02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GÜNCEL TIP Mustafa Çetiner [email protected] Sa l k Bayram tatili için Ayvacık Sokakağzı’ndaydım Antik limana ve Midilli’ye bakan Bergos Liman Konukevi’ndeyim. LYS Sonuçları ve Tıp Fakülteleri İçin Düşündürdükleri... Yaz aylarında gebelik Gebelik süreci kadın yaşamındaki en önemli kesitlerden bir tanesi olup; mutluluk, kaygı ve korku gibi birçok duygunun birlikte yaşandığı bir dönemdir. Çocuk sahibi olmak gibi bir mutluluğun yanında, gebelik sürecinde bebeğe zarar verme korkusu, bebeğin sağlığı ile ilgili kaygılar ve doğum sürecinden sonra bireysel özgürlüğünün önemli ölçüde kısıtlanacak olmasının getirdiği kaygılar bu dönemi kadın açısından oldukça zorlu bir süreç haline getiriyor. Prof. Dr. Ramazan Mercan – VKV Amerikan Hastanesi ebelik döneminde kadınların en çok sordukları soruları yiyecek ve ilaçların bebeğin sağlığı üzerindeki etkileri konusundaki sorular oluşturmaktadır. Gebelikte ilaç kullanımının bebek sağlığı üzerindeki etkileri konusunda kesin bir yanıt vermek oldukça zordur. Gebelikte radyasyon, kemoterapötik ilaçlar, alkol ve bazı ilaçlar dışında; ilaç veya çevresel etkenlerin bebek sağlığı üzerindeki etkileri konusunda bilimsel veriler oldukça sınırlıdır. Bu dönemde güneşlenmek veya güneş kremi kullanmak konusunda da bilimsel çalışma yok denecek kadar az olup, bu dönemdeki önerilerin büyük bir bölümünü magazin haberleri oluşturmaktadır. Yaz döneminin gebelik dönemindeki etkilerini iki grupta inceleyebiliriz: 1 Anne sağlığı üzerindeki etkileri: Güneş ışınlarının genel olarak insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini ve cilt kanseri riskini artırma yan etkilerini iyi biliyoruz. Gebelik dönemindeki hormonal değişiklikler ve cilt yapısındaki değişiklerden dolayı güneş ışınlarına daha duyarlı hale gelmektedir. Bu nedenle güneş yanığı gibi erken yan etkiler gebelerde daha sık görülmektedir. Bu genel yan etkilerin dışında gebelerde güneşe maruz kalmanın en önemli yan etkisi chloasma değimiz yüzdeki tipik renk değişikliğinin ve cilt lekelerinin daha sık görülmesidir. Bunun dışında havuz ve denize girmek mantar enfeksiyonunun aktif hale gelme olasılığını artırmakta ve bu dönemde mantar enfeksiyonları tedaviye daha dirençli olabilmektedir. Kadınlardaki genel korkunun aksine havuz veya denizden başka bir jinekolojik enfeksiyon bulaşmaz, sadece zaten var olan mantar aktif hale gelebilir. Yaz döneminde gebe kadınlar ısı artışına daha duyarlı olup, güneşte uzun süre kalınması durumunda vücut ısısı yükselebilmekte ve bu potansiyel olarak hem anne, hemde bebekte olumsuz etkilere neden olabilmektedir. Bu nedenle uzun süre güneşte durmaktan kaçınılmalıdır. 2 Bebek sağlığı üzerindeki yan etkiler: Gebelik döneminde en çok önerilen spor aktivitelerinden bir tanesi yüzme olup, gebeliğin yaz döneminde olması bu konuda bir avantaj olarak kabul edilebilir. Gebelikte egsersiz sadece anne sağlığı açısından değil, bebek sağlığı açısından da oldukça önemlidir. Gebelik döneminde düzenli egsersiz yapanlarda, gebelik diabeti ve gebelik hipertansiyonu gibi risklerin daha az görüldüğüne ilişkin kesin olmamakla birlikte bir çok bilimsel veri bulunmaktadır. Bu nedenle egsersizin bebeğin sadece gebelik dönemindeki değil daha sonraki yaşamı üzerinde de olumlu etkileri olduğunu söyleyebiliriz. GÜNEŞTEN KORUYUCULAR Retinyl palmitate güneşten koruyucular