Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
.zünün üzerlerinde olduğunu çok iyi bilir, nitekim yolculuğa eşlik ccien bir de televizyon ekibi vardır. Kameraların ve Honolulu'ya naklen yayın yapan bir uydu vcricisinin varlığı, protesto hareketine tüm dünyayı katacaktır. Yola çıkmadan önceki günlerde "Televizyon ve basın muhabirleri...Fransız sömürge imparatorluğunun askeri bir karakoluna yapılacak bu ekolojik deney seferinin nazırlıklannı kışkırtıcı birtakım ayrıntılarla aktanrlar." Medyanın gücü, bu sahnede Dr. Barbara'nın hiç hanfe almadığı bir şeydir medyanın ilgisi onun lehinedir, ama SaintEsprit'ye yerleştikten sonra, aynı güç bu kez onun ideallarine yönelık bir tehlike haline gelmeye başlar. Medya, Neil'in bu seferdeki rolünü idealize etmede çok başanlıdır; Neil'in, Moniaue'le yaptığı bir konuşma sırasında dikkatini çeken bir olgudur bu: "Sen bir amblemsin Neil. TV ekranı senin kalkanın, hiçbir kurşun işlemez sana." Neil düşünür de, "O şimdı, hayvan hakları harekederinin, öldürülmüş bir bizonun doldurulmuş başı gibi, omuz yüksekliğinde taşınan tılsımı"dır. Kameranın varlığı, yoldan gelip gecenlerin ileisini çeker ve Honoiulu'daki filme çekme işi zapturapt altına alınınca kalabalık dağılır, sanki olağandışı bir şey olduğunun tek kanıtı, kamerayla bakan bir gözün varlığıymış gibi. Seferde ilk ölenin kameraman, yani Mark Bracewell olmasında ironik bir dokunaldılık vardır. Dugon'la Fransız korvetinin ölümcül çarpışmasının noktalanışı, (yapılan bir gece saldınsının ve yakıt tanklarının ateşe verilmesinin sonucu) adadaki padamalar, bağıran sirenler, protestoculann küfürleri ve Moniaue'in çıplak göğüsleriyledir. Bracewell'in yaşatnı, çarpışan iki teknenin bordasının arasında son bulur ve kamera denize düşer. Bir kamera objektifinin yerini binlerce insan gözünün alması sürpriz değildir : "Kameranın Bracewefl'in elinden birdenbire fırlamasıyla filmin ansızın bitivermesi milyonlarca seyircinin yüreğini dağlamıştır." Bracewell'in SaintEsprit'deki mezarlıkta yapılan cenaze törenini filme çeken bir sürü film ajansı bu ölümii bir medya vakası haline getirir. Kameralann adayı terk etmesinden sonra protestocular da sembolik bir şekilde, radyo direğini devirmeye girişir. Tepedeki uçakuyan ışığının yok edilmesibirgrup çalışmasıdır, "Herkes... SaintEsprit'de bulunduklan üç haftadır onlan yukandan seyredip duran bu kiklopsu yok etmeye kararlıdır." Medyanın ilgisi, Frarrsızlann SaintEsprit'yi bir sığınak haline getirmeye karar vermesini sağlar ve bu da, nükleer deneme yapılma olasılığını ortadan kaldırır. Club Mediterranee'den bir izci, "on parmağında on tane yok edici, sınırsız güç" bulunan "TV ekipleri, gazeteciler, yayın temsilcileri" üebirlikte eelir. Saatler süren basın toplantıları yapılır ve gazetecilere ada gezdirilir. Ama protestocular güçlü bir konumda değildir artık. Israrlı röportajcılar teyp kayit cihazlannı protestoculann suratına uzatır, silahla tehdit edermiş gibi. Barbara'nın yüzündeki yaraları gizlemek için makyajlar yapılır, hatta kadın, Moniaue'in rujunu bile ödünç alır, sanki kaba, kılıksız protestocu alteregosundan vazgeçip kameralara güzel görünmesi çok gerekliymiş gibi. Kadın tüm dikkatini toplar ve dünyanın tüm televizyon izleyicilerine, heyecan verici bir çağrıda bulunur. Protestocular ve medyadaki kampanya sonucu gelmiş gönüÛüler adaya yerleşince organize olmaya başlarlar. Bir askeri üs kurma görevine talip olan ilk kişi.buldozerikullananveona "kumdüldülü" diyen, asker üniforması ve FranSAYFA 6 Dr. Barbara gibi bir diktatörün gücü, üniformah bir tabur insanınkinden çok daha tehlikelidir. Dr. Barbara, protestocuları, tıpkı medya gibi, gerçeği Çarpıtarak elinde tutar; gerçeği gizleme gücü vardır onda. Dr. Barbara, medyadan ve kendi anarşik eylemlerinden, askerlerin otoritesini çökertmek için yararlanır. sız komando botlan giyen Carline'dır. Neil