Katalog

Bozkırdaki Kıvılcım / Mahmut Makal/Başak Yayınları I / 92 s. Mahmut Makal Köy EnstitültTİ üzerineyezdığıhusnn kitabında, Köy Enstitülerinde çağdaş eğitim uygulanıasındantutunda.arıcıhğın,hayvancılığın,tarımın, sebzeciliğin, meyveciliğin, yurtta nasıl yayüıp geliştiğini, köylerin yola, suya nasıl kavuştuğunu, köy Enstitülerinin köy toplumunuetkin bireğitimle nasıl kıpırdattığını anlatıyor. Yalnızlığın Fırınlanmış Kokusu / Salah BirseU Remzı Kıtabevi /U6s. 1991yılıgünlüklerinitopladığı kitabı için şöyle diyor Salah Birsel: "Bugüıılük benimcangö zümdür.Sesi, Erciyes Dağı gibi sipsivri olsa da tonikasını hiçmihiç yitirmez. Baskette tcke tek oyuncudur. Dikkat, dört fondluk da bir bataryadır. Hiçantrekaçırmaz. Sözcüklerden, şiirlerden ağız ağızaöpücükalır. Kimizemen kendini Kerem sansa dayükünüvukarıyığmaz. Yaniyalımını herkesin önünde indirir. Herkesten aleyk alır, herkese aleyk verir. Onunbirkerterizi, birnişanıdahavardır: Yalnızhğımın fırınlanıruş kokusudur." Şeytan Aletleri / Şakir Balkt I Tekin Yayınevil 145 s. 25 mizah öyküsünü biraraya getiriyor Şakir balkı'nın kitabı. Öyküler zengin ve çarpıcı bir Ş Y A ALETIERİ ETN anlatımla çağdaş mizahımızdan özgün örneklersergiliyor. öyküleri okurken çoğunlukla kahkahayla düşünmek aasında gidip geliyorinsan. Çocuk ölümü Şarkıları / HamdıKoç/ YapıKrediyayınları/65s. Faulkner, Beckett ve Joyce çevirilerinden tadığımız Hamdi Koç'tan bir ilk roman. Yas,amın bir anında, pekçoğumuzunyazmayıdüşündüğüamabirtürlü yazamadığımızbirkitap. Kendi Belgeleriyle Rus Devriyönlü anlaMValMlNIM minde Anarşistler/ Hazırlajilınasında MINSIVtKLIR yan: Paul Avrich/Çeviren: Ceyatıyor. lalKanat/Metis Yayınları/200s. Sovyet devîlerhangi riminidaha «""•"" HVIIMINDI bir tarih kiiyi tanımak ANAftfİSTLER tabı değil içinyenibir elimizdeki; bakış açısıRus devrinın ipuçlaminden yerınısunuyorkitap. nik olarak çıkanbirsiApo ve PKK / Mehmet Ali BiyasalharerandIMilliyet Yayınları/'298 s. ketin, Anarşistlerin kendi belMehmet Ali gelerininbirderlemesi.Hep Birand kitagaliplerin tarihini okumay a bında,Kürt alışmış okurlar için us devrimisorununun ni bir başka açıdan gömek il başlangıçta ginç olabdır. nbuyana Kendi Belgeleriyle Rus Devriminde Menşevikler / Haztrlayan: Abraham Ascher I metis Yayınlart/164s. Bugünün "çok değişmiş" dünyasında Sovyet devrim tarihi okumanın ne anlamı olabilir? gibi bir soru geçiyorsa aklınızdan Bu kitabı okumanız gerekiyor. Çünkübugününkimi sorularının yanıtları da tarihte, tarihsel an ve süreçlerin çok bir yerde kendi hayat felsefesini kaleme alıyordu... Bir I lam/.a Bali'ye, bir Idrisi Muhtefî'ye veya 20. yüzyılın bilinen son Melâmi kutbu Scyyid Abdülkadiri Belhi'ye bağlılığı hayatı boyunca sürdii. Gerçi biitün eserlerini Türk(.e'ye cevirdiği Mevlana Celaleddıni Rumi'ye de her şeyiyle bağlıydı, hilâfet ve destar sahibi bir Mevleviydi ama Melâmîlik onun için başka bir şeydi, bir hayat tarzıydı. Zaten Melâmîliğin bir tarikat degil, bir yajaın biçimi olduğunu söylerdi hep. Mezartaşının "bî seru pâ" başsız ayaksız Bir Melâmî tajı olmasını istemesi de, bu inaiKinın hayatının sonuna kadar devam ettiğini gösterir. Bilim dünyasında edindiği bu yere rağmeıı, "Melamilik ve Melâmiler", yazarına göre, yeniden elden gecirilınebi gereken bir eserdir. Bir ba^ka kitabında, "Melamilik ve Melâmiler'den bahsederken,şöyleder: "... Bı'zce çok noksan olan bu eseri, bulduğumuz ycnive esaslı vesihalara dayanarak, melinler de ekleyerek yeniden ve yakında bastıracağız..." (Mevlana'dan Sonra Mevnasıl bir gelişme gösterdiğini, Cumhuriyet Yıllarından 1970'lere kadar devletin bu soruna bakışını, PKK'nın nasıl kurıılupgeliştiğinivebugüne kadarkiolaylarıbulacaksınız. AbdullahÖcalan ileyaptlaniki görüşmenin temel alındığı bu kitapta, PKK liderihemkendini, hem örgütii, hem de diğer güçlerle ilişkilcrini anlatıyor. • 61 yıl sonrci tıpktbasımı yapıldı Melâmîlik ve Melâmiler Yayıncılık anlayışını değerli kitaplar yayımlamak üzcrinc kurmuş olan Pan yayınları, basıldığı 1931 yılından itibaren klasik olmuş bir kitabı, Abdülbaki Gölpınarlı'nın "Melamilik ve Melâmiler" adlı kitabının tıpkı basımını yaptı. Birbilimadanıının, duha düğrusu bir bilim adamı ndayının, lıenüz 30'una gelmeden, üniversite mezunıyet tc/i olarnk kalcme nldıgı kitabı, lıem de ilk kitabı ilmi (,'crvclcrde klasik olsun.koı ııı sundasadece kendi ülkesindekilerc değil, diğer memlcketlerde yapılan araştırmalara da kaynaklık etsin ve salıasında "tek" oluşunıı yarım asırdan ta/.la sürdürsün . Her yazara nasip olmayacak böylc bir şeyi, Abdülbaki Gölpınarlı sağlığında gördü... "Melâmilik ve Melâmiler", yayımlanmasının iizerinden 61, Gölpınarlı'nın velatıınn üzerinden de 10 yıl geçmesine rağınen, lıâlâ konusundakı tek ana kaynak. Verdigi bilgilcre diğer aıaştırıcılar tarafından hiçbir yeni bilgi ekleneınedi, sadeceondanalıntılarvt ona atıtlar yapıldı. Gölpınarlı adı da, her ijeyden önce "Melamilik ve Melâmiler"i akla getirdi Dalıa sonraki yıllarda kaleme aldığı ve sayıları *>0'yi geı;en te'lif veya terciımc eserlerinin gerçı hcnıcıı tamaını şarkiyat çevrclcrindc birinci dercccdc kaynak kabul edildi, başta Mevlevilik konıiMindakiler olmak üzere birçoğu "klasik" oldu, alanlarında tek haşvuru kaynagı sayıldı ama sıralamada, hepsinden önce "Melamilik ve Melâmiler'in adı vardı. Bu kiıabı böylesine önemli yapan ve başarılı kdan sebep, Melâmîlisin Gölpınarlı icin sadece bir jraştırma konusu değil, bir hayat felsefesi olmasıydı. Melâmîlik, onun yaşadığı çevreydi, inandığı doktrindi ve bu kitabı yazarken, tnczuniyct tezi olarak üzerine aldığı bir vazifeyi yerine getirmiyor, levilik, ikinci baskı, Ist. 1983, sah: 307). Zaten yakın çevresindekilerc bu konuda söylediği de aynıydı: Kitap haştan aşağı elden geçirilmeli, yayımlanmasının iizerinden geçen 50 yıl icerisinde tupladığı yeni belgeler ilâveedilmeli vc Nuriye Melâmîleri'nden bahseden bölüm tamamen degiştirilmelıydi.Ama, bunların hiçbirini yapamadı. Yapamamasına zaman darlığının yanısıra belki de, bu ilk kitabını yeniden bastırdığında "hemen öleceğine" dair kuvvetli bir inancıetkenoldu. Gölpınarlı'ya göre, kitapta öncclikle dcğişmcsi gercken ycr, 3. bölümdeki Nuriye Melâmîleri ve Nuriil Arabi bahsiydi. Nurül Arabi'ye gerektiğinden f'azla önem ve yer verilmijti ve ayıklanması gerekirdi. Ayrıca son devır Melâmîlerinin bazıları, özelliklc de Fatih türbedarı Ahmed Amiş Hfendi'yle ilgili bir bahsin ilâve edilmesilâzımdı. Işte, "Melâmilik ve Melâmiler" okunurken, yazarının bu dıişüncesinin gözönünde tutulması gerekir. • C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 14 3 S A Y F A 13