27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM KÜLTÜR Vehbı Belgıl 2000'li yıllanın bilimi tanya Muharebesı" denen hava savaşından başarı ıle çıktı Çörçıl, bunlara şukran borcunu şu sözle ödemıştı " Dunya tanhının hıçbır dönemınde bu kadar çok ınsan, bu kadar az ınsana, bu kadar borçlu hıssetmedı kendısını "Çok ınsan", topraklarında guneş batmayan bır ımparatorluğun halkı, bu kadar az ınsan, Brıtanya Hava Savaşı'nı kazanan bır avuç genç pılottu Çoğu henuz on'lu yaşlannda Ne oluyordu bu Ingıltere'ye şımdı? Halkı bılımden, teknolojıden yuz mu çevırmıştı? Durum, tabıî, bılım adamlarını duşunduruyor En başta da Ingılız Bılım Gelıştırme Derneğı'nın Başkanı Davıd Attenborough'u Ona göre, Ingılızler bılım ve teknolojıden yuz çevırmemışlerdi Bunu, Daıly Telegraph gazetesının bır anketı açıkça ortaya koymuştu "Bılım yararlı mı, zararlı mı1?" sorusuna bır yıl once % 20 kışı "Evet, zararir, felaket getırıyor" yanıtını vermışken şımdı % 80 kışı şu yanıtı vermıştı "Bılım ve teknolım adamına sorarım" şeklınde olmuştu Başka bır soru şoyle ıdı "Bılım, yaşamın manevî yanını azaltıyor mu?" % 16 yanıtın olumsuzluğuna karşılık, buyuk kutle şoyle dıyor "Bılım yaşamımızın ıçyuzunu daha lyı anlamamıza yardımcı oluyor" Durumun boyle olmasına karşılık radyo, televızyon kanallarının bılım ve teknolojıyı ıkıncı plana ıtmelerını lyı karşılamıyor Bılım Gelıştırme Derneğı Başkanı Attenborough ve eklıyor 'Derneğımız bugun ıçın 800 000 sterlınlık bır butçe (16 mılyar 800 mılyon TL) ıle çalışıyor Fakat, gelecek yıldan başlayarak butçemızın 2 mılyona (42 mılyar) çıkarılmasını ıstıyoruz Yonetmehğımızdekı gorevlerımızı ancak o zaman tam yapabılırız." Matbaanın ulkemıze gelmesınden Latın Harflerını aldığımız yıla kadar (17301930) geçen 200 yuzyıl ıçınde bızde basılan yapıtların sayısı 25 000 Yılda 125 kıtap edıyor Bu 125 kıtapla bılım getırmeye kalksanız ne getırebılırsınız? Evet, geçmışı kotulemıyorum Evet, yazma kıtaplarımız var Evet, Istanbul'un dunyaca unlu yangınlarında kul olmuş kıtaplarımız var Ama bunların hıçbırısınde zamanın bılımlerı ıle boydaşlık edecek yapıtımız olmadığını da bılıyoruz Olsa bıle çoğu çevırı, çalma, taklıt Bunun acısını Bırıncı Dunya Savaşı'nda ve Istıklâl Savaşı'nda çektık Ulusal Bağımsızlık Savaşımız'ı kağnılarla, bazlama demırınden sungulerle kazanmıştık. Yunanlılar ın denıze dokulmesınden sonra Anadolu dakı sosyal ve ekonomık duıumu saptamaya çalışan heyet uyelerıne bır Ege koyunden şoyle denmıştı 'Ne gıbı gereksınmelerımız olduğunu soruyorsunuz Bız sızden şunu ıstıyoruz Şu karşıdakı koyde araba tekerleğı yapan bır Rum var Onun Yunanıstan a gonderılmesını ıstemıyoruz O gıderse kağnı bıle yapamayız" Boyle bır soz var dılımızde Imparatorluğumuzun son dönemınde, Turk, cepheden cepheye koşuyordu Teknıkle, tekeıiekle uğraşacak durumda değıldı" denecek Evet, Yemen'dekl çete savaşı devletımızı