Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİLİM DÜNYASINDAN HAFTANIN G Ü N D EM I "Frankeştayn Yemeği sofralara geliyor G enetik mühendislik yöntemiyle elde edılen besinler, hoşunuza gitsin ya da gitmesin, beslenmemizin büyük bir parçasını oluşturmak üzere. Eleştirmenler bu besinlere "Frankeştayn yemeği" adını verirlerken, buluşu savunanlar da genetik ürünlerin damak zevkine daha uygun ve daha sağlıklı beslenme yolunda atılan büyük bir adım olduğunu ileri sürüyor. Zeneca llaç şirketi görevlilerinden genbilim uzmanı Nigel Poole, henüz işin başında olduklarını, bu tür buluşların yaşama geçirilmesınin en az 20 yıl aldığını dile getiriyor. Şirketin geçtiğimiz eylül ayında genetik yöntemlerle urettiği çürümeye karşı dayanıklı domateslerin bu yılın başlarında satışa sunulacağı haberi üzerine sofralarımıza getirilmesı düşünülen genetik besinlerle ılgılı ateşli bir tartışma da patlak vermiş oluyor. Genetik yöntemlerle değişımi sağlanan ve soya fasulyesinden kolza tohumu yağına dek uzanan geniş bir yelpaze oluşturan besinlerin giderek gelişen bir pazar durumuna gelmesiyle AT bakanları bu ürünlerin pazarlanması ve etiketlenmesi ıçin yenı yasalar oluşturdular. Yasa tasarısı şımdi Avrupa Parlamentosu'nun onamını bekliyor. Teknolojinın savunucuları elde edilecek yararların son kerte ve çok çeşıtli oldugu göruşunü paylaşıyor. Çürümeye yol açan paligalaktüronaz adlı bir enzımın etkısı azaltılarak daha uzun ömürlü bir besin durumuna getirilen zeneca domateslerinin tüketimdeki israfı en aza indireceği söyleniyor. Genetik yöntemlerle değişime uğrayan öteki besinler arasında hastalıklara karşı dirençh bir duruma getirilen tahılların da büyuk bir yeri olduğu belirtiliyor. Tarım alanlarının giderek yetersiz kaldığı çağımızda, genetik mühendislik dalının büyük kitlelere besin sağlama sorunu ıçin eşsiz bir çözüm olduğu ileri sürülüyor. Öte yandan, çevreciler ve yönteme karşı olan öteki gruplar bu toz pembe görünümün ardında yatan olası çekincelerin göz ardı edildiğine parmak basıyor. Çevreciler genetik yöntemlerle elde edılen ürünlerin doğal ürünlerin doğal ürünlerle tozaklanarak çevreyı kırfeteceğine ınanıyor. Bu ürünlerin insanlara vereceği zararların başında ıse yıyenlerde meydana gelebilecek alerjık hastalıklar geliyor. Devlet yetkililerı ise bu tür çekınceleri bir yana bırakarak, genetik yöntemlerle elde edılen ürunlere pazar bulmaya çalışanların insafsızca davrandıkları konusunda kafa yoruyor. Genetik yöntemlerle değişime uğrayan bıtkilerın sayısı giderek artarken, bu yöntemın hayvanlara uygulanması günümüzde tabu sayılıyor. Bılım adamları, yontemin bitkiler ya da hayvanlar üzerinde denenmesı arasında hıçbır fark olmadığını ileri sürmekle birlikte, töresel nedenlerden ötüru hayvanlar şımdılık genetik mühendislik dalının dışında tutulmaya çalışılıyor. (ru) BilimTeknolojiSanayi politikalan Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV), TÜBİTAK VE TÜBA desteğiyle çok güzel bir çalışma sürdürüyor. TTGV, Türkiye'nin yaşadığı ekonomik sorunlara, bilim ve teknoloji alanından kalıcı çözümler sunmanın yoğun çalışması içinde. Bu amaçla Genel sekreterliğini Metin Ger'in yaptığı BilimTeknolojiSanayi Politikalan Platformu oluşturuldu. Bu platforma bağlı olarak kurulan çalışma grupları, belli başlı konularda, ülke çapında uygulamaya yönelik politikalar ve stratejiler üretiyor. Bu politikaların hemen hepsi, çok geniş katılımlı, uzmanların ve konu üzerine fikri olduğu varsayılan seçme kişilerin katılımı ile üretilen ortak akıla dayanıyor. Platform çalışmaları üç yeni rapor daha üretti. Bunlar "Enformatik Alanında Düzenleyici Kuruluşlar ve Yeni Politikalar", "İleri Malzeme Alanına Yönelik Bilim TeknolojiSanayi Politikalan Çalışma Grubu Raporu" ve "GenetikGen MühendisliğiBiyoteknoloji Alanına Yönelik Politikalara Çalışma Grubu Raporu". Tabii, bütün bu raporlar öncelikle siyasi partilere, hükümetlere, devlete, ilgili kişi ve çevrelere yönelik üretiliyor. Alınıp raflarda tozlanmaları için değil; tartışılması için, kıyısından köşesinden veya bütünüyle uygulanmaları için üretiliyor. Şu seçim dönemine girerken, siyasi partilerin programlarına bakın, hiç birinde, bu raporların ele aldığı ve işlediği konuları göremezsiniz. Raporları karıştırıyorum. Örneğin İleri Malzeme Alanına Yönelik Rapor'un üretilmesine katkıda bulunanlar arasında, konu ile ilgili sanayi kuruluşları teknoloji müdür ve başkanBonn'da açılan Deutsches Museum'da bilimteknik ları, üniverçağdaş araştırmalar gündeme getiriliyor. sitelerden değerli bilim adamları, silahlı kuvvetlerden ve devletin ilgili kurumlarından isimler var. İleri malzemeler, bugün bilimin ve sanayinin en önemli konulanndan biri. Yeni malzeme geliştirilmesi ve üretimi, çağdaş teknolojilerin en çok gereksinim duyduğu bir alan. Yüksek teknoloji gerektiriyor, bilim ve araştırma gerektiriyor. Gelişmiş ülkeler yeni malzemelerin geliştirilmesine milyariar yatırıyorlar. Çünkü rekabet bu alanda çok güçlü. Başta elektronik olmak üzere hemen her alanda kullanılacak daha sağlam, daha hafif, daha çok işlevli, karmaşık görevleri başanyla yerine getirebilecek ve daha ucuz yeni malzeme üretimi, bütün üretimlerde hemen girdi olabiliyor. Rapor, ileri malzemeler konusunu sanayi ve teknolojideki gelişmeler bağlamında ele almakta ve konuya "İleri malzeme teknolojilerindeki gelişmeler ışığında Türkiye için temel strateji ve politikalar" sunmaktadır. Sonuç bölümünde de, "önümüzdeki 10 yıllık dönem için ileri malzemeler alanında öncelikler" belirlenmektedir. Genetik Gen mühendisliği Biyoteknoloji konularını araştıran ve ülkemizde değerli uzman kişilerin katılımıyla hazırlanan rapor da, aynı şekilde, konunun dünyadaki bugünkü durumunu özetlemekte ve Türkiye için uygulanabilecek politikalar önermektedir. Bu raporun bir Bonn'dakî Deutsches Museum da bir füzyon reaktörünün çok güçlü mıknatısları da sergileniyor ve atom enerjisi tartışılıyor. özelliği de, bilim adamlarımızın özel görüşlerine yer vermesi. Yeni bip Deutsches Museum ünıh'de bulunan Almanların ünlu müzesi Deutsches Museum'un Bonn'da açtığı şubesinde, "1945'den bu güne Almanya'da Araştırma ve Teknik" konuları ışleniyor. Müze I Deutsches VVıssenschaft Vakfının mer kezınde 1000 metrekarelık alanda açıldı. Projenın yönetıcısı, sanat tarihçisi Peter Friess, açtıkları merkezin yeni türde bir bilim ve teknik müzesinin habercisi özellığinde olduğunu belirttı . Müze'de klasik müzelerde olduğu gibi kapsamlı alet ve cihazların koleksıyonunu sergilemeye ve nasıl çalıştığını anlatmaya gıdilmedi, daha ziyade, araştırma ve teknigin kültürümüzün bir parçası olduğu, ana fikrınden hareket edildi ve fızıkten biyolojiye kadar bütün bilimlerin birbiriyle ilişkısı gündeme getirildi. Müzenin ilk ana konusu olarak, insan dolaşım sisteminde vırüslerle vücudun savunma askerleri arasındakı savaş gündeme getiriliyor. Bu oyun şeklinde düzenlenmiş ve 1984 yılında Alman bılim adamlarına Nobel ödülü kazandıran araştırma model alınmış. Amaç, ilgiyi tıp alanında sürdürülen büyük blimsel araştırmalara çekmek. Diğer ilgi çekici temel konular arasında anorganik ve organik kimyadan kesitler, atom enerjisi ve gen teknolojısı... Müze direktörü, Munıh'tekı muze ile Bonn'daki müzeyi şöyle kıyaslıyor: Münih'tekı "Duetsches Museum', gun lerce dolaşabilirsiniz, bizim müzede ise günlerce düşünebılirsiniz". Umudumuz, günün birinde, Türkiye'nin kalkınmasının buralardan geçtiğini farkedebilecek siyasi beyinlerin de ortaya çıkmasında. Gelecek cumartesi yeniden birlikte olmak umuduyla, sağlıklı bir hafta diliyoruz. Cumhuriyet BİLİMTEKNİK • No: 454 2 Aralık 1995» Basan ve Yayan: Yeni Gün Haber Ajansı A Ş • Genel Yayın Yönetmeni: Orhan Erinç • Genel Yayın Koordinatörü. Hikmet Çetinkaya • Yazı Işlerı Müdurü: Ibrahim Yıldız (sorumlu), Dinç Tayanç • Yayın Yonetmenı Orhan Bursalı • Grafik Yönetmeni: Tüles Hasdemir • Reklam: Medya C. 4543