05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

K I T A P T A N B İ R B Ö L 0M ... Içimdeki her zerre, Güzel Helena'nın Truva'da olmadığı duygusuna kendini kaptırıyordu.Diğer saray sakinleri bunu kavradıklarını açığa vurduklarında.Güzel boyunlu, sevimli Oinone'yle ikinci kez sabah alacasında Paris'in kapibi önünde karşılaştığımda.Paris'in görünmez güzel karısı Helena yevresinde ef s>anc: yaratanlar mahcubıyet ıçinde kendı kendilerıneçozülürken Ben, yalnızca ben, sanki birbaskı altında gibı sık sık Helena'nın adını andığımda bütün bakışlar yere çevrilirkcn hattahala iyileşememij gibi davranıp ona bakma isteğimi belırttığimde geri çevrilirken: ben bile düşünmek istemivordıım heniizakılalnıazolanı.Seninkarşındainsan kendını bazen cok çaresiz hissediyordu, gerçekten de, demıştı Arisbebana Herumut kırıntısına&arılıyordum: veağırsözlerlc kralicelerını geri ısteyen Menelaos'un heyctinı kim bır umut kırıntısı ularak görebilirdi.Onu geri almak istemeleri, bana burada olması gereküğini kanıtlıyordu. Duygularımda kuşkuya yeı yoktu.Helena nm Isparta ya geri donmesi gerekiyordu. Fakat, kralın bu talebi geri çevırmek zorunda ulduğunu da açıkca görüyordum.Bütün yüreğimle, onıın yanında,Truva'nın tarafında olmak istıyordum.Kurulda bütün gece hala niçin tartışıldığını kesinlikle anlayamıyordum. Paris, yüzü yemyeşil.bir mağlup gibi konuştu: hayır, onu vermeyeceğiz. Paris, kendinegel diyebağırdım.Sevinmengerekir! Bakışları, nihayet bakışları bana döndü, nasıl acı çekiyordu. Bu bakış bana kardeşimi geri verdi. Evet, sonra hepimiz savaşın başlamasına neyin vesile olduğunu unuttuk.Savaşın üçüncü yılındaki krizden sonra savaşçılar da Güzel Helena'yı görme isteğinden vazgeçtiler. Giderek daha fazla kül, yangın, çürüme tadı bırakan bir adı hala ağızdan düşiirmemek bir insanın sahip olabileceğinin üstünde bir direnç gerektirirdi.Helena'yı bıraktılar ve kcndi canlarının derdine düştüler. l'akat savaşın başlamasına alkıştutabilmekiçin buisme ihtiyaçları olmuştu. Bu isim onları olduklarından daha yükseklere çıkarmıştı.Gözden kaçırmayın, dedi Ankhises bi/e, Aineias'ın ögretmeyi seven ve savaşın sonu belli olduğunda bizi başlangıcı üzerinde düş, ünmeye zorlayan babası, bir kadını seçtiklerini gözden kaçırmayın . Ünü ve zenginliği bir erkek fıgürü de sağlayabilirdi Amagüzelliği?Güzellik uğrunasavaşanbirhalk! Parıskendisıgelmişti pazarmeydanına, ısteksizgörünüyorduve Güzel Helena'nın adını atmıştı halkın onüne.Aslında aklının başkayerde olduğunu farketmemiştı ınsanlar. Ben farkettim. Sıcak karından niye bu kadar soğuk söz ediyorsun diye sordum ona. Benım sıcak karım.^oldualaycıyanıtı. Kendine gel kardeşım. Tanrım Helena diye biri yok. Bunu dahaöğrenmeden teslim olmuştum. Evet ona inanıyordum. Uzun zamandan beri korku kemiriyordu içimi.Bir kriz diye düşünüyordum hala aklım başımda.ama o sesi duyuyordum çoktan, eyvah, eyvah.Bağırdım mı yoksa yalnızca fısıldadımmıbilmiyorum Bizyittik. Eyvah bizyittik Ardından neyin geleceğini biliyordum artık, koltuk altlarımdan sıkıca kavranmam, beni kavrayan erkek elleri, metalin metal üstündeki şıkırtısı, ter ve ten kokusu.Bugünkü gibi bır gündü, denizden parça parça gelen sonbahar fırtınası, derin mavi gökyüzüne bulutları.ayakların altına taşları sürükleyen, aynı burada , Miken'deki gibi, ev duvarları.yüzler.sonra daha kalın duvarlar,saraya yaklaştığımızda neredeyse hiç insan yok... Çığlık/Edvard Munch, 1893, Oslo Ulusal Galeri lena'nın bir hayalet olduğunu ve halkı bu yalanla aldatmamaları için yalvardığım, ama doğrudan doğruya halkın kendisine uyarıda bulunmadığını hatırlar. 'Neden, Truvalılar, Helena yok, diye bağırmadım?', 'Biliyorum, o zaman da biliyordum: tçimdeki Eumelos yasaklamıştı bunu bana.' Kimdir Kassandra'nın konuş.masını eneelleyen bu kişi, va da ona baskı yapan güç? Wolf un anlatısında Eumelos, halktan binyken çok kısa zamanda kralın en yakın adamı olan, 'becerikliliğinden', kurnazlığınaan kimsenin kuşkusu olmayan, güç kazanıkça kendi gibi düşünmeyenleri eözden kaybetmemek ıçın bir tür 'emniyet ağı' kuran, böylece tüm Truva'yı denetim altına alan 'güç'lü bir kişidir. Kendi anladığı anlamdaki 'düzen'in bozulmaması için tüm baskı olanaklarını kullanır ve bütün gücüyle de kralın yanında yer alır. Eumelos'un aldığı tüm önlemler, totaliter bir devletin habercisidir. Eumelos ve kral, giderek birbirlerine gereksinimleri olan bir çift eörünümünü oluştururlar. Devleti ikisi birden temsil eder. Kassandra'nın gerçeği halka söylemesini önleyen Eumelos'un, yani bu karanlık gücün yaptığı bilinçaltı baskısıdır. Bir yandan kral ailesinden olduğu için kralın yanında olması gerektiği inancı, öte yandan 'şimdi bizimle olmayan, bize karşı çalışıyor' diye düşünen yakınlarını kırmak korkusuyla susar. 'Devletin sırlarını yüksek sesle haykırmaktan' kaçınır, güzel Helena hakkında bildiklerini açıklamamaya söz verir. Eumelos figürü, Chrısta Wolf'un anlatısında insanlığı tehdit eden tüm karanlık güçlerin, tüm baskıların bir sembolü niteliğini taşır. En ıvi niyetli, en barışçı, en insancıl olanların da içine sızabilen, savaş meydanlarında birbirleriyle savaştıkları için 'düşman' diye nitelenen güçlerden daha tehlikeli, daha sinsi güçlerdir Eumeloslar. Üstelik ölümsüzdürlerdir de. Truvalılar savaşı kaybeder, ama Eumelos ölmez. 'Nereye varsak, o hep orada olur. Ve bizi aşıp devam edecektir' diye haykınr Kassandra. Başka kavramlar yanında, 'onur', 'kahramanlık', 'düşmanlık', 'savaş' kavramlarına çeşitli açılardan ışık tutulan bu anlatıda, Christa Wolf görüldüğü gibi oldukça karamsar bir tutum sergjler. Ama, somut bir çözüm sunmasa da kâhin olmanın, geleceği önceden görebilmenin yeterli olmadığı görüşü anlatıda giderek daha saydamlaşır. Kassandra ölümle göz göze geldiği son saatlerinde yanılgısını anlar: 'Demek daha "savaş" adını almadan başlangıçta direnmek gerekirdi belâya karşı. Eumelos'un yükselmesine izin vermemek gerekirdi.' Çeşitli görünüşlerle karşımıza çıkan, ya da içimizde barındırdığımız Eumelos'lardan, onların oluşturdukları 'baskı'dan, 'düşman' imgelerinden kurtulmadıkça, içimizdeki duvarları yıkmadıkça, sonradan düşman ilan ettiğimiz Eumelos'ları, önceden çıkarlarımız uğruna beslemekten vazgeçmedikçe, içi boşalmış kavramlara sarılmanın tehlikelerini göremedikçe, gerçi Kassandralar hep çıkacak, ama kimse onların uyarılanna kulak vcrmeyecektir. D S A Y F A 9 rek arttırır. Düşman imgesi de böylece giderek güçlenir. Bir aldatmayla, bir yalanla başlayan savaş, gene bir yalanla, bir 'hile' uygulanarak sona erer. Greklerın geriye çekildiklerine inanan Truvalıların Kassandra'nın tüm uyarılanna karşın içinde Grek savaşçılarının gizlendiği at'ı kente sokmaları sonunda Truvalılar savaşı kaybeder. Çözüm ne olabilirdi, savaş nasıl önlenebilirdi sorusu anlatı boyunca sık sık irdelenir. Savaşa 'tanık' olan, ama onu önleyemeyen Kassandra, geriye, anılarına dönerek kendisiyle hesaplaşır. Priamos'a ve maiyetindekilere HeC U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 5 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle