Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİYOTEKNOLOJİ Biyoteknolojinin özellikle tarım ürünleri konusunda büyük gelişmeler sağlayarak dünyada açlığın giderilmesinde devrim yaratacağı müjdesi veriliyordu, birkaç yıl önce... Ancak biyoteknoloji, üniversitelerden özel şirketlere geçti ve bunlar da yaygın kullanılan tarım ürünlerinden çok, kendi ülkelerinde büyük kazançlar getirecek çalışmalara yöneldiler.. Buna rağmen, yeni geliştirilen genetik tohumlar ve ürünlerin çiftçiye ve tüketiciye ne kazandıracağı konusunda çok somut bir şey yok. Üretici, genetik ürünlerin kendisine pahalıya patlamasından endişeli... BD'nin en büyük araştırma merkezlerinden birinin kenarındaki bir binada dünyanın en büyük böcek zehiri üreticilerinden olan ve yakında genetik olarak işlenmiş ürünlerin en büyük geliştiricisi olmaya aday RhonePoulenc şirketi yer alıyor. Binaya girişte bir cam kâse içinde plastik meyvaların ve sebzelerin döndüğü, bir bilgisayar monitörünün de haya ve pazar durumu hakkında bilgi verdiği görülüyor. Alt katlarda kimyacıların çalıştığı laboratuvarlar var. Broşüründe yer alan şirket sloganı "Dünyanın beslenmesine yardım ediyoruz!" şeklinde. Bitki genetiği devpimine ne oldu? tohumlarının fiyatlarını çok yüksek bulabilirler ve sanayileşmiş ülkeler halen Güney'den ithal ettikleri ürünlerin yerine genetik olarak işlenmiş ürünleri yetiştirmeye başlayınca kritik bir gelir kaybına uğrayabilırler. Bugünkü tablo1970'li yılların sonlarındaki heyecanı vermiyor. O zamanlar genetik mühendisliğı sayesinde belirli bir üründe halihazırda var olan özellikler üzerinde çalışmakla sınırlı kalınmayacağı, tamamen ilgisiz bir organizmadan arzu edilen özelliğin gen nakliyle aktarılacağı söyleniyordu. Genetik mühendisliği, zararlı böcekler ve otlara karşı yapısal olarak dayanıklı yeni bitki türleri gelıştirmo konusunda muazzam olanaklar sağlıyordu. Bugüne kadar 60'tan fazla bitki türü genetik olarak geliştirilmiştir. Tüketicilerin durumu şöyle özetleniyor: "Varlıklı insanlar için yıyecek hiçbir zaman daha ucuz hale gelmemiştir, yoksul insanlar için de yiyecege erişmek hıç bu kadar zor olmamıştır". Geçen iki yılda, bir hastalığa dırençli genleri bulunan ürünler keşfedilmiştir. Bunlar bir gün bakteryel, viral ve mantarlı hastalık kaynaöı genlere karşı kullanılabilir. örneğin domateste bir mantar hastalığı olan yaprak küfüne karşı direnmeye yardımcı bir gen bulunmuştur. Araştırmacılar aynı zamanda susuzluğa, dona ve kötü toprak koşullarına dayanıklılık sağlayan karmaşık özelliklerde önemlı rolü olan genleri araştırıyorlar. Teknoloji uygulanmış ürünlerin tarımı yeni bir yöne götürme potansiyeli büyüktür ve gen nakli yapılmış ürünlerin insanların yiyecek sıkıntısı sorununun çözümüne yardımcı olacağı umutları gelişmektedir. Dünya nüfusu her yıl yüzde 2 artarken gıda maddelerı üretimi yalnızca yüzde 1 artmaktadır. Biyoteknik olanakları genişletmek, soruna çözüm bulmanın bir yoludur. Ancak araştırmaların büyük kısmı şimdi üniversite laboratuvarlarından büyük şirketlere geçmiştir. ABD'de araştırmanın dörtte üçünü özel şirketler finanse etmektedir. Büyük ölçüde araştırmanın gündemini de onlar belirliyor. Şimdiye kadar şirketlerin üzerinde çalışmayı seçtikleri ürünler arasında pamuk, tütün, patates, soya fasulyesi, mısır ve domates var. Şirketler buğday gibi düşük değerli ürünler ya da esas olarak gelişmekte olan ülkelerde yetişen urünlerle daha az ilgileniyorlar. A RhonePoulene, Calgene adlı bir biyoteknoloji şirketiyle güçlerini birleştirerek, bromoksınil denen bitki öldürücü ilaca karşı dayanıklı, yeni genetik özellikler kazandırılmış pamuk geliştiriyor. Doğal pamuğa bromoksinil serpilirse zararlı otlar ölür, ama aynı zamanda ürün de ölür. Genetik olarak işlenmiş pamukta durum böyle olmayacak, çünkü bu pamuk bromoksinile karşı panzehir etkisi olan bir enzim üreten bir bakteri genine sahip. Genetik pamuk Baharda bu pamuğun tohumlarının satışına başlanması bekleniyor. Eğer pamuk yetiştiricileri genetik türe yönelirse, bromoksinil satışları tırmanışa geçebilir. Bu da bromoksinil üreticisi olan RhonePoulene'in çok işine yarayacak. Fakat bir konu daha var. Genetik mühandisliğinin böcek ve zararlı ot zehirlerıni tarihe karıştıracağı söylenmişti. Yukarda anlatılanlar bir şirketin genetik bilimini kullanarak kimyasal maddelerinin satışını hızlandırdığını gösteriyor. Yeni "BXN" pamuğunun çıftçilerin kullandığı toplam zararlı ot öldürücü ilaç mıktarını azaltacağı, çok az miktarda bromoksinilin diğer kimyasallann büyük miktarları yerine geçeceği söyleniyor. RhonePoulene genetik mühendisliğinden bu şekılde yararlanan ilk şirket değildir. Kimya devi Monsanto, tohum öldürücüsü glifosat zararlısına karşı dayanıklı pamuk geliştiriyor. Aslında geçen yıl OECD ülkelerinde test edilen gen nakıllı ürünlerin yüzde 36 kadarı zararlı otlara karşı dayanıklı ürünlerdi. Ama insanların çoğunun genetik mühendislikten beklediği bu değil. Kimyasal maddeler ve mono OECD ülkelerinde gen nakli yapılan ürün kültürlerin yerini denemeleri (Temmuz 1993 Temmuz 1994) blyolojik kontrol ve karışık ürün Diğer % 4 yetiştirilmesinin alması gerektiğine inanmış olanlar hayal kırıklığına uğradılar, fakat biyoteknik Zararlı otlara araştırmalar için gerekli fonların dayanıklı büyük tarımsal %36 kimyasal madde ve besin işleme şirketlerinden geldiği düşünülürse şaşırdıkları da söylenemez. 1980'lerde genetik mühendisliği dünyayı besleyecek ve bizi kimyasal maddelere bağımlılıktan Insanlar ne bekliyor? Ufuklar açık, ancak... kurtaracak birteknoloji olarak tanıtılmıştı. Ama bu vaat gerçekleşmiyor. Şimsi piyasaya girmekte olan gen nakli yapılmış diğer ürünlerin çoğu endüstriyel besin işleyicilerine hizmet eden şeyler. örneğin (Jalgene'ln bu kış ABD'de 730 dükkânda satışa sunulan domatesı uzatılmış raf ömrünün sonunda daha iyi bir tada sahip oluyor. Monsanto az sulu, hızlı kızaran patatesler geliştiriyor. Sanayıleşmiş ülkelerde zararlılara karşı daha fazla kontrol seçenekleri olacak, fakat bu zorunlu olarak daha yüksek kâr oranı anlamına gelmıyor, çiftçiler gen nakli yapılmış tohumlar için daha fazla para ödeyecekler. Gelişmekte olan ülkelerde çiftçiler gen nakli yapılmış ürünlerin Çiftçiler için önemi nedir? 4216