02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

EDİTÖRE MEKTUP TARTIŞMA Suleyman Çelık* Aşım Eyyam Hastalığı 26 Sayılı (19 Nısan 1997) Cumhurıyet Bılim Teknik'te, Sayın Orhan Bursalı'nın da yazısına konu edındığı, Sayın Dr Levent Mete'nın "Aşırı Uyum Hastalı ğı" başlıklı guzel yazısını zevkle okuduk Sayın Mete, saf, uysal, kolayca yönlendırılebılen, argo deyımle koyun gıbı ınsanları tanımlamaktadır Bunlar orta veya ortanın altında zekâ duzeyıne sahıptırler Orta zekâ duzeyınde olanlar toplumda dönen dolapları, çıkar ılışkılerını, alavere dalaverelerı görurler Fakat korkak oldukları için seslerinl çıkarmazlar "Böyle gelmış, boyle gıder, vatanı ben mı kurtaracağım? derler "Gelen ağam, gıden paşam" felse fesını benımsemişlerdır Etlıye sutluye karışmaz, olayların dışında kalmaya özen gösterır ve korkaklığı kumazlık olarak yorumlarlar Ortanın altında zekâ duzeyınde olanlar ıse kolayca koşullandırılabılır ve yönlendırılebılırler Sayın Mete'nın belırttığı gıbı "her tur fanatızmın kullanımına açıktırlar " Kendılerıne empoze edılen fıkırlerı eleştırel aklın suzgecınden geçırmeden kabul eder ve bu fıkırlerı olumune savunurlar Bu nedenle uysal koyunlar kolayca yırtıcı canavarlara dönuşebılır, etrafı yakar, yıkar, çevreye korku salabılır, gozlerını kırpmadan adam oldurebılırler özgun olmayan başka bır tur ınsanlar vardır kı toplum ve ınsanlık ıçın asıl tehlıkelı olanlar bunlardır Bunlar zekıdırler Fakat zekâlarını sadece kışısel çıkarları ıçın kullanırlar Bunlara gore, ' amaca erışmek ıçın her yol, her yöntem geçerlıdır "ılkesız, eyyamcı ve oportunısttırler özsaygı ve onur duygusundan yoksundurlar Davranışlannı kendilennden ust makamlarda bulunanlara ve kışısel çıkar sağlayabıleceklerı ınsanlara, yanı etkılı ve yetkılılere, başka bır deyış le efendılerıne gore ayarlarlar Fakat çıkar ılışkılerı sona erdığınde dun eteğını öptuğu kişinin, ertesı gün yuzüne bıle bakmaz, yenı efendılerıne koşarlar Aşırı Uyum Hastalığına karşılık buna da Aşırı Eyyam Hastalığı dıyebilirız Aşın uyumcular hıçbır toplantıda eleştırıde bulunmaz, göruş belırtmez ve soru sormazlar Fakat fanatızmın kucağına duşmuş olanlar, kendılerıne ezberletılmış kalıplaşmış söylemlerı slogan şeklınde tekraıiayabılırler Eyyamcılar, bir toplantıda göruş belırt melerı gerektığinde, doğru bıldıklerını, ya da özgun göruşlennı değıl, efendılennın hoşlarına gıdecek şeyler söylerler Eğer efendılerı göruş belırtmışlerse, "değerlı efendısının buyuk ısabet buyurduğu, ken dısının de aynı goruşte olduğu" gıbı yalakça konuşmalar yapar, sonra kuyruklarını sallayarak takdır beklerler Bılımsel doğruları soylemek bır bılım ınsanının namusu olmasına karşın, bu tıynette bır bılım ınsa nı, efendısının gözune gırmek ıçın, bılımsel doğruları bıle çarpıtır Eyyamcılar için en zor, en sıkıntılı şey efendılennın göruşlennı öngoremedığı, ya da efendılerı arasında goruş bırlığı olmayan bır konuda göruş belırtmektır Böyle durumlarda, konuyla doğrudan ılgılı bırısı olsa bıle, göruş belırtmekten kaçınır Sıkıştınldı ğında eveieyıp, geveleyıp kıvırtarak efendılerıne ters duşmemeye çalışır Son olaylar dolayısıyla Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Sılahlı Kuvvetler uçgenıne sıkışmış bazı bakan, mılletvekılı ve burokratların, örneğın 8 yıllık Temel Eğıtım konusundakı kıvırtmaları buna guzel bır ornektır özgun olmayan ınsanlar yaratıcı olamayacakları ıçın çalıştıkları kurumlara dınamızm kazandıramaz, yenılık getıremezler Bu nedenle çağdaş ışletme anlayışına sahıp ozel gırışımcıler böyle ınsanları teknısyen duzeyınde çalıştırabılır, fakat yonetıcı pozısyonuna getırmezler Bununla bırlıkte bazı patronlar, kralların soytarılardan hoşlandıkları gıbı, bunların yağdanlık ve yalakalıklarından hoşla nabılırler Bazı patronlar da kendı kışısel çıkarlarının takıbı ıçın bunları kullanabılırler Devlete aıt kurumlarda ıse verımlılık gözonune alınmadığı ıçın ust duzey burokrat, profesor, de kan, rektör, mılletvekılı ve bakanlar arasında bu gıbı ınsanlardan bol mıktarda vardır Aşırı uyum hastalığı kışı nın yaratıcılığının ortaya çıkmasını sağlayan çağdaş eğıtım yontemlerıy le tedavı edılebılır Fakat eyyumcıları tedavı etmek bugun ıçın olanaksızdır Bunların tedavısı ıçın ınsanlığın daha evrımleşmesı gerekmektedır * Prof. Dr. Ondokuz Mayıs Unıv. Tıp Fakultesı Oğretım Uyesı. Yabancı dilde eğitim mi? Yabancı dil eğitimi mi? 5 D duğu duşuncesındedırler Dığer uç beceriyle sorunları yoktur öğrencılerın yabancı dılın uç becerısıyle soaınlarının kalmamış r Zühal Akunal Okan'ın Cumhurlolmasından daha olumlu nasıl bır gelışme yet Bılım Teknık Dergısı nde 1 olabilır? Kaldı kı, yazarın değer yargılarıyla Mart 1997 günu yayımlanan makakendı verdığı yuzde oranlan' arasında dahı lesınde yaşanan ve bır turlu çozulemeyen çelışkller vardır örneğın, ODTU oğrencıle ıkılem daha başlıkta karşımıza çıkmaktarının çoğunluğunun (% 52'sı) yabancı dildır Makalede eleştırılen, ODTU hazırlık sıde eğıtımden memnun oldukları yazarın nıfındakı yabancı dıl eğıtımı mıdır? Yoksa, verdığı rakamlara dayanılarak çıkarsanabıbunu Izleyen dört yıl ıçınde derslerın yalır O halde yazar nıçın bu denlı yabancı bancı dılle verılmesı mı? dilde eğıtıme karşıdır? Sorunun yanıtı bıHer şeyden önce, ıddıa edıldığı gıbı lımsel bazlı olamayacağına göre ancak ikincı dilde eğıtımın daha etkılı ve başanlı ıdeolojık olabilır olduğu bır sav değıl, henuz çok yeni bır Makalede öğrencılerın buyuk bır kesımı uygulama olmasına rağmen bılımsel araş nın (yuzdesı dahı açıklanmadan), tartışmatırmalann ortaya koyduğu blr gerçektır lara katılma ya da duşuncelerını sozlu ola Dahası, bu uygulamanın arkasında yıne rak ıfade etmek becenlerınden yoksun olaraştırmalarla desteklenen bir dil edınim duklarını duşunduklerı ıfade edılmıştır Bu kuramı vardır Yeterlı derecede anlaşılabılır ıfade uzenne soylenecek bırkaç nokta vargırdı alınmasıyla o dıltn edınebıleceğı bu dır Bırıncısı, sozlu ifade becerısının yeteryuk rağbet goren bır duşuncedır anlama, sız olmasının nedenı kesınlıkle yabancı dıl edınımın gereğıdır (Krashen, 1981) öğretde eğıtım olamaz Eksıklık olsa olsa, oğ menın görevı yeterlı mıktarda anlaşılabılır rencılerın hazırlık sınıfı ve oncesınde aldıkgırdı sağlamak ve bu gırdının beyınde ışleları yabancı dıl eğıtımınde yatmaktadır nerek algı durumuna donuşmesı ıçın orODTU hazırlık bıtırme sınavı Ingılızce kotam hazırlamaktır (SkutnabbKangas, nuşma becerısını olçmuyorsa ve hazırlık 1981) O halde ne kadar çok anlaşılabılır mufredat programında bu nedenle konuşdıl gırdısı ve altyapı sağlanabılırse, edınim ma becerısı yadsınmışsa, öğrencının sözel o denlı fazla olacaktır (Krashen 1981), Bu uretım becerısı nasıl gelısecektır? Bunun modelın yuksek sevıyede dıl gelışımı ve suçlusu yabancı dilde eğıtım mıdır? Yokakademık başarı gıbı sonuçları olduğu her sa, lyı yapılmayan yabancı dıl eğıtımı mı? geçen gun sayısı artan araştırmalarla desKaldı kı, tek dılle eğıtım yapan unıversıte teklenmektedır örneğın, psıkolo|i dersı oğrencılerı kontrol grubu olarak kullanılaalan ıkı grup öğrencı karşılaştırıldığında, rak yapılan benzer bır çalışmaya gonder dersı ıkıncı dilde goren grupla, anadılde me yapılamadığına gögoren kontrol grubu arasınre, sözel ıfadede ünıda akademık başarı bazında versıta, sevıyesınde öğ bır fark olmadığı, denek öğAtlantik rencılerin anadillerlni ne rencılerın ıkıncı dıl yeterliîiOkyanusu'nu denlı etkın kullanabilğınde kontrol gruba kıyasla dıklerı de bılınmemekyüzerek geçmeye kazanımları olduğu ve nıhatedır Ikıncısı, bilinen yet, denek grubunun ıkıncı çalışan ve tam şudur kı, henuz eğıtım dıl yeteneklerı konusunda Amerika sahillerı sistemımiz, kendı dılıyle daha çok özguvenlen oldugözüktüğünde yorul de olsa, makalede beğu ve ıkıncı dılı kullanma kolırtılen hedefe ulaşabınusunda daha kararlı olduduğu için Avrupa len öğrencıler yetlştıreğu bulunmuştur (Edwards kıtasına gerı dönmemektedır Ne yazık ve diğerlerı, 1984) Ikıncı bır ki gençlerımız kendılerımeye karar veren örnek, Calıfornıa Unıversıtenı lyı ıfade edememek sı'nde ıkıncı dıl olarak IngıTemel durumuna tedırler Dahası, unıver lızce oğrenen öğrencılerın duşmeyelim. sıte sevıyesıne gelınceoğretım gorduklerı konu ıçeye kadar verılen eğıtım, rığıne dayalı Ingılızce eğıtım öğrencılerın analız ve sentez becerılerını sonucu daha lyı bırer yazar olduklarını ve gelıştırmek konusunda da fazla başanlı konuların metınlerını daha etkın bır şekılde olamamaktadır Yabancı dilde eğıtım yookuyabıldıklerını ıfade etmış olduklarıdır luyla çevırı yerıne özgun metınlerı ıncele(Snow & Brınton 1988) Yıne, Lafayette mek olanağı bulan öğrencıler okuma ve ve Buscaglia (1985), Fransızca dıl dersı yazma becerılerı arasındakı aktarım ılışkısı alan öğrencılerle karşılaştırıldığında, Fransayesınde (Eısterhold, 1990), bu metınlersızca verılen Fransız uygarlığı dersını alan de kullanılan konuların ele alınış bıçımı, öğrencılerın, dört becerıden uçunde (dın anlatım tarzı ve öğretmenlerın bılinçlı yönleme konuşma ve yazma) kayda değer lendırmelerıyle bu eksıklerını telafı edebıle kazanç sağladıklarını, dığer grubun yalnız ceklerdır ca dınleme ve yazma konusunda kazaAyrıca makalede öğrencılerın derste nımları olduğunu gostermışlerdır Benzer verdıklerı yanıtların çogunlukla Turkçe, ya bır şekılde, yabancı dıli bır araç olarak kulda Ingılızce olsa bıle kısa cumlelerden ıbd lanıp, dersın ıçerığıne yoğunlaşılan ikı duret olduğu ıfade edılmıştır Ancak, bu bağrum çalışmasında yabancı dilde eğıtımın, lamda hata sistemden çok o dersı veren a) Dıl ve konu sınıfı olarak ıkı ayrı sınıf yerıoğretmendedır Zıra, oğrencıden kısa cene bır tek sınıf ortamı oluşturarak daha etvabını desteklemesı ıstenerek bu kaçış kın bır eğıtım verılmesı, b) Muhtemelen yolu tıkanabılır öğrencılerın gerçek hayata uygulayabıleYıne, oğretım elemanının tutumu ve ceklerı konuları ışlemelerı nedenıyle motıders ışleyış bıçımıyle çozumlenebılecek vasyonlarının yukselmesı gıbı avantajları sorunlar "oğretım elemanlarının öğrencıleolduğu bulunmuştur (Eastmond & Mıtcre çok az sayıda soru yonelttığı, hell, 1990) konuyu kavrayıp kavramadığına örnekler uzatılabılır Gorulen şudur kı, pek fazla ılgı gostermedığı", oğyabancı dilde eğıtımde kazanç ıkı yönluretım elemanının ders saatının dur Hem öğrencıler alan dersını tek dilde yuzde 85'ını kullandığı ve oğrenolduğundan daha etkılı kavrarlar, hem de cılere derse katılmaları ıçın olaaraç dıl (yabancı dıl) gelışır Yabancı dıl bır nak tanımadığfdır Bu eleştırı, amaç doğrultusunda, anlama yönelık kuleğıtım elemanı hangı dılle eğıtım lanıldığı ıçın olumlu bır şekılde, öğrencının yaparsa yapsın getırılebılır Sıs ıletışımsel yetısı guçlenır temden kaynaklanmamaktadır Yapılan bu yanlışlar duzeltılebılır Karşı çıkmanın bilimsel temeli ve doğru bır hareketle, öğrencıOkan'ın çalışması "nıtelıksel" bır çalışlerın derse daha aktıf katılımı ma olup, sadece öğrencılerın bır anket sağlanabılır bu tamamen oğre aracılığıyla kendı başarıları hakkındakı öz tım elemanının tasarrufudur nel değerlendırmelerıne ve yıne sınıf ortamının oznel gozlemıne dayanmaktadır Doğru saptamayanlış öğrencılerın soz konusu alan derslerındekı çözüm başarısıyla, araç dıl becerılerının etkınlığını Makaledekı şu duşunceye kaolçen objektıf test sonuçları sunulmamış tılmamak mumkun değıldır tır Dahası, yapılan oznel çalışmanın so Eğer öğrencının okuyup yazdığı nuçları da makalenın ortaya koyduğu savı oranda yabancı dılı kullanabllme desteklemek şoyle dursun, tam aksını ka olanakları saglanamıyorsa dıl ge nıtlamaktadır 'Öğrencıler, dınleme, yazlışmelerı, oğrenme bu dıl yoluyla ma ve okuma becerılerınde lyı olduklarını gerçekleşmek zorunda olduğu duşunmektedırler" Dört becerıden yalnız ıçın de alan derslerındekı başarı bırınde konuşma becerısınde yetersız ol Derin Atay, Aylın Ünaldı* ları olumsuz olarak etkılenecektır." Ancak çözum, anadılde eğıtımde yatmaktadır Aynı zamanda yabancı dılı etkın kullanabılen öğrencıler ıstıyorsak, ızole edilmış yalıtılmış yabancı dıl derslerı yerıne, dılın bellı bır amaç doğrultusunda araç olarak kullanıldığı ve gerçek (otantik) ıçerığe dayalı yabancı dilde eğıtımden vazgeçmemelı, ancak, varolan eğıtım sistemınde