18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

RIFAT ILGAZ'IN 80. DOĞUM YILDÖNÜMÜ TYS, PEN YAZARLAR DERNEĞÎNİN tŞBÎRÜĞÎ VE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERtNİN KATKILARIYLA KÜTLANIYOR. Rıfat baba sen çok yaşa Hababam Sınıfı Türk kültür ve edebiyat dünyasına 64 yıldır emek veren, öğretmen, ya2ar, şair ve basın şeref kartı sahibi Rıfat Hgaz'ın 80. yaşı ülke çapında gerçekleştirilen söyleşi, konser, sergi, film gösterileri ve panellerle kutlanıyor. RffİKDURMf lmedik ya, yaşıyoruz işte." Rıfat Ilgaz'ı anlatmaya gerek var mı? 80 yaşına sığdırdığı 80 kitabın hangisinin adını anmalı? 80. yaşında her şey bir yanda dursun, O'na bırakalım sözü... Ataköy'de, yeni taşındığı evinde karşılıklı oturuyoruz. Yirmisinde bir delikanlı. Lacivertlerini çekmiş. Oturma odasındaki masasında eski dergilerden kupürler... Çalışma odasında yeni basımıyapılacak kitaplarının müsveddeleri... "Seksen yaş" diyorum, "hangi ydından başlamalı?" "İnişli çıkışlı bir seksen yıl" diye söze başlıyor. Gözleri anılara dalıp başlıyor anlatmaya: "Babamızı memur olarak Terme'ye verdiler. Ükokul altı yıldı ve ben altıncı sınıftaydım. O yıl sıtma başladı. Abim telgrafçı olarak Samsun'da çalışıyor. Onunyanındakaldık. Cumhuriyet ilan edildiğinde sıtma ateşiyle yatıyordum yatakta ve toplar atılıyordu. Cide'de Ruslarm top ateşini dinlemişiz. Kıyıdaki gemileri topa tutmuşlardı. d ö n e m i m Ben ohastalık ateşiyle "Yahu o r t a l a m a 4 5 Ruslar bizi burada da mı bulı du" diyorum. Sayıklıyorum. " ' " * r Annem de işin farkında de parça ğil. Sonra babam geliyor dao yatlyorum söylüyor. Cumhurıyete işte y a t l y o r u m h a d i böylesıtmanöbetıylegırdım. j . ı ı Bu sıtma askerliğe kadar dıyorlar beraat benim vücudumdan çıkma e t t i n . dı. Belli zamanlarda sıtma nöbeti gelirdi de oturduğum sırayı sallardım, arkadaşlar kaçardı. Bünye artık her hastalığa hazır durumagelmişti. Sonra öğretmenliğe başladık. Derken bakımsızlıktan tüberküloza yakalandık. Okuldan bir diploma bir de tüberkülozla çıktım." Rıfat Ilgaz hesaplamış, sanatoryumlarda tam sekiz yılını geçirmiş. "Hapishane kaç yıl?" diye soruyorum hemen: S A Y F A 8 "Hapishane ortalama 45 yıl. Par ça parça. Onu tam hesaplayama dım. Çünkü yatlyorum yatıyoru 'Hadi' diyorlar 'beraat ettin.' Böyl birçok girme çıkma oldu. Zat mahkumları en fazla yıldıran bu dur. Tabii yaralı ciğer de işe yarıyt Bana acıdıkları için değil, hapislı ı neyi mikroplamamak için de çıkaı ı yorlardıbazen." Seksen yılda bunca kitap yazm.ı.ı na karşın hiç edebiyata küstüğü an larolmuş muydu Rıfat Ilgaz'ın? "Katiyyen, hiçbir zaman" diye yanıtlıyor hemen. "Yalnız son zamanlarda eski çalışma gücümü bulamıyorum. Eskiden, hele yazı söz konusuysa yorvdmak nedir bilmezdim. örneğin Tan gazetesinde düzeltmenlik yapardım, iş biter bitmez hemen yazmaya başlardım." Geçenlerde Doğan Kardeş dergisi çocuk öyküleri istemiş, öykü başına da 500 bin lira vereceklermiş. Fakat kendisini çocuk öyküleri yazmaya hazır hissetmediği için yazamamış. "tlk duyduğum yüksek yazı ücreti bu diyor Ilgaz ve sürdürüyor: "tkiiiç daktilo sayfasına ben şimdiye kadar yanm milyon değil, yarım yüz lira alsaydım dünyanın öyküsünü yazardım. Nitekim Akbaba'da Yusuf Ziya tarafından öykülerim çok beğenildiği dönemde elli lira alıyordum. Sonra yüz liraya çıktı ve yüz lirada bıraktık.Yanil962yılında..." Bir gününün nasıl geçtiğini soruyorum. "Durmadan okuyorum. Aydın (Ilgaz) kitaplar getiriyor, ben aldmyorum. lmzalı kitaplar geliyor..." ~ Sabahgeçmikalkıyorsun? "Yok, erken kalkıyorum. Hemen hemen 67. Çayınıı yapıyorum, başlıyorum okumaya. Dokuzda da hafifbirkahvaltı." Yaakşamlar... "Mümkün olduğu kadar erken yatlyorum. Radyo başımın ucundadır. 23.00 haberlerini dinlerim. Bir de hava durumunu. Gece soğuk mu olacak, sıcak mı? Ona göre örtünürüm. Eğer hava sıcak olacaksa örtüye gerek yok. Soğuksa bir battaniye yeter. Televizyonu genellikle izlemiyorum. Radyoda 23.00 ha berleri biter bitmez hemen uyurum." öyküler, romanlar, anılar, şiirler... Bir de Rıfat Ilgaz'ın kendi sesinden duymak istiyorum, yarına bunlardan hangisinin kalmasını ister acaba? "Şiirle başladığım için siire sevgim hiçbir zaman eksilmedi" diye yanıtlıyor kısaca. Ve sözü mizaha getiriyor: "En zor öykü türü mizahsı öykülerdir. Çünkü mizah bir tür değildir. Yani mizah, yazınsal bir tür değil, bir çeşnidir. Bakış açısıdır. Mizah şiirde de olabilir, romanda da, tiyatroda da... Ama doğrudan doğruya mizah diye bir yazı türü yoktur." Biraz önce sorduğum soruyu biraz değiştirip yineliyorum; En çok hangi türü seviyorsun? "Şiir" diyor hemen tek sözcülcle, ama arkasını da getiriyor: "Romanıdaçokseverim. Okurlarım daromanlarımı çok sevmişlerdir. Ama çok geç başladım." Rıfat Ilgaz 80. yaş gününü kutluyor. 80 yılı bu konuşmanın dar sınırlarına sığdutnanın mümkünü var mı? Sözü y ine onun dizeleriyle bağlay alım: " Yaşamak bir yürek işçiliği günümüzde ölümün anlamı değişti birden Eskiden yataklarda beklerdik Ders mi sınav mı görev mi belli değil Gelecekse ayakta bulsun dimdik Açılan bir sorumsuz yaylım ateş Bir top karanfildir göğsümüzde." D CUMHURİYET KİTAP SAYI 9 4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle