02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ARAŞTIRMA Tıpta renkli fotokopi Renkll fotokopi kopya kalitesinin derlnlik ve keskınliğindeki olumlu ilerlemeler umut verici. ISAAC ASIMOV H er ne kadar şimdilik renkli fotokopinin çıkması beş dakika sürse de, renkli fotokopi aletleri büyuklük ve kullanım kolaylığı açısından siyah beyaz "ağabeylerinden" geri kalmıyorlar. Fotokopi kâğıdı da sert fotoğraf kâğıdından çok değerli baskı kağıtlarına benziyor. Konica firması Color 7 adlı modeliyledahaözel bir yenilik peşinde.Yeni model renkli fotokopide keskin bir görüntünün yanında, üç boyutlu nesnelerin derinliğini verebiliyor. Bir anlamda kopya değil "fotoğraf" çekiyor. Hamburg Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü'nden Prof.Or.KlausHüschel bu yöntemleorgan kesitlerini ve mide ya da mesane gibi içi boş organların iç yapılarının en kısa sürede fotokopiile belgeleme olanağı sağlandığını söylüyor. Yine aynı modelle, sözgelimı uyuşturucuları kanıtlamak için başvurulan kromatografi ve elektroforez sonuçları renkli olarak çoğaltılabilmekte. Numuneler kopya yüzeyinde saydam bir kaba yerleştiriliyor. Arka plan beyaz olacaksa aletın ka pağ ı kapatılmalı. Tıpta kullanımının yanın da üç boyutlu nesnelerin hızla belgelenmesinin gerekli otduğu birçok durum akla gelebilir. Yıldızların haritasını çıkarmak Bizim gördüğümüz yıldızlar tıpkı an oğulu gibi, bir o yöne bir bu yöne, gökyüzünde hareket halindeler... Çeviri: Fatma Arîunkal U zaya büyük bir teleskop koyduğumuzda bu teleskopun, gördüğü yıldızları tanıyabilmesini isteriz. işte bunu sağlamak için Baltimore'daki Space Telescope Science Instıtute (Uzay Teleskop Bilim Enstitüsü) bilimadamları, 1989'da, bugüne kadar yapılmış olan en büyük yıldız haritasını hazırladılar. Bu harita, sadece uzay teleskopuna yol göstermeyecek; dünyadaki astronomların da işine yarayacaktır. Yıldız haritalarının uzun bir geçmişi var. Bunların ilki, eski Yunan astronomi Hlpparkus tarafından, M.ö. 130 dolaylarında yapılmıştır. Hipparkus, gökyüzünde yeni bir yıldız (bizim bugün "nova" adını verdiğimiz bir şey) görmüştü ve buna benzer başka fenomenlerin çabucak fark edilmesini sağlamak istiyordu. Bunun için en parlak 850 yıldızın bir tistesini çıkardı ve gökyüzünü enlem ve boylam çizgilerine bölerek bu yıldızların konumlarını verdi. O listede bulunmayan herhangi bir parlak yıldız, derhal yeni bir yıldız olarak teşhis edilebilecekti. Keskin gözlü Alman M.S. 150 dolaylarında ise başka bir astronom, Ptoleml, Hipparkus'un verilerini alıp bu konudaki kendi kitabına kattı ve bunlara 170 yıldız daha ilave etti. Ptolemi'nin haritası, tam on dört yüzyıl boyunca kullanılmıştır. 1580'lerde ise Danimarkalı astronom Tycho Brahe, ilk modern yıldız haritasını yaptı. Brahe, bizzat kendi tasanmı olan aygıtlar kullanarak, yıldızları eski çağ insanlarının başarmış olduğundan daha dakik bir şekilde konumlandırabildi. Brahe'nin haritası, 788 dakik konumlandırılmış yıldız içermekteydi. Bundan yüz yıl kadar sonra, keskin gözlü bir Alman astronom Johannes Heveltus, 1.564 yıldız içeren ve Brahe'ninkinden bıle daha iyi olan bir harita yaptı. Ne ki Brahe, çalışmasını teleskopun icadından önce yapmıştır; Hevelius ise, teleskop kullanmayı reddetmişti Hevelius'un zamanından sonra yıldızlar, artık sadece teleskop kullanılarak haritalanmıştır. Bu sayede yerleri çok daha büyük bir kesinlikle saptanabilıyordu. Teleskopla birlikte, ayrıca, çıplak gözle saptamanın mümkün olmadığı çok sönük yıldızlar da görülmüş ve konumlandırılmıştır. Argelander, o tarihte henüz yıldız ışığını kaydedecek kadar geliştirilmiş olmayan fotoğraftan yararlanmaksızın çalışmıştır. Ve gece gökyüzünü büyük teleskoplar aracılığıyla fotoğraflamak mümkün olduğunda, her bir yıldızın konumu gözlem sırasında saptamaya çalışmak gereksizleşti. Sadece fotoğraflar çekiyordunuz ve sonra değişik yıldızların konumlarını aceleye gelmeden, rahat rahat saptayabiliyordunuz. Böylece, 1900'lerin başlarında bile milyonlarca yıldızın haritasını çıkarmak mümkün olmuştu. Space Telescope Science Institute (Uzay Teleskop Bilim Enstitüsü) tarafından hazırlanan 1989 haritası, 18.829.291 cismin konumunu ve parlaklığını bildirmektedir. Bunlardan 15 milyon kadarı, kendi galaksimizdeki yıldızlardır. Geri kalan üç ya da dört milyon ise, başka galaksilerdir. Gözü iyi gören i'nsanlar, optiğin yardımı olmaksızın, sadece 6 bin kadar yıldız görebilirler. Bunların parlaklığı, 6'ıncı Kadir'dendir. (Kadir yükseldikçe, yıldız sönükleşir). 1989 haritası, 15'inci Kadir'e kadar bütün yıldızları ve öteki cisimleri içerir. Ne ki modern teleskoplar, 21 inci Kadir'e kadar cisimleri saptayabilirler, dolayısıyla yeni yıldız haritası görülebilir her cismi içeriyor denemez. Yeni yıldız haritası, uzay teleskopunun ve dünyadaki astronomların olağandışı radyo dalgaları, enfraruj ışık ve xışını radyasyonunu incelemelerini mümkün kılacak ve gördükierinin konumunu aynı noktada konumu önceden saptanmış bildik cisimlerle karşılaştırmak suretiyle, bu radyasyon ile görülebilir cisimler arasında bir bağ kurmalarını sağlayacaktır Nispeten ölgün novalar bile kolayca tarnnabilecek, aynı şekilde ışık emisyonlan değişmeler gösteren, zaman içinde kâh sönükleşip kâh parlaklaşan yıldızlar ve galaksiler de (ve hatta uzak kuasar'lar da) teşhis edilebilecektir. Böylesine muazzam ve dakik bir haritada kusur bulunamayacağı geliyor akla; ne ki bütün yıldızların hareket ettiği de, bir olgudur. Yıldızlar, kendilerini galaksinin merkezine doğru taşıyan devasa yörüngeler içinde uzaya dalarlar, bunların kimi nispeten dairesel yörüngeler, kimi ise uzunlamasına eliptik yörüngelerdir. Elbette, bizim Güneşimiz de, hareket halindedir. Bütün bunların sonucu ise, bizim gördüğümüz yıldızların, tıpkı an oğulu gibi, bir o yöne bir bu yöne, gökyüzünde hareket ediyor olmaları. Hareketler çok yavaştır, ne ki konumda kaymalara yol açarlar ve bu kaymalar, çok küçük oldukları halde, kuşkusuz uzay teleskopunu altüst edecektir. Astronomların tahminine göre, çok değil, yalmzca beş yıl içinde yıldızların tam %10'un konumu, artık uzay teleskopunun onları teşhis etmesini imkânsız kılacak yeterlikte kaymış olacak. Dolayısıyla bugün astronomlar, bu aşikâr hareketleri hesap etmeye ve bu suretle, bu bilgiyi de yıldız haritasına katmaya çalışıyorlar (Copyrlght LATS) Kusursuz harita mümkün mü? Teleskop devrede Teleskopla yapılan ilk kayda değer yıldız haritası, Ingiliz astronom John Flamsteed tarafından gerçekleştirilmiştir. Harita, Flamsteed'in ölümünden altı yıl sonra, 1725 yılında yayımlanmıştı ve 3 bin yıldız içeriyordu. 1859 ve 1862 yılları arasında ise, çok daha iyi teleskoplardan yararlanan ve kendıni tamamiyle bu işe adayan Alman astronom Frledrlch Argelander, dev bir yıldız haritası hazırlayabildi; bu haritada 457.848 yıldız yer ahyordu, her bir yıldızın, enlemi ve boylamı titizlikle verilmişti. Argelander'in haritası, dört ciltti. O zamanlar hiç kimse, bundan daha büyük ve daha iyi bir yıldız haritası yapmanın mümkün olabileceğini aklının ucundan dahi geçiremezdi, ama (yukarıa ,, kesıtı fotoğraf gıbı gözükmesıne karşın "sadece" doğrudan bir kopya. Ustelik yeni modellerin sağladığı cterinlık kesınliğı, görüntüye üç boyutlu bınzlemm veriyor. Serumdaki uyuşturucu ya da baktenlen ortaya çıkaran kromotoğrafi de aynı yöntemle doğrudan kopya edilebıliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle