Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ı<ı Page ı ıı ıı BELGESELLER TV209.50Belgesel "Çevre Çalışmalan" TV 2 15.20 Belgesel "Vahşi Güney" TV 315.50 Belgesel "Eski Uygarlıklar" TV 3 18.00 Parmak Ucundaki Yaşamlar TGRT 12.30 Sağlık Hattı TGRT 01.30 Belgesel "Kaptan Cousteau" KanalE 17.35 Belgesel "Hayvanlann Dünyası" Kanal E 21.35 Belgesel "Yüksek Devir" atv 15.30 Belgesel "Uzaklar" Flash TV 15.00 Belgesel "Sigara ve Sağlık" 1 Şubat Cumartesi İLGİNC SORULAR Bırkaç hafta once, "yumurtalar neden yumurta şeklindedir ?" sorusunu ve bu na verılen yanıtları yayımlamıştık Işte bır yanıt daha Yumurtaların yumurta şeklınde olmalarının, kuşların yumurtlama ışlemlerıyle derın bır ılışkısı vardır Yumurtlama kana Iı art arda sıralanmış halka şeklınde kas lardan oluşur ve bu kaslar yumurtayı ıler letmek ıçın yumurtanın on tarafında gev şeyıp arka tarafında kasılırlar Yumurta kanala gırmeden once yumu şak kabuklu ve kure şeklindedir fakat Yumurtalar neden yumurta şeklindedir? sozunu ettığımız kaslar nedenıyle yumurtanın arka kısmına sureklı olarak kuvvet bıner, bunun sonucunda da konıyı andıran şekıl ortaya çıkar ön tarafa hıç kuv vet uygulanmadığı ıçın, yumurtanın ılk çıkan tarafı kureseldır Surungenlerde yu murta dışarı çıktığı sırada halen yumuşaktır ve şekıl değıştırıp yenıden kuresel hale gelebılır oysa tavuk yumurtalarının kabukları, yumurta hayvanın vucudundayken sertleştıgı ıçın boyle bır şey mumkun değıldır Yumurta, bu şeklıyle kolay kolay yuvarlanamaz dolayısıyla bu çok guvenlı bır şekıldır rar gormesı sonucunda ortaya çıkan bır durumdur Derı hucrelerı zarar gorduğun de, hıstamın gıbı maddeler (hıstamın al lerjık durumlara yol açan, kan damarlarını genışleten bır amındır), serbest kalırlar ve derıdekı sınır lıflerını tahrık etmeye başlarlar Derıdekı sınır lıflerı telefon hatları gıbı çalışırlar bunların herhangı bır yerını blo ke ederek kaşıntı mesajının ılerlemesını durdurmak mumkundur Bır yerınızı kaşıdığınızda, kaşıntı sınyalını bır dış etkıyle durdurmuş olursunuz YANIT: Bır yerınızı kaşıdığınızda, o bol geye dogru oian kan akışını hızlandırmış olursunuz, bu da bağışıklık sıstemının kaşınmaya neden olan etkıye hızlı bır şekılde yanıt vermesını sağlar Bır yerınızı kaşıdığınızda canınız yanar ve kaşınma etkısı ıkıncı plana ıtılmış olur yuzyıl sonra bıle, o sanatçının sanatına yonelık ıncelemeler yuruten bır araştırıcı sanatçının holografık goruntusune baş vurarak sanatın yurutulduğu koşul ve çevreye ılışkın bır sorusuna yanıt araması buyuk olasılıktır Fakat, en azından şımdılık bu teknolojı mevcut değıldır Yukarıda soylenılenler ıçın bır dığer ornek, şarkıcı Graham Nash'ın, kendısı ve yaşadığı zamanlarla ılgılı olarak oluşturduğu etkıleşımlı bıyografıdır (LıfeSıghs) Bu bıyografıde, Graham Nash kendısını etkıleyen II Dunya Savaşı (kendısı 1942'de doğmuştur) ve o devrın lıderlerınden sozetmektedır Nash etkıleşımlı bıyografısınde, VVınston Churchıll, Josef Stalın ve Adolf Hıtler'ın sayısal kopyalarını gelıştırmış olup, onlardan bırıne soru sormakta ve goruntusunden yanıt almaktadır Goruntunun sesı bır aktor tarafından sağlanmasına karşılık, yapay olarak orıjınal sesı verecek şekılde ışlemden geçırılmıştır Bu şekılde, Nash veya seyırcıler tarıhsel karakterlerle yuzleşmış olurlar Bu tur bır aldatma bıle, tarıh ıle etkıleşme açısından ılerıye doğru atılmış onemlı bır adım olarak nıtelenebılır Nash gorkemlı sunumunu hazırlamak ıçın, ortama bır ınsanın daha uzunca bır sure erışemeyeceğı bazı araçlar kullan mıştır Nash'ın albumu, Sılıcon Graphıcs ışıstasyonlarınca denetlenen, klıpler grafık, vıdeo ve dığer bılgılerın bırleşımınden oluşan buyuk bır verıtabanını ıçerır LıfeSıghs albumu yaratılırken kullanılan ozkaynaklar, herkesın erışemeyeceğı ayrıcalıklı araçlardır Bu açıdan bu tur uygulamaların gelecekte nasıl kullanılacağı, yuksek teknık ekonomık ve entelektuel yeteneklere sahıp Nash ve benzer kışılıkler tarafından behrlenecektır 2 Şubat Pazar TV 2 20.25 Belgesel "Tepedeki Işık" Mucehver gıbı ışlenen camlar ve cam ustalığı anlatılıyor TV 2 21.25 Cumhuriyet'e Kanat Gerenler TV 3 16.30 Bilim ve Teknoloji TV 3 21.30 Belgesel "Anadolu Medeniyetleri" TRTINT 19.40 Belgesel "Gökçeada" TGRT 01.15 Belgesel "Kaptan Cousteau" Kanal E 17.35 Hayvanlann Dünyası çokluortam ve etkileşimlik Türker Cambazoğlu* parkta yenı bır eğlence noktası kurmak aylar veya yıllar aldığı halde, sanal parkta sadece bır yazılım değışıklığı ıle yenılık kotarılmış olur Bu halı ıle sanal park temaları, sınema sahnelerını andırır Seyırcı ılgısı olduğu surece fılm oynamaya devam eder, ılgı kaybolunca fılm başka bır yere aktarılır Etkıleşımlı fılmler yapımcı Interfılm şırketıne gore, gunun bırınde ızleyıcıler çoklayıcı (multıplex) uzerınden konu ve konu ıle uyumlu ozel sahnelerın seçımını yapabılecektır Interfılm halen, ozel donatılmış sahnelerde gosterılen etkıleşımlı fılmler yaratmaktadır Yaklaşık her 90 sanıyede bır ızleyıcılere fılmdekı olaylar dızısını kontrol etme şansı tanınır Burada, fılm ıle bılgısayar oyunu arasındakı yakınsa ma açıkça farkedılebılmektedır Bu uygulamada ınsanlar aktıf bır bıçımde eğlenırken, alışılagelmış sınemalarda pasıf olarak eğlenmektedır SORU: Kaşıma, kaşınmayı neden durdurur ? YANIT: Kaşınma, derı hucrelerının za Kaşıma nasıl durur? 8 Şubat Pazartesi TV 2 21.25 Yerii Belgesel "Boşluğa Dokunmak" TV 311.35 Yerli Belgesel "Kümbetler" TV 3 13.40 Belgesel "Alo Dünya" Belgeselın bu bolumunde, sınema ve fotoğrafcılık aletlerı muzelerde alet kullanımıyla ve Pısagor'un önemı anlatılmaktadır TV 3 15.10 Belgesel "Esrariı Beldeler" TV 3 20.30 Belgesel "Dağlar ve Yaşam" Peru, Bolıvya ve Ekvator'da Andl'ardakı buzullar gıderek daha buyuk bır hızla erıyıp genlemektedır Bunun sonucunda ıklımde değışıklıkler meydana geldığı ve Dunya'nın gıderek ısındığı tezlerını doğrulayan gözlemler ekrana gelıyor 4ŞubatSab TV 2 17.50 Belgesel "Cumhuriyet Çınan" TV 3 11.35 Belgesel "Beş Şehir" TRT INT 14.25 Belgesel "Türk Resminde Kadın" 5 Şubat Çarşamba TV218.10EğitimPakett TV 2 18.30 Belgesel "Marmara Adalan" TV 3 11.35 Belgesel "Eldeki Hüner" TRT INT 14.25 Belgesel "Yedi Tepe Yedi Iklim" 6 Şubat Pepşembe TV 2 19.20 Çevre TV 2 20.35 Belgesel "Derindeki Izler" TV 312.30 Belgesel "Düş Değil Gerçek" Guney Çın'de hâlâ kullanılan eskı bır Çın yazısı ve bunu deşıfre edebılen bırkaç yaşlı tanıtılıyor 7 Şubat Cuma TV3 11.35 Belgesel "Geleceğe Miras: Kayserı Evlen" TV 3 15.30 Belgesel "Muradiye, Ölüm ve Gül" TRT INT 14.25 Belgesel "Beylerbeyı Sarayı"s 5/570 Çokluortam bırden fazla duyu aracılı ğıyla bılgı aktarımı yontemıdır Insan renklı gorur, goz renge odaklanır ve en onemlısı sese duyarlıdır Insan ıçgudusel olarak, değışık seslere ve harekete yonelır Çoklu ortam uygulamalarında da, çok mıktarda bılgı bırleştırılıp, daha anlaşılır ve zevklere daha uygun şekılde paketlenerek sunulur Çoklu ortama has bır ozellık, kullanıcı etkıleşımıdır Bılgısayar bılgıyı sunduğunda, kullanıcı bılgıyı yon lendırır ve bılgıye kendı belırledığı aşama, yer ve zamanda erışebılır Etkıleşım sayesınde kullanıcı makıne nın karşısında pasıf değıl, aktıf bır rol ala bılmekte, kendı seçımı doğrultusunda olayların akışını etkıleyebılmektedır Etkıleşımlı çoklu ortamlar sayesınde anlatım ların daha etkılı hale gelmesı sağlanmıştır Bunun temel nedenı ınsan yapısının gorulenlerın % 10'unu, ışıtılenlerın ıse % 20 sını hatırlayabılmesıne uygun oluşu dur Insanlar aynı zamanda gorup duyduklarının % 50'sını akıllarında tutabılmektedır Etkıleşım ıle bırleşen çoklu or tam teknolojısının akılda tutabılmeyı % 80'lere degın arttırabıldıgı gorulmuştur Geleceğın en yaratıcı ışlerı tek başına muzık, sanat, fılm veya dığer medya un surlarından oluşmayacak, fakat bu sayı lan unsurlardan bırkaçının yakınsamasın dan meydana gelecektır Aslında yakın sama şımdıden başlamış bulunmaktadır Bunun en çarpıcı ornegı gerek pop ge rekse klasık muzık eserlerıne eşlık ettırılen vıdeo klıplerıdır Bu bırleşımın temelınde, yaklaşık 20 yıl once bazı muzısyenlerın sadece sesın kısıtlayıcı oldugunu farketmesı ve ona gorsel ogeler katarak muzık temalarını daha lyı vurgulayabıleceklerını anlamaları yatmaktadır Bu alandakı onculerden olan Ingılız muzısyenı Peter Gabrıel, ılk muzık tabanlı CDROM'u çıkartarak bır ılke ımza atmıştır Fakat satışa sunulan paket şaşırtıcı bır şekılde CD ROM, kompakt dısk ve vıdeoteyp uçlusunden oluşmaktaydı Her ne kadar paket Peter Gabrıel'ın değışık sanatsal yonlerını butunuyle ortaya koymasına karşılık, uç degı şık cıhaz gerektırmesı nedenı ıle teknolojının kısıtlamalarını gostermesı bakımın dan ılgınç bır ornektır En son eğlence eğılımı, sanal park temalarının gelıştırılmesıdır Çoğu yenı tek noloııde olduğu gıbı "sanal park teması" kavramı henuz tam olarak tanımlanma mıştır Bılgısayar oyunlarını, luna parkları, sınema sahnelerını ve tıyatro sunumlarını ıçerebılır Sanal park teması kavramının merkezınde "sanal gerçeklık (vırtual realıty) teknolojısı" bulunmaktadır Konuş ma dılı anlatımı ıle bu teknolojı, kullanıcıların bulunmadıkları halde, bellı bır yerde bulunduklarını sanmalarını sağlatacak şekılde kandırılmalırıdır Bu teknolojı son yıllarda oyle ılerlemeler gostermıştır kı kullanıcılar sanal uyanmlara reaksıyonlar gosterebılecek bır mekana bıle yerleştırı lebılmektedır Sanal park teması bugun tanımsız ve esnek bır kavramdır Standart bır luna park buyukluğunde olabıleceğı gıbı, bu çarşıdakı dukkân buyukluğunde de olabı lır Her bır parkın stılı ve ıçerığı bırbırıne gore değışebılecegı gıbı, haftadan hafta ya da değışıklık gosterebılır Yerel luna No VVorkJ Order Yukarıda fılm ıçın anlatılan etkıleşımlılı ğın bır benzerını, fazla populer olmayan muzısyen Todd Rundgren'ın albumunde (No World Order) gormek mumkundur Rundgren'ın CD'sınde standart muzık parçaları yerıne, dınleyıcının zevkıne gore tekrar tekrar duzenlenebılen 1500 tane kuçuk kuçuk muzık parçaları mecuttur Burada Rundgren dınleyıcılerın muzığın ıçerığını değıştırmesıne ızın vermez, fakat muzığın temposu, ses rengı ve muzığın ardışılhğı uzerınde denetım sağlamasına olanak tanır Yukarıda anlatılan ıkı ornek ten, "etkıleşımlılığın" eğlence anlayışını kokunden değıştıren unsur olacağı anlaşılıyor Bu olgu bır anlamda, elektronık medya oncesınde, gezgın bır ortaçağ ozanının kendısını ızleyen bır dınleyıcı grubuna bır şarkı oğretmesıne ve sonra dınleyıcılerden bırının şarkıyı kendınce yorumlamasına benzer Daha sonraları çağdaş bır yorumcu zaman ıçınde bu eserı alarak canlandırabılır Muzığın zaman ıçınde değışık kışıler tarafından yo rumlanarak evrım geçırmesınde, yuksek oranda kışısellık ve etkıleşımlılık soz ko nusudur Elektrığın bulunuşu, fılm, TV ve muzıkkayıt endustrısının yaygınlaşmasından berı, seyırcı veya dınleyıcıler kendılerıne sunulan sanatsal eserı etkıleme veya de ğıştırme olanağına sahıp değıllerdı Sanatsal eser bıtmış olarak ve o halıyle zevk ahnacak şekılde seyırcılere sunulmaktaydı Bu anlayışa karşılık, etkıleşımlı ortamda seyırcı esere mudahale edebılır Sanatçı, seyırcının nelerı kontrol edebıleceğını gene de onceden belırleyebılır Fakat sureç, seyırcının de katılımı ıle daha zengın bır hal alır Sanatçı seyırcının ken dısı ıle oynamasına (karaoke durumunda olduğu gıbı) musaade etmeyecektır Etkı leşımın derecesı sanatçı tarafından belırlenecektır Şımdıkı sanatçılar, sadece bestelerını gelecek kuşaklara aktarmanın yanında, aynı zamanda gosterı ve konserlerını de kayıtlı ortamda geleceğe taşıyabıleceğınden şanslıdırlar Örneğın, gunumuzde Mozart gıbı sanatçılara ılışkın kayıtlar ve hareketlı resımler yoktur Gunumuz sanatçılarının eskı sanatçılar gıbı değerlerının bır sonrakı yuzyılda anlaşılması veya mesajlarının gelecek kuşaklara aktarıla maması gıbı sorunları olmamalıdır Bırkaç Sayısal teknoloji ve tarihsel gerçekter Yukandakı paragraflarda anlatılan bılgı ortamları sayesınde, tarıhsel olaylar ıtıraz goturmez kanıtlarla gelecek kuşaklara aktarılmış olur Geçmıştekı olaylara ılışkın olarak spekulasyonlar yapma olanağı or tadan kalkar Bunun tersının olacağını soyleyenler de çıkabılır ve bır olçude doğrudur Çunku sayısal teknolojı sayesınde gerçekler kolayca değışıkliğe uğratılabılır Bunun en guzel kanıtı, fılmlerde yaratılan nukleer patlama sahnelerı veya tarıhsel karakterlerın çağdaş karakterlerle konuşturulmasıdır Yanı, teknolojının kotu amaçlı kullanımı ıle ger çekler çarpıtılabılır veya bambaşka bır bıçıme sokulabılır Bu nedenle, sayısal bılgının uzerınde değışıklıkler yapmak aldatmak veya kontrol etmek uzere kullanılmasını engelleyecek doğrulama (aut hentıcate) mekanızma ve yapılarının oluşturulması da gereklıdır LıgeSıghs'ı yaratan Graham Nash gıbı onculer teknolojıye hakım olurken, surecın verılmek ıstenen sanatsal mesajı golgelemesıne de ızın vermemelıdır LıfeSıghs gıbı omekler bırer deneydır Bu deneylerın başarısı veya başarısızlığı, teknolojının kaderını de tayın edecektır örneğın teknolojının yetersızlığı nedenı ıle, LıfeSıghs dınleyıcılerı tarıhsel bır kışı ıle konuşuyormuş hıssıne kapılamıyorsa, o vakıt deneyın başarısızlıkla sonuçlan dığı soylenebılır Dınleyıcıler boş duygular ıçınde kalacak ve sanatçı da herhangı bır şey gerçekleştırememış olacaktır * (EMPA A.Ş. Teknık Gn Md. Yrd.)