Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
GÖKYÜZÜ KANSER ARAŞTIRMALARI Mart ayında gokyuzu ODTÜ Amatör Astronomi Topluluğu Nükleer redktörterin kansere etkisi 2 ngiltere'de nükleer reaktörlerin I çevresinde yaşayan insanlarda I kanser riskinin çok olduğu görükjü. Atomik güç istasyonlarının, reaktörlerin ve radyoaktif maddeler üreten fabrikaların civarında yaşayan, 24 yaşın altındaki birçok insanda lösemi vakasının arttığı kanıtlandı. Başka bir araştırmada Sellafield nükleer kompleksin yakınlarındaki bölgelerde doğan çocuklarda kanser vakasına sıklıkla rastlandı. Bu bölgede doğmaytp başka bir bölgeden Sellafield 'deki okullara getirilen bir grup çocukta da kanser belirtileri görüldü. Benzer arastırmalar Seascale'de de yapılmış ve çocuklar üzerinde yapılan takım çalışmalan sonucu nükleer reaktör bulunan yerlerde doğan, ama başka bir yerde okula giden çocuklarda kanser vakasına pek rastlanmamıştı. İngiliz tıp yayınlarına göre, yapılan arastırmalar kanser nedeninin doğumdan önce veya bebeklik çağlarında ortaya çıkan bir olgu olduğunu gösteriyor. Ancak bunu kanıtlamak için daha çok araştırmaya gerek duyuluyor. Ayrıca değişik bölgelerdeki nükleer reaktörlerin insanlar üzerindeki etkisi de farklı olmakta. Sellafield çevresinde yaşayan kişilerde, diğer nükleer reaktörlerin çevresinde yaşayan kişilere kıyasla beyin kanseri ve multiple myeloma vakalarına daha sık rastlandı. urlardan alınan ve zayrflatılan doku özütlerinden hazırlanıyor. Şimdiye kadar yapılan araştırmalarda bu doku özütlerinin iyi huylu popillomları önlemede başarılı olmasına karşın, henüz kötü huylu urlar üzerinde etkili olmadığı belirlendi. Ur hücreleri, normal hücrelerden farklı olarak antijenik proteinler taşır ve bunlar uru yok edecek olan akyuvarları harekete geçirirler. Doku özütünden yapılan aşı vücuttaki urları reddetme mekanizmalarını harekete geçiren proteinleri içerdiği için etkili oluyor. Jarret' in grubu şimdi virüse ait genom kodunun hangi bölümünün tepkimeye yol açan antijenik proteinleri oluşturduğunu araştırıyor. Bu virüslere ait genler iki grupta toplanıyor: Birinci gruptakiler hastalık bulaşan hücredeki büyüme çevrimini düzenleyen genler, ikinci gruptakiler ise virüs kabuğunda bulunan yapısal proteinleri oluşturan genlerdir. Glasgovv grubu birincilerin bağışıklık tepkisini yapan antijenleri ürettiğini düşünüyor. insanlarda rahim boynu kanserine neden olan 16 ile 18 papillom virüsü saptandı. Jarret'e göre insan genleri de sığırlarınki gibi "okunabilir" ve hücre kültürlerinden yapılan aşıları elde etmek üzere sığırlarda uygulanan yöntem örnek alınabilir. Bu ise insan rahim boynu kanserine karşı bir aşının bulunması olasılığını arttırıyor. (New Scl«ntl«t, 5 Kasım 87) 3 Mart 88'de Yarı Gölge Ay tutulması Türkiye'den gözlemlendi. 18 Mart 88'de tam Güneş tutulması Dünya'nın çeşitli bölgelerinden gözlemlenecek. Ay, Güneş tutulması için yeniay, Ay tutulması için de dolunay evresinde veya bu evrelere yakın olmalıdır. Ay'ın yörünge düzleminin ekliptik düzlemi ile çakışmamasından dolayı, tutulma için Yeniay ve Dolunay evresinde olması yeterli değildir. öyle olsaydı her Yeniay evresinde Güneş, her Dolunay evresinde de Ay tutulması olurdu. Tutulmalar için Güneş, Dünya ve Ay aynı düzlemde bulunmalıdırlar. Ay'ın yörünge düzlemi ekliptik düzlemiyle 5°09'luk bir açı yapar. Iki düzlemin arakesitine düğümler doğrusu, bu doğru ile gökküresinin arakesitine de düğüm noktaları denir. Tutulmalar için Ay'ın Yeniay ve Dolunay olmasından başka alt ya da üst düğüm noktalarından birinde veya bu noktalardan birine çok yakın olmalıdır. Genel olarak yılda 4 Güneş, 2 Ay tutulması olur. Kimi zaman da 2 Güneş tutulmasına karşılık hiç Ay tutulması olmaz. Yörüngeleri elips olduğundan DünyaGüneş ve DünyaAy uzaklıkları devamlı olarak değişir. Bunun için Güneş ve Ay tutulmaları çeşitli şekillerde oluşuyor. gesi düşer, bu gölge onun bir kısmını ya da bütününü kaplar. Ay'ın tamamı gölge içinde kalırsa tam Ay tutulması, bir kısmı gölgede kalırsa yarı gölge Ay tutulması olur. Güneş tutulmaları 1) a Dünya, Ay'ın gölge konisinin tam tepe noktasından geçerse Güneş bir süre için Dünya'dan görülmez. b Dünya, Ay'ın gölge konisinin içinden geçerse Dünya üzerinde daha geniş bir alan uzun süre Güneş'ten ışık alamaz. Her iki duruma da tam Güneş tutulması denir. 2) Dünya, Ay'ın gölge konisinin uzantısından geçerse; Güneş'in sadece kenarında kalan bölgelerini görürüz. Buna halkalı Güneş tutulması denir. 3) Dünya, Ay'ın yarı gölge konisinde bulunduğunda Güneş'in sadece bir parçası görülebilir. Bu çeşit tutulmayada parçalı Güneş tutulması denir. Tam gölge Güneş tutulması 18 martta Sumatra, Borneo ve Pasifik Okyanusu'nun doğu ve kuzeyinden gözlemlenecek Türkiye'den izlenemeyecektir. Güneş tutulması evrensel zamanlar (U.T.) 17 martta saat 23.24'te başlayacaktır. Merkezdeki tutulmanın başlangıcı 18 martta saat 00.23'dür. Saat 02.22'de maksimum dereceye ulaşacak ve tam tutulma gözlemlenecektir. Merkezdeki tutulma saat 03.32'de, tutulma ise saat 04.31'de sona erecektir. Türkiye bölge zamanıyla Güneş tutulmasının saatini öğrenmek istiyorsak evrensel zaman olarak verilen değerlerin üzerine 2 saat eklemeliyiz. D Rahim kanseri için aşı ihtimali Kahve kansere karşı koruyabilir mi? Ay tutulması Dünya sürekli olarak Güneş'e karşı olduğundan Dünya'dan uzaya doğru bir gölge konisi oluşur. Dünya, Güneş'le Ay arasında bulunduğundan Ay'a göl I Mart ayının ilginç olayları 1.3.88 Ay en beri noktasında 3.3.88 Dolunay, yarı gölge Ay tutulması 6.3.88 Venüs Jüpiter'in 2° kuzeyinde 7.3.88 Spica Ay'ın O.°7 kuzeyinde, çakışma Mars Nepttn'ün 1 .°4 güneyinde 8.3.88 Merkür en büyük uzanımında (batı 27°) 10.3.88 Vesta durağan Antares Ay'ın O.°6 kuzeyinde, çakışma 11.3.88 Son dördün 12.3.88 Uranüs Ay'ın 5° kuzeyinde Satürn Ay'ın 6° kuzeyinde Neptün Ay'ın 6° kuzeyinde 13.3.88 Mars Ay'ın 5° kuzeyinde 16.3.88 Merkür Ay'ın O.°5 kuzeyinde „ çakışma. Ay en öte noktasında 18.3.88 Yeni Ay, Güneş tutulması 20.3.88 Ekinoks Jüpiter Ay'ın 5° güneyinde 21.3.88 Venüs Ay'ın 2° güneyinde 25.3.88 İlk dördün 26.3.88 Vesta Ay'ın O.°5 kuzeyinde, çakışma 29.3.88 Ay en beri noktastnda neklerde rastlanan kanserlerin tedavisi için yapılan deneylerde rahim kanserine karşı bir aşının bulunması olasılığı belirdi. Sığırlardaki papillom virüsleri (Bovine Papillomeviruses BPVs) ingiltere'de en fazla sığır ölümüne yol açan virüslerdir. Bu virüsler kanser salgınlarına neden oluyor. BPVs ülkedeki ıneklerin dörtte üçüne bulaşmış ve bazı çiftliklerde sığırların yüzde 25'i BPV kanserine yakalanmış durumdalar. BPVs her zaman ölümle sonuçlanan kansere neden olmuyor: Hayvanların çoğunda iyi huylu urların veya deri yüzeyine sapla tutunan siğil, polip gibi papillomların oluşmasına yol açıyor, çok azında ise kötü huylu urları geliştiriyor. Bu yönden BPV kanseri insanlardaki rahim boynu kanserine çok benziyor. insanlarda meydana gelen papillomların yalnızca yüzde 1 'i kötü huylu urlara dönüşüyor. Bill Jarret ve iskoçya'da Glasgovv Üniversitesi'ndeki çalışmagrubu, BPV kanserine karşı iyileştirici bir aşı geliştirmeye çalışıyorlar. Bu aşı kötü huylu F rensız Prof. Gerard Debry'nln kahvenin etkileri üstüne yaptığı arastırmalar ABD'de büyük tartışmalara yol açan bir konuya açıklık kazandırdı. ABD'li araştırmacılar kahvenin pankreas kanserine neden olduğunu ileri sürüyorlardı. Prof. Debry ise kahvenin ne pankreasta ne de başka bir organda kansere neden olduğunu, tersine kafeinin henüz bilinmeyen bir mekanizmayla tümörlerin gelişmesini engelleyici etkisi olabileceğini ileri sürdü. Prof. Debry, kahvenin gelişmekte olan kansere uyarıcı etkisi olup olmadığını da araştırdı. İki yıl boyunca, farelere günde ^080 fincana eşit miktarda kahve verilmesi sonrasında hiçbir uyarıcı etki gözlenmedi. Kahvenin etkileri üstüne 20 yıldan beri yapılagelen çalışmalar sonrasında, çok fazla kahve içilmesinin kalbin rıtmıni bozduğu ve kişiyi uykusuz, sinirli yaptıgı kesinlik kazandı. Bunlar uzun suredir biliniyordu. Ayrıca, son araştırmalara dayanılarak, çok fazla kahvenin kandaki kolesterol oranını arttırabileceğı öne sürülüyor. (M.A. Science «t Vi« Şubat 88)