duzeltemeler ve lyıleştırmeler yapılmalıdır Herhangı blr pratık amaca hızmet etmeyen yalıtılmış ve yapay yabancı dıl derslerinın konumu, şu anda unıversıtelerde okutulan Turkçe derslerınden farklı olmaz Öğrencı ler bu derslerı def'ı bela kabılinden çalışıp, geçmek ıçın palyatıf çozumlerle yuzeysel kazanımlar elde ederler Herhangı bır şey öğrenebıldılerse de unutmaları uzun surmez Sonuç bolumundekı önerının ("Ingllızce'nın ıkıncı bır dıl olarak en lyı ve en etkın bır şekılde nasıl oğretılebıleceğının araştırılması") yanıtı zaten uygulanmakta olan ıkıncı dilde eğıtım surecının gelıştırılmesın de yatmaktadır Anlama ve amaca yonelık olmayan yabancı dıl eğıtımı başanlı olamaz O halde, asıl çözum, bırkaç onyıllık geçmışı ve bırıkımı olan yabancı dilde eğıtımı kaldırmak (yanı pıreye kızıp yorgan yakmak) yerıne, oncelıkle oğrencılerı, lısans ve lısansustu sevıyede derslerı, araç dıl olan Ingılızce'yı kullanarak ızleyebılecek duzeye getırebılecek etkınlıkte ve nıtelıkte bır hazırlık yabancı dıl programına tabı tut maktır Bu yapılırken Okan'ın eksıkhğinı vurguladığı konuşma becerısi uzerınde özeliıkle durulmasında yarar vardır Ayrıca, oğretım elemanlarının Ingılızce yeterliliğini artırıcı onlemler almak doğru bır hareket tarzı olur Sonuç olarak, onca zaman, emek ve para harcanarak ulaşılan ve başanlı olarak kabul edılebılecek bu noktadan gerıye dönmek yerıne, lyıleştırme ve duzeltmelerle önce yabancı dıl eğıtımınde ve ardından yabancı dilde eğıtımde kayda değer başarılar elde etmek olasıdır Aksı takdırde, Atlantik Okyanusu'nu yuzerek geçmeye çalışan ve tam Amerika sahillerı gözüktüğünde yorulduğu Içın Avrupa kıtasına gerı dönmeye karar veren Temel durumuna duşmuş oluruz Kaynakça Eastmand Nıck & Mltchsll Jetfrey (1990) VVorklng smarter two ıase studıes usıng loreıgn language as a tool and subıect matter as locus CAUCO Joumal 7 4 (Provo Utah) 19 25 bdvvards H P Wesche M Krashen S Clement R & Kruıdenıer B (1984) Second language acqulsltlon through sub|ect matter leamlng A study of ahelterad psy choloqy classes at the Unlveralty of uttawa Canadlan Modam Language Revlew, 41 (2) 268 28? Eısterhold C (1990) Roıdlng wrıtlng connectlons tovvard a de3Crtptlon for second language learners Irı Kroll B (Ed ) Second Language Wrltlng Cambrıdge Unıvnmlty Preis Cambrıdge Krashen S (10R1) Socond Languag* Acqulaltlon and Second Language Loamkıg OxTord Pergamon l.ıliiynlle RC & Buscaglia M (1985) Students leam larujuage vid a clvılı/atıuıı oourse A comparlson ot sucunü Idoguaga classroom envıronments Studl*t In Second Languace Acqul»rtlon r 323 142 Skutnabb Kanqas 1 (1981) Blllnguallsm or not Multı lıngual Matters Ltd Brooksıde Hertford Snow M A S Drınton D (1988) The ad|unt modol nf language ınstructton An Idpal EAP framework In S Benesch (Ed ) Endlng remedlatlon Llnklng ESL and content In hlgher educatlon (pp 11 5?) Washıngton DC TESOL * Boğazıçı Unıv. Sos. Bıl Enst. Ingılızce Oğretımı Bol. Doktora oğrencılerı) 5364
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle