01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet C U M A R T E S İ PARASIZ EKİ SAYI : 5 3 5 MART 1 9 8 8 Büyük flzlkçl Rlchard Fynman öldü Sporculara kişilik testi Ulaşılmaz kıtaya yolcuiuk Denizlerimiz Dosyası'na yanıt Olimpiyatlarda sahte sporcular Mart ayında gökyüzü Rahim Kanseri için aşı Ertuğrul Erdin Zehirli çöpler ve dioksin S on günlerde Federal Almanya'nın tehlikeli artıklarının Türkiye'ye gönderilmesi nedeni ile sık sık sözüedilea"Dioksin = Seveso zehtri" nedir? 1977 yılında Hollanda'da yapılan çalışmalarda evsel çöp ve katı artıkların yakıldığı yakma tesislerinin uçucu küllerinde ve duman gazlarında poli klorlu dibenzo dioksinler (PCDDs) ve poli klorlu dibenzo furanlar (PCDFs) bulunmuştur. Yaklaşık 75 çeşitli klorlu dibenzo dioksitler ve 135 klorlu dibenzo furanlar mevcuttur. Bu maddelerin bugüne kadar bilinen büyük kaynakları şunlardır: • Kimyasal üretim (Kimyasal üretim süreçleri, kimyasal ürünler) • Termik süreçler (Evsel çöplerin yakılması, diğer artıkların yakılması vb.) • Rezervuarlar (Kimyasal artıkların depolanması, kirleticilerin şiddetli bulaştığı yerler). Ancak bunun dışındaki irili, ufaklı diğer kaynaklar ne derece ve nereye kadar ihmal edilebilir henüz bilinmiyor: Kömür termik santralları, benzin motorları, dizel motorları, odun yakma vb. gibı. Göllerin, akarsuların sedimentlerinde ve arıtma çamurlarında da analizler sonucunda PCDDs ve PCDFs bulunmuştur. Kullanılmış lastikleri katkı yakıt olarak döner tambur fırınlarında kullanan çimento fabrikalarında oluşan uçucu küllerde yapılan analızlerde ise PCDD./PCDF'e rastlanmamıştır (Hagemaier, 1985). Görüldüğü gibi dioksln gazı çöp ve katı artıkların yakılması sırasında oluşmaktadır. Son yıllarda yapılan çalışmalar sonucunda bu gazın 300400° C sıcaklıklarında dioksin gazının oluştuğu ve genelde de yanma sırasında meydana gelen uçucu küllere geçtiği belirlenmiştir. Dioksinin parçalanması, zararsız hale gelmesı ise 600° C de gerçekleşmektedır. Nicelik olarak parçalanması içın şart koşulacak yanma sıcaklığı 1200° C'dir. Ancak bu gazların 600° C'de bir saat süre ile bekletilmesi halinde de aynı düzeyde emisyon giderilebileceği anlaşılmıştır. Dioksin büyük oranda uçucu küllerde, çok sayıdaki kesin bılinmeyen ara bileşiklerin reaksiyonlan sırasında oluşmaktadır. Kazan çıkışmda 300400° C sıcaklık olan yerde de birikimi olmaktadır. Toz tutucularında sıcaklığın 250° C civarında olması nedeni ile burada dioksin oluşması önlenemez. Konsantrasyonu 0.001 mg Dioksin/kg. kül dolayındadır. Dioksinin akut ve kronik toksitite özelliği vardır. D Migren tedavisinde yeni adımlar atıldı Migrenin beyindeki kılcal damarların daralması ya da histaminin yarattığı alerjiden kaynaklandığı görüşlerini birleştiren yeni araştırmalar, migren tedavismi olanaklı kılacak gelişmelere yol açabiiir. C eşi'li baş ağrıları içinde en ağırı olan migren, bulantılara. kusmalara, bazen de anlık görme bozukluklarına neden olur. Hiçbir f nedeni olmadan başlayan migren sancıları belirti sürelerde yinelenir (her hafta, her ay ya da daha uzun zaman süreçler! içinde). Genellikle bırkaç saat sürer ve insanda karanlıkta yatıp beklomekton başka bir şey yapacak güç bırakmaz. Ulusal Sağlık ve Tıp Araştırmaları Enstitüsü INSERM'den bir Fransız araştırmacılar ekıbı, J.C.Schvvartz başkanlığında sürdürdüklerı çalışmalar sonucunda histaminin beyin bölgesındeki ve ciğerlerdeki eylemıni bir ölçüde kontrol altına almayı başardılar. Histamın (Yunanca histos: Doku), katılgan dokunun başlıca elemanlarından olan özel dokular, yanı mastositler ile birleştirilir ve stoklanır. Aşağı yukarı bütün organızma içinde bulunan histamın, ancak belirli durumlar karşısında, örneğin bir şok sonrasında 'serbest kalır'. Bu maddeye bazı yaraların kabuk tutma dönemlerındekı dokularında ve hatta bazı kanser tümörlerinin çevresinde de rastlanmıştır. Migren gerçek bir sosyoekonomik olay olarak da kabul edilebilir. Çünkü her ylrmi kişiden birinl etkısi altına almaktadır Gerçek bir hastalık olarak kabul edilebilecek migren, ınsanın butün yaşantısı boyunca sürebilir, ancak hiçbir hasara yol açmadığı gibi sağlığı bozacak tehlıkelere de neden olmaz. Migren, hastaların olduğu kadar doktorların da korkulu rüyasıdıç. Tıpta kaydedilen büyük gelişmelere karşın, migren, hâlâ tedavlai olanaksız hastalıklardan biri olarak kalmıştır. Todavısınde kullanılan ilaçların bazısının başarılı sonuçlar vermesıne karşın, birçok ilaç hiçbir işe yaramamıştır. Üstelik doktorlar, ne bazı ilaçların neden yararlı olduğunu ne de diğerlerinin başarısız olduğunu açıklamaktan aciz kalmışlardır. Histamin üreten nöronlar Kafatası içinde de bulunan histaminin sadece katılgan dokunun mastosıtleri tarafından üretildiğı sanılıyordu. Oysa Prolesör Shvvartz tarafından yapılan araştırmada beyin nöronlarının da aynı işlevı gördüğü kesin olarak bulunmuştur. Bu nöronlar tarafından üretilen histamin aynı zamanda bir nö~ lOtransmiter görevinı de yüklenmektedir. Böylece histamin, belirli bir alıcı bölgeye yerleşerek diğer nöronları aktive etme becerisine sahip olmaktadır. Burada söz konusu olan canlandırma işlemı iki belirli süre içinde gerçekieşir ve iki 'haberci'ye gerek duyar. Birınci habercı, alıcı üzerine yerleşen ve diğer dokulardan gelen haberi ileten kimyasal maddedir (nörotransmiter, hormon vb.). Ikinci haberci ise yıne bir kimyasal maddedir, ancak dokunun içinde bulunur ve verilen haberi dokunun anlayabilecegı bir dile çevirmekle yükümlüdür. Histamın iki tıp alıcıya yerleşebilır: H, alıcıları iki fostatidilınositol üremesine neden olurlar ve HJalıcıları AMP sıklik üremesını durdururlar. Gerçekten de histaminin molekül yapısı kesin degıldır. bazı değışıkliklere uğrayabilir, böylelikle ıkı tip alıcıya da uyum sağlayabilir. H.ve Hjalıcılarını yalnız nöronlar üzerinde aeğil histamine tepki gösteren her türlü organizma dokusu üzennde bulmak olasıdır Her tipin, dokudan dokuya değışen belirli ışlevleri olduğu göz önünde tutulursa histaminin rolü üzerinde neden kısıtlı bilgı sahibi olunduğu kolaylıkla anlaşılabilir. Ancak konu ile ılgılı çalışmaların hıziandırılması ile bazı gelışmeler kaydedıleceğı, bu bılgıler sayesınde de ledavide önemli adımlar katedıleDevamı 2. Sayfada Migrenin nedenleri? Migrenin nedenleri nelerdir? Elll yıldan beri öne sürülen bir iddla bu başağrısı şeklını beynln kılcal damartannın ya da beyin kabuğunun tşteyişindetd bozukluklare bağlamaktadır Bilındığı gıbı kılcal damarlar, anlık gereksinımlere uyum sağlayabılmek ıçın belirli bir düzenleme sistemine sahiptirler. Bir yandan içınden geçtikleri dokulardaki kan dolaşımını sağlayabılmek için sıkışır ya da genişler; diğer yandan kanda bulunan elemanların dayıtımını kolaylaştırabilmek için daha a? ya da daha çok geçirgen haie gelirler. Ancak bu sistemler çok hassas olduk larından, herhangı bir bozukluk sonucunda migrenin başlamasına neden olabilirler. Öte yandan, bazı pataloğlara göre, migren, organizmada bulunan ve bazı nedenlerle ortaya çıkan kimyasal bir maddenin.'hlatamin'ln yarattığı alerjlden kaynaklanmaktadır. Ikinci varsayım birincisini de doğrulamaktadır, çünkü histamın kılcal damarların düzen sistemlerınde önemli rol oynayan elemanlardan biridir. Üstelik bu maddenin birçok alerjiye, özellikle de astım krizlerine neden olduğu bilinmektedir. Hlpotalamos Beyln köku insan beyninin dış görunuşu Histamin yüklu hücrelerin çekirdeklerının bulunduğu bölüm arka hipotalamus bölgesinde yoğunlaşmaktadır. Bu hücrelerin uç noktalannın bulunduğu aksonları ise beyin kabuğunda toplanmaktadır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle