Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
NEVVHE AVEN'DAN NOTLAR UZAY ARAŞTIRMALARI Çocuğu evde bırakmak Üçünçü birevren senaryosu istismar mı? Çocuklardan cinsel olarak yararlanma ve kötü davranma haberleri Amerikan televizyonlarından eksik olmuyor. Böyle şeyler sayıca daiıa çok olduğundan mı? Yankı Yazgcm e akşam haberleri başlamış. llk haberin görüntüsü: Uçaktan inen bir kadın ile bir erkek (anne ile baba). Onlara doğru koşuşturan birkaç polis ve bir sürü gazeteci. Uçaktan inenler hakları okunup, tutuklandıktan sonra TV'de iki çocuğun fotoğrafı beliriyor ("anne ile babanın" çocukları) Çocuklar, biri beş biri dokuz yaşında, on gündür evde tek başınaymışlar. Anne ile baba Meksika'da bir yerlerde tatildu Evdeki yangın alarmı çalıp da, çocuklar itfaiyeyi arayınca, "iş" ortaya çıkmış. Iş, "çocuk istismarı." Yazıya dalmadan şu "istismar" terimini açıklamalıyım Kötüye kullanma, yararlanma, kötü davranma gibi kelimeler yerine istismar demeli mi? Bana kalsa, tek bir kelime (Ingilizce'deki abuse) ne Türkçe'de, ne de Ingilizce'de eylemi ve kavramı tümüyle kapsayamıyor. Her neyse. anne ile baba istismar ve çocukları nı tehlikeye sokmak suçundan içerideler "Biz kötü bir şey yapmadık" diyorlar. "Onlar kendilerine bakabilecek olgunluktalar." Uzmanlar ise "bunlar zekâ özürlü" diye buyuruyorlar. TV yorumcusu 'Evde Tek Başına gerçek oldu.' Tek farkla birinde çocuklar bilerek evde bırakılmış, diğerinde evde unutulmuş! Bu "çocuk istismarı" mı, değilmi? Bu ülkeye geldiğinden beri TV'da çocuklara kötü davranma ve cinsel yararlanma haberiiie rastlamadığım gün yok gibi. En hafifi şöyle, "Filanca kentin sokaklarında cocuklara yanaşmaya çalışan kimliği belirsiz kişiler." Ne yaptıklarını, çocuklardan birisi anlatıyor: "Bana annemlerden şeker getirdiğini söyledi. Arabasına gidip alacakmışım." Neyse ki çocuklar şekerlere kanmıyorlar. Ister istemez, şekerin evrensel düzeyde geçerli çocuk ayartıcılığını düşünüyorum. Yanlış hatırlamıyorsam, bize de "Size şeker, çikolata verenlerln yanına gitmeyin," filân derlerdi. (Ülkemizin ''böyle" davranışlar açısından çok masum olduğunu duşünenler olduğunu btliyorum^ ama o ka; dar değil galiba). Bir başka TV haberlnde, yararlanılan çocuklar ile ilgill bir tartışma var. Çocukla325 12 rın en genci 28 yaşında. Yirmi yıl önce Massachusset'in muhafazakâr kasabalarından birinde başlayıp birkaç hafta öncesine kadar süren bir "dizi istismar"ı anlatıyorlar. Kilisenin pazar okulunun nerdeyse bütün öğrencileri, kilise papazının ayartıcı ve yararlanıcı davranışlarından paylarını almışlar Şimdi hepsi birer olgun adam, pazar okulunda yaşadıklarının izleriyle mücadele ediyorlar. "Okula gitmek istemediğimde, babam kiliseye gitmek istemediğimi düşünüp, yaka } paça götürürdü." Baba'ya soruyorlar: "Papaz filanca, kasabamıt ; zın en saygın kişisiydi Inanamıyorum " Birkaç hafta sonra duyuyoruz Papazın bağlı bulunduğu kiliseler grubu, kurbanlara adam başı birkaç milyon dolar tazminat ödemeyi kabul etmiş. Çocuk istismarı kavramının içinde görülen fiziksel şiddet (işkence, öldüresiye dayak, can yakma) ya da "psikolojik şiddet" (aşağılama, küçültme gibi) eylemlerini de hesaba kattığınızda haberlerin bolluğu şaşırtıcı değil! Bütün bunların birden bire mi ortaya çıktığı sorusu akla geliyor. Şu yirmi yıllık kilise öyküsü gibi nice olay olduğu duşunülürse, duyarlılık ve yüreklilikte bir değişme var, demek daha kolay akla yakın. Çocuklukta yaşanan "istismar" olayının ilerideki ruhsal dengeyi bozabileceği düşüncesi zaten çok yeni değil. Bir açıdan bakıldığında, çocuğun hayatın ilk yıllarında yaşadığı her "uymayan" olay ileriye dönük olumsuz etkiler yaratabiliyor. "Uymayan" ile çocuğun o anda gerek duyduğu davranış ile uymayan demek istiyorum Ama bu davranışlara ilişkin ölçütler pek tartışılabilir cinsten; diğer yandan tek tek her çocuk özelinde anlamlı olabilenölçütler. "İstismar" sayılan davranışlar ise biraz daha az tartışılır cinsten. Kimileri suç sayılıyor zaten. Ama hafif, "istismarlar"a ne demeli. Cinsel dokundurmalar, 'haklı ve yerinde' dayaklar... Aslında ağır ve hafif kötü davranışların, cinsel yararlanmaların ve "bilcümle istismar"ın ortak bir yanı var: Her durumda, çocuk kendlni koruması ve kollamasını bekledikleri tarafından, zarara uğralılıyor. Guvenebileceğimlzi sandıklarımız bekledığimiz gibi davranmadıklarında ne hissedebiliriz ki? "Güvenilir birisi değilmiş" diyebilmek için bazen büyümüş olmak bile yetmeyebilir. Sonsuza kadar kendini yenideji üreten bir evren! on zamanlara kadar insanlar evrenin geleceği konusunda oldukça umutsuz iki olasılık düşünüyorlardı: Ya evren sonsuza kadar genişlemeyi sürdürecekti, maddesi soğuk kara bir boşluk şeklinde dağılacaktı, ya da felaket türünden "büyük bir çatırtıyla" kendi üzerine çökecekti. Ufuklarını genişletmek isteyenler için, Stanford Üniversitesi'nden fizikçi Andrei D. Linde daha az sıkıcı bir senaryo sunuyor: Sonsuza kadar kendini yeniden üreten bir evren. Linde'nin teorisl, kendisinin gelişimine yardımcı olduğu bir kavrama, "inllation" kavramına dayan maktadır. Bu teze göre, büyük patlamadan hemen sonra, evren henüz fantastik şekilde küçük, sıcak ve yoğun iken, şimdiki göreli olarak yavaş genişleme hızına gelmeden önce görülmemiş bir büyüme atılımı geçirmiştir. Tüm evren uzayın küçük bir beneğinden çıkmış ola bilir. Linde sözlerine şunları ekliyor: "Büyük ihtimalle biz daha önceki bir evren tarafından yaratılmış olan bir evreni incelemekteyiz." Enflasyon tezinin, parçacık fiziğine dayanan daha önceki versiyonları, son derce özelleşmiş "ince ayarh" koşulların varlığını gerektiriyorlardı. Fakat Linde şişmenin daha jenerik süreçlerden çıkabileceğini göstermiştir. Kuantum mekaniğine göre, uzay hiç bir zaman tamamen boş değildir; çok küçük ölçeklerde uzayın enerji içeriği şiddetli şekilde dalgalanır. Linde, bu kaotik kuantum dalgalanmaların şişme olayını başlatmaya yetecek kadar yoğun enerji ortaya çıkarabileceğini söylemektedir. Enflasyon kendi kendini sınırlayan bir olaydır: Yakıtı olan enerjiyi hızla azaltır. Fakat Linde, bu olayın aynı zamanda kendini sürdüren bir olay olduğunu ileri sürüyor: Kuantum dalgalanmalar bir yerde, bir enerji zerresinin evrene yayılmaya devam etmesinı sağlayacaktır Bu evrenler kendimizinkine hiç benzemeyebilir. Linde, bunların ilk koşullarında basit değişikliklerin, şişme durduktan sonra fiziksel yasalarının kendini gösterme şeklinde büyük değişiklikler olmasına yol açabilecegini açıklamaktadır. Evrenin ya sonsuza kadar genişleyerek süreceği, ya da kendi üzerine çökeceği görüşterine karşı yeni bir tez bu... S Oğlu Dmitri ve diğerleriyle çalışan Linde bu fikirlerin benzeşimini bilgisayarda yaratmıştır. O "ister inanın, ister inanmayın, şimdi size gösterebiliriz" diyor Bu imajlar uzayın iki boyutlu bir dilimine karşılık gelen pürüzlü, dağ gibi bir alanı göstermektedir Tepeler yüksek enerjili, şişen bölgeleri gösteriyor; vadiler, şişmeyi durdurmuş olan kendi yerel evrenimiz gibi, göreli olarak düşük enerji durumlarını temsil ediyorlar. Renkler farklı ilk koşulları ve fizik yasaları olan alanları gösteri yor. Linde enerji farklılıkları tarafından yaratılan dağlık desenin yapısının parçalı olduğuna işaret etmektedir: Bu yapı bir protondan trilyonlarca defa küçükten, bilinen evrenden trilyonlarca defa daha büyük olanlara kadar uzanan ölçeklerde kendini göstermektedir. Bunun kanıtı nedir? Linde, evrenimizin ateşli doğumunun son ışıkları oldukları düşünülen, zayıf mikrodalgalarda son gözlemlenen "kıvrımların" şişme tezinin kestirimleriyle oldukça uyum halinde olduğunu belirtmektedir. Evrenimizin toplam kütlesiyle ilgili tahminler de, şişme tezinin kestirimde bulunduğu değere yaklaşır görünmektedirler, bu değer evrenin yani yerel evrenin genişlemesini yavaşlatmaya yeterli, ama hiç bir zaman onu durduramayacak bir değerdir. Çok ötede parıldayan tüm diğer evrenlere gelince, onlar bizden şimdilik herhangi bir anlaşılabilir gözlem yöntemiyle bozuiamayacak kadar büyük uzaklıklarla ayrılmışlardır. John Horgan Scientific American /Nisan 93 Nezihe Bahar