ona, gizliden hakaret ederek, Fransız komandolarına benzediğini söyler; ama Carline bu imayı bir iltuat gibi görür. Protestoculann bir güvenlik sorunu olduğunu ve bir nöbet çizelgesiyle bir gözetleme karakolunun gerekeceğini öne süren de Carline'dır. Yabancıların SaintEsprit'ye gelişini kısıtlama çabalanna karşın, adaya akın akın ziyaretçiler gelir; bunların içinde, hem Carline ı hem de Dr. Barbara'yı en çok kızdıran da "denizci hippi" gruplarıdır. Protestoculann yaşamını ve yaşantılannı belgelemek isteyen iki antropolog sonunda ve kelimenin gerçek anlamında tütsülenir ve adayı terk etmeye zorlanırlar. Dr. Barbara, eldeki yiyecek stoklarının yok olmasıyla sonuçlanan, delice bir öfkeye kapılır. Onun emriyle Neil, buldozeri kullanarak malzeme sandıklannı yiyecekleri, giyecekleri ve cihazlan denize döker. Bu hareket, SaintEsprit sakinleri için yeni bir dönemin habercisidir. Romanın ikinci bölümü Dr. Barbara'nın başkalaşımıyla başlar ve onun kendi kendini sürgün etmesiyle biter. İlk sayfalar, gücünün zirvesindeki kadını şöyle betimler: "Ciğerlerine dolan taze havayla, alnında bir savaş bayrağı gibi uçusan sarı saçlanyla, kendi takipçilerine başanlı bir darbe indirmiş, savaşçı bir kraliçeye benziyordu." "Eksantrik" Ingiliz kaidm, hükümet eylemlerini protesto etmemektedir artik; kendisi de güçlü bir liderdir şimdi; bir "bayankomutan" ve katı bir rejimin egemenidir. Diğer protestocular da askerimsi ve savaşçı bir dil kullanır, "akınlar halinde yürüyüşler" ve "komanda hücumları sergilerler. Ashnda yeni askeri rejimin bir yararı da vardır: "SaintEsprit'yi daha askeri bir temele oturtmakla, sığınağın gücünü arttırmışlardır." Protestocular kampının, askeri bir örgütlenmeden yarar sağlıyor gibi görünmesine karşın, Dr. Barbara'nın gücü ve etkisi hakkında kuşku ve endişe duyan tek kişi Neil'dir. Monique'in babası Mösyö Didier'in ölümünü, hippilerin özüriü, fakat mutlu çocuğu Gubby'nin ölümü izler. Bu iki ölümün çevresindeki kuşkular Dr. Barbara'nın kamptan kaçmasına yol açar. Fakat Dr. Barbara protestocular için bir lider ve grubun merkez direğidır: "Ama Dr. Barbara olmayınca sığınak pusulasını, yönünü kaybetmiştir. Dr. Barbara korkunç planını, Neil onu kacıp saklandığı yerde bulduğu zaman açılclar. Kadın Neil'e, gayet soğukkanlı bir ses tonuyla der ki: "Âslında, erkekten çok, kadın gerekli bize. Kadınlar erkeklerden daha çok çalısır ve daha az şeyle yaşar. SaintEsprit albatrosların sığınağı değil, kadınlann sığınağıdır ya da olabUir. En tehlikede tür biziz. Dr. Barbara'nın, soyu tehlikede kuşlardan birini (Mikado sülününü) katledip, pisirip Neil'le birlikte yemesinde dokunaku bir ironi vardır. Hayvana, adaya getirildiği günden beri bakan veyem veren, NeU'aır. Dr. Barbara sadece, protestoculann lideri ve delikanlı Neil'in önderi değil, onun öğretmeni ve sevgilisidir artık. Romanın II. bölümünde, Dr. Barbara kampa dönüp, adayı ziyaret eden jandarmalann onu götürmeden gittiklerini görür. Belli ki, grubun diğer üyeleri, iandarmalara, Mösyö Didier'le Gubby nin ölümünden onun sorumlu olduğunu söylememişlerdir. Onun kendi kendini sürgünü, protestoculann onsuz yapamayacaklarmı ve planı ne olursa olsun onu kabul etmeye nazır olduklannı göstermiştir. Romanın III. bölümü, giriştiği cinsel eylemlerin enerjisiyle dolu olan ve şimdi Trudi, Inger ve Monique'i döllemiş Neil'le başlar. Üç kadın da başanlı bir sekilde gebe bırakîlmıs, genç Trudi, tesaaüfen erkekolan "anzaliDİrfetus" doğurmuş tur. Adanın doktoru olarak Dr. Barbara gebelikleri de izlemektedir ve Neil'i sevgili olacaklan zamanlann seks faaliyeti için hazırlamaktadır. Şimdi Bayan Saito'nun ve onlara katılan diğer gnıplardaki kadınlann döllenmesini planlamaktadır. Barbara'nın planlannı tenlikeye sokacak herkes, özellîkle de erkekler yavaş yavaş içten düşmeye ve hastalanmaya başlar. rofesör Saito bir virüs kapıp hastalanır, Neil'i çok seven Andersonlar tekneye binip giaer, Carline aamasız bir jandarmaya donüşür ve kendisini tek kişilik milis olarak görür. Birer birer ölen gruptaki erkek üyelerin aksine kadınlar sağlıklı, gebe ve cap f g canlıdır. "Bu kadınlar cumhuriycdnin merkezinde, başkanlığını klinikteki bürosundan, konserve stokunu ve profesör Saito'yla Kimo'yu tüketip bitiren ateşli hastalıklardan kurtaramayan tıbbi malzemeleri denetim altında tutarak yüriiten Dr. Barbara vardır." Botanikçinin ve Hawaiilinin ölümü Neil'in de varlığına yönelik bir tehdit anlamı taşımaktadır. Neil safça, kendisini hasta yatağından, spermlerinin koruduğunu düşünür ama, bir süre sonra, "özdbirpartiye gelmiş, istenmeyen bir misafir" haline gelmeye başlar. Neil için daha büyük bir tehlikeyse adaya yeni gelen, Neil'den daha genç, fiziksel ve cinsel yönden daha iyi durumdaki "bakır tenli bir oğlan"dır. Neil yavas yavaş, Kimo'yla Profesör Saito'nun öldüğü hastalı&a yenik düşmeye başlar. Ateşler içinde yandığı bir an, Dr. Barbara'yı "şeytanlar kraü'çesi" olarak görür. Bu hayalde yatan bir sürü gerçek vardır ve kendine geldiği bir anda hasta yatağından çıkıp, Carline'ın ve Isveçli iki hippinin, Barbara'nın bahçe. sinde gömülü cesederini bulur. Kendisbin de öldürüleceğinden korkarak ormana kaçar ve açlıktan ölmemek için ekmek çalmak zorunda kalır. Ekmeğin, kendisi için özellikle bırakıldığını sanan Neil, Moniaue, Inger ve Trudi kendisine bıçakla saldırınca şok olur. Neil'in ormandan başka sığınağı yoktur şimdi. Orada, artık Dr. Barbara'nın "vitaminiğneleri"niyemeyezorlanmayan ve kamptaki kirletilmiş suyun yerine temiz içme suyu bulan Neil'in ateşi düşer. Neil kampa geri dönünce Barbara'nın diktatörlüğünün sonuna tanık olur: Inger'in, Trudi'nin, Moniaue'in cesetleri ve ağır yaralı Yeni Zelandalı hemşireler, Barbara'nın çıldırdığının kanıtıdır. Fransız jandarmalanyla birlikte Anderson'lann gelişiyle, sağ kalanlar Barbara'nın rejiminden kurtarılır. Ama Dr. Barbara yakalanamamış, ormana, adayı çevreleyen bir sürü koydan ve atolden birine saklanmıştır. TeNkeHgüç Fransız ordusunun gen dönüsü, Barbara'nın rejimine resmen ve sanki biraz ironik bir şekilde son verir, bir cücün yerini başka bir güç almıştır. Öyküde, Dr. Barbara'nın askerimsi diktatörlüğü, Carline betimlemesiyle, dikkatlice geri planda bırakılmıştır. Carline'ın çok Detirgin militarist saplantısı, Barbara'nın korkunç planlannı maskeler. Adamın askeri bir komutan gibi görünmesine karşın, bir insanın asker ootlarıyla ve üniıormasıyla asker ya da diktatör olamayacağı, öyküden gayet net bir şekilde anlaşılmaktadır. Dr. Barbara'nın kıyafeti, onun bir doktor olarak, çok belirgin olmayan gücünde gösterir kendini: Vitamin enjeksiyonu yapma, dölleyebilirliği ve gebeliği kontrol etmek için idrar örneği alma yetkisinde, yaşama ve ölüme komuta edebilmesinde. Açıkca görülmektedir ki, Dr. Barbara gibi bir diktatörün gücü, üniformalı bir tabur insanınkinden çok daha tehlikelidir. Onun, protestoculan, örneğin Neil'in yiyecek stoklarını buldozerle denize dökmesi, onun kadınları döllemesi ve kadınlann da onun dölleyici rolünü kabul etmesi gibi, normalde bir fanteziden öteye gidemeyecek etkinliklere ikna edebiime gücü, Dr. Barbara'nın adayı kaba kuvvetten daha güçlü bir şeyle, aklıyla denetim altmda tuttuğunu gösterir. Dr. Barbara, protestoculan, tıpkı medya gibi, gerçeği çarpıtarak elinde tutar ; gerçeği gizleme gücü vardır onda. • * Otago Üniversıtesi, Yeni Zclanda, Deep South, c2, n 2 Çev: Süha Sertabiboğlu CUMHURİYET KİTAP SAYI 586 Dr. Bflrbsra'Ni başkalaşımı "Cennete Bir Koşu"da, romanın merkez karakteri Dr. Barbara Rafferty iki önemli güçle birden oynar : Ordu ve medya. Orduya karşı isyanı ve medyayı ustaca kullanması, SaintEsprit'de bir sığınağın oluşmasıyla sonuçlanır. SaintEsprit'de bir sığınak yaratılmasına dek giden olaylarda, haber medyası onun lehine çalışır: