Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Betty Blue, gözünü niçin oydu? Gözün, görmenin, insan ilişkilerinde, iç dünyanın yapılanmasında taşıdığı önem nedir? Yankı Yazgan etty Blue'yu seyredenleri en çok çarpan anlardan bırısı, filmin kadın kahramanının bır gözünü oymuş olmasıydı. Sınemadan çıkanların çoğunun kendi aralarındakı konuşma konusu (Denetleme Kurulu'nu 'harekete geçiren' görüntülerden çok) genç kıza ne olduğu, neden gözünü oyduğu, neden çıldırdığı, acaba hastalığının ne olduğuydu. Hatırlaması bile içimi buran göz oyma ve çıldırma sahnelerini filmden koparıp, bir klinik muayene bağlamında 'değerlendirmek' hem cazip gözükmüyor hem de bu pek anlamlı bir çaba değil. Kıza bır klinik etiket takılması pek çok meraklıyı tatmin edebilir, ama davranışını anlamamıza çok fazla katkıda bulunmayabilır. Doğrusu, film boyunca kızı anlamamı sağlayacak yeteılı verıyi toparlayamadım, sadece "eyvah, psikotik bir şeyler çıkacak" gibisinden sessiz ünlemler çıktı ortaya. . Ancak açık olan bir şey var ki, kendi gözünü oyma davranışına ilk raslayış değildi bu. En klasik örnekler Oidipus'un IUMTEKNIK C U M A R T E S • ^ • • • • • • • M ^OJllllUlİllLMkfl ^ ^ ^ ^ SAYI: j P A R A S I Z E K İ Jüpiter'in "kırmızı 8 8 5 K A S I M 1 9 8 8 leke"sinde neler var? Yazı karşısında aydınlarımız Bilglsayar doğayı kavrıyor İdrar zorluğuna kesin çözüm Kasım ayında gökyüzü. Çağın hastalığı yorgunluk Bu yılın Nobel ödülleri B kendini kör edişidir. Psikanaliz, annesiyle evlenmesinin diyeti olarak gözlerıni kör etmesini, simgesel bir iğdiş etme olarak yorumlar. Çok akla uzak sayılmaz.. Ama bebekken ortadan kaldırılması planının hazırlayıcılarından sayılabılecek karısıannesı lokaste ile göz göze gelmekten kaçınmak ıçın de gözlerıni oymuş olabilir. Oinopi ise kocasını terk edip, iki çocuğu ve yeni sevgilisi ile birlikte denize açılır. Kocasının takibinden hızla kurtulmak için gemide 'safra' saydığı çocuklarını denize fırlatır. Sonraları kocasına gerı döndüğünde, erkeğin gözlerinde yansıyan kendi suçluluğunu görmemek için gözlerıni oyar. Psikanalizin vaka kaynağı' mitolojideki bu hikâyelerde, hep sert bir otorite figürü vardır. Kişiyi avucuna alır, bu otorite figürüne kendinden bir parçayı kurban etmeksizin kişi ıç rahatlığına, sükunete ve 'temizliğe' kavuşamaz. Mitolojideki vakalar' dışında psikiyatri kaynaklarının bildirdiği kendi gözünü oyma olayı çok sayıda değil. Psychiatric Journal of Universlty of Ottavva'da yayımlanmış bir yazıda 1979'a kadar 21'i göz oyma ile sonuçlanmış 34 tane kendi gözünü yaralama vakası bildiriliyor. Bunların önemli bır kısmının 19. yüzyıla ait olduğunu belırtmek gerek. Bu eylemin temelinde suçluluk ve kendini cezalandırma eğiliminın yattığı, cezanın ve suçun fantazilerde ya da gerçek hayatta cinsel "kural çiğnemeler" için biçildiği, analitik teorisyenlerin görüşü... Ayrıntılı bildirilmiş vakaların hemen iıepsinde, kışılerın dinsel inançlarının oldukça güçlü olduğu ya da lyı ve kötü kavramlarıyla, saflıktemizlikle uğraşıyor oldukları görülüyor. Cinsel hayatlarında doyurucu Devamı 2. Sayfada Ikiz yaşamın gizemi Dünya üzerinde doğan her yüz bebekten ikisi ikiz ikizler üzerinde yapılan araştırmalar, soyaçekim ve çevre koşullarının insan davranışları üzerindeki etkiierini belirleyici birer anahtar olarak kabul ediliyor. Derleyen: Betül K. Sayıl oma'da dünyanın tek ikiz araştırma merkezi olan Gregor Mendel Enstltüsü'nde 18.000 ikiz, her koşul altında inceleniyor. Adını çağdaş genetiğin kurucusu olan bilginden alan bu enstitüde, ikizler ilk nezleye yakalandıkları günden başlanarak inceleniyor. Enstitünün' "•neticisi Luigl Gedda gerçek ikiz ya da monozigot denilen tek yumurta ikizlerinde, ilk dişln aynı anda çıktığını, ergenliğe aynı anda girildiğini, hatta yaşlılık kataraktının aynı anda ortaya çıktığını belirtiyor, Doktor Gedda, bu olguyu tamamen rastlantı eseri keşfetmiş. Doktor Gedda, oranı bireyden bireye, hatta aynı bireyde gün içinde değişim gösteren ve kanın bileşkenlerinden biri olan 'glutathion' adlı maddeyi incelerken karşısına birbirinden ayırt edilmesi olanaksız Toplam 21 göz oyma R Betty Blue'yü oynayan Beatrice Dalle iki kan analiziçıkmış. Bu analizler, monozigot ikizlere aitmiş. Bu ikizler üzerinde üst üste yapılan analizler, glutathion oranının hep birblrlne eş kaldığını göstermiş. Bu buluşun ardından Doktor Luigi Gedda, yaşamını ikizler üzerinde yaptığı araştırmalara adamış. İncelemeleri sonucunda bir bılımsel varsayım ileri sürmüş: 'Chronogenetique' (zamangenetlğl). Luigi Gedda, kalıtımsal özelliklerin belirli bir zamanda ortaya çıktıklarını ve daha sonra yine belirli bir zaman noktasında kaybolduklarını söylüyor. Doktor Gedda'ya göre, gen uzayın üç boyutunda olduğu kadar dördüncü boyut olan zamanda da kendini göstermektedir. Bu mekanizmanın incelenmesindeki araştırmalarını derinleştirmek için Doktor Devamı 2. sayfada