içerisinde bulunan maddelerden birisi olup, içeriğinde A vitamin bulunmaktadır. Hayvan deneylerinde cilt kanseri ris CBT 1429 17 / 8 Ağustos 2014 Konukevi’nin sahipleri Dr. Metin Arıburnu, eşi eczacı Şermin hanım ve ekibinin samimi, dost yaklaşımıyla tarladan toplanan domatesleri, biberleri, kavunları, ağırlığı 6 kg’a ulaşan Sinarit balığını, tadına doyulmaz neredeyse yarı canlı dil balığını, denizden yeni çıkmış ahtapotu, kalamarı, taş fırında pişen mis kokulu ekmekleri, ağustos böceklerinin ve rüzgarın müziği eşliğinde yedik içtik, tertemiz denizine girdik. Tarçın ve karanfil kokan çayları yudumlarken dostluğun, doğanın bir parçası olmanın zevkini yaşadık. Tatilde “facebook” sayfamdan bir paylaşımda bulundum, konu LYS sınav sonuçları ve mensubu olduğum Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi ile ilişkiliydi. Paylaştığım bilgi özetle şuydu; “ 2014 LYS sonuçlarına göre Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi; tam burslu olarak 15 öğrenciyi 572.4 – 541.9, yarım burslu 25 öğrenciyi ise 541.4 – 508.6 arası değişen puanlarla kabul etti. Buna göre tam burslu öğrenciler LYS sıralamasında ilk 100, yarım burslular ise ilk 2000 içinden seçildi.” O zaman da belirttim; bu yazıyı Koç Üniversitesi Tıp Fakültesinin bir mensubu olarak “böbürlenmek” için yazmadım. Henüz 5 yıllık bir geçmişi olan fakültemizin ilk sıraya oturmasının tek başına bizim başarımız ile açıklanamayacağını, hatta tek başına henüz bir başarı bile sayılamayacağını biliyorum. Bana göre bu durum ülkemizde devlet üniversitesi ve tıp fakültelerinin kan kaybediyor olduğunun bir kanıtıdır. Hem babamın, hem benim mezun olduğumuz asırlık fakültemizin henüz mezun vermemiş 5 yıllık bir fakülteye geçilmesi benim için sadece bir üzüntü kaynağıdır. Gelelim tartışmaya... Konu üzerine yaklaşık 200 yorum yapıldı. Bunların bir bölümü ön yargılı ve kulaktan dolma bilgilerle yapılmış yorumlardı, ancak geriye kalanlar önemliydi. Konunun kamuoyu önünde ve açıkça tartışılmasında son derece büyük yarar görüyorum. Bence başlangıç olarak temel tartışma konuları şunlar olmalıdır. 1 Özel Üniversitelerin kamu üniversitelerini zorlamasının nedenleri nelerdir? Kamu üniversitelerindeki kan kaybını durdurmak, üniversite hastanelerinin hizmet hastanesi değil “eğitim” ve “akademik üretim” yerleri olduğunu yöneticilerimize hatırlatmak, çok değerli öğretim üyelerinin motivasyonlarını yükseltmek için neler yapılmalıdır? Bu kurumlarda kadrolaşma girişimleri var mıdır, varsa nasıl önlenebilir ? Devlet üniversitelerini LYS’de başarısız gösteren, şişirilmiş öğrenci sayıları nasıl azaltılır ve eğitimleri nasıl verimli kılınır ? 2 Yeni kurulan özel fakültelerin LYS başarıları değerlendirilirken en yüksek değil, en düşükortalama puanlara bakılmalıdır. Örneğin en yüksek puanlı girişin mesela 580 olduğu, bu puanlarla bir kaç çok iyi öğrencinin alındığı ama en düşük puanın mesela 350, öğrencilerin ortalama puanının mesela 400 civarı olduğu bir fakültede bu heterojen öğrenci topluluğu ile hangi standartta hekim yetişecek ? 3 Öğrencileri ikna etmek için tam burs dışında yapılan promosyonlar – eğer böyle durumlar varsa sorgulanmalıdır. Henüz eğitim çağındaki parlak beyinlerin gelecek kararlarını “sübjektif” biçimde etkileme çabaları sınırlandırılmalıdır. 4 Henüz akreditasyonunu tamamlamamış bizim gibi genç Tıp Fakültelerinin kaliteleri hakkında karar vermeden temel alt yapı ve öğretim üyesi kadrolarına, vizyonlarına, finansal destek ve bu desteklerinin sürdürülebilir olmasına, hastanelerine, bir kaç yıllık LYS başarılarına bakılmalıdır. Daha da önemlisi eğer verdiyse mezunlarının ve öğretim üyelerinin hekim ve/veya bilim insanı olarak üretkenlikleri, mesleki becerileri, uluslararası alanlarda kabul görmeleri ve tıp eğitimlerinin kalitesi göz önünde tutulmalıdır. Yeni açılan özel ve kamu üniversitesi Tıp Fakültelerinin önemli bir kısmı “sürdürülebilir” değildir, fakülte kurulmasına izin verilirken bu hususun dikkate alınması diğer önemli noktadır. 5 İster kamu, ister özel olsun tüm fakülteler arasında işbirliği arttırılmalıdır.Bu konuya devam edeceğim. Lütfen düşüncelerinizi bana yazınız. G Kadın Hastalıkları ve Doğum kini artırdığı gösterilmekle birlikte, insan üzerinde çalışma bulunmamaktadır. Sivilce tedavisinde kullanılan retinoidlerin bebek üzerindeki anomali yapıcı etkisi iyi bilinmektedir. Ancak güneşten koruyucu krem veya yağlarda kullanılan dozların oldukça düşük olduğu ve bu nedenle anomaliye neden olma olsalığının yok denecek kadar az olduğu düşünülmektedir. Bunun dışında güneş koruyucularında genel olarak oxybenzone, çinko oksit ve titanium dioksit içermektedir. Bunlardan titanium dioksit ve çinko oksit güvenli olarak kabul edilmektedir. Bazı çalışmalarda Oxybenzone’nin bebekte gelişme geriliğine yol açtığı şeklinde sonuçlar bildirilmesine karşın, bu konuda kesin bir nedensonuç ilişkisinden sözetmek oldukça zordur. Güneş koruyucularda kullanılan diğer bir madde methoxycinnamate alerjik reaksiyonlara neden olabilmektedir. GÜNEŞLENMENİN OLUMLU ETKİLERİ Akdeniz ülkelerinde bol güneşe rağmen D vitamin eksikliği sık görülmektedir. Gebelik döneminde D vitamini eksikliği konusunda yeterli veri olmamasına karşın, bazı çalışmalarda şeker metabolizması bozuklukları ve gebelik tansiyonu riskini azalttığı görülmüştür. Ayrıca bazı çalışmalarda annedeki D vitamini düzeyi ile bebeğin kemik kitlesi arasında bir korelasyon olduğu görülmüştür. Gebelik diyabeti, gebelik tansiyonu ve bebeğin kemik kitlesi bebeğin sadece karın içeriisndeki dönemini etkilememekte, erişkin dönemdeki metabolik bozukluklara olan eğilimini ve kemik kitlesini de belirlemektedir. Bu dönemde yeterli vitamin D takviyesi oldukça önemlidir. Bu nedenle güneşlenmenin olumsuz yönleri konuşulurken olumlu yönleride göz önünde bulundurulmalı ve yarar/zarar oranı iyi düşünülerek önerilerde bulunulmalıdır. Genel olarak belirli önlemler alındıktan sonra güneşlenmenin ve güneş kremi kullanmanın yararının zararlı etkilerinden çok daha ön planda olduğu düşünülmektedir. KANADA KANSER BİRLİĞİ’NİN ÖNERİLERİ 1 Kullanılan güneş koruyucu suya dirençli ve koruyucu faktörü en az 30 olmalıdır 2 Güneş koruyucular 2 saate bir uygulanmalı, yüzmeden sonra veya terleme olursa tekrar uygulanmalıdır 3 Güneş koruyucular geniş spekrumlu, yani ultraviolet A ve B’ni her ikisine de karşı koruyucu olmalıdır Bu önerilerin dışında bol sıvı tüketilmesi, havuz veya denizde yüzdükten sonra duş alınması, iyi kurulanmak gibi önlemleri de ekleyebiliriz. Sonuç olarak gebelik döneminde havuz veya denizde yüzmenin bir zararı yoktur. Güneşlenme süresi oldukça kısa tutulmalı ve gölgede dinlenme tercih edilmelidir. Gölgede dahi koruma faktörü en az 30 olan güneş koruyucular tercih edilmelidir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle