Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S A N AT VE BİLİM Van Gogh: Hastalıkları nesimlenini Ölümünden bu yana 100 yıl geçmesine rağmen ünlü ressam hâlâ bilimsel araştırmaların ilginç konusu. Tıp bilimcileri, Van Gogh'un davranışlarından resimlerindeki sarı renk ve halelerden yola çıkarak hastalığına tanı koymaya çalışıyorlar. Doğan Yücel* H ollandalı ünlü ressam Vincent van Oogh, üzerinde en çok araştırma yapılmış ressamlardan birıdir. Yaşadığı süre içerisinde (18571890) yalnızca tek bir resim satabilmiştır van Gogh. Başka pek çok sanatçı ya da ressam gibi değeri sonradan anlaşilmış, kısa ressamlığı süresince (18801890) yarattığı yapıtlar, ölümünden sonra kapışılmıştır. Bu kadarla da kalınmamış, yaşamı, hastalıkları, sanatı üzerine pek çok spekülasyon yapılmıştır. O zaman tıp bilimleri bu derece gelişmiş olmadığından van Gogh'un hastalıklarının tanısı kesince konulamamıştır. Van Gogh, özellikle psikiyatrik hastalıkları ile ünlü bir ressam. Psikoz, özellikle de manik depreslf psikoz bu psikiyatrik hastalıkların başlıcası. Ayrıca epilepsisinin (sara) olduğu da belırtmekte. Psikiyatrik hastalıklar van Gogh'un kızkardeşı VVilhelmıen ile erkek kardeşleri Cornelis veTheodorus'u da etkilemiş. Bir manik faz sırasında van Gogh'un ünlü Fransız ressam arkadaşı Paul Gauguin'i ölümle tehdit ettiği ve sonra da pişman olarak sol kulak kepçesinin bir kısmını kesip bir orospuya sunduğu söylenir (Resim 1). Son resmi olduğu sanılan Bugday Tarialan'ndaki sert fırça darbelerınin ressamın manik durumunu yansıttığı. tarla ları üstündeki kara kuş sürüsününse olası bir depresyonu gösterdiği belirtilmektedir (Resim 2). Bu resim hakkında şöyle yazar van Gogh: "Sıkıntılı gökyüzünün altındaki bugday tarlalannın sonsuz genişliğini re•Jmlryorum v« hüznü, son derece büyük yalnızlığı vermekte duraksamıyorum" (1). Van Gogh'un bu sözlerden çok kısa bir süre sonra sol göğsüne sıktığı tabanca ile canına kıyar. Van Gogh'un ölümünden önce Fransa'da hekimler hastalığı konusunda farklı tanılar koydular. Kimı akut mani ve dellrium, kimi epilepsi, kımı ise terebentin zehiıienmesi ve güneş çarpması tanısı koydu (2). ölümünden sonra ise epilepsi, psikos, stfilis (frengi), beyin tümörii ve güneş çarpması gibi tanılar konuldu. Van Gogh'un son resimlerdeki haleler ve kendi portresındeki anizokoıi (gözbebeği eşitsizliği) nedeniyle de glokomu (göz tansiyonu) olduğu ileri sürüldü (3). Sarı rengin sırrı Van Gogh yaşamının son yıllarında sarı renge büyük hayranlık duyuyordu. Evi tümüyle sarı renkteydi. "Şu san ne kadar güzel bir renk", diye yazıyordu. Nitekim son zamanlanndaki resimlerinde kesin bir sarı VYMızh Gec« «889 renk baskınlığı söz konusudur. Van Gogh son zamanlarında, evinde kaldığı ve tedavısıni yürüten son hekim PaulFerdinand Gachet'in üç portresini yapmıştır. Bu portrelerden birinde Gachet'nin önünde eflatun renklı bir demet çiçek durmaktadır (Resim 3). Bu çiçekler, halkımızın "yüksükotu" dedığı, Latince adı digitalis purpurea olan bir bitkının çiçekleridir. Dıgıtalıs purpurea çok güçlu etkılerı olan bir bitkı. Günümüzde bu bitkı nin içerdıği digitoksin (digitalin) adlı madde kardıyotonik olarak kalp yetmezliği tedavisinde kullanılmakta. llk kez W. VVithering 1785'te tedavı edıci amaçlarla yüksek dozda ve uzun süre digitalis verilen kışilerin çevresini sarı ya da yeşil gördüğünü belirtmiştir. Bu kışilerde görme netliğı azalır. Cisimlerin çevresınde sarı veya yeşil bir hale görülür (4). Bu etki, 1925'ten beriçeşitlı araştırıcılar tarafından da doğrulanmıştır. Aşırı digitalis alınması durumunda sarı renkv a / ) Gogh'un otoportresi "Sargıh Kulak" 1889. diğer tüm renklerı mış olabilir. Kızkardeşi VVılhelmien'e yazdığı örter ya da ışık halkaları oluşur (5). mektubunda da kullandığı renklerle hastalığı Digitalis 19. yüzyıl sonlarında epilepsi arasındakı bağıntıyı vurgular: "Ne kadar çirtedavisınde kullanılmıştır. Ünlü Ingiliz kin, yaşlı, huysuz, hasta olursam o kadar hekim James Parkinson'un (1755ranklerimi daha ışıltılı, daha parlak yap1824) digitalısı epilepsi tedavisi için ömaya çalışıyorum" (6). nerdiği belirtilmektedir. (1) Van Van Gogh'un digitalis kullandığına ilişkin Gogh'unsa epılepsının olduğu hemen bir başka kanıt da resimlerinde cisimlerin hemen kesindır. O halde van Gogh'un çevresıne çızdiği halelerdir. Bu haleler özelsarıya hayranlığı, kendisine epilepsi telikle "Yıldızlı Gece" (1889) adlı resminde çok davisi için aşırı digitalis verilmesi sonubelirgindır (Resim 4). Aşırı digitalis alınması cunda açığa çıkmış olabilır mı? Gerçeksırasında gözbebeklerinin dılatasyonu ve ten de van Gogh'un ılk resimlerinde sarı konstriksiyonu (geniştemesi ve küçülmesi) baskınlığı yoktur. Bu resimlerinde gri, sida söz konusudur. Van Gogh'un son otoyah, kahverengi ve kızılkahverengi egeportrelerinden birindeki anizokorinin digitalis mendir. örneğin, Yaşlı Kadın (1882), toksisitesine bağlı olabileceğı ileri sürülmekSchveningen Kıyılar (1882), Millı Pıyango tedir (1). Digitalis toksisitesinin bir başka be(1882), Nuenen Kilisesi (1884), Patates lirtisi ise deliriumdur. Bu da van Gogh'un aYiyenler (1885). Patates Ekenler (1885), şırı digitalis aldığını doğrulamaktadır. Monmartre'da Küçük Yol (1886) vb. Hatta, van Gogh için tüm renkler gri gibidir. Şoyle yazar' "...gri olmayan hiçbir renk Başka varsayımlar yok gibi. Kırmızı gri, yeşil gri, san gri, Van Gogh'un hastalıkları üzerine spekümavi gri. Bütün renk karışımları bunlasyonlar hâlâ sürmektedır. Bunlardan birinlardan kaynaklanıyor. Ressam, doğade van Gogh'da epilepsi tanısının yanıış kodaki çeşitli grileri paletinin üzerinde nulduğu, gerçekte Meniere hastalığının oletde etmeyi bilen kişidir" (6). Zamanla, duğu belirtilmektedir (7). Meniere hastalığı, van Gogh'un depresyonu, psıkozu ve etekrariayan baş dönmeleri, kulak çınlaması pilepsisi ağırlaştıkça resimlerinde sarı ve işitme kaybıyla kendini gösteren bir rahatrengin baskınlığı kendini gösterir. Bu dösızlıktır. Van Gogh'un şiddetli basdönmeleri nemde tedavi amacıyla digitalis kullanılyanlış olarak epilepsi diye yorumlanmış ola 3896