07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kadınepkek iliskilerinde antj kurallap Bir kadının bakış açısıyla yazılmış bir roman "Kadınca Avlanma ve Balık Tutma". Bir genç kızın olgunlaşarak evliliğe aoğru attığı adımları anlatmıyor yalnızca. Toplumda kadından beklenilen davranış biçimlerinin çoğunun, gerçekte birer dayatma olduğunu anlatıyor. Böyle bir toplumda ise özgür bir birey olarak ayakta kalabilmek gerçekten çok zor. Özgürlüğün oir boyutu da özgünlüktür. Özgünlük ise içinde öykünmeyi barındıramaz. Başkalarının koyduğu kurallar asla bize göre değildir. Her ilişkinin ayrı bir kural dizgesi vardır ve ister kadınerkek ister hem cinsler arasında olsun, ikili ilişkilerde önemli olan, insanların birbirini anlamasıdır. bunun için de her iki tarafın olduğu gibi davranması, tüm toplumsal maskelerini bir kenara itmesi gereklidir. Özgür bir birey, daha doğrusu özgür bir kadın olmaya karar veren Jane, yayıncılık dünyasında çalışmaya başlar. Bir editör olur. Fakat istediği yalnızca bu değildir. Babasından yeteri kadar yakınhk görmemis olan Jane, belki de yalnızca bu nedenle kendısindenyirmibeş yaş büyük bir adamla çıkar. Alkolik bir editör olan Archie Knox da diğerlerinden farklı değildir. O da Jane'e kalıplar vermeye çalışır; yayıncılık dünyasında nasıl başarılı olunacağını, ne yiyip ne içeceğini ve nasıl konuşacağını anlatır ona. Jane yine başkalarının normlarını uygulamak üzeredir. Işyerindeki patronu baş editör Mimi bile, Jane'e kuflanmadığı rujları vererek, ofisine her gelişinde normlan dayatmaya çalışır. Jane sıkılır. Onun kuralları başkadır. Babası kan kanserinden ölmeden birkaç gün önce, Jane'e ona güvendiğini söyler. Bunu duyan Jane, yaşlı Archie Knox'un egemenliğinden kurtulma gücü bulur. Babasıyla bir sorunu kalmamıştır ve bu nedenle "sevgilibaba"dan da lcurtulabilir. Özgür benliğini kısıtladığını düşünen Jane, yayıncılıktaki işinden de ayrılır. Kendine bütünüyle yeni bir yaşam çizecektir. Kendi kurallarının uygulandığı bir yaşam... Jane kendi kurallarını uygulama ve içinden geldiği gibi davranmakta direnir, fakat bu onu sürekli bir mutsuzluğa ve başarısızlığa sürükler. En sonunda Bay Doğru'yu Bulmak ve Evlenmek adh mide bulandırıcı bir kıtap alır. Jane kitap hakkında şöyle düşünür: "Fakat sanki onlarla balık tutmaya çahşıyormuş gibi hissediyorum kendimi. Durmadan nehre giriyorum. Başka ırmaklan deniyorum. Ama hicbir işe yaramıyor. Sonra da karşıma, oltalardan ve yemlerden söz eden bu kitap çıkıyor. Oltanın ipi gerilince bana ne yapmam gerektiğini söylüyor. îşin can sıkıcı yanı ise, işe yarayacağını biliyorsun." Melissa Bank'ten "Kadınca Avlanma ve Balık Tutma" "Mutluluk yalnızca, kayaların üzerinde güneşlenen bir köpektır." Samuel Taylor Coleridge Bank'in ilk romanı Kadınca Avlanma ve Balık Tutma, Amerika ile aynı anda Türkiye'de basıldı. Amerika'dan önce Fransa'da basılan romanın çıkar çıkmaz bestseller listelerine girmiş olması ise, kadınerkek ilişkileri üzerine yazılmış kitapların okurlarını hemen hiç şaşırtmıyor. Bunun nedeni ise, Melissa Bank'in romanının, bu konuda yazılmış diğer kitaplardan oldukça farklı olmasıdır. îster Antik Çağ'ın mitolojik öykülerine, ister efsane, masal gibi sözlü yazının diğer geleneklerine bakın, hemen hemen tüm anlatı birimlerinde kadınerkek ilişkilerine büyük yer verildiğini görürsünüz. Bu iki farklı cins arasındaki sevgi, aşk ve düşmanlık ilişkileri, her zaman için yazınsal anlatı birimlerinin temel yapıtaşlarını oluşturmuştur. Insanlar arasında aşkları tanrılanna kadar tasıyan Yunanlılar, belki de aşkın yazınsallaştırılması konusunda en çarpıcı örneği oluşturmuşlar. Pyramus ve Thisbe, Apollo ve Daphne ve Zeus'un serüvenleri, niçbir zamana sığmayan aşk öykülerinden yalnızca birkaçı. Günümüze doğru biraz daha geldiğimizde ise karsımıza büyük şair Shakespeare'in yapıtIan çıkıyor. Kadınerkek ilişkilerini büyük bir açıklıkla ve çağının çok ötesinde bir bakış açısıyla değerlendiren şair, tıpkı Yunanlılann mitolojik öyküleri gibi, kendi zamanını aşıp, sonsuza dek varlığını koruyacağından emin olduğumuz uuru anlatılar bırakmıştır. Gerçek okur kitlesini tanımlayan ve yazarıyla beraber okuruna da bir seçkinlik kazandıran unsur işte anlatılardaki bu duruluk ve açıklıktır. Katı kurallarla yapılandırılmış gerçek yaşamdan uzaklaşmamış, onunla oütünleşmiş ve hatta gerçek yaşamı etkilemiş kurmacalar. Yukarıda sözünü ettiğim çağdaş Amerikalı yazar Melissa Bank de bunu yapıyor. Kadınerkek ilişkilerini olduğu gibi ele alıp, tüm doğallığı ve çıplaklığı fle gözler önünc seriyor. Sonuçta da, yer ve zaman olgularını aşmış, bazı temel kurallar ortaya çıkıyor. Bizi şaşırtan, fakat CUMHURİYET KİTAP SAYI 549 G enç Amerikalı yazar Melissa gerçek kurallar... Bu konuda yalnızca tarihte değil, günümüzde de onlarca kitap yazılmış. Kadın ve erkek, yukarıda da değindiğim gibi, romanların, öykülerin, selfhelp kitapların ve filmlerin vazgeçilmez konusu olmuşlar. Böylesine bir cok renklilik içinde ise, okurun kadınerkek ilişkileri konusunda bilgilenebilmesi ise epey zorlanmış. Feminizm düşüncesi çevresinde yazılan kitaplar, Bridget Jones'un Günlüğü gibi bir kadının kendisine uygun eşi ararken çektiği zorlukları anlatan anı türü kitaplar hep kadınerkek söylemini irdeler. Fakat içlerinden pek azı Melissa Bank'in bu ilk romanındaki duruluğu yakalayabilmiştir. Okuru kendine bağlamak için hiçbır özel teknikten yararlanmıyor Melissa Bank. Yarattığı kadın kahramanın başından geçenleri olduğu gibi, günlük yaşamlarımızdaki gerçeklerden soyutlanmamış bir kurmaca çerçevesi içinde anlatıyor. Bunu yapabilmek ise ayrı bir özgünlüktür. Kadınca Avlanma ve Balık Tutma, ister kadın ister erkek okurlann, okuduklarında kendilerinden bir şeyler bulacağı ve her gün yaşayıp da, içselleştirdiğimiz ve bu neuenle göz ardı ettiğimiz insan ilişkilerinin dayanaklarını ve temel kurallarını gözler önüne seren bir roman. Çokı KMfen~6PkıkBşküoN Yalın bir dile yazılmış ve ortak bir olay örgüsüyle birbirine bağlı yedi anlatıdan oluşan roman, gerçek yaşamdan canlı ve renkli lcesitler sunarken, bir yandan da, toplumda artık sorgulamadan kabul ettiğimiz, bir bakıma içselleştirdiğimiz kadınerkek ikillklerini sorguluyor. Kadının kendi kurallarını koyabilen özgür bir birey olması için vermek zorunda kaldığı savaşımlan anlatıyor. Sorgulamadan kabul ettiğimiz davranış biçimTerini, romanın kahramanı Jane Rosenal, on dört yaşındayken başlayıp, yirmili ve otuzlu yaşlan boyunca gözlemliyor. Bunu yaparken de yerleşik kuralları yıkıp yeni kurallar koyuyor. Romanın "Başlangıç kuru" adh ilk bölümünde, Jane Rosenal on dört yaşındadır. Erkek kardeşi eve kız arkadaşı ile geldiğinde, Jane için yeni bir gözlem olanağı çıkmıştır. Her ikisini ve aılesinin onlara yaklasımını izleyen Jane, erkek kardeşinin bu ilişkide yaşadığı başarısızlığın ayırdına vanr ve belki de farkında olmadan bunu sorgular. Erkek kardeşinin, kafasında annesini idealleştirdiğini ve çıktığı kızlarda da annesini aradığını anlamakta fazla gecikmez. Bilmek ve öğrenmek istediği her şeyin yanlış olarak değerlendirildiği bir ortamda yetişen Jane, büyükleri içinde en çok Rita Hala'sı ile yakınlaşabilir. Halası zeki ve özgür bir yazardır. Seksen yaşında bile güzelliğini koruyan bu kadının Jane'e verdiği mesaj ise, geçmişte herşeyin daha iyi olduğudur. Oysa geçmişin Jane için bir önemi yoktur. Onun kuralîan başkadır... Birbirini anlamak Kitabın ilkelerı onu, bugune dek uygulamadığı bazı davranış biçimlerine sürükler. Bu kitabı almasından bsa bir zaman sonra, en iyi arkadaşının düğün töreninde Robert ile tanışır. Sonrasında cok ilginç gelişmeler yaşanır, fakat Jane kendisi için uygun olanı seçmek ve mutlu olmak zorundadır. Bir kadının bakış açısıyla yazılmış bu roman, bir genç kızın olgunlaşarak evliliğe doğru attığı adımları anlatmıyor yalnızca. Toplumda kadından beklenüen davranış biçimlerinin çoğunun, gerçekte birer dayatma olduğunu anhyoruz. Böyle bir toplumda ise özgür bir birey olarak ayakta kalabilmek gerçekten çok zor. Özgürlüğün bir boyutu da özgünlüktür. özgünlük ise içinde öykünmeyi bnrındıramaz. Başkalannın koyduğu kurallar asla bize göre değildir. Her ilişkinin ayrı bir kural dizgesi vardır ve ister kadınerkek, ister hemcinsler arasında olsun, ikili ilişkilerde önemli olan, insanların birbirini anlamasıdır. Bunun için de, her iki tarafın olduğu gibi davranması, tüm toplumsal maslcelerini bir kenara itmesi gereklidir. Çünkü hiçbirimiz sonsuza kadar maskelerle dolaşamayız. Maskeler indiğinde, bazen iş işten geçmiş olabilir ve bu bizi mutsuzluğa sürükler. Sözünü ettiğim romanın kahramanı Jane Rosenal ise, bize bu anlamda iyi bir ders veriyor. Jane kendi oluyor...» Kadınca Avlanma ve Balık Tutma / Melissa Bank/Turkçesı Gokçcn Ezber/ Güncel Yaytncılık/256 s SAYFA 13 ladığı ilişkileri kuramaz. Cinsel konularda onlarla tartışmak yıkılmaz bir tabudur. Jane'in annesi, günlük yaşamlarımızda hep karşılaştığımız bir ev kadınıdır. Evine ve kocasına son derece bağlı, yaşamını eşi ve çocuklarıyla tanımlamış bir kadın. Bu anne ve baba, kızları Jane'den de aynı rolleri almasını istemektedir. Fakat Jane'in kuralları başkadır... Jane Rosenal anne ve babası ile arzu Jane'ln kuraHarı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle