Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S AĞLI K H AFTAN I N 6ÜNDEMİ İ HerkesAIDŞ testi yapabilecek Avuç içine sığabilecek küçüklükteki test cihazına bir damla kan damlatmak yeterli. Ancak her zaman doğru sonuç almak da mümkün değil. Çeviri: Ayşegül Akgül ir hastanın kanında AIDS'in etkeni olan HIV virüsünün var olup olmadığını belirleyen hazır, anlık testler yakında günlük hayatımıza giriyor. Amerikan şirketi Du Pont'un 1988'in ilk aylarında ingiltere1 de piyasaya süreceği bu yeni testlerin yapılması ya da okunması hiçbir özel uzmanlık gerektirmiyor. Bu yeni testler beraberlerinde birtakım yeni sorunları da getiriyor. Kullanımları ve dağıtımları nasıl olacak? Nasıl bir kontrol sistemi uygulanacak? ingilizlerin bir zamanlar HIV tetkiki için kullandıkları testler epey bir miktar kan, özel malzemeler ve özel teknik bilgi gerektiriyordu. Oysa şimdi, Du Pont'un testinde tüm gereken, seyreltilmiş bir damlacık kanın gösterilen yere damlatılması. Eğer kanda HIV antikoru varsa, bir renk değişimi olacak ya da olmayacak. İşte hepsi bu kadar. Şimdilik, şirketin testin işleyış mekanizması hakkında söylediöi tek şey, olayın zar teknolojisi üzerine"kurulduğu. ABD ve Japonya'da üretilen bu tür araçların basitliği sayesinde, doktorlar bunlan muayenehanelerınde hemen uygulayabilecekler. Ama böyle bir kullanımı, kontrollü bir düzene sokmak yine de epey güç olacak gibı görünüyor. Şirket yetkilileri, testlerinin kesinlikle sağlık yasalarına uygun olarak kullanılması taraftarı. Yani. Test yapılmadan önce hastadan mutlaka yazılı onay alınmalı; her şeyden önce testi yaptırmak için ciddi bir neden olmalı; eğer sonuç pozitifse, kesınlik kazanması için test bir kez daha yapılmalı. Testin uygulandığı yerde, testten önce ve sonra danışmanlık verecek bir ekip olmalı. Aym şirketin yetkilileri, daha şimdiden, yeterli danışmanlık servisinın bulunmadığı birtakım özel klinik ve laboratuvarlardan gelen başvuruları geri çevirdiklerini öne sürdüler. Ingiltere'den bir pratisyen hekimin görüşü de şöyle: Bu son test piyasaya çıktığında hemen deneyecek. Fakat birkaç nedenden ötürü, pratisyen hekimler için, bu testlerin elverişli olmadığını savunuyor. Bu nedenlerden ilki, birçok pratisyenin hâlâ HIV enfeksiyonu konusunda pek yeterli bilgiye sahip olmamalan. Ikincisi, hastalığa yakalanma rıskı epey az olan kışilere, testin yapılmaması gerekir, çünkü yanlışpozıtif sonuçlar alınabilir. Üçüncü olarak, danışmanlık sağlamaları gerekecektır. Son olarak da testi bir kez daha tekrarlamadan asla hiç kimseye pozitif sonuç verilmemelıdır. Bir de bu yeni testi, klşiler kendi kendilerine de uygulayabilirler, işte bu da bir diğer sorun. Dış ülkelerde yolculuk yapanlar, kan nakli gerektiğinde kanla ge B çen bir viral hastalığa yakalanma rıskıni indirgemek için, eşyalarının arasına bu testi de katabilirler. Du Pont şirketi, ancak ABD'de Gıda ve ilaç DeparVnanın'ın onayını sağladığında, testini Ingiltere'de pazarlayabilecek. ABD'de tüm testler izne tabi, çünkü kan, ecza ürünü kapsamında kabul ediliyor. ingıltere'de de ecza ürünleri, benzeri bir sistemle kontrol ediliyor. Fakat bu tür testlerin kullanımını kısıtlayan, çerçeveleyen bir tasarı henüz yok. (New Scientist, 6 Ağustos 87) nsanm tüm kalıtım bilgilerinin deşifre edilmesi, "Genom hahtası"nm çıkartüması, bugünkü teknolojik olanaklarla 300 milyon dolar ve 300 yıl gerektiriyor. Genom plant, DNA 'ların çifte sarmal yapılannın tek tek "kaydedilmelerini" öngörüyor. Bu yapıtaşlanmn her biri, bir bilgiyi taşıyan "harf" kabul edildiğinde, "görevinin belirlenmesi" gereken "harf sayısı" toplam 3 milyar olarak hesap edilmiş. Bugüne kadar, DNA'ların sadece % 0.4'ünün çözümlenebildiği düşünülürse, işin zorluğu anlaşılabilir. Amerikan ve Japon şirketleh çok hızlı çalışan otomatik analiz cihazları geliştirerek, maliyeti ve siireyi düşürme çabasmdalar.. tnsanın genetik yapısının "şeffaflaştmlması"nm, genetik bilgilerin "kötü amaçlar" için kullanımının şartlarmı yaratacağı söyleniyor. Ayrtca bitki ve bakteri genleri üzerindeki çalışmaların, boyutlan bilinemeyen buyük ekolojik değişikliklere neden olacağı inancı da, gen çalışmalarının başlamasıyla birlikte gelişti ve aleyhte kampanyaya dönüştü. Genetik çalışmaların başlıca muhalifı Rifkin 'in görüşlerini yayımlamakla, uzun süredir dergimizde okuduğunuz "gen dosyası" yazılarımızın bir eksikliğini tamamladığımızı düşünüyoruz. Doğa bilimleri kendilerine uzak hedefler koyarlar. Çalışmalarının temelini bu hedeflerin oluşturduğunu söylemek yanlış olmaz. Bilinmeyeni araştırmak, asla vazgeçilemeyecek bir uğraş. Yoksa, ilerlemeden söz etmenin anlamı kalmaz. Hele, genom haritasının çıkartılmasıyla, 1600 çeşit irsi hastalığın nedenlerinin anlaşılacağı; kanser, dolaşım bozuklukları, romatizma gibi genetik faktörlü hastalıkların iyileştirileceği söz konusuysa, "kötü amaçlı kullanım" tehlikesi bile olsa, bu çalışmaları durdurmanın olanağı yoktur. Üstelik, "kötü amaçlar için kullanılacak" ne yok ki çağımızda?.. Haftaya buluşmak umuduyla... • • • O K U R D A N Sayfalann azalması hakkında Biz beş arkadaş Cumhuriyet Bilim Teknik'in sürekli izleyicileriyiz. Bu değerli yayını birikfırerek kütüphanemizdB bu konudaki boşluğu doldurmaya çalifiyoruz. Bu durum Cumhurıyet Bilim Teknik yayıncılannın sorumluluklannt yükselimif olması gerekirken, karşımıza tayfa sayısı eksiltilmif, kısıtlı sayialara rekldmlar yerleftirilmiş bir dergi çıkanlıyor Basına uygulanan ekonomik yaptmmlar gerek gazefenin, gerek bı'z okuyucuıann oıanaklannı sınırlandırmaktadtr ve de s/z bir holding aazetesi değilsiniz. Fakat bunlar Cumhuriyet Bilim Teknik'in sayfa sayısını kısmayı, hele kısıtlı sayfalarda reklâm kabul etmesini açıklayamaz. f l Abmet YILDIZ, Yüfcse/ KALMA, Sait DURSUN, Yılmaz ŞİMŞEK, Ahmet MAZLUM. Dergi çıktıÇından beri yazmak istemindeyım, ancak, bir türlü yazamıyordum. Her ne kadar tayfa sayısı aüşse de içeriğinden bir şey kaybetmemesi sevinç kaynağı. Yıne de sayfa sayısının çokluğu göz çıkarmazdı. Bir süre TÜBİTAK'ın cıkardığı Bilim ve Teknik bu konularda biz'ı aydınlatıyordu. Ne yazık ki son yıllarda dilı bir hayli ağırlastı.. Meraklı bir millet olduğumuz için ancak bilgi dağarcığımız son derece kısıtlı olauğu göz önüne alınına benim de "su ozon tabakası iyice delinse de etkileri ne olacak?" türünden BİZE dOşüncelerim ancak BİLİM TEKNİK tipi bir dergi tarafından doyurulacak ve havaya |bof bo/ sprey sıkma gibi masraflı, yorucu işlerden beni alıkoyacaktır. işin sakası bir yana, bilinçsizlik insanları bu duruma sokabilmek için pusuda yan gelmiş yatıyor. Bu konularda sadece bir okuyucu olarak kalıyoruz. Bizleri aydınlattığınız için çok sağ olun... Atilla YAHŞİEskisehir AIDS'in beslenme ve sporla ilişkisi raştırma laboratuvarları, AIDS'in etkeni olan HIV virüsüne karşı bir aşı veya bir ifeç bulabilmek için yoğun çalışmalannı sürdürüyorlar. Eldekı veriler, bir HIV enfeksiyonunun AIDS'e dönüşmesinde, bealanrne şckllnln ve aporun önemlı bir rolü olduğunu düşündürüyor. Eğer araştırmacılar bu kuramlarından bazılarını kanıtlayabilirlerse, HIV ile enfekte olmuş bir kimse, yaşam biçiminde irili ufaklı birkaç degişiklik yaparak AIDS'e yakalanma şansını azaltabilme şansına sahip olacakl Londra'da, St. Mary Hastanesi'hden bazı araştırmacılar, Özellikle diyetteki yağların etki mekanizması ile ilgileniyorlar. Çünkü yağların bağışıklık sisteminın işleyişini etkiledıkleri, kabul edilen bir gerçek; olasılıkla hücre zarı kayganlığını değıştirecek. Aynı ekıp, diyetteki yağların, diğer seks yoluyla bulaşan hastalıklarla olabilecek ilişkisini de araştırıyor. Sözgelimi, Herpes'te lezyonlar, yorgunluğun da içinde bulunduğu değişik faktörlere bağlı olarak, belirsiz aralarla ortaya çıkıyor. Şimdi bilim, ağızdan alınan yağlarla Herpes'in alevlendiği dönemler arasında ya da bir HIV enfeksiyonunun AIDS'e dönüşmesi glbi olaylar arasında var olan bağlantıyt doğrulama yolunda. D (Naw Sclentlat) A Bilgi dağarcığı Gazetenizi ve derginizi ilgi ile izliyorum. Benim için gazeteniz sadece salt bir gazete olmayıp, bir bilgi dağarcığı da. Her bir satırından toplum, siyaset ve ekonomi hakkında yeni yeni pek çok bilgi ediniyorum ve sizin de bildiğiniz ibi düsünmenin çok çok kısıtlandığı ir ünivers'ıte ortamında gazeteniz beni düşünmeye adeta zorluyor. Bu da bona sonsuz mutluluk veriyor. Çünkü içimde ölmeyen bir canlılığın kaldığını hissediyorum. Böyle olunca da ne YÖK tarafından okuldan atıldığım, ne de issiz kalmam, ne de kendımi yetersizmisim gibi hissetmem gözüme gözükmüyor. Sanırım bunlar sizin için olanaksız veya hiç ilgisiz konular, ama ben de bir gencim ve benim gibi duygulan paylasan yöz bin kadar genç olduğumu biliyorum. E Ozon tabakası delinirse? Isık GÜR Cumhuriyct Blllm Tcknlk • Sahibı Cumhurıyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonım Şirketi adına Nadlr Nadl • Genel Yayın Müdürü: H a u n Cemal Müessese Müdürii: Emlrm Uşakhgd • Yazı Işleri Müdürü: Okay Oönensln • Yayın Yönotmeni Orhan Buraah