mahvetmıştı, yanı GERİLLA savaşı Sonra Bırıncı Dunya Savaşı, Çanakkale, Ulusal Kurtuluş Savaşı Ama, askerlerımızın hepsı bu ışlerle uğraşmıyordu Bılıme de ayıracak adamımız vardı Ama, bunlar bılımı kuflu kıtaplardan çıkarmaya çalışıyordu Zurnanın zart dedığı yer burası ıdı Bugun ulkemızı yıne bu yola surmek ısteyenler var Dıne bağlılık goruntusu altında Bız "bılım ve teknoloji"nın neresındeyız? Ingıltere fızık, kımyayı ıkıncı plana ıtmış Bu alanda pek çok adam yetıştırdık, ama gelecek yuzyıl BİYOLOJİ yuzyılı olacak, ona gore hazırlanmalıyız" dıyor Bız boyle bır ayırım yapacak durumda mıyız? Ş oyle dıyor şaırımız "Neşve tahsıl ettığın sâgar da senden gamlıdır/ Bır dokun bın âh dınle kâse'ı fağfurdan" (Neşeıenmek ıstedığınde ele aldığın kadeh de senden dertlıdır Bu yuzden bıllur kâseye bır dokunsan bın âh ışıtırsın) Ingiltere'den söz etmek ıstıyorum "The New Scientist" bılım dergısınden öğrendığıme göre, bılıme her alanda en buyuk katkıda bulunmuş bu ulkenın gençlerı fızık ve kımyaya eskı ılgıyı gostermıyorlarmış Devletın konu ıle ılgılenmesı ıstenıyor Yıne aynı yazıdan, radyo ve televızyonlarda programların, bızdekı gıbı, eğlenceye, kumara kaydığını, hatta, BBC'nın buyuk çapta personel azaltma emrı aldığını, programlar ıçın pıyasa kanallarına başvurulması gerektığını oğrenıyoruz Pıyasa kanalları ise buyuk dınleyıcı kutlelerıne hızmet verıyor Verılen başka bır emre gore gecelerı, en az 8 mılyon seyırcı çekmeyecek programların gece 10 30'dan once gosterılmemesı onerılıyor Cıddı bılım programları en çok 3 mılyon seyircı toplayabıldığıne göre, en buyuk ıletışım aracı televızyon, bılım programlarını ancak gece yarısına doğru, pek çok kımsenın uyumaya başladığı saatlerde koymak zorunda bırakılıyor Bu durum tabıi, bılım adamlarını duşunduruyor Bunların başında da ıngılız Bılım llerletme Derneğı"nın Başkanı Davıd Attenborough'u goruyoruz Geceleyin gökyüzii neden karanlık ? Gökbılımde Olbers Çelışkısı (Olbers' Paradox) dıye bır kuram vardır Buna göre, gökyuzunde sayısız yıldız, guneş, kuyruklu yıldız var Hal böyle ıken gökyuzu neden gecelerı neden karanlık'' Bu kadar gök cısmının toplam ışıkları gökyuzunu neden bır "donanma gecesı"ne, bır "fener alayı" şenlığıne çevırmıyor? Bu soruyu ılk soran ve yanıtını arayan gökbılımcı Alman Wılhelm Obers oldu Gözlem doğru ıdı Konuya gökbılım dunyası hemen sahıp çıktı Olbers'e gore bunun uç nedenı vardı Birıncısi, gök cısımlerının uzayda belırlı aralıklarla dağılmamış olmasıydı Bır kıtap sayfasında yazılar kolaylıkla okunabılıyordu, harfler bırbırıne yakındı Oysa, bunların her bırı başka bır sayfada olsaydı yazı okunmazdı Ikinci neden, yıldız aralarının yıldız tozları ıle dolmuş olmasıydı Bu tozlar bır tur sıs etkısı yapıyor, ışık gelmesını onluyordu Üçüncü neden, Evren'ın çok genış olması ve gok cısımlerının farklı uzaklıklarda olmalan ıdı Bu durum ışıkların aynı anda dunyaya gelmelerını onluyordu Olbers bu göruşunu 1826'da ortaya atmıştı Bizde durum Gençlerın fızık ve kımyaya eskısı kadar ılgı gostermemelerını, bırçokları, kaygılanılacak bır olay saymıyor ve şöyle dıyor " Fızık ve kımya yirmincı yılın gozde bılımlerı ıdı bu alanda pek çok bılgın yetıştırdık Ama, 21 yuzyıl BİYOLOJİ yuzyılı olacağından fızıkçılere, kımyacılara fazla gereksınmemız olmayacak" Bu söz bır dereceye kadar doğru, ama çok önemlı bır yanından aksıyor Bıyolojı, hele molekuler biyoloji, buyuk olçude fızık ve kımyaya dayanıyor Adı uzerınde MOLEKUL BİYOLOJİ Bılım, Ingılız ıçın her şey demek Çok uzaklara gıtmeye gerek yok Son dunya savaşında Ingıltere'yı kurtaranların başında "radar" gelmıştı Almanlar bunun ne olduğunu bılmıyordu Ingıltere uzerıne 400500 uçaklık akınlarla, demokrasının bu son kalesını çokerteceklerını sanıyorlardı Fakat, Alman uçaklarının yola çıktıklarını anında oğrenen Ingılız uçakları bunları hemen karşılayıp duşuruyorlardı Ingılız havacıları bır avuç ınsandı Incelık radarda idı Ama bu bır avuç ınsan "Brı 2000'li yıllar biyoloji yüzyılı mı? Amerikalı gökbilimci Hubble'ın görüşü Ancak, bılımde kesınkes gerçek yoktur Nedenı, dış dunyayı algılamaktakı noksanlarımız "Kuram" gerçeğı bundan doğuyor Bırtakım gözlemlere gore bır olayı açıklamaya çalışıyorsunuz Başkaları, sızın aklınıza gelmeyen bır görüş açısı ortaya atıyor Olbers Çelışkısınde de bunu goruyoruz Amerikalı gökbılımcı Edvvın Povvell Hubble (18891953) ıse şöyle dıyor "Belçıkalı gökbılımcı George Edouard Lemâıtre'ın ortaya attığı ve bugun genellıkle kabul edılen Bıg Bang kuramına göre, gök cısımlerı, Kozmık Yumurta denen kumenın buyuk bır şıddetle patlaması sonucu Evren'ın derınlıklerıne doğru yayılmaya başlamıştır Bu yayılma bugun de surmektedır Işte yıldızların gökyuzunu aydınlatmamaları bunun sonucudur, Uzaklaştırılan bır mumun gıttıkçe daha az ışık vermesı gıbı Bu goruş Hubble'dan önce yıne Amerikalı Vesto Melvın Shıpher tarafından ortaya atılmıştı (18751969) lojı sadece yararlı olmakla kalmıyor, gundelık yaşamımızı da lyı yolda etkılıyor" Halk bunu kendı gozlerıyle her gun goruyordu Evet, radyolar, televızyonlar eğlenceye, cumbuşe, yarışmalara daha çok önem verır gorunuyorlardı Ama, bu durum, şırketlenn, kanalların para sorunu ıdı Bılım ve teknolojı programlarına en çok 3 mılyon kışının ılgı duyması normaldı Çunku, bunları ızleyıp zevkıne varmak, belırlı bır bılgı duzeyının ustune çıkmayı gerektırıyordu Oran, aşağı yukarı butun ulkelerde aynı ıdı Kamuoyu soruşturmalarında sorulan bır soru da şu ıdı "Yeryuzunde canlılığın nasıl başladığını oğrenmek ıstersenız kıme sorarsınız?" Bır yıl oncekı soruşturmada yanıtların yanıtların % 20'sı "Bır dın adamına sorarım" şeklınde ıken şımdı % 37 kışı "Bır bı Eğri oturup, doğru konuşalım Canlılığın çıkışı 360 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle