, "Ec, nerelerde.' Çoktandır gıirunmiıyor. Sen bi lirsın" gclir. Bilirim tabii, hcı şeyini bilirim: Armııdun bapıyla, iizümün çöpıiyle u/*raşıyoi'dıır. Ya c)a ad.ıvlar arasında sıkı^ıp kalnu^ rır. Daha daha? "Yau, düijün ^u mılletin yakasından! Yazacaksını/ da nc olacak!.' Ben bu kadar yazılım da ne oldur1 Olsaydı, ben olur dum." Böylc dcı ^akacıktan ama yayımlanan bütiin kitaplarınızdan, dcrgilerdcki vazı larınızdan, şiirlcrinizdcn (çal iyi bir ijiir okuyueubudur) tank Dursun K.'yı, yazdıklanhcpsiıulen, hepsınden hanı okumuşsanız, insan yüberi vardır. Vc sız bir Izzüyle tanırsınız. l$te: Mütmirlı oldu^unuz için, bun hls hlkayecl, kıvrak dllll. dan çok mutlu olmaktadır, kurgu ustası, sıkı gözbilesiniz. "Düşün şu mılle lemcl, ince flklrli. CUMHURİYET KİTAP S/A Yl 784 Bilimkurgu öyküteri Artık torunlarımızm yaşayacağı yüzyılları düşünme zamanı 19982004 yılları arasında, TBD Bilişim Dergisi Bilimkurgu öykü Yarışmalarında dereceye giren eserlerden seçilen bu öyküler, düşgiicünün yardımıyla okuyucuyu geleceğin olası dünyalarına taşıyor... Remzi Kitabevi SAYFA 23
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle