Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
neman'ın "kdçan kuş buyuk olın" (ya da "eldekı bır kuş daha bır kıjştur daldata ıkı baykuştan"/BrechtCan Yucel) gıbısınden tercume eddebılecek bu etkıye bır ornegı Rlchard Thaler'dan aklaırnd Bır şarapçı dükkanına gıttınız Dukkan Sdhıbı yülanmış bır şaidba 200 düldr verdıgınız haJde şarabı sıze satmıyoı Ama sız ona aynı şarabı gotuı up satnidyd kalksdnız 100 dolar bıle vermıyoı Vermek mi zor, almak mı zor? Temel ekonomık varsd yımlara aykın gozuken draddkı farktan Kahneman'ın çıkardıgı sonuç şu Klasık teorı şaıaba sahıp olnıak ya dd olmamak uzerınden kara ıı dçıkldidı üysd, burada degışım, faydayı belırlıyor Vermek mı zor, aJmak mı zor' Bır kere ıkısı eşıt degıl Vermek, almaktan daha yuklu çunku kaybetme rıskıra getırıyoı Kayıptan (ve nskten) kaçınma, statukoyu muhafaza gıbı mekanızmalar kazancı saglama alnid yonunde satıcının şarabı elınde tutmasmı doguruyor Bıreyın bey nınde, vermek ve almak arasrndakı ılk çekümcnrn ızıru bebeklıkte takmtıların ortaya çıktığı zdmdrddr surersek (yok Kdhneman bu şe kılde ddgıtmıyor meseleyı ben oyle yapıyorum), hangı şdiapçıldi ellerındekını satmazı ben sıze soyleyeyım Bebeklıgınde kabızhk problemı çekıp, yemek seçmış olanlar Bır başka ydzıdd bu spekulasyonun hesabını verırım1 Meseleyı nasıl gordugune bakar' Kdlınemdn ın kıtabının gın şındekı üçüncü katkı alanında çerçevenm onemıne değınıyor Sorularrn ıçınde surıuldugu ve bızım soıuyu/kardr nesnpsmı anla mak amacıyla ıçme yerleştırdıgımız çerçeve meseleyı gomşunıuzu olduğu gıbı etkdeyebüır Cevaplan bırbırmm aynısı ama farkJı bır şekılde "dıllendırdmıs" ıh soruya insanlar, bırbuınden bambdşkd şekılde yaklaşıyoıldrsa, dslındd, bunda şaşacak bır şey yok Insan laı boyledır ' "" dıyor Kahne man YÖKü ne yapmalı? YÖK, kuruluşu ve geçmişi ıle "kirli" ve "sabıkalı" bir kuruluş. 12 Eylül tarahndan üniversiteleri zaptu rapt altma almak için oluşturuldu. Amacı, bilimsel değil daha çok siyasiydi... Bu sıyasi niteliği sürüyor. Bugün, siyasi özelliğinin yanı sıra, biraz da üniversitelerimizin bilimselleşmesı konusuyla ilgileniyor. Özetle YÖK, siyasiliğinden fırsat buldukça bilimsel başanmla ilgileniyor. YÖK'ü ben de "sıyasi komıserlikle eleştirdim. Ama bu komiserliğin yanı sıra, bilimsel niteliğin iyileştirilmesi için de başarıh girişimleh olduğunu belirtmeliyiz. Üniversitelerimiz, özellikle devlet üniversiteleri yönetimleri, YÖK'ün neredeyse kesin "direktifleri" altında çalışmak zorundalar. YÖK Başkanı ve onun direktifleriyle uyumlu olmak, sorunsuz bır yönetim için önkoşul. YÖKyönetimi, kuruluşundaki siyasi özelliğine uygun olarak, devletin belirlediği siyasi önceliklere göre üniversiteleri yönlendirmekle görevli sayıyor kendını. Devlet, örneğin irticayı ve bölücülüğü mü birinci derecede tehlikeli gördü, YÖKderhal üniversiteleri buna göre "tasanmlamaya" girışiyor. Zaten YÖK Başkanı da bu öncehkleh hiçbir zaman saklamadı. Şüphesız, eğitim birinci derecede önemli. Türkiye henüz laik eğitimi içine sindiremeyen siyasilerle dolu ve bunlar her fırsatta dini eğitimi zorlayarak kadro yetiştirme ve devşirme peşinde koştukları için, milli eğitim ve üniversiteler sürekli diken üzerinde duruyor. Yazık ki ne yazık bu ülkeye, nelerle uğraşıyoruz... Şimdi AKP iktidarı ve kadroları kendi amaçları doğrultusunda yapacakları girişimlerin ilk ışaretlerıni verdiler. Kıyamet kopacak tabii. Nitekim Kemal Gürüz sahneye çıktı. *** Üniversitelerın ve YÖK'ün sorunları var. AKP'lilerin sorunları ile üniversiteler ve YÖK'ün sorunları farklı. Bunu, AKP'lilerin Meclis'teki af koşuşturmalarında çok iyi görüyoruz. Bilimsel olarak başansız olmuş, üniversitelerin işine yaramayacak yüzlerce insanı yeniden üniversitelerin başma bela etme arayışlan içindeler. Başansız olmuş yüzlerce öğrencıyı her yıl olduğu gibi yeniden üniversitelere döndürmek istıyorlar. AKP'nm özgür ünıversite anlayışı ile bilimin özgürlük anlayışınm birbırıyle ilişkisi mı var? Onlar özgürlük dilekleriyle, öncelikle din ve şeriat yanlılarınm da üniversitelerde "bilim"yapmalarını anlıyor. AKP'nin Meclis'teki çalışmalarında ortaya çıkıyor kı, dar bakışh, evrensellikten yoksun, salt kendi inançlarını ve isteklerini gerçekleştirme peşinde koşan kadroları ile bıryere varılamayacak. Gürüz haklı mı? Gürüz "siyaset sopası" ile bu işin üzennden geleceğine inanan bir insan. Şimdi kendisine çok daha lazla iş düştüğünü ve sopasını kınmdan çıkaracak günlere geldiğimizi düşünüyor. Ama burada hep vurgulandı. Üniversiteler konusu sadece bilimsel standartlan üniversite yönetimlerinde ana eksen almakla çözülebilir. Bu standartlan durmadan yükselterek. Bilim yuvalan ancak ve sadece bilimselliğin ölçütlerıyle doğru bır şekilde yönetilebilir. Bu ışe 10 yıl önce başlansaydı, belki de bugün üniversıtelerımizde bu sorunları hiç yaşamazdık. Ve üniversiteler, iktidarlarm meşreplerine göre evrilip çevrilebilecek yerler olarak görülmezlerdi. Bu sorunu nasıl çözecek ülkemiz? Kalıplar ve kararlar Kalıpldi bazerı ışe yararsa da doğru kardrd katkıları pek yoktur Karşıdurumlan ıçıne otuıttuğumuz (ve oylece belledıgımız bu) çerçeveler genellıkle, kdfamızın ıçınde yıllar boyunca oluşmuş (veya oluşturulmuş) bazı kalıpldidan ıbdieitıı Bu kdlıplar hızlı duşunmemız gere ken durumlarda, otomatık karar vermemızı saglayaıak ışınuzı kolaylaştıııyoı Ama bdzen bu kalıplar durumu "dogru" gormek zoı laştırdıgı olçude "doğru" karar vermek de gıdeıek ımkdrısızldşır Bılgmın ıidsıl sunuldugu çerçevenm nasıl duzenlendıgı aynı verılc rın yorumunu farklılaştııabüıyoı Açıkçası herkesın en dogru kaıarı verebddıgı bıı duı umun ne kadaı mumkun ve hdydtla bagddşır oldugu da tartışmah Hatırladığıımz ağzımızda kalan taddu: Bır durumda tdm o drıda nasıl hıssettığımız ıle ridsıl hıssetmış oldugumu? (o dııruma ılışkın oluşan kararımız) arasmda daglar kadaı faık olabılıyoı Kdlı neman'ın tdSdiladıgı bır çok deneyde, kışüerm bır durum hakkında sonradan verdıklen kararda, o anda büdırdıklerı dlgının dogal sonucu olan kaıan veımek bır yana tam tersı sonuca varabıldıklerı or taya konmuş Tıbbı mudahaleleıden bır orrıek 10 dk suren canydkdn bır tıbbı mudahele Bır grubu mudahale bıttıkten sonra 2 dk sureyle mudahale ortamındd (muddhale suıuyormuş gıbı, ama can ydkın bır şey yapmaksızın) tutuyoruz, bır grubu ıse bıter bıtmez odasıııa gotuı up idlidt ettıııyoıuz Ilk grup 12 dakıka sureyle ortamda kalmış oluyor canı yan mdksızın fazladan bu 2 dakıkası Vdr tkı gruptakılerın de cıddı bıçımde canı yanıyoı Akşama soruyoruz Yarm aynı mudahele tekidrldnsın mı 9 Mantıklı cevap daha uzun sure kalanlarm "aman Allah muhafaza" demesı Tam tersı oluyoı Ilk gıuptakaleım eklenen ıkı dakıkd sebebıyle mudaheleye ılışkın an anıları hafıflemış oluyor Hatırlanan en yuksek noktaddkı hıs de (burada "acı') en sonddkı hıssın ortalaması (peakend effect) Ilk gruba acı hıssının olmadıgı bır "son ıkı dakıka" verddığı ıçın acı hıssı ortdlaması obur gruptan daha az ve mudahelcyı daha olumlu hatırlayaıak kaıaıını mudahele lehmde veııyor Surecın nasıl bıttıgı, surecın butunundekı hıssı etkılıyor Mutlu son ya da' uguılama efektı de denebdır Agızda kalan lezzet gıbı Bu yazıyı da tadı kaçmadan burada kesmek gıbı Okuılara Not wwwacıksıtecom dd yayımldnan metmden kısaltılarak hazırlanmıştır obursalı@cumhuı ıyet.com.tı CBT Internet adresı www.cumhunyet com tr Cumhuriyet BtLİMTEKNİK • No:824 4 Ocak 2003 Imtiyaz sahibı: Yedi Mayıs Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. adına llhan Selçuk . Yayın Danışmaru Orhan Bursalı • Sorumlu Mudur: Mehmet Sucu Görsel Yönetmen: Tüles Hasdemir • Baskı: Sabah Yayıncılık A.Ş. tdare Merkezi ve Yazışma adresi: Tıırk Ocağı Cad No 39/4 1 Cağaloğlu, 34334 lstanbul. Tel. (212) 512 05 05 • Faka 0212513 85 95. Reklam: Publi Media 824/3