Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Gezegenbilim su var SU KONUS& . da yansımalar meydana gelmiş. Yansımalar farklı boylardaki toz parçacıklarını gösteriyorlar. Mavi parçacıklar, kırmızılardan daha küçük. Küçük toz taneciklerinden oluşan jet kuzeye, büyük parçacıklardan oluşan ise 45 derece kuzeydoğuya dönük ki buradan vuruştan sonraki savrulma yönünün parçacık boyutlarına bağlı olduğu anlaşılmakta. Kuyrukluyıldızın komasındaki toz parçacıklarındaki ışık, güneş ışını olduğu için bu ölçüm savrulan tozun miktan hakkında bilgi verecek. Ancak bunun için toz parçacıklarının boyutla^ının da dikkate alınması ğerekiyor. • « \ İ Vuruştan h'enüz birkaç saat sonra, XXMNewton teleskopunun görüntüleri, vuruştan önce ve sonra kızılötesi ışık tayfında alınan ve kuyrukluyıldızın bileşimindeki suyun varlığını kanıtlayan görüntülerle karşılaştırıldı. Enstrümanın UV kanalına ait görüntüleri, vuruştan sonraki hidroksil radikallerinin savruluşunu göstermekte. Kuyrukluyıldızdaki suyun varlığı vuruştan önce yapılan ölçümlerle örtüşmekte. Röntgen alanında alınan veriler anında kızılötesi tayf alanın da kontrol edilip kanıtlandı. Vuruşun etkisiyle savrulan parçalarda da su bulunduğundan, suyun kuyrukluyıldızın yüzeyinde değil, çekirdeğinde bulunduğu tahmin edilmekte. Bulgu tabii ki dünyadaki suyun, bir kuyrukluyıldız veya asteroitle geldiğini ve yaşamı mümkün kıldığına dayanan tezi de destekliyor. ESA bilim adamları, bu bulgunun ESA uzay sondasıyla çok daha ö'nceleri saptandığını savundular. Fakat son misyon sayesinde bunun dışında çok daha fazla sansasyonel verilere ulaşılacağı sanılıyor. Bilim adamları şimdi büyük bir heyecanla, vuruş sırasında kuyrukluyıldızlarda daha önce görülmeyen maddelerin de açığa çıkıp çıkmadığını bekliyorlar. XMMNewton uzay teleskopunun gözünden Temple 1 Üstteki üç kare mavi kanalla, alttakiler enstrümanın UVkanalıyla alınmıştır. Son görüntiiler vuruştan sonraki hidroksil iyonlarının çıkışını yansıtmakta. Bu da suyun açığa çıktığını kanıtlamakta. (ESA, Charo Gonzales ve Pedro Rodriguez,. ESAC (Ispanya). Tempel 1 vuruşuna gösterdikleri olağanüstü ilgi, bilim dünyasının kuyrukluyıldız çekirdeklerine olan büyük merakını yeniden ortaya koydu. Güneş sisteminin ilk dönemlerine ait bu malzeme, yıldızların ve gezegenlerin oluşumu kadar yaşamın gelişimi hakkında da bilgi verebilir çünkü. Deep Impact misyonunun bu sorulardan ne kadarını yanıtlayabileceği elbette ki çok sayıda verinin analiziyle ortaya çıkacaktır. Yanıtsız kalan sorular belki daha sonra Rosetta'nın verileriyle cevaplanabilir. ESA sondası 2104 yılından itibaren bir kuyrukluyıldızını çok yakından inceleyecek. ( K a y n a k : NASA/JPLCaltech/UMD) Nilgün Özbaşaran Dede ORTADAKİ SORULAR XXM Newton teleskopundan suyun varlığıyla ilgili bilginin alınmasından sonra diğer bilim adamları da 4 Temmuz'da alınan görüntüleri sunmaya başladılar. Bunların arasında kuyrukluyıldızdan çıkan gamma ışınlarını analiz eden NASA'nın SWIFT uydusunun verileri de var. En önemli bulgulardan biri, kızılötesi alandaki ışın uçları oldu. Bu, güllenin çok sert bir oluşuma çarptığı anlamına geliyor. Gerçi SW1FT, kızılötesi, enfraruj ve röntgen alanında yaptığı incelemelerle de ilginç keşifler yaptı ama veriler ancak önümüzdeki haftalarda Amerika, İtalya ve İngiltere'deki araştırma ekiplerince değerlendirilecek. Büyük teleskopları çalıştıranların, www.astrolink.de, www.raumfahrt24.de, www.nasa.gov, www.esa.int, www.eso.org, www.raumfahrer.net