Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bir zamanlar Scognamillo Bir Levantenin Beyofelu Anılan Giovanni Scognamillo / Metis Yayınları 144 s. / 7.000 TL / Kod No: 079.086 ALKAYA Karşımda, babamı, Beyoğlu 13. mektep mezuniyet fotoğrafı. Bir Beyoğlu paftası, kırık dökük anılar. Lion çikolatalarından çıkma Zarah Leander, Greta Garbo, Loretta Young vs. fotoğrafları, babamdan kalma. Müzik yerine tango! Olmuyor. Ne yasım tutuyor ne kimliğim. Giovanni Scoçnomillo'nun Beyoğlu 'su değil benımki. Hakikaten "Sic transit gloria Beyoğlu", gahba. Böylece geçip gıttı Beyoğlu'nun zaferi... Eşsiz bir tanıklık, bir durum belirlemesi, serinkanlı bir gözyajı var elimde: Bir Levantenin Beyoğlu Anıları. Ya zarı Giovanni Scognomillo. Eşsiz bir tanıklık; çünkü ancak bir levanten, o da çocuk gözİeriyle, delikanlı gözleriyle, orta yaşlı ve yaşlanmakta olan gözleriyle geçmişe uzanan bir levanten yazabilirdi bu kitabı. Nerdeyse benzersiz bir durumun üzerinde gelişen bir kitap. Çünkü 13. yüzyıldan baslayarak Osmanlı topraklarında boy gösteren, entegre olmayan, azınlık sayılmayan, ckonomik imkânlardan alabildığine yararlanan, çoğu Italyan ve İtalyan Yahudisi bir topluluğun içinden, söyleminden doğmus bir kitap. Ve serinkanlı gözyasları... Beyoğlu'nun arkasından ağlamayan kalmadı sayılır. Beyoğlu, Dİlen bilmeyen herkes için "ah'tır, vah'tır"! Ama Scognomillo. 60 yılını verdiği bu semtin, hadi ileri götürelim, eski levanten baskentinin haline bakıp bunıkluğunu gizlemezken, bir Beyoğlu reankarnasyonuna inanmadığını ve dahası ıstemediğini de söyleyebilmektedir. Dünü geçmışe, yarını geleceğe bağladığını söyler yazar. Imdi, bir bellek kinematoskopu gibi akıp giden anılarına gelelım Giovanni Scognomillo'nun. Şaka değil, 60 yıl ve hatırlama gücüne bakılırsa, aşağı yukarı "tckmili birden"... Rejans'ın garsonlarının Sıvaslı, şimdi yerinde kötü pastalar esen Degüstasyon'un garionlarının Rum olduğunu; St. Antoine Kilisesi'ne, aslında neden San Antonio Kilisesi dememiz gerektiğıni; İtalyan fajizmine inançla bağlanıp Casa d'İtalia'da fajist partiler duzenleycn İtalyan levantenleri öğrenebilirsiniz Scognomillo'nun anılan ndan. Hitler'in gözbebeği, gözbağcı Eric Jan Hanusen'in muhtemelen hangi otelde kaldığını kestirse de, Gıandc Rue de Pera'da ne haltlar kanstırdığını pek bilemez Giovanni Scognomillo. Bılemediği, hatırlayamadığı baska şeylcr de vardır. Sözgelişi, Taksim'den sonrası, çocuk zihninde fludur bir hayli. Ne olsa, evinden fazla uzaklasmaMna izin verilmez bir çocuğun... Nedir, hatırladıklarını yabana atmak hiç mi hiç mümkün değildir. Dahası, alabildiğine rahat ve keyifli bir deneme üslubuyla yazılan Bir Levantenin Beyoğlu Anıları, jimdiden, Istanbul arastırmalan için bir referans kitap olmuştur. Birebir yaşamtşhklar ve kaçınılmaz çağnşımlarla Beyoğlu anılan K İ T A P T A N B İ R B Ö L Û M ..."Ya} 18, bir Paskalya günü, ılık bir nisan pazan, acık ve güneşli. San Antonio Kilisesi'nin avlusu tıklım tıklım, ayın baslamak üzere, rahiplerden biri sesini fazla yükseltmeden, fakat geni; kol hareketleri ile korodakileri toparlamaya çalıyıyor. Ayinden sonra eve dönmek var, sotrada renkli yumurtaları tokujturmak, fırından alınacak rostoyu yemek ve Paskalya çöreğini kcsmck var, bizce tasdevrinden kalma, anlamsız âdetlerdır bunlar. Üç arkadaşız, ikisi Katolik biri Ortodoks (hoş, onun Paskalyası bir hafta sonra, ama olsun, bize gönülden katılıyor o da), millet kiliseye üsüşüyor, koronun sesi yükseliyor, biz ise Boğaz yolunu tutuyoruz, üstelik taksi ile. Bebek'te sahilde bir lokanta, bol mezeler, bir büyük rakı ve kafaları tütsüledikten sonra, yine taksi ile Abanoz Sokağı'na. Kurallara karşı gelmenin, günah işlemenin, tümü ile ahlaksız bir Paskalya geçirmenin heyecanı içinde 13 No.nun kapısından içeri dalıvoruz. "Saygısızlık mı yoksa sinizm gösterisi mi? Değil, bu da Beyoğlulu bir levanten olmanın baska bir görüntüsü, bir ayrıntısı, mekânları ve âdetleri, baskıları ve çatısmaları ile." "Anlatmaya çabaladığım bu eski Beyoğlu, sanırım iyiden iyiye karışıyor doğaçlama yöntemi içinde, fakat gerçekte çok mu berrak ve düzenli idi? Nasıl olabilirdı kı, bir karmaja idi, bir karjıtlıklar ortamı, güncellığini yitiren bir kalıntı ve biz gerçek Beyoğlulu olanlar, bu karmajanın içinde olustuk, Müslüman mahallesinde salyangoz satarcasına."... Birkaç yer adı düzeltilecektir. " N o pasaran" (Geçemeyecekler) sloganının İspanyol Falanjistlerine değil, Cumhuriyetçilerine ait olduğu söylenecektir. Ve bu kitap, Beyoğlu'nu iyiden iyiye kusatarak hep okunacaktır, okunmajıdır. Üslup. O da benzersiz. Çünkü İtalvanca ve/veya Fransızca'yı Türkçe'den önce öğrenip ardından Türkçe'yi iyice öğrenmis bir levantenin konusma üslubudur bu. Sentaksı biraz Latin kökenlidir, ama yazarın ustalığından kuskusuz, tadına doyum olmaz. Scognomillo'nun anıları, yer yer önemli tezlerle de beslenir. Sözgelişi: "Beyoğlu, sanırım tekrarlamakta yarar vardır, beninı açınıdan bir mitos değil; bir sömürgedcn kalıntısından baska (bir küçük ttalya ya da bir kiiçük Fransa olmaktan başk.ı) bir sey değildi ve tarihsel akıjın içinde yok olması, gcnisleyip cvrimlcşcn kentin içine kaynaşması da tarihsel boyutlanmanın bir soııucu olarak görülmeli; istcr Bcyoğlular'ın eksilmesi, ister kısmen entegre olmaları ile." Scognomillo, zaman zaman levanten yazarların pîri Said Naum Duhani'ye, kitabın sonlarında başka birkaç yazara basvursa da sonuçta, anı yazmanın kaçınılmaz çağrıjımlarıyla ve birebir yasanmıslıklarla sürdürür kitabını. Beşaltı yasında, gizlice, aydınlığa bakan pansiyonu dıkizleyip "nedense" pek giyinik sayılamayacak .ıblalar karjısında jaşkınlığa aüsen bir çocuğun içtenliği ile. Hcnüz plastik bebeklerin var olmadığı, eczanelerın arka taraflarının laboratuvar olarak kullanıldığı, tereyağlı, havyarlı bir sandviçin 25 kuruş, ikinci sınıf bir sinemada duhuliye biletinin 5 kurusasatıldığı o günlerde, Peralı bir levanten aile hangi kitapları okurdu; hangi dergilere, gazetelere aboneydi; hangi radyoyu dinlerdi? Kozmopolit olmanın kuralları nelerdi; hangi kılıselerden ödünç kitap almak mümkündü? Japon Pazarı bir çocuğu naiil bastan çıkarırdı (burada örtüşüyorunı Scognomillo'nun anılarıyla)? Meşhur Aliyon Sokağı (ki şimdi Ayhan lşık Sokağı'dır), bu adı kimdcn almıştı? Mussolini'nın şiirleri iyi miydi kötü mü; küçük bir fasıst, günlüğüne neler yazar, neler çızerdi? Ve daha neler neler... Metis Yayınlan'nın, anılnusı gerckcn özenlı baskısı, Çelık CJülersoy ve Scognomillo'nun arjivlcrınden fotoğraflar (kejke .ıltyazıları da olsaydı), bir "asıl Beyoğlu" krokisi ve heınen bir daha okuma ısteğı... Bence hiç vakit kaybetmeyin. Alın, okuyun, fark edin.D C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 8 Scognamıllfl yapılında, 60 yılını verdığı Beyoğlu'nun haline bakıp burukluğunu gizlemezken, semtin dünü geçmişe, yarını geleceğe bağladığını yazıyor S A Y F A 12