Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13. TUYAP İSTANBUL KİTAP FUARI Ölmeye Yatmak'tan Romantik/Bir Vıyana Yazt'na uzananyirmiyılltkçizgisini değerlendirdiğinizde neler söylersinız? (...) Hayatıntakvimizamanıgünlerle haftalar, aylar, yıllarla sıraya dizer. Beynin takvimi bu sırayı bozar, karıştırır, ayıklar, seçer, birleştirir ve bunu yüzünü görmeyi özlediği bir yannın merakıylayapar(...) Bu arada beni "An'ların uzun soluklu yazarı" olarak nitelemenizden sahici birsevinçduyduğumubelirteyim. Ruh Üşümeu ve Gece Hayatım adlı kttaplarıntz, edebiyat içi ölçülerle ele alındıgı kadar, "medya" denilen yedi başlı canavann "sansasyonel" yayınlarına da kortu oldu. Ne dersiniz ? Nerede, hangi "değerlerin" ortasında yaşadığımı biliyorum. Yine de medya canavarının böyle bir kötüye kullanımından (tabii kendince iyi) üzüntü duymadım diyemem. Bu üzüntümü o kitaplann edebiyat içi değerlendirilmesiyle gidermeye çalıştım. Yabancı bir yazara hak sayılan, şapka çıkanlan her §ey, bizler için galiba mahallenin namusu ile ilgili bir ölçü kazanıyor. Ya başını örteceksin ya ayağa düşürüleceksin, gibi bir şey. O günler Hürriyet'teki söyleşide tepkimi her boyutuyla gösterdim, konuşmamın bütünü yer almadı. Bizler, yirmiyirmi be§ yıl önce edebiyat dünyasına girenler, bizden öncekiler gibiydik. Okura medyalar yoluyla ulaştırılmadık. Birçok nedenle iğneyle kuyu kazmış, okurunu büyük ölçüde kendisi oluşturabilmiş yazarın durumunu, bugün ilk kitabını bile birinci hamura bastırabilen TV'lerde tanıttırılabilen (kendi adıma bunu destekliyorum. Ne kadar çok yazar ortaya çıkarsa zamanın eleğinden geriye o kadar çok yazar kalır) ama asıl işi zaten medya canavarının bir parçası olmak olan kimseler cetveline vurmak haksızlıktır. Bu, suyu taşıyanı da, testiyi kıranı da ay nı kefeye koyma anlamına gelir. Belki de zaten istenen bu. Kime, hangi amaçla olursa olsun satış uğruna yapılacak her zorlama, yılların kazanımı okuru da tedirgin eder. Buna kimsenin hakkı yok. Nasıl bir okur amaçladınız? Onda amaçladıklanmzın tümünü bulabıldinız mı, yok.ia kimi yönlerden "yetismesi" gerektig'ine mıınamyonunuz? Neyazıya başladığım ilk yıllarda bir okur yüzü canlandı gözümde, ne de yazarken, yaratı sürecinde şimdi çanlanıyor. Ama herhalde tutucu, kcndini geliştirmeyen, arayışları olmayan, veriliye koşuyu, hazır lokma seven okurun yazarı değilim... Zaten hissediyorum: Bazı okur, benimle başladığı yolda çabuk yoruluyor; yanyana gidişimizi yarıda kesebiliyor. Yanılmıyorsam bu, CUMHURİYET KİTAP SAYI 24 S toplumumuzda daha sanırım "kötü" tepkiçok politik/ nin "iyi" sonucu. Kitaba yazarı "enseleekonomik... okuma mek", "kıstırmak", alışkanlıklarının yol "yakalamak" için deaçtığı bir yorgunluk. ğil de, anlamak için, Altındaki rahat mindebirinci elde bu merin çekilmesinden hoşrakla yakJaşan çalışlanmayanlarbulunabimalar, edebiyat dünliyor. Bense, yazarken yamızın geleceğe açıfarkında değilim ama, lan sağlıklı bir kapısı beni yanına çeken deolabilir. Yazar, dünğil, arkamdan iten bir Yazar, dünyanın yanın hiçbir yerinde okuru benimsiyorum hiçbir yerinde talibi, talibi, kısmeti o kadar herhalde. Tuhaf, fakat kısmeti o kadar çok çok biri değil. O da arayışçı, bir şeyin daha biri değil. O da zaten zaten yalnızlığı iyi biadı olması şart değillen, bunu taşıyabilen eksikliğini duyan r>ir yalnızlığıiyibilen, kişidir. Yine de, okurla burada bu zabunu taşıyabilen emek hak bağlamınmanda hâlâ buluşabilikişidır. da, baskılar, tabular, yorum. Yorulanlann özgürlük engellemeyerini onlar alabiliyor. leri bağlamında aramızda en azından Uzun yıllardtr içinde yaşadığtnız "edebiyat dünyamız" üzerıne neler söy bir "azınlıklar dayanışması" olmaL. leyeceksiniz? Bu bağlamda ödüllerı, ar Bu, birbirimizde her şeyi hoşgörelim, aptalca birbirimizin sırtını sıvazlayamag'anlan nasıl değerlendiriyorsunuz ? Genelde yazann, yayımlayanın, tar lım, anlamına gelmesin. Bunu her "kavim" kendi içinde yeterince yapıyor. tanın nabızları çok ayn frekanslarda Ama, yapıcı bir eleştiriyle düşmanca atıyor. Aradaki akım kesilmiş ^ibi. yaklaşım arasında büyük ayrım olduEdebiyat dergileri artık yayınevi dergiğunu herkes bilir. Bu anlamda edebileri. Böylece, istenildiği biçimde "bilyat dünyamız kapitalizmi bile uydugilendiriliyoruz." ruk bir ortamdan payını alıyor. Bence böyle bir ortamda, kitap bo Son olarak TÜYAP'tn "Onur Yazayutunda ciddi araştırmalar, edebiyat rı" seçilmeniz üzerine görüşlerinizi öğincelemeleri daha güven verici. Bu da renmek istiyorum. Kitap Fuarı'nda kitabın diğer fuar ürünlerinden farklı bir konumu bulunduğu gerçeğini, satışı düşünsel içerikle doldurma gereğini son yıllarda artan bir hızla ortaya koydu. Fuar da artık paneller konferanslar düzenleniyor, söyleşileryapılıyor, yazanmız başka yazarlarla bufuşuyor. Bu bağlamda TÜYAP'ın son sekiz yıldır bir Onur Yazarı seçmesi, Kitap Fuarı'na daha içeriksel bir anlam kazandırıyor. Bu, her türlü engel karşısında yazma sevinci eksilmeden, kendinden ödün vermeden yaratıda direnebilmenin, okurunu yaratabilmenin, ona en vefalı dost olabilmenin simgesi. Örnekse, geçen yıl Onur Yazarı, yazık ki bu sefer o güzel güne yetişemeyen Sıvas'taki yangın kıyımına bir başkaldırı gibi hemen ardından aramızdan ayrılıp giden çok değerli Rıfat Ilgaz idi. Bu, bu yıl benim Onur Yazarı seçilmemi kendi gözümde bir kat daha değerli kılıyor. TÜYAP'a teşekkür etmek istiyorum. Bunu, bütün engellere karşın benim de kendi okurunu yaratabilmiş bir yazar olduğumun kabulü olarak değerlendiriyorum. TÜYAP'ın secimi, aynı zamanda üründe hiç gerilemediğiniz bir okurun yazarını böyle de benimsediği anlamına gelmiyor mu? Öyle ise, büsbütün sevinçliyim. • SAYFA 7