02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

EĞİTİM İLETİŞİM Çocuğa matematik Esperanto Uluşlararası dilin sevdtrılebilir mi? Sorulan sorular Bir çocuk matematlkta başanlı oiamıyoraa, bu tamamen onun suçu mudur, yokaa baskafaktörteri de göz onune almak gereklrml? Çocuğun matematik ögrenmesinl kolaytaatma uneurtar neienHr? Bu konuda öflratmenln rolü nedlr? Slzoe bazı çocuklar matemattge daha mı yatkındırlar? Matemat* eğMmtnde aon yıllarda ne gibl değlşlklUderoldu? Bu konuyu çocuMann özundekolaytastırmaklçlnneleryapılablSr? yüzüncü yılı Derleyen: hmail Murat En Varsovio aperis je la 26a julio 1887 malgranda libreto de apenau 40 pagoj de sinjoro Dro Esperanto sub titolo "Inteternacia lingvo. Antauparolo kaj kompleta lefnolibra" Gi enhavis 16 fundamentaj gramatıkaj regu• loj, kinj certigıs ci tiun lingvon la nedetrueblan bazon, kelkaj tekstekzemploj el poezio kaj prozo kaj listo de 917 vordradıkoj. Kaj el cı tıu maldika libreto ekestis movado, kiu ekkapita estas precize ekde 100|aroj en lanta sed tamen akcelata kaj neforprenata disvastigo. Bu yazıyı Esperanto dilınde yazmaya kalkışsaydık yukarıdakı gibi bir giriş bölümü uygun olurdu. Şimdi aynı paragrafın Türkçe çevirisini okuyalım ve yazımızı Türkçe sürdürelım: varşova'da 26 Temmuz 1887'de Dr. Esperanto'nun "Uluşlararası Dll. önsöz ve Komple Ders Kitabı" başlıklı yaklaşık 40 sayfalık küçük bir kitapçığı çıktı. Kitapta, dilin sağlam altyapısını oluşturan 16 temel dilbilgisi kuralı, şiir ve düzyazıdan birkaç metin örneği ve 917 sözcuk köku bulunmaktaydı. Ve bu inca kıtapçıktan yüzyıldır yavaş, ama giderek hızlanan ve durmadan genişleyen bir hareket ortaya çıktı Kltabın yazarı ve Esperanto'nun babası Ludwlg Lazarus Zamenhof 15 Aralık 1859'da, Kuzey Polonya'daki Bialystok kentınde dünyaya geldi Bialystok kenti dil ve etnik yapısı yönünden tam bir mozaikti. Bu yüzden Ludvvig Lazarus daha konuşmayı öğrendiği yaşlarda farklı dillerle karşılaştı: Yahudice, Polonezce, Rusça ve Almanca ve çiftçılerın konuştuğu Litvanya dilı. Böylesine renkli bir dilsel ve kültürel mozayiğin ortasına doğmuş olmasının yanı sıra Lazarus'un babası Markus, dilbilgisi öğretmenıydı. Günlük yaşamda kulağına çalınan bütün bu farklı dillerden ortak bir yapının oluşabıleceğini belki Lazarus o zamanlar hissetmişti. Babasının yanında Fransızca ve Almanca, okulda ise ibranice ve Aramice öğrendi. Ortak bir dil düşüncesi bundan böyle Lazarus'u rahat bırakmayacaktı Eski Yunanca ve Latince öğrendığı varşova lisesinde eski dillerin ruhunda ateşini hissettiği bu soruna çözüm olabileceğini düşündü Ne var ki bu dillerin görece karmasık çekim kuralları ve dilbilgisi fikrını değıştırmesıne yol açtı. Onun amacı, tüm insanların az bir çabayla öğrenebileceği basit kuralları olan ortak bir dil yaratmaktı. Lazarus'un dillere karşı ilgisi tükenmiyordu; beşinci sınıfta Ingllizce öğrendi ve bir anda Ingilızce'nın o zamana dek öğrendiği bütün dillerden üstun olduğunu gördu. ingılizceyi kolay ögrenmesının nedenı Ingılızce sozcüklerin büyük bir bölümünün Lazarus'un şimdıye kadar öğrendiği dillonden devşirilmiş olması ve ingılızce'nın görece basit dil kurallarıydı; ingilizce aradığı ideal dile oldukça yakındı. Lazarus Zamenhof öğrenimini dilbilim yerine tıp dalında surdürdü ve 1886 yılında göz doktoru olarak varşova'da çalışmaya başladı. Esperanto'nun babası Ludwlg Lazarus çevreslnde konuşulan çok farklı dlllerden ortak bir yapı oluşturdu. Bu Esperanto idi. Ama Hitler Esperantoyu ya8aklayacaktı. Zamenhof tanıtım çalışmalarında başanlı oldu; ünlü Rus yazarı Tolstoy, Esperanto'dan yana tavır aldı. 1888 de Nümberg'de bir Esperanto grubu oluştu ve Esperanto dılinde bir dergi yayın hayatına başladı. 1905 yılında 1. Esperanto Uluşlararası Kongresl Fransa'da BoulougnesurMer'de toplandı. Kongreye katılan 700 delege bütün bir insanlık allesini kapsayan ortak dilin yaratıcısı Zamenhof u heyecanla dınledı. Mesleğinın yanı sıra amatör bir yazar, şair ve dilbilimci olan Zamenhof 1907'den ölümüne kadar eski Ahit'i Esperanto dlline çevirdi. Çevirdiği diğer yapıtlar arasında Shakespeare'den "Hamlet" Goethe'den "Iphigenie" Moliöre^ den "George Dandin" Schiller'den "Haydutlar" ve Gogol'un "Müfettış"i bulunmakiaydı Dünya dili Esperanto'nun öncüsü Zamenhof, 14 Nisan 1917'de öldü. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra yirmili yıllarda ve otuzlu yılların başında "Esperantizm" akımı Avrupa işçi sınıfında geniş destek buldu. Esperanto dili yaygınlık kazandı. HHter'ln iktidara gelmesiyle Esperanto, "Komünlstlerin Işlne yarayan uyduruk bir d l l " olarak damgalandı ve nasyonal sosyalıst düzenin ilkelerine ters düştüğü ve özellikle bir Yahudi tarafından ortaya atıldığı için yıkıcı bir akım olarak kabul edildl. Esperanto derneklerine üye olanlar ve Zamenhof un ailesi toplama kamplarının kurbanları arasındaydı. Sovyetler'de durum pek farklı değildi. Stalin, radikal önlemlerle Esperanto hareketlni bastırdı. 1955'^ dek Sovyetler'de Esperanto konuşmak resmen yasaktı. Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra Esperanto hareketi yediği darbeden ötürü bir daha eski günlerine dönemedi. Çok basit dilbilgisi kurallarına dayanmasına, istisnaları olmamasına ve kolaylıkla yenl sözcükler üretebilmesine karsın Esperanto pek benimsenmeyen bir "dünya dili" olarak kaldı, kitlesellesemedi. Zamenhof, Esperanto'nun günümüzdeki durumuna herhalde üzülürdü. ancak aralarında \Mlkan, Pekln ve Varsova radyolarv nın bulundugu Mrçok rsdyo Istasyonunun Esperanto dlllnde yayın yapttgını duysa biraz teselli olurdu sanırız. Çlnlller Esperanto'dan bir tür "köpru d l l " olarak yararlanmakta. Çin Bilimler Akademisi bilimsel haberlerini Çince'nin yanı sıra Esperanto dilinde yayımlıyor. Esperanto öğrenen Çinliler Batı dillerinin kuruluş ve yapısını tanıyorlar ve daha sonra başka Batı dillerini daha kolay öğreniyorlar 400.000 kadar Çinli Esperanto Bılıyor Zamenhof'un Esperanto girişimi amacına ulaşsaydı ortak bir dünya kültürü yolunda kuşkusuz büyük bir adım olurdu Dünya halklarının kendilerine özgü katkılarıyla, belki Esperanto daha yetkinleşir, yapay bir dil olmaktan çıkıp yeryuzu kultürü ile organik bir bütünlük kurabilirdl. Esperanto hakkında daha ayrıntılı bllgi edinmek isteyenler aşağıdaki adrese yazabilirler. I I Deutsehe EsperantoBund e.V. Lambertstrasse 12 6430 Bad Hersfeld Batı Almanya I 30 yıllık bir Italyan llkokul öğretmeni yanıtlıyor 1 Bugune dek yaptığım gozlemlere göre olay bu konunun çocuğun karşısına nasıl çıktığına dayanmaktadır. Çocuklara önceden sonuçlanmış bir matematik sunduğumuzda onları baskalannın kafasında halledllmiş bir şeyi kabul etmeyezoriamısoluruz. Budurumdaoğretlmde güçluk dogar. Oysa çocuk kertdi duçüncesine dayanan, kendl manttğına uygun bir yoMangld«wk«onuctınul»ndlfctfliwifllblr matematlk otaymda daha basanh okır. Ancak çocuğun kendl bllgl, deney ve kapasiteslnden harekat ederek matematik eğrtlmi yapmayı basardığımız anda, sonuç daha olumıu olacaktır. 2 Bence, araştırma motodunu mümkün olan her şekliyle uygulamak çok önemlidir. Çocuk deney yapabilmeil, hipotecderi doğrulayabllmeli ve sonra kurala varabilmelidir. MatematlMe bu temel kuraMtr: Çocuk kendl çalısmasıyia bir aonuca vanraa, onu bir daha htç unutmaz. iste buradaöğretmen belirieyici rol oynar, çünkü beklemesinl bilmelldir. Oysa genç meslektaşlarım çocuğa problemin çözumünü kısa süredefısıldamakeğilimindedirier. Çocuğun kendl kendlne çözüme ulaşmasını beklemek daha doğrudur. Aynca sonucu göstererek çocuğa yardım edlldlği kanısında da değllim. Çocuğa düşünce yolunda mudahale etmek, dağa tırmanmaya çalışan bir insanı birden blne dağın etağine yuvarlamaktan farksızdır. Oysa çocuğu beşanya gMen yolda klmeenln engeJlemeye hakkı yoktur. Bir eğltimci Için bence en zor şey budur: Çocuğu çozümu kendl kendlne bulabilecekblryolun uzerineçıkarmaköğratmenln sanatKlır. 3 Gözlemlerime göre evst, ancak bu duoım çocuğun zek&sından çok, okula hazırlıkdönemiyle yakından ilgilldlr. Çocuk çok kuçük yastan Itlbaren matematik türunden deneylerie karsılaştınlmıssa bu konuda baskalanndan daha hazııiıklı olarak okula baslamış olur. örneğin çocuk esltlik, boyut gibi temel llke kavramlan Qzerindedeneyimllyse,okuldadarıaaz3orunla karşılaşır. Geometri, yaşadığımız çevrede mevcuttur: Şekiller, uzaklıklar, açılaryaşam Içinde hep karşımıza çıkar. önemll olan bu gorünen seyteri çocuğun keşfetmesJnl saglamaktır. Matematik, aslındavar olan seyteri ortaya çıkarabllmekyeteneğkllr Çocuğa uçgenşekttndek) biraraanınçevreBİndensozattiğTmzaman.hk; döşünmeden olayt kavrayabilmelidir. 4 Bence matematik eğitirni yontemlerinde epeycekanftikyotlaragldildi.Blrsureöncemodem matematikyapmama istendi ve bunun Için eğitlmcllerkursatabttutuldu. Ancak Mztonbile anlamakta guçlük cekttglmlz Mr şeyl çocuktara nasıl öflretebHlrdlk? Şimdiyse klaslk lle modern matematik araanda bir yol izHyoruz. Çocuklara ve onlann kapaslteterlne büyuk saygnn vardır. Bu nedenle onlara karmasık gelecek hlçblr kavramı karaılanna çıkarmamaya çalışı 27 yıllık bir Türk ilkokul öğretmeni yanıtlıyor 1 Bir çocuk matematik dersinde başansız ise tamamen değil kısmen bile çocuğun suçu yoktur. Eğer çocuk doğuştan ya da bir takım kalıtım, kaza beslenme vb. gibi etmenlerle takvim yaşına göre zeka yaşında bir gerillk varsa bu tamamen çocuğun dışında bir olgudur Konuyu biraz daha açalım. Çocuğun takvim yaşı 16 da, zeka yaşı 11 ise ancak çocuk ilkokul 4.5 sınıf seviyesindekı matematıkte başanlı olabılır. Eğer çocuk 12 yaşında da zeka yaşı 7 ise çocuk ilkokul 1. 2. sınıf seviyesindeki matematiği yapabilir. Zeka yaşı 7 oian çocuğu takvim yaşı 12 olduğu için çocuğun yaşı büyük diye çocuğa sınıfları geçirip 4.5. sınıfa almışsak, çocuğun zekâsı bu sınıflardaki matematiği başarmaya yetmeyecektlr. 2 Zekâları bulundukları sınıf düzeyınde olan çocuklar metamatikte başanlı olamıyorlarsa bu onlann suçu değildir. Çocuğu başarısızlığa sürükleyen bir dolu etmen vardır. a) Çocuğun ailevi kişisel sorunları ve bundan dolayı derse kendisini verememesi. b) öğretmenın matematik öğretimini ve metodlannı iyi bilmemesi. c) Sınıf mevcutlarının kalabalık olması d) Matematik dersinin öcü gibi gösterilmesi bu dersin sevdirilmemesi. Çocuğun matematik öğrenimini kolaylaştırıcı unsurları şöyle sıralayabiliriz a) Bilinenden bilinmeyene doğru arada çiğ konular bırakmadan devam etmek. b) Sık sık örneklerle pekıştirici çalışmalar yapıp şekil ve şemalara yer vermek. c) Somuttan soyuta doğru gitmek. d t Seviye grupları çalışması yaparak çocukları bulundukları yerden alıp kolaydan zora doğru götürmek. c) Çocuğu konuya motıfe etmek. e) Yapabildiği basit işlem ve problemlerde aferin, çok güzel bak yapabillyorsun gibi sözlerle kendine güven duygusu aşılamak 3 Bazı çocuklar doğuştan hatta soya çekimle ve bazı olumlu koşullann bir araya gelmesi ile matematiğe daha yatkın olabilırler. 4 Matematik eğitiminde klasik matematikten modernmatematiğe geçildi. Yine de tabanı klasik matematik oluşturmaktadır. Bu konuyu çocukların gözünde kolaylaştırmak için klasik matematiğin ve modernmatematiğin amaçlarını çocuklara kavratıp benimsettirmek gerekir. Bu konuların basamak basamak birbirini tamamlayan zincir halkaiarına benzedijini; bu halkaları hiç atlamadan bir sıra ile kolaydan zora doğru gidildiğinde matematiğin hiçte zor olmayacağının çocuklara iyice anlatılması bu derse olan güvenlerini ve de dolayısı ile başarılarını artırır. yorum. a (»ctona Vto, EWm §7)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle