Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EDİTÖRE MEKTUPTARTIŞMA "Ünivepsiteler arası kuruldan açıklamaya " yanıt Sayın Oıtıan Bursalı Dergınızın 24 Aralık 1994 tarıhlı 405 nolu sayısında yer alan "Unıversıtelerarası Kurul'dan Açıklama" başhklı yazıda adım geçmekte ve kamuoyuna bazı yanlış bılgıier verılmektedır Kamuoyunu doğru ve objektıf olarak bılgılendırmek amacıyla bu cevabımın yayınlanmasını nca edenm Doçenthk sınavına 1991 Nısan donemınde doktora yaptığım alan 'Dılbılım' olduğu halde, şu anda gorev yaptığım MutercımTercumanlık Bolumunde okuttuğumuz kımı derslerle ılgılı olacağı düşuncesıyle kendı alanım dışında bır alan olan Eğıtimde Program Gelıştirme'den başvurdum Ingılızce'yı lyı bıldığım ıçın de yabancı dılde program gelıştırme alanında yoğunlaştım Kendı alanım dışında ıkıncı bır alanda başarılı olunca takdır edıleceğımı umarken daha sınava bıle gırmeden bu alanın bazı jun uyelennce kendı alanlarına gırmemem, gırersem bana olumlu oy vermeyeceklerı şeklınde uyartldım O yıl eserlenn ıncelenmesı aşamasında başarısız sayıldım Fakat ıkıncı yıl yanı 199C Nısan donemınde başarısız olmam halınde yargı yoluna başvuracağımı ozellıkle bana karşı olan ve bana olumlu oy vermeyeceklerını soyleyen uyelere duyurarak sınava gırdim Sonuçta oybıriığı ıle eserlerden başarılı sayıldım Eserlerımın mukemmel oluşu ve yargıya başvuracağımın bılınmesı bunda buyuk rol oynamıştı Fakat olanlar bundan sonra oldu Kendı alanlarına benım gırmemı ıstemeyen bu uyeler 32 oy çokluğu ıle sozlu sınavda başarısız olmamı sağladılar 'Sozlü sınavlarda bır objektıf olçu olmadığı ıçın kışıyı başarısızlıkla suçlamak kolay 1993 Ekım'ınde gırdığım sınavda da 32 oy çokluğu ıle başarısız sayıldım Fakat bu sınavda sorulara verdığım cevaplan banda kaydettığımden ılgılı kımı kışılere dınlettım Zaten başarılı olduğum kanısında ıdım Bu goruşlerden sonra mahkemeye başvurdum Sonra sozlu sınavlarda bant kaydının ancak yazılı bır kanıtla dınlenebıleceğını oğrendım Bununla ılgılı yazılı kanıt ıse Unıversıtelerarası Kurul dosyasında bulunduğu halde Kurul bunu mahkemeye vermedı Unıversıtelerarası Kurul Başkanlığı ıtırazım üzenne |ürı başkanından sınavla ılgılı yazılı göruş ıstedı Bu goruş yazılı olarak Unıversıtelerarası Kurul başkanlığına verıldığı ve mahkemeye gonderılmesı ıçın defalarca başvurduğum halde bu goruşten kesınlıkle hıç soz edılmemış ve mahkemeye de gonderılmemıştır Bu goruşun mahkemeye gonderılmemesı lehımde bır kanıt olduğunun gostergesıdır Şayet Unıversıtelerarası Kurul tarafsız ıse bu görüşü mahkemeye gondererek tarafsız olduğunu kanıtlayabılır Aksı, Unıversıtelerarası Kurul Başkanlığı 'nın jun uyelerını hımaye ettığının açık kanıtı olacaktır Son sınav hakkım olan 1994 Ekım ayında gıreceğım sınav ıçın hazırlanırken artık açtığım dava herkes tarafından bıhnıyordu Artık bana bu alanda doçenthk verılmeyeceğını aldığım duyumlar nedenıyle çok lyı bılmekteydım Zıra benım başarısız olmamda etkın olan sozu edılen oğretım uyelennden ıkısının adım Uğur Dundar'ın 'Arena' programında YÖK'ten çıft maaş alan profesorler lıstesınde gorünce bunlann etkın olacağına lyıce ınandım Sonuçta yıne 32 oy çokluğu ıle başarısız sayılarak akademık hayatım sona erdırılmıştır Olayı bu şekılde ozetledıkten sonra Unıversıtelerarası Kurul Başkanı'nın açıklamasına cevap vermek ıstıyorum 1. Jurılerın bilgısayarla yapıldığı savına dergınızın 17 Aralık 1994 tarıh ve 404 sayısında Uludağ Unıversıtesı Profesorlerınden Sayın Ercan Tuncel'ın cevabına ılave olacak bır şey yoktur sanırım Kendısını bu gerçeğı cesaretle dıle getırdığı ıçın kutlarım Sayın Tuncel yazısında "Gerçekte doçenthk jurılerının bılgısayar tarafından değıl genellıkle aday ve çevresı tarafından belırlendığının herkes tarafından bılındığını ve cıddı sınavları yapacak profesorlerın genellıkle bu jurılerde 1 yedek bıle olamamakta" olduğunu yazmaktadır 2. Itırazımız sayın Unıversıtelerarası Kurul başkanının ıddıa ettığı gıbı kolay geçış yolu aramak değıldır Bu junlere eşı dostu arkadaşı olanın değıl de, tarafsız ve cıddı sınav yapabılecek bıhm adamlarının, yanı 1 yedek bıle olamayanların konmasıdır Bır de keyfi kullanılan sozlu sınavların ya kaldırılması, yoksa eserlenn ıncelenmesı gıbı bır objektıfhk getınlerek ınsan harcama mekanızması olmaktan çıkarılmasıdır Ayrıca alanda bıhm adamı olmadığı ıçın bu jurılere aynı kışılenn konduğu savunulmaktadır Halbukı mahkemeye verdığım cevapta alanda tam 11 oğretım uyesı bulundugunu tespıt edıp bıldırdım Fakat her nasılsa dığer uyeler 2 yılda bır bıle jurılerde gorev almazken bana doçenthk vermek ıstemeyenler her jurının vazgeçılmez elemanları olmuşlardır Sanırım boyle bır uygulama kurumu daha çok yıpratmaktadır Sozu edılen jun uyelerının her junde bulunması, kendılerının de ıfade ettığı gıbı kendılerının kurumla olan yakın ıhşkısınden kaynaklanmaktadır Jurımde bulunan ıkı değerlı bıhm adamı ıse Turkıye'nın bu alanda yetıştırdığı ılk profesorlerdendır Onları gerek eserlen, gerekse bıhm alanına olan katkıları yonuyle her zaman takdırle anmaktayım Kendılerı de benım çalışmamı her zaman takdır etmışler Ustelık bu oğretım uyelerı dığerlerının de hocalan olmuşlardır 3. Sıze fotokopısını gonderdığım kataloğa bakarsanız yazarı bulunduğum 6 kıtaptan 3 tanesını Londra'da 5 kıtapçının vıtrınlerınde goreceksınız Ayrıca bu kıtaplardan bır tanesı de Londra Unıveratesı'nde ders kıtabı olarak okutulmaktadır Ankara'dakı kıtapçılara da şoyle bır bakacak olursanız her kıtapçının vıtrınınde adımın bulunduğu en az 23 kıtabımı gormenız mumkundur Bu durum tum ulkemın buyük şehırlerındekı buyuk kıtapçılara baktığınızda da aynıdır Sanırım bu benım gerçek bır bıhm adamı olduğumu kanıtlamaya yeter Her seferınde bır oy farkla benı başarısız sayarak akademık hayatımı bıtıren o uç oğretım uyesının yurtdışını demıyorum ama yurtıçınde on kıtapçı gezsenız acaba kaçında bır kıtaplarını bulmak olasıdır? 4. Son cevabım Unıversıtelerarası Kurul Başkanlığı'na başvurarak benım alanlarına gırmemı ıstemeyen adı geçen uyelerle 1993/2697 nolu dosya ıle davalı olduğum bu nedenle de jurimde bulunmalannın sakıncalı olacağını bıldırdım Aynca da yetkıhleıie de sozlü olarak göruştum Buna rağmen bu uyeler yıne jurıme kondu Bunun uzenne Danıstay'da dava açtım ve Danıştay 5 7 1994 tarıh ve 1994/4313 sayılı karanyla yurütmeyı durdurma karan verdı Sonra Unıversıtelerarası Kurul Başkanı sayın Prof Dr Akar öcal ımzasıyla 26 Temmuz 1994 tanh ve 989 sayılı yazıyla mahkemenın verdığı karara karşı ıtıraz edıldı Yanı sayın Unıversıtelerarası Kurul Başkanı'nın belırttığı gıbı davalıdavacı durumunda olduğumu bıldırdığımde uygulama yapılmış değıldır Ustelık mahkeme kararına bıle uygulamamak ıçın ıtıraz edılmıştır Sonra her zaman takdır ve saygıyla hatırlayacağım bır olay oldu Hacettepe Unıversıtesı sayın rektoru ve rektor yardımcısı olayı Unıversıtelerarası Kurul gundemıne aldırarak bana sahıp çıktılar Sonuç olarak amacımız, ıçınde bulunduğumuz kurumu YÖK'te adamımız var, her ıstedığımızı yaparız, zıhnıyetınde olan sozunu ettığım bıhm adamlan gıbı olanlara, bu kurumu yıpratanlara karşı uyarı gorevıdır 30 yıllık devlet hızmetım vardır ve bunun 20 yılı unıversıte hocalığında geçmıştır llkokul oğretmenhğınden unıversıte hocahğına kadar yukselmış bırı olarak kendımı kanıtladığımı sanmaktayım Sorun bana doçenthk unvanı verılıp verılmemesı meselesı değıldır Işın maddı yonunu de duşunsem zaten 12 mılyon hra maaşla unıversıtede çalışmaya olduğu gıbı geleceğın bıhm adamlarını yetıştırecek olan unıversıtelerde çalışan oğretım elemanlannın durust, hur, demokratık bır zıhnıyete sahıp tarafsız kışıler olması ve bu alana gırecek bılgılı ve becenlı ınsanların yollarının tıkanmaması ve onların seslenne kulak venlmesıdır Devlet ve bilim Sayın Bursalı, Sızın onderlığınızde ve Cumhurıyet gazetesının kışılığınde, çeşıtlı baslıklar altında başlattığınız Turkıye'dekı bılımsellık tartışmalarını uzun zamandan berı ızlemekteyım Unıversıtelerden bırçok oğretım elemanı, bellı konulardakı sıkıntılarını bu yazılarda dıle getırmaye çahştılar/çalışıyorlar Bızler de yazılanları okudukça kendımızın o kışılerle özdeşleştırıldığını yakından hıssedebılıyoruz Zaman zaman da duşuncelerımızle kaktılarda bulunmaya çalıştık Ancak, denılebılır kı, bu yazılar yazılıyor da ne oluyor Herhangı tnr yararı oluyor mu, ya da oluşturduğu yararın Turkıye'de bılımsel duşuncenın yaygınlaştırılmasındaki katkı payı ne kadar? Elbette hepımız bılıyoruz kı, son derece az Devlet, sanıyorum kı, bılımsel anlayışı karmada bellı sorumluluklar almak ıstemıyor En azından mevcut duzenın ıçınde, estek köstek dahı olsa "Turk ınsanının kafasına vur, lokmasını al" ımajını halen koruduğunu duşunmekte Dolayısıyla devlet muhafazakar yapısını bır turlu bozmak ıstemıyor Bılımsel anlayışa geçışın buyuk bır rısk taşıdıgını düşünmekte Mevcut düzenın bılimsel ve teknolojık ılerlemeye uygun olmadığının belkı o da farkında, ama teknolojık ılerlementn ıvmesınl artıracak bır planı ya da programı yok, ya da var uygulanmıyor Kemal Gurız, Ersın Yurtsever, vb tarafından hazırlanan TUSİAD raporuna bıle kuşkulu bır şekılde bakıyor Turkıye'de devlet oldukça statık Dınamık bır yapıya geçmek ıçın bır rıske gırmek gerekıyor, ınsanlara guvenmek gerekıyor, ınsanları aşağılamamak gerekıyor Dahası devletın kendı ınsanını sevmesı gerekıyor Gerekıyor kı onun daha refah ıçınde yaşaması ıçın çagdaş atılımlar yapılabılsın ve kendı ınsanının yeteneklennden yararianabılsın Öyle ıse ne yapmalı? Gucumuz ve yeteneklerımız oranında mucadeleye devam Bunun ıçın çevremızde kötu adam mı olacagız, önemı yok, uyumsuzlukla mı suçlanacağız, ne yapalım Araştırma yapamayacak mıyız, yurtdışından proje alırız, profesor olamayacak mıyız, sağlık olsun Yazı yazmayacak mıyız, hayır yazılara devam, başarılı olamayacak mıyız, hayatta hıçbır şey kolay olmuyor Nedenı ne olursa olsun, yıllarca alıştık aşağılanmaya Yalnız bunun derecesı farklı Okul dışına çıktığınızda, aşağılanmanın şeklı değıştyor Muhatap olduğunuz ınsanların gorecelı olarak bağışıklık kazandığını gorebılıyorsunuz Eğer muhatabınız bır polıs memuru ıse ya da hastanedekı bır doktor ıse, kım olursanız olun (bır bıhm adamı ya da seyyar satıcı) fark etmıyor Ancak, gözardı edılemeyecek olan, asağılayanın da farkında olmadan başkaları tarafından aşagılandıgı Ve bu, zıncırleme bır şekılde uzayıp gıdıyor Bunu kırmanın yolu ıse devletın statık yapısından bır an önce kurtulup, dınamık bır yapı ıçıne girmesı Insanları teşvik etmesı, uretkenlığı artırıcı yöneylem araştırmalarına gınşmesı. Bu da bıhm ve teknolojıye verdığı onem ıle bellı oranda paralellık goatermekte Işte sızın başlattığınız olanaklar, bılımsellığı desteklemede bırçok bıhm adamının düşuncelerını yansıtmada bır platform oluşturdu Bızler bkmadan yazacağız Bızler bıkmadan okuyacağız Bızler bıkmadan konuşacağız Isterse kımse dınlemesın Isterse kımse okumasın Isterse Turkıye'dekı bılımsellığı tartışan programlar yapılmasın, halk bu konuda aydınlatılmasın Ne yapıhrsa yapı Isın, devam devam etmezdım Amacımız her yerde Yrd Doç Dr Ismuil Boztaş Hacettepe Üniversitesi MütercimTercümanlık Bölümü Oğretım Uyesı ANKARA Doç Dr Erdem Büyiikbıngöl 4104