Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
B İ L İ M D Ü N Y A S I N D A N K I S A H A B E R L E R jir Amerıkan resnıı onerı heyetı kAIDS sağaltımı ıçın uretılen yenı "bır ılacın var olan yontemlerden hıçbır olumlu sonuç alamayan hastalara koşulsuz uygulanması konusunu geçtıgımız gunlerde Food and Drug Admınıstratıon adıyla bılınen besın ve ılaç dııiHtım orgutunun onayına sun du Brıst o I 0. Myers ^ Squıbb Co tara fı n d a n uretılen aynı zamanda "d 4 T' ya da "Zerıt olarak da bılınen 'stavudıne' adlı ılacın uzun suredır kullanılan AZT ılacına artık tepkı gostermeyen AIDS hastalarının sa galtımında koşulsuz kullanılması uç olumsuz oya karşılık dort olumlu oyla kabul edıldı Heyet uyelerının bırçoğu 1994 yılın da koşullu kullanımı onaylanan ılacın deneylerden elde edılen sonuçların henuz tam bır kanıt sayılmaması nede nıyle, hıçbır kısıtlamaya bağlı olmaksızın kullanılması konusunda daha once bır önerıde bulunmaktan kaçınmıştı Yıne geçenlerde koşullu kullanım ıçın onerılen "Saquınavır" adlı başka yenı bır ılacın başka AIDS ılaçları ıle bırlıkte kullanılmasına ızın verılmekle bırlıkte, tek başına kullanılması konusunda F&D orgutunun onayını alama dığı bıldırılıyor Başka bır seçeneğı kalmayan AIDS hastaları ıçın onerılen ve Roche fırması tarafından "Invırase" adıyla pıyasaya surulecek olan bu ılacın otekı ılaçlardan kımyasal açıdan farklı olduğu bıldırılıyor Uzmanlar onaydan geçen AIDS ılaç larının yalnızca hastalığın ılerleme surecını yavaşlattığını, ama kokunden yok etmedığını ve bır ıkı yıl ıçınde etkısını yıtırdığını belırtıyor (ru) AIDS'e karşı yeni bir ilaç Kimi "Eşcinsel gen" kuramında tuzlu ilaçlar çok yeni gelişmeler Y |ilım adamları er jkeklerde eşcinsel 'egılımlere yol açan genın varlıgı ko nusunda yenı kanılar elde etmekle bırlıkte boylesı bır etmenın kadınlarda da benzer bır etkı yaratmadıgını ılerı suruyorlar Ulusal Kanser Fnstı tusu Gen Uzmanı Dean Hamer Nature Gene tıcs adlı dergıdekı yazısında, bu bulgunun yal nızca erkek cınsellığıne ozgu oldugunu kadın lar ıçın geçerlı olmadığını belırtıyor Ikı yıl once X kromozomu uzerınde cınsel egılıme yon verdıgıne ınandıkları bır bolgeyı belırledıklerı yolunda bır rapor sunan Hamer ve ekıbı genetık dırımsel hormonal ve psıkososyal etmenlerın de eş cınsellık açısından önemlı bır rol oynadığı na ınanıyor Ekıp son araştırmasında bellı bır gen ya da genlerı bulmaktan çok Xq28 kromozomu uzerınde saptanan ve bu konuda etkılı olduğu sanılan bolgeye daha kesın bır sınır çızıyor Kendısıyle yapı lan goruşmede Hamer son çalışma sında bır dızı eşcinsel ve karşı cınse ılgı gosteren kardeşlerden oluşan deneklerden yararlandığını ve elde edılen bulguların X kromozomu uzerındekı bolgeyle olan ılıntıyı kanıtladığını ancak genetık ılıntının tum eşcinsel de neklerde gorulmedığını ve kadın eşcınsellığınde boylesı bır duruma rastlan madığını dıle getırdı "Bulgunun neden kımı erkeklerde onemlı bır rol oynadığını, kımılerınde ollanda da yapılan bır araştırma kadın olmaya karar veren erkeklerın kadınca davranama malarının yalnızca ruhsal nedenlerden kaynaklanmadıgını, bu kışılerın beyın lerı farklı oldugundan kadınlığa tam uyum saglayamadıklarını ortaya koyu yor Cinsiyet değıştıren erkeklerın çoğu daha çok kuçuk yaşlardan başlayarak yanlış cınsıyetle doğdukları duygusuna kapılıyor Hollanda Beyın Araştırma Enstıtusu'nden Dick Svvaab ve ekıbının gerçekleştırdıgı araştırma ılk kez genetık olarak erkek olan bır kadının beyın yapısını gozler onune serıyor 11 yıl boyunca erkekten kadına donuşen deneklerı ınceleyen ve çahşmalarını beynın ozellıkle cınsel egılımlerı belır leyen bolgesıne odaklayan Swaab ve ekıbı beyındekı yapısal farklılıkların bır olasılıkla ergınhk donemınden once ortaya çıktıgına bunun da cinsiyet hormonları ıle gelışmekte olan beyın arasındakı etkıleşımden kaynaklandı gına parmak basıyor Bulgular konusunda bır yorum getıren Kalıfornıya Unıversıtesı norobıylo|i uzmanı Marc Breedlove da, beyındekı bu bolgenın şımdılık ancak olumden sonra araştırılabıldığıne değınerek, ılerıde teknolojık gelışmeler el verırse, aynı kışının farklı yaş donemlerınde beynı ıncelenmek suretıyle bu bolgelerın bıreyın ruhsal ve cınsel farklılıklarını ne denlı yönlendırdığı konusunda kesın bır bılgı elde edılebıleceğıne ışaret edıyor (ru) Cinsiyet değjştirenlerin beyinleri ıse hıçbır etkısı olmadıgını soylemek guç " dıyen Hamer bu genetık dızgıye sahıp olan eşcınsellerle otekıler arasında hıçbır fark gorulmedığını de sozlerıne eklıyor Bılım adamları genetık yapının eşcın sellığe ne oranda katkısı olduğu ve otekı fızıksel ya da toplumsal etmen lerın ne denlı etkı yaptığı konusuna henuz kesın bır açıklama getıremıyor Eşcmsellığın genetık kokenlı olduğu yolundakı bulgu azımsanmayacak bır nıtelık taşısa bıle henuz olayın yuzde yuz aydınlığa kavuştuğunu soylemek G Bakteriantibiyotik savaşı |akterılerın gıderek daha çok tur |de antıbıyotığe karşı dırenç gos 'terdıgı konusunda bılım adamları uzun suredır uyarılarda bulunmakla bır lıkte her geçen gun yenı bır antıbıyotı gın tıp dunyasına katılmasıyla teknolojı bu yarışta sureklı üstun gelmekte Şımdı ıse bakterıler bu arayı nere deyse kapatıyor Bırçok bılım adamı ve sosyal sağlık gorevlısı bakterılerde go rulen bu evrımın yenı ılaçların etkısını yok edeceğınden ve bır zamanlar kolayca ustesınden gelınen hastalıklar karşısında hekımlerın etkısız kalacağın dan korkuyor Enterokok adı verılen ve hastaneler de bakım goren hastalarda kan enfeksıyonlarına yol açan bakterılerde durumun şımdıden bu duzeyde olduğu bıl dırılıyor Temmuz ayında sunulan bır rapora gore son zamanlarda yaygın bır bıçımde kullanılan vancomycın adlı antıbıyotığe karşı dırenen enterokok turu bakterı sayısında gıderek bır artış goru luyor Atlanta'da gerçekleştırılen bır araştırma 1993 yılında ulke çapında entero koktan arındırılan hastaların % 8 ının vancomycın'e karşı dırençlı oldugunu bu oranın gunumuzde tam 20 kat arttı ğını ortaya koyuyor Vancomycın e kar şı dırenç gosteren enterokoklar otekı antıbıyotıklere karşı da aynı dırencı gosterdıklerınden, her yıl bu bakterının saldırısına ugrayan yaklaşık 19 000 hastanın sağaltımı olanaksız hastalıkla ra yakalandığı bıldırılıyor Vancomycın gıbı antıbıyotııklere karşı dırenç genellıkle plazmıd adı verılen ku çuk bır DNA çemberı ıle sağlanıyor Bır bakterının otekı genlerınden ayrı olan plazmıdler, bır bakterıden otekıne kolayca yer değıştırebılıyor Plazmıdlerın kolaylıkla yer degıştırebılmelerı, dırenç genlerının başka bakterı turlerı arasmda bıle kolayca yayılmalarına neden oluyor Baktenlerın goze duvarının oluşması nı engelleyerek etkısını gosteren vancomycın bakterılerın bu ışlemı bır laktık asıt molekuluyle değıştırmelerı uzerıne ters etkı de yapabılıyor Vancomycın'e karşı dırenme gucunu veren en yaygın plazmıd turu bu ışlemı ters yone çevıre bılen dokuz gen ıçerıyor Bu genlerden bır tanesı bakterının laktık asıt uretmesını sağlarken, bır başkası da asıdl göze duvarına geçırı yor Ikı başka gen bu uç genın yalnızca vancomycın'ın varlığı durumunda etkın olmaları yolunda denetlerken otekı ıkı gen de dırenç genlerının farklı bıçımlerde devınımını saglıyor Bılım adamları 30 yıl ıçınde bakterılere dırenç kazandıran bu son kerte karmaşık sureç kar şısında şaşkınlığını gızlemıyor Vancomycın e karşı dırencın oldukça ağır bır sureç ıçınde gelışmesı genlerde doğru bır bıleşım sağlanana dek uzun bır sure yanlış başlangıçlar yapılmasına baglanıyor Şımdı genler bır plazmıdde toplanmış oldugundan ve vancomycın e karşı dırençlı enterokoklar gıderek yaygınlaş tıgından hekımler dırencı sağlayan plazmıdlerın daha olumcul başka bak terılere geçme olasılığı karşısında kara kara duşunuyorlar Rıta Urgan I eçtıgımız gunlerde Ingılız bılım adamları, kadınlara çocuk sahı bı olmayı ılerı bır tarıhe atma olasılığı tanıyacak bır buluş sayılan ın san yumurtalarının başarıyla dondurulması çalışmalarının neredeyse sonuna geldıklerını mu|deledıler Tasarı uzerınde beş yıldır çahşmalarını surduren Cambrıdge Unıversıtesı Anatomı bölumu profesorlerınden Martın Johnson ıle Londra St Thomas hastanesı he kımlerınden Peter Broude'un deneylerını fare yumurtaları uzerınde gerçek leştırdıklerı, ancak aynı şeyın ınsan yumurtasında da başarılmasının daha bır ıkı yıllık bır çalışmayı gerektırdığı bıldırılıyor Tasarının gerçekleşmesı du rumunda erken adetten kesılen ışınım ya da kımyasal yontemlerle sağaltım goren bırçok kadın yaşamının daha sonrakı bır evresınde çocuk sahıbı ola bılprek (ru) Dondurulmuş insan yumurtaları uksek tansıyonlu hastaların sagaltımını ustlenen hekımler bır yandan bu kışılerın aşırı tuzlu besınlerden kaçınmaları konusuna özenle eğılırlerken son yapılan bır araştırma kımı ılaçların gızlı bırer tuz kaynağı olduğu gerçeğını su yuzune çı karttı Araştırmacılar hekımlerın hastalara ılaç onerırken de çok ozen gostermele rı gerektığını, kımı ılaçların aşırı dozda tuz ıçerdığınden belkı de haberlerı ol madığını belırtıyor Bu konuda bır or nek olarak Glaxo fırmasının urunu olan ve ulsere karşı onerılen Zantac adlı ılaç gosterılıyor tabletı hıç tuz ıçermeyen Zantac'ın ığnesı 10 mg sodyum ıçerırken suda erıyen tabletlerde tam 3^0 mg tuz bulunuyor Hekım ve kamuya sunulan ılaç reh berlerlnın tuz oranı konusunda pek fazla bır bılgı vermedıklerını belırten uz manlar, tuzsuz beslenme onerılen has talarda aynı ılacın duşuk sodyumlu ve "yuksek sodyumlu formullerının donuşumlu olarak verılmesının de sakıncalı olacagma parmak basıyor Ilaç lardakı tuz oranının yenıden gozden geçırılmesı ışlemlerıne başlayan şırket ler bu ışlemler tamamlanıncaya dek hekımlerın bu konuda kendılerınden bılgı almalarını önerıyor (ru) S aniyede bır kışının ağına duştuğu verem hastalığı gunumuzde dunyanın en olumcul sorunlarından bırı sayılıyor Dunya Sağlık Orgutu nun (WH0) ver dığı bılgılere gore dunya nufusunun uçte bırı TB basılı taşıyor Orgutun kestırımlerıne gore onumuzdekı on yıl ıçınde 300 mılyonu aşkın kışı daha bu mıkrobu alacak 90 mılyonu hastalığa yakalanacak ve 30 mılyon kışı de veremden yaşamını yıtırecek x Tuberkuloz basılının çok sayıda ınsa nı etkısı altına alması ve HIV vırusunun de gıderek yayılması gunumuzde yaşa nan verem olaylarının uçte bırının kay nagını oluşturuyor AIDS hastalığına yol açan HIV vıru sunun gıderek yayılması veremın dunya çapında yaygınlaşmasına da ıvme kazandırıyor TB basılı daha şımdıden HIV vırusu taşıyanlar arasındakı olum lerın en başta gelen nedenı sayılıyor Goçler ulkelerarası yolculuklar ve turızm de tuberkulozun sınırlar dışına taşarak yayılmasında en onemlı etmen ler arasmda yer alıyor (ru) Saniyede bir kişi vereme yakalanıyon 4545