24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

:E K A <te insan zekâsım da yendi mi? Makinenin düşünme işaretlerini ne zaman vereceği konusunda ıse kımse bır şey söyleyemiyor! Halüsinasyon görmeli! Yale Ünıversitesi'nden bazı araştırmacılar da MfT'deki bu projeye bıyık altından gülüyor. Bunlardan David Gelernter şöyle diyor "insan düşüncesı konusunda henüz bir teori bile gelıştıremezken, elektronik bir ruh nasıl oluşturulacak merak ediyorum doğrusu!". Ve ekliyor: "Halüsinasyon göremeyen bir bilgisayann asla mantiki bir düşüncesı de olamaz". MIT'den Rosalind Picard, duyguların çok merkezı bır rol oynadığını söylüyor, düşünce sisteminde ve zekâda. örneğin kaza sonucu duygu merkezinin bulunduğu beyin bölgeleri hasarlanmış hastalann düşünme yetilerinde de kayıplar görülüyor. İnsanın duygusal dünyasından hiç nasibini alamamış bir bilgisayann, zekâ düşünce işaretleri vermesinın asla mümkün olmadığını belirtiyor. Picard ve arkadaşlan, derinin direnişı, duygu işaretleri ve duyguyu tetikleyen olayları, nabız atışlan, nefes frekanslan vs gibi insan vücudunun duygu ve dokunma işaretlerini saptamaya ve sayısallaştırmaya çalışıyor. Onlara göre, duygular bir kez kataloglaştınldı mı, bilgisayar da insanın arzularına zekice tepkı verebılecek. Amaçlan ilk elde, bilgisayarlara sentetik kışılikler vermek. Sadece insanlaıia değıl, diger bilgisayariarla da ilişkilerinde bılgisayarlar korku, sevınç vb gıbı işaretler vermelı. Akıllı robotların sanayide kullanımı giderek yayılıyor. Ekmeğin üzerlne tereyağı süren bir robot. Ama zeki olmak için bu yetmiyor. Howe ve Ericsson dahılerin, çok yoğun bır çalışma ile yaratılabileceğinı söyluyorlar Bu alanda, yüzlerce üstün yetenekli müzısyen, buyuk satranç ustası, parlak araştırmacı, tıp ilahları ile derınlemesınc mülakat yaptılar. Vardıklan sonuç şu Çoğunda hiç de özel bir zihinsel yetenek göremediler. Ne IQ testlerinde ne de bellek testlerinde ortalamayı aşamadılar. Buna karşılık kendilerini tek bır alana tamamen adayan ve o konuda çok disiplinli, özverili bır çalışma ile dahi kabul ettıklerımızın düzeylerine ulaşmanın mümkun olduğu görüşündeler. Inceledikleri örneklerin hepsınde sıvrılen, en başarılı fızıkçiler, pıyanıstler veya satranç şampıyonları, çoğu çocukluklarından ıtibaren, en yoğun çalışanlar ve bu çalışma sonucu konulannı çok iyı öğrenenlerdi. Bir insanın özel bır alanda, yaratıcı bir dahı olarak değerlendirilebilecek bır randıman verebilmesi için, ortalama 10 yıl çok düzenli ve disiplinli bir çalışma yapması yeterlı oluyor. Bu kural, tarihlerı ezbere bılen idiyotlar için de geçerli. 10 hanelık sayıları ezbere bılebilen ve yüzlerce müzığın notasını tam olarak anımsayabılen otistlerin de bu yeteneklerı genellikle düşüncelerinde yoğun olarak olayı işlemelerinden ıleri geliyor. Bir çok araştırmacı, doğuştan gelen yeteneği böylesine radikal bir şekılde reddeden görüşü paylaşmıyor. Ancak Encsson, buna rağmen, bu görüşüne giderek daha çok sayıda taraftar buluyor: Özdisiplin, inatçılık, hırs, yoğun bir alıştırma, başarı için, zekâ ve kalıtımdan çok daha önem taşıyor! Hatta süt bebeklerınin bile bir çok sahada aktif bır antrenman ile uzman olabileceğı, daha sonra da küçük çocuk olarak dünya hakkında çok geniş bılgı kapasiteşine sahip olabilecekleri belirtiliyor. Zekâ konusunda yapılan araştırmalara bakılacak olursa, zekı bır bilgisayar yaratmak oldukça zor Heme de pek çok zor. Deep Blue, bugünkü haliyle, belki, satrancın sunduğu sınırlar içinde, tek bir alanda uzmanlaşmış, belleğine yüklenmiş bilgi yığınını müthış bir hızla tarayarak, gereklı bilgıyi bulup çıkartan, at gözlüklü bir yaratık olabilir ancak. Ama hiç de yabana atılacak bır yaratık değil... ırunu korumak zorundayım", diyerek Blue'ye yenildi. Bu sadece, çok htzlı karşısında zaferini mi gösteriyor. jruma gelmeliydi. Ancak bu konuma r türlü ulaşılamadı. Ve projenın parasal jynakları 1995 yılında bitince Lenat sndı şırketıni kurdu. Şirket biraz yön deştırdi ve bugün dünyaya 3 bın disıplinsn oluşan bilgiler satıyor. Cyc dilinde, ssın maddelerı, "yenebilecek şeyler" nımlaması altında bulunuyor ve fonksiînları da gösterıliyor. Tabıı, örneğin MIT'de de büyük yapay îkâ projeleri, insana benzeyen bır robot rerınde çalışılıyor. Proje, insanın kendisi i çevresı hakkındakı bütün temel bilgirinin yüksek zekânın vazgeçılmez teıeli aslında çocukluktan kazanıldığı ıvına dayanıyor. Ancak, elektronik bir Dcukluk yaşayan bir bilgısayarın zekâsıda olgunlaştırabıleceği belirtiliyor. Pronin adı Cog. Cog, şimdı bebeklik çanda. Bir hareketi ögrenebılmesı yıllan lyor. Günün bırinde yaratıcısını tanıyaak ınşallah! Doktora öğrencilerinin bın dıyor biri geliyor ve üzerinde bir proje arçekleştiriyor. Bir doktora ögrencisi örsğın, mekanik elin günün birinde hısseobilmesini sağlayacak bır sensör deri aliştirdi. Disiplin, inat ve başan!... Flonda State Universıty'den psikolog Anders Ericsson ve arkadaşlan ise, yıllardır, olağanüstü insanları olağanüstü yapan şeyin ne olduğunun peşindeler. Orneğin Shakespeare, Beethoven veya Einstein'ın dahı olmalarını sağlayan, sahip olduklan olağanüstü zekâları mıydı? Ericsson, olağan üstünlüğün sadece bir mitos olduğunu ıspatlama çabası içinde. Meslektaşı Michael Howe, Goethe, Picasso gıbı unlüler üzerine anlatılan anekdotlann sadece masal olduğunu ka nıtlama peşinde. Şöyle dıyor: "Ölayı tam olarak inceledığınizde bunların da diğer insanlâra şaşırtıcı derecede benzediğinı görüyorsunuz. Hatta, harika çocuğun bir porototipi olan Mozart bile 4 veya 5 yaşındayken, o yaşlarda çok yoğun olarak çalışan başka bir çocuktan daha iyi bir beste yapamazdı". Gelecek hafta: Kasparov Deep Blue maçı üzerine yorumlar ırinden Dough Lenat, (yanda) (984 yılında bir hesap makinesJne, insan di. Yukanda Kasparov 5